Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3106 E. 2019/2428 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3106 Esas
KARAR NO : 2019/2428 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2017
NUMARASI : 2016/118 E., 2017/25 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı taraf dava dilekçesinde; müvekkilinin 1974 yılında tarım ürünleri alım ve satımı ile ticaret hayatına atılan … ailesi ,1992 yılında ilk un değirmenini kurduğunu ve faaliyete başladığını, o günden bugüne yıllar içerisinde büyüyerek buğday unu üreten firmalar arasında yer aldığını, davalı taraf adına tescil olunmuş olan … güven Kalite Sanat ibareli markanın 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi gereğince müvekkiline ait markalarla aynı /ayırt edilemeyecek seviyede benzer olduğunu, halk nezdinde karıştırılmaya yol açtığını, müvekkilinin GKS ibareli markalar üzerinde münhasır hak sahibi olduğunu, davaya konu marka tescilinin müvekkil şirketin tescilli GKS esas unsurlu markalarını esaslı unsur olarak ihtiva etmesi sebebiyle iltibasa yol açtığını, davalının marka tescilinin kötüniyetle gerçekleştirildiğini, bu nedenle hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, davalı markasının hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, hükmün masrafı davalı tarafça karşılanmak üzere yurt çapında yayın yapan bir gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesinde; müvekkilinin çeşitli alanlarda projeler ile toplumsal katkıda bulunan, yenilikçi firma olduğunu, kendilerine ait … + şekil markasını tescil ettirirken şirket ortakları, … ve … soyadlarından yola çıkıldığını, … soyadının sessiz harfleri alınarak oluşturulan markayı başka bir açıdan tanımlayarak … eklerini getirerek bu sözcükleri markanın bir parçası yaptıklarını, müvekkil markasının içerik ve yazı karakteri açısından farklı olduğunu, davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir. Davalı vekilinin 13/02/2017 tarihli ıslah dilekçesi ibraz ettiği; ıslah suretiyle müvekkilinin “….” ibareli işletme adını 30/12/2011 tarihinde tescil ettirdiğini, Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettirdiğini, 6 yılı aşkın süredir marka başvurusu yaptığı pazarlarda İşletme Adı olarak kullandığını, müvekkilinin müktesep hak elde ettiğini, davacıların sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını, TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olarak dava açıldığını beyanla, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep ettiği ve dilekçe ekinde Ticaret Sicil Gazetesi örneğini sunduğu görülmüştür.İlk derece mahkemesinin 16/02/2017 tarihli karar duruşmasında ” itiraz edilen ve ıslah edilen diğer konulara ilişkin mahkemece değerlendirme yapılmasının mümkün olduğu gerekçesiyle yeniden rapor yada ek rapor alınmasına yönelik itirazların reddine ” karar verdiği görülmüştür.Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/02/2017 tarihli 2016/118 Esas-2017/25 Karar sayılı kararıyla; davacı … davalı markasının bir bütün olarak değerlendirildiğinde ; her iki ibarenin GKS ibaresi ön planda olup ortalama tüketici nezdinde birbirini aynı seri markalar imajı yaratacak şekilde benzer markalar olduğu gerekçesiyle; davacı tarafın davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davacı tarafa ait GKS esas unsurlu markalar dikkate alınarak davalı tarafa ait 2014/46746 sayılı … ….şekil markasının 37. Sınıfın tamamı ve 19 sınıfta yer alan inşaat yol yapımı, tamirat, kaplama amacı ile kullanılan kum, çakıl, mıcır, asfalt, zift, çimento, alçı gibi malzemeler ,tabaka veya şerit halinde tabi veya sentetik yüzey kaplamaları, ısı ile yapıştırılabilen sentetik kaplamalar, çatılar için ziftli kartonlar, ziftli kaplamalar, inşaatlar için cam ürünleri emtialarında ve hizmetlerinde hükümsüzlüğüne, TPE kayıtlarından terkin edilmesine, 19. sınıfın diğer emtia ve hizmet yönünden talebin reddine, ilan talebi yönünden hüküm TPE de terkin ve ilan işlemi yapılacağından ayrıca ilan talebinin reddine, karar verilmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; usule yönelik itiraz olarak; 13/02/2016 tarihli dilekçelerinde yer alan taleplere ilişkin olarak, 16/02/2016 tarihli tahkikat duruşmasında mahkemece değerlendirme yapılacağı bildirilerek rapor yada ek rapor taleplerinin reddine karar verilmesine rağmen kararın gerekçesinde açıklama yapılmadığını bu hususun usule ve yasaya, Anayasa’nın 141/3 fıkrasında düzenlenen “Bütün mahkemelerin her türlü kararı gerekçeli yazılır” hükmüne ve HMK 297/1 maddesine aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin “…” ibareli işletme adını 30/12/2011 tarihinde tescil ettirdiğini, Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettirdiğini, 6 yılı aşkın süredir marka başvurusu yaptığı pazarlarda İşletme Adı olarak kullandığını, müvekkilinin müktesep hak elde ettiğini, davacıların sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını, TMK 2. Maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olarak dava açıldığını, bilirkişi raporunda karıştırılma ihtimaline ilişkin kriterleri açıkladığını ancak bu kriterlere göre inceleme yapmadığını, mahkemenin gerekçesinde markaların benzerliğini değerlendirirken bütüncül inceleme yapmak yerine “…” ibaresine odaklandığını, markanın tescil edildiği mal ve hizmet grubunda tüketicinin dikkat ve özeninin yüksek olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.Taraflara ait marka tescil kayıtlarından, davalıya ait markanın … şekil markası olduğu 2014/46749 sayı ile 19 ve 37. sınıfta 22.04.2015 tarihinde sicile kaydedilen markanın 04.06.2014 tarihinden itibaren 10 yıl müddet ile sahibi adına tescil edildiği, geçerliğini koruduğu, davacı taraf adına “gksyapı ” markasının 2011/23160 sayı ile 37. Sınıfta yine 2008/74925 sayı ile … şekil markasının 29,30,31,35,37,41 sınıflarda 02.11.2009 tarihinde sicile kaydedilen markanın 31.12.2008 tarihinden itibaren tescil edildiği sahibi adına geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 13/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda; ; davacının dayanağı mesnet olarak gösterdiği markalar ile davalı markası arasında sözcük unsurunun esas unsur haline getirildiği, GKS ibaresinin ön plana çıktığı, markalar arasında benzerlik bulunduğu , davalıya ait 2014/46749 nolu markanın aynı ve benzer sınıf , alt sınıflar yönünden hükümsüz sayılabileceği 19. Sınıfta yer alan inşaat , yol yapımı, tamirat kaplama amacı ile kullanılan kum, çakıl, mıcır, asfalt ,zift, çimento , alçı gibi malzemeler tabaka veya şerit halinde tabi veya sentetik yüzey kaplamaları , ısı ile yapıştırılabilen sentetik kaplamalar, çatılar için ziftli kartonlar ,ziftli kaplamalar, inşaatlar için cam ürünleri hizmetlerinin 37. sınıfta yer alan hizmetler ile birbirini tamamladıkları bu nedenle bu kısım yönünden 19. sınıftaki tescilin benzer sınıflar olarak değerledirileceği beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; tescilli markaları ile iltibas yarattığından bahisle davalı adına 19 ve 37. Sınıfta tescilli 2014/46749 başvuru numaralı … şekil markasının hükümsüzlüğünü talep ettiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde markaların benzer olmadığını, benzer mal ve hizmetlerde tescil edilmediğini, halk tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını ileri sürmüş , bilirkişi raporu alınmasından sonra da celse arasında vermiş olduğu 13/02/2016 tarihli dilekçesiyle savunmasını ıslah ederek; müvekkilinin “…” ibareli işletme adını 30/12/2011 tarihinde tescil ettirdiğini, Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettirdiğini, 6 yılı aşkın süredir marka başvurusu yaptığı pazarlarda İşletme Adı olarak kullandığını, müvekkilinin müktesep hak elde ettiğini, davacıların sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını ileri sürdüğü, ilk derece mahkemesinin celse arasında sunulan ıslah dilekçesini duruşma günü yakın olduğundan tebliğe çıkarmadığı gibi, duruşmada da davacı vekiline tebliğ etmediği, duruşma zaptında davalı vekilinin ıslah doğrultusunda yeni bir rapor yada ek rapor talebinde bulunması üzerine gerekçeli kararda mahkemece değerlendirileceğini beyanla rapor talebinin reddine karar verdiği ancak gerekçeli kararında ıslah talebiyle ilgili herhangi bir gerekçe ve değerlendirmeye yer vermediği anlaşılmakla, davalı vekilinin esasa yönelik istinaf talepleri bu aşamada değerlendirmeksizin, usule yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın davalı vekilinin ıslah dilekçesinin usulüne uygun olarak davacı vekiline tebliğ edilerek beyanları alındıktan sonra talebin deerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/02/2017 tarihli 2016/118 Esas – 2017/25 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 2-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,3-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 57,30 TL (posta-teb-müz) masrafının davacı üzerinde bıakılmasına, b)Davalı tarafça yapılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/11/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.