Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3077 E. 2019/2429 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3077 Esas
KARAR NO : 2019/2429 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2017
NUMARASI : 2016/68 E. – 2017/59 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin TPE nezdinde 2013/01490 sayılı endüstriyel tasarım, 2004/35035, 2011/104501, 2012/16053, 2013/36187 sayılı “…”, “…”, “şekil+… ” markalarının tesciline sahip olduğunu, müvekkilinin tasarımdan doğan hakkını herhangi bir kurum yada şahsa yetkileri devretmediğini, bu konuda herhangi bir sözleşme imzalanmadığını, davalı tarafın müvekkilinin tescilli endüstriyel tasarımına birebir benzer nitelikte ürün ürettiğinin ve kullandığının Bakırköy 2 Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ nin 2016/15 D.iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, davalı taraf kendi üretimi ve kendisi tasarımı olmayan ve müvekkilinin tescilli tasarımına benzer olan markaları birebir derecede benzer olarak üreterek, kullanarak piyasaya sürerek, ticaret alanında bulundurarak 554 sayılı KHK’nın koruma kapsamında bulunan müvekkilinin haklarına tecavüz ettiğini, bu tecavüz nedeniyle müvekkilinin hem maddi hem de manevi kayıplara uğradığını, müvekkiline ait olan TPE nezdinde 2004/35035, 2011/104501, 2012/16053, 2013/36187 sayılı marka tescil belgelerine ve 2013,/01490 sayılı tasarım tescil belgeli tasarımlara yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, önlenmesini, gerekli diğer tüm tedbirlerin alınmasını, davalı firmaya ait emtialar üzerindeki ihlal teşkil eden tasarımların imhasını, kararın masrafı davalıdan alınarak tirajı en yüksek beş gazeteden birinde ilanını, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle 10.000 TL maddi, faydalı modele tecavüz nedeniyle 10.000 TL maddi, her iki eylem nedeniyle 10.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 30.000 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin üreticilerden mal alan ve bu malı piyasada perakende satış yapan şirket ve işyerlerine satan olduğunu, müvekkilinin bu faaliyeti bağlamında bir dönem “…” markasının sahibi davacıdan mal aldığını ve bu malı piyasaya sattığını, müvekkilinin davacı ile mal satışını kestiğini, dava konusu mallardan talep geldiğinde …Tic. Ltd. Şti’ nden mal temin ettiğini ve bu malları dava dışı ve tespit yapılan …Ltd. Şti’ ne sattığını, söz konusu malların müvekkili tarafından üretilmediğini, müvekkiline söz konusu uyuşmazlık için 2016/15 D.iş sayılı dosyada keşfe gidildiğini bu keşifte müvekkilinin çalışanının antibakteriyel sabun üretildiği söz konusu malın üretilmediğini beyan ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14/03/2017 tarihli 2016/68 Esas- 2017/59 Karar sayılı kararıyla; ” davalı tarafın davacıya ait … tescil nolu endüstriyel tasarımları iş yerinde bulunan ticari amaçla satışa sunduğu ürünlerde benzer şekilde birebir kullanımda bulunduğu ve ürünlerin satışını yaptığı , davacı tarafın marka sahibinin markayı kullananın kullanma yolu ile elde ettiği kazanca göre maddi tazminat talebinde bulunduğu, davalı tarafın markasal ve endüstriyel tasarım kaydına yönelik kullanımı tek ürün yönünden olup, ayrı ayrı maddi tazminat isteminin yerinde görülmediği, her iki kullanım için tek tazminat belirlenmesi gerektiği, davalı tarafın 3390 adet ürün satın aldığı dikkate alındığında, bu ürünlerden elde edebileceği kazancın 6.500 TL olarak kabul edildiği” gerekçesiyle; davalı tarafın davacıya ait tottolet markası ve 2013/01490 sayılı endüstriyel tasarıma yönelik kullanımının marka hakkına ve tasarım hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve menine, davalı tarafın davacıya ait marka ve endüstriyel tasarıma yönelik ürünleri satışa sunmasının, tanıtım yapmasının engellenmesine, ürünlere ve tanıtım evrakına el konulmasına, el konulan ürün ve tanıtım evrakının masrafı davalıdan alınarak imhasına, marka ve endüstriyel tasarıma yönelik ihlal nedeniyle aynı kullanımdan dolayı ayrı ayrı iki tazminata hükmedilmesi mümkün olmadığından maddi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile söz konusu davalı tarafın aldığı ürünlerin miktarı ve satışa sunduğu ürünlerin miktarı dikkate alınarak 6.500 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faizle davalıdan tahsili, davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine, izinsiz kullanım nedeniyle 7.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, hükmün kesinleştikten sonra masrafı davalıdan alınmak suretiyle beş büyük gazeteden birinde ilanına karar verilmiştir.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin 1.500 adet ürün için 3.690 TL miktardan yola çıkarak afaki ve hiçbir sayısal tespite ve veriye dayanmayan soyut bir tazminat belirlediğini, hükmedilen 6.500 TL maddi tazminatın hakkaniyetten uzak olduğunu,-Tasarıma ilişkin tazminat talebinin reddinin haksız ve kanuna aykırı olduğunu, müvekkiline ait marka ve endüstriyel tasarımın ayrı ayrı koruma altında olduğunu, marka hakkına yönelik ihlal ve haksız rekabet nedeniyle tazminat taleplerinin 556 Sayılı KHK 66. Madde, tasarıma yönelik ihlal nedeniyle tazminat taleplerinin 554 Sayılı KHK 48 ve 49. Maddelere dayandığını, -Hükmedilen manevi tazminatın da eksik ve yetersiz olduğunu, haksız eylemler sonucu müvekkilinin marka itibar kaybının çok daha fazla olduğunu beyanla, istinaf başvurusunun kabul edilerek, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle 10.000 TL maddi tazminata, faydalı modele yönelik tecavüz nedeniyle (sehven yazıldığı tasarıma tecavüzden bahsedildiği kanaatine varılmıştır) 10.000 TL tazminata ve iki eylem nedeniyle 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin bu malları Kaizen firmasından temin etmesinin tek sebebinin davacının satışı kesmesi olduğunu, müvekkilinin üretim yapmadığını, al-sat çı olduğunu, sahtelik iddiası biran için kabul edilse dahi müvekkilinin sorumlu olmadığını, sahtelik iddiasının Kaizen nezdinde incelenmesi gerektiğini, …in ve müvekkilinin defterlerinin incelenmesi halinde durumun ortaya çıkacağını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; müvekkilinin üretici olmadığını, satın alan kişilere karşı marka hakkının ihlali nedeniyle KHK’dan doğan dava açılamayacağını, müvekkilinin üreten ve taklit eden olmadığını,-Davacının zararının doğmadığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, -Dosyada ticari defterler üzerinde yeterli inceleme yapılmadığını, … arasındaki fatura akışının incelenmediğini,-Sahtelik iddiasının müvekkiline yöneltilemeyeceğini, maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceğini, dava dışı … firmasının müvekkilinden malı talep ettiğini, müvekkilinin de …’den satın aldığını,-Mahkemenin 1500 adet ürün üzerinden değil 3390 adet ürün üzerinden hesaplama yapmasının hatalı olduğunu-Müvekkilinin zarara neden olduğu konusunda illiyet bağı bulunmadığını, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını davanın reddini, davacının istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.Bakırköy 2 Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/65 D.iş sayılı dosyasının incelenmesinde; bilirkişi raporunda … isimli işyerinde yapılan tespit neticesinde 2013/01490-1,2 endüstriyel tasarıma yönelik 690 adet ürün olduğu, koliler üzerinde trakmaş ve tottolet ibarelerinin bulunduğu, ürünlerin davacı tasarım hakkına yönelik benzer nitelikte kullanım olduğu, söz konusu ürünlerin … şirketinden satın alındığının beyan edildiği görülmüştür.Davacı tarafa ait 2004/35035 sayılı …markasının 11,21, 35.sınıflarda 24.10.2014 tarihinden itibaren markanın on yıl müddetle yenilendiği, 2011/104501 sayılı…şekil markasının 35.sınıfta 04.12.2011 tarihinden itibaren tescilli olduğu, 2013/36187 tottolet şekil markasının 11 ve 17.sınıfta 17.04.2013 tarihinden itibaren tescilli olduğu, 2010/16053 tottolet markasının 3 ve 16.sınıflarda 10.03.2010 tarihinden itibaren tescilli olduğu, yine davacı tarafa ait 2013/01490 1-2 sayılı “…” çoklu endüstriyel tasarımın 25.02.2013 tarihinden itibaren 5 yıl müddetle tescilli olduğu sahibi adına geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından alınan 22/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin 2015 yılında … Kurumsal Hizmetler Şirketinden 3390 adet tottolet rulo temizlik ürünü satın aldığı, davacı şirketin söz konusu ürün satışından 3480.49 TL faaliyet karı elde edebileceği davalı şirketin 89.50 TL gelir elde etmiş olduğu beyan edilmiş, 17/02/2017 tarihli mali bilirkişi ek raporunda; satın alınmış olduğu 3390 adet dava konusu … klozet kapak ürününden 1.500 adetinin 3690 TL brüt kar ile dava dışı … şirketine satmış olduğu, geriye kalan 1890 adet ürünle ilgili satış tespit edilemediği beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin tescilli markalarının davalı tarafça kullanıldığı ve tescilli makara tasarımının taklidi ürünlerin davalı tarafça satıldığını ileri sürerek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, 10.000 TL maddi tazminata hükmedilmesi, tasarıma tecavüzün tespiti ve 10.000 TL maddi tazminata hükmedilmesi, her iki sınai hakka tecavüz nedeniyle 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi ve hükmün ilanı talebiyle dava açtığı, ilk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.Dosyaya celp edilen TPMK kayıtlarından davacı şirket adına tescilli 2004/35035 sayılı … markasının, 2011/104501 sayılı …şekil markasının, 2013/36187 …. şekil markasının, 2010/16053 t…markasının ve yine davacı tarafa ait 2013/01490 1-2 sayılı “…” çoklu endüstriyel tasarım belgesinin tescilli olduğu, Bakırköy 2 Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkmeesinin 2016/65 D.iş sayılı dosyasında yapılan delil tespitinde, ürün kutuları üzerinde davacı şirket ünvanının ve “…” ibarelerinin yazılı olduğu, davalı tarafça satıldığı tespit edilen makara ürünlerinin davacı adına tescilli çoklu tasarım belgesi ile korunan tasarımlar ile bilgilenmiş kullanıcı izlenim algısında benzer olduğunun tespit edildiği ve ilk derece mahkemesinin kabulünün de markaya tecavüz ve tasarıma tecavüzün mevcut olduğu yönünde olmakla, markaya tecavüz ve tasarıma tecavüz fiillerinin ayrı ayrı işlendiği dikkate alınmaksızın ” marka ve endüstriyel tasarıma yönelik ihlal nedeniyle aynı kullanımdan dolayı ayrı ayrı iki tazminata hükmedilmesi mümkün olmadığı” gerekçesiyle, tek bir tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun sair yönler incelenmeksizin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, her iki fiilden dolayı ayrı ayrı maddi tazminat talebinin değerlendirilerek karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Davalı vekilinin ürünlerin üreticisi olmadığı, davacı tarafın ürün satışını durdurması nedeniyle dava dışı şirketten bu ürünleri satın alarak sattıklarını, üretim yapmadıklarından taklit fiilinden sorumlu olmayacaklarını, kusurunun bulunmadığını ve maddi manevi tazminatla sorumlu tutulamayacaklarını beyanla istinaf talebinde bulunduğu anlaşılmışsa da; markaya ve tasarıma tecavüz fiilinin gerçekleşmesi yönünden davalının kusurunun bulunması aranmadığı gibi, davalı şirket ile davacı şirketin önceden ticari ilişki içerisinde bulunduğu, davalı şirketin ürünleri davacı şirketten satın aldığı, tescilli markaları ile tasarım tescillerini bilmesi gerektiği kusurunun bulunmadığına ve tazminatla yükümlü tutulamayacağına yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı kanaatine varılarak istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesinde ileri sürülen istinaf nedenlerinin ise süresinde ileri sürülmediğinden incelenmemiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14/03/2017 tarihli 2016/68 E. – 2017/59 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-Davalı yandan alınması gereken 922,00 TL nispi istinaf harcından peşin alınan 230,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 691,50 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kayına, 5-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 33,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/11/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.