Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3066 E. 2019/2407 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3066 Esas
KARAR NO : 2019/2407
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2017
NUMARASI : 2015/462 2017/130
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin akaryakıt istasyonu işlettiğini, davalının … plakalı ticari servis aracına fatura karşılığında birçok kez akaryakıt aldığını, ancak zaman zaman ödeme yapmış ise de bir kısım fatura bedellerinin ödenmediğini, ödenmeyen alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi ve para alışverişi bulunmadığını, müvekkilinin dava dışı … Ltd. Şti’nin personelini taşıma işini yaptığını, … ile yaptığı sözleşme gereğince … anlaşmalı olduğu istasyonlardan herhangi bir ödeme yapmaksızın cipli taşıtmatik ile akaryakıt aldığını, davacının … ile arasındaki ihtilafı müvekkiline yansıttığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davalı ile dava dışı … Ltd. Şti arasında personel taşıma ilişkisi bulunduğu, bu ilişki gereğince davalının herhangi bir ödeme yapmaksınız cipli taşıtmatik ile davacıdan akaryakıt aldığı, yakıtların bedelinin daha sonra dava dışı … Ltd. Şti tarafından davacıya ödendiği, taraflar arasında bu konuda uygulama bulunduğu, bu uygulamanın davacı defterleri ile de teyit edildiği, davacının defterlerinde davalıdan alacak kaydı bulunmakta ise de, davalının aldığı akaryakıtı … şirketine verdiği servis hizmetinde kullandığı ve akaryakıt bedelinden dava dışı … Ltd. Şti’nin sorumlu olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; davalının sürekli müvekkilinden akaryakıt aldığını, davalının belli zamanlarda ödeme yaptığını ve bu ödemenin cari hesabından mahsup edildiğini, davalının takip konusu faturalar dışındaki kalan borçlarını bugüne kadar ödediğini, bilirkişi raporu içeriğinden müvekkilinin alacaklı olduğunun anlaşıldığını, raporda ayrıca 5.195,33 TL’lik faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğunun belirtildiğini, mahkemenin davalı ile dava dışı … arasında taşıma sözleşmesi bulunduğunu belirttiğini, bu belirlemeye göre taraflar arasında sürekli bir akaryakıt alım satımının bulunduğu, dolayısıyla alacak borç ilişkisinin mevcut olduğunu, ikinci hususun da davalıya kesilen fatura bedellerinin sürekli biçimde taşımaya ilişkin hak edişlerden mahsup edilmek suretiyle dava dışı … tarafından müvekkiline ödendiği hususu olduğunu, dava dışı … müvekkiline yaptığı ödemenin aslında davalıya ait paradan yapıldığını, davalının bir anlamda … benim akaryakıt borcumu hakedişlerimden keserek sen öde dediğini, müvekkilinin kayıtlarında … hesabına kaydedilen borcun işbu icra takibinden önceki döneme ilişkin olduğunu, dolayısıyla davanın reddinin hatalı olduğunu, akaryakıt bedelinden birinci derecede davalının sorumlu olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede üçüncü şahsın fatura bedelini ödememesi durumunda faturada belirtilen akaryakıt bedelinin tamamının … tarafından ödeneceği şeklinde düzenleme bulunduğunu, bu maddeden de asıl borçlunun davalı olduğunun anlaşıldığını, … sorumluluğunun davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını bildirmiştir. Davacı tarafından davalı ve dava dışı … Ltd. Şti aleyhine 20.380,30 TL asıl alacağın tahsili için faturaya dayalı cari alacak dayanak gösterilmek suretiyle 16/04/2014 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borcunun bulunmadığından bahisle takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür. Faturaların davacı tarafından davalı adına düzenlendiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 17/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2013 ve 2014 yılı defterlerinin incelendiği, buna göre davacının cari hesaptan 20.380,30 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde ise davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların dava dışı … Ltd. Şti cari hesabına alacak olarak kaydedildiği, yani … şirketindeki alacağından düştüğü, dolayısıyla davacının 2013 yılından 2014 yılına devredilen alacağının gözükmediği, davacının 2014 yılında düzenlediği 4.158,95 TL ve 1.036,38 TL bedelli, 5.195,32 TL’lik faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerinde Ocak – Eylül 2013 döneminde düzenlenen toplam 85.310,82 TL fatura alacağının … Ltd. Şti cari hesabına borç kaydedilerek davalının borcunun sıfırlandığı, davacının talep ettiği 20.380,30 TL asıl alacağın ise Ekim 2013 – Ocak 2014 döneminde davalıya verilen akaryakıt nedeniyle düzenlenen futaralardan kaynaklandığı, davacı şirketin davalı cari hesabı ile … şirketine taşıma hizmeti veren onlarca taşıma firmasının toplam 3.805.046,10 TL borcunun … şirketi cari hesabına 30/09/2013’de virman ederek sıfırladığı, yani … borçlandırdığı, … da cari hesabına kaydedilen bu borcu ödediği, dava dışı … davacıdan 2013 yılı sonunda 931.828,47 TL, 2014 yılı sonunda 1.694.046,93 TL alacaklı olduğu, yani dava dışı şirketin davacıya alınacak akaryakıt için avans verdiği, davalı ile dava dışı … arasında düzenlenen servis araç sözleşmesinin 1/g maddesinde taşıyıcının sarfedece yakıtın taşıtanın anlaşmalı olduğu üçüncü kişi akaryakıt şirketi tarafından verileceği, taşıtanın akaryakıt bedellerini garantör olarak ödeyeceği hükmünün bulunduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalıya akaryakıt sattığını, bir kısım fatura bedellerinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığını, ödemelerin dava dışı … Ltd. Şti’nce yapıldığını savunmuştur. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; Ocak – Eylül 2013 döneminde davacı tarafından davalıya gönderilen 85.310,82 TL’lik fatura alacağının dava dışı … Ltd. Şti cari hesabına borç kaydedilerek davalının borcunun sıfırlandığı, ancak davacının bu davaya konu takipte talep ettiği tutarın Ekim 2013 – Ocak 2014 döneminde davalıya verilen akaryakıt nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklandığı, ayrıca davacının 2014 yılında düzenlediği 4.158,95 TL ve 1.036,38 TL bedelli faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Her ne kadar davalı taraf, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını belirtmiş ise de, ticari defterler aynı zamanda sahibi aleyhine de delil niteliğinde bulunduğundan ve bahse konu faturalar davalı defterlerinde kayıtlı bulunduğundan söz konusu fatura bedellerinin ödendiğinin ispat külfeti davalı tarafa düşer. Zira davalı bu faturaları alıp defterine kaydetmekle davacıdan mal aldığını ve fatura içeriğini kabul etmiştir. Dolayısıyla bu faturalar yönünden davacı vekilinin istinaf talebi yerindedir. Bu durumda mahkemece bahse konu faturalar yönünden davanın kısmen kabulü gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın tümden reddi doğru değildir. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2017 gün, 2015/462 Esas, 2017/130 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın kısmen kabulü ile; davalının İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptali ile takibin 5.195,33 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren %11,75 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 4-Hüküm altına alınan tutarın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Alınması gereken 354,89 TL harçtan, peşin alınan 246,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 108,74 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, Davacı tarafından yatırılan 246,15 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Kabul edilen dava değeri üzerinden davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Reddedilen dava değeri üzerinden davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 4,10 TL vekalet ücreti, 27,70 TL başvuru harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti ile 145,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 776,80 TL’den davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 198,02 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 48,00 TL’den davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 35,76 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, 10-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 11- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 17,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 102,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 13-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.08/11/2019