Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3060 E. 2019/2422 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3060 Esas
KARAR NO : 2019/2422 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2017
NUMARASI : 2015/85 E. – 2017/35 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekilinin dava dilekçesinde; TSE markasının Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescil edilmiş olduğunu, “TSE” ibareli markalarının müvekkil TSE’nin izni olmadan kullanılamayacağını, belge-net sisteminde yapılan araştırmada davalı şirket ile davacı arasında bir marka sözleşmesi olmadığının tespit edildiğini, buna rağmen davalının sattığı üçlü elektrik prizleri üzerinde TSE belgeli bir ürün olduğunun belirtildiğini, davalı ürününün …, …, … gibi Hipermarketlerde satışa arz edildiğini, TSE Ürün Belgelendirme Yönergesine göre markanın sözleşme ile kullanılabileceği, davalı eyleminin nihai tüketiciyi mağdur ettiğini ve müvekkilin marka değerini aşındırdığını, davalı hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/75101 soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, 05.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren belgelendirme Yönergesi 45/2. maddesinde haksız kullanımın yaptırımlarının düzenlendiği, davalı eyleminin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini belirterek, marka hakkına tecavüzün tespitine, ürünün dağıtılmasının durdurulmasına, tecavüzün devamının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına, ürünlerin toplatılmasına ve davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla 8.873,60 TL maddi ve 13.310,40 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 22.184,00 TL tazminatın tespit tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kararın tirajı em yüksek iki gazeteden birinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle ilanına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili beyan dilekçesinde; davalı şirketin 22.06.2015 tarihinde davacı kuruma müracaat ederek uzlaşma teklifinde bulunmuş olduğunu, dilekçesinin işleme konulduğunu ve 255256 uzlaşma dosya numarası verildiğini, uzlaşma komisyonunun henüz toplanmadığını, toplandığı takdirde talepleri hakkında karar verileceğinin şifahi olarak davalı tarafa bildirildiğini, davacı taraftan uzlaşma dosyasının akıbetinin sorulmasını ve davacı taraf ile sulh olmak izin süre talep etmiş, ancak yargılama sonlandırılıncaya kadar taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır. İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 02/03/2017 tarihli 2015/85 Esas- 2017/35 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, davalının davacıya ait TSE markasını izinsiz olarak ürünleri üzerinde kullanmak suretiyle davacının marka hakkına tecavüz ettiğinin tespitine, tecavüzün durdurulmasına ve önlenmesine, davacıya ait markanın izinsiz olarak kullanıldığı davalıya ait ürünlerin toplatılmasına, üzerlerindeki davacı markasının silinmesi mümkünse markanın silinmesine, aksi taktirde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına,8.873,60 TL maddi tazminat ile 8.000,00 TL manevi tazminatın 26.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin 5.310,40 TL’lik manevi tazminat talebinin reddine, kararın masrafın davalıdan alınmak suretiyle Türkiye çapında yayın yapan ve traji yüksek 2 gazeteden birinde yayınlanmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi 45/2 maddesi’nde “Kamuoyunu yanıltmak ve haksız rekabete sebep olmak yoluyla TSEyi kamu ve tüketici nezdinde güven kaybına uğratmaktan dolayı belge kullanma tavan ücreti tutarının üç (3) katı tutarında, manevi tazminat talep edilmesi için ve gerekli cezai kovuşturmaların icrasına yönelik hukuki işlemler başlatılır” hükmünün düzenlendiğini, davalının … gibi çok büyük firmalar aracılığıyla büyük bir müşteri kitlesine ulaştığını ve müvekkilinin onaylamadığı bir ürünü onaylamış gibi tüketici çevresinde yanılgıya sebebiyet verdiğini, caydırıcılık oluşturması açısından manevi tazminatın talepleri gibi tamamının kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla, manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemece alınan 28.11.2016 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde; müvekkili şirketin, davacının tescilli markasını kullanım hakkını 04.01.2010 tarihinde aldığı ve bu sürenin 04.01.2011 tarihinde sona erdiğini; müvekkil şirket bu tarihler arasında üretmiş olduğu elektrik malzemelerine davacıya ait TSE markasını bastığını; 04.01.2011 tarihinden sonra ürettiği hiç bir elektrik malzemesinde TSE markasını kullanmadığını, internet sitesinde ürünlerin TSE markasını taşıdığına dair herhangi bir görsel kullanılmadığını, TSE markasının kullanıldığı ürünleri kullanım hakkının bulunduğu tarihler arasında ürettiği ürünlerde kullanarak bu ürünlerin piyasaya satışını gerçekleştirdiğini, satış yapılan müşteri firmalarında bulunan ürünlere müvekkil şirketin müdahalede bulunmasının ticari hayat göz önünde bulundurulduğunda mümkün olmadığını, zaten incelemeye esas olan TSE markalı bir adet ürünün bulunmasının da müvekkili şirketin TSE markasını kullanarak üretim yapmadığının açık göstergesi olduğunu, 2010 -2011 yılları içerisinde üretilen ve TSE markasını taşıyan ürünlerin batan … firması tarafından piyasaya sürülmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, müvekkili şirket yetkilisinin yargılandığı İstanbul Anadolu Fikri Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2015/688 E. sayılı dava dosyasında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporunda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı tespiti yapıldığını, davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerine vermiş olduğu cevapta ismini belirtiğimiz … firmasından ne kadar TSE markalı ürünün bulunduğunun sorulmasını istediğini ancak mahkemenin davacının talebini de görmezden gelerek eksik inceleme ile tazminat ödenmesine karar verdiğini, hükmedilen tazminatların da fahiş olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından alınan 29/11/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davalının üçlü priz ürünü üzerinde ‘TSE” markasının kullanıldığının tespit edilmiş olduğunu, marka sahibinin izin veya icazeti olmaksızın markanın kullanılması nedeniyle marka hakkına tecavüz şartlarının mevcut olduğunu, TSE markasını izinsiz kullananlar yönünden ürünle ilgili bir yıllık emsal belge kullanma tavan ücretinin iki katı tazminat alınması hususunun cezai şart niteliğinde belirlendiğini, bu durumda mahkemece 132 sayılı TSE Kuruluş Kanunu ve bu Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak çıkartılan TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi hükümlerine göre dosya münderecatı üzerinde yapılan incelemede, maddi tazminat hesabına mesnet teşkil edecek nitelikte bilgi ve belgelerin tetkiki sonucu, maddi tazminat tutarının hesaplanmasında, 1 yıllık emsal belge- marka kullanma tavan ücretinin 3.760.00 TL, %18 oranında Katma Değer Vergisinin 676,80 TL olduğu, bunların toplamının 4.436.80 TL. olduğu, hesaplanan tutarın 2 katının 8.873.60 TL. olduğu, dolayısıyla davacı kurumun dava konusu olayda talep edebileceği maddi tazminat tutarının 8.873,60 TL. olabileceği beyan edilmiştir.
Davacı, davalının markalarını kullanımını ispat etmek amacıyla, davalının sattığı üçlü elektrik prizi görseli, …’tan alınan Hakelsan markalı ürüne ait 25.05.2015 tarih ve 0056 no.lu fişi, www…..com.tr/… uzantılı web sayfasında markasının kullanıldığını gösterir ekran görüntüsünü, dosyaya ibraz etmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalının sattığı üçlü elektrik prizleri üzerinde TSE belgeli bir ürün olduğunun belirtildiğini, davalı ürününün …, …, … gibi Hipermarketlerde satışa arz edildiğini ve internet sitesinde TSE markalarına yer verildiğini beyanla, TSE garanti markasına tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesini, Ürün Belgelendirme Yönetmeliği hükümlerine göre maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiği görülmüştür.Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde ve yargılama sırasında ibraz ettiği bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; davaya konu edilen ürünün davacı Kurum ile yapılan TSE marka kullanım sözleşmesi kapsamında ve sözleşmenin geçerli olduğu 04/01/2010-04/01/2011 tarihleri arasında üretilerek satışa sunulduğunu, sözleşmenin bitiş tarihinden sonra markanın kullanılmadığını, stok da kalan ürünlerden olduğunu ileri sürdüğü, davacı vekilinin de rapora itiraz dilekçesine cevabında; ” ürünün satın alındığı … firmasından ürüne ait stok durumlarının sorulabileceğini ” beyan ettiği, ilk derece mahkemesince itiraz konusunda herhangi bir araştırma yapılmadığı, davacı tarafça dava dilekçesi ekinde delil olarak sunulan internet sitesi çıktılarının tarih içermediği, davalı hakkında yürütülen savcılık soruşturması kapsamında alınan bilirkişi raporunda 21/06/2015 inceleme tarihi itibarıyla davalı internet sitesinde markanın kullanılmadığının tespit edildiği, mahkemece internet sitesi arşiv kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmadığı eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, davalının itirazlarının araştırılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Davalının istinaf başvurusu kabul edilerek dosyanın yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderildiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 02/03/2017 tarihli 2015/85 Esas- 2017/35 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 2-Davacı vekilinin istinaf isteminin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-Davacı tarafın istinaf istemi incelenmediğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,5-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, b)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 35,00 TL posta-teb-müz giderinin üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/11/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.