Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3047 E. 2019/2403 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3047 Esas
KARAR NO : 2019/2403
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2017
NUMARASI : 2016/2 2017/47
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin … yazılımının eser ve lisans hakkı sahibi olduğunu, Konya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan tespit dosyasında davalının … yazılımlarını yüklediği ve kullandığının tespit edildiğini, davalının bu eylemiyle müvekkilinin haklarına tecavüz ettiğini belirterek yazılım bedellerinin FSEK 68.maddesi uyarınca hesaplanacak bedelin 3 kat fazlası tazminatın fazlaya ilişkin hakları talep ve ıslah etme hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 36.576 X 3 = 109.728,00 TL maddi tazminatın ticari reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, ön inceleme duruşmasında yeni bir çalışan aldıklarını, bir haftalık deneme sürecinin bulunduğunu, çizimden anlamadığı için çizimci çalışanın programcılarla görüşerek teklif aldığını beyan ettiğini, çalışanın çalıştığı sürenin SGK’dan tespit edilebileceğini, herhangi bir kullanımın bulunmadığını, gelir getirici faaliyet yapılmadığını, ayrıca karşı tarafla yaptıkları görüşmede programı almaya hazır olduklarını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; dava konusu yazılımın FSEK kapsamında korunmaya değer bir eser olduğu ve hukuki koruma altında olduğu, davalıya ait işyerinde … 2014×64 isimli programın kurulu ve çalışır vaziyette olduğu, programın ticari işlerde de kullanılmakta olduğu, bu yazılımın güncel sürüm olmadığı, indirimli ve indirimsiz dönemlerin ortalaması alınarak rayiç fiyatının 6.502 USD olduğu, dava tarihindeki TCMB kurları dikkate alındığında toplam değerinin 19.407,16 TL olduğu, FSEK’in 68.maddesi gereğince somut olayın özelliği kusurun varlığı, ağırlığı ve tecavüzün niteliği gözönüne alınarak takdiren 3 katı bedel uygulanması gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, 58.221,48 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin taleplerine rağmen faize hükmetmediğini, kararın bu haliyle HMK’nun 297.maddesine uygun olmadığını, mahkemece hüküm altına alınan bedelin yazılımının gerçek rayiç bedelini göstermediği gibi müvekkilinin maddi ve manevi zararlarını da karşılamadığını, dava dilekçesi ekinde sundukları emsal faturalardan da görüleceği üzere bir adet … 12.700 USDX2.88=36.576,00 TL olduğunun beyan edildiği, ayrıca birçok sözleşme ibraz ettiklerini, bilirkişilerin yazılımın rayiç bedellerinin belirlenmesi yolunda uzman olmadıklarını, bu nedenle kök raporda rayiç bedel belirleyemediklerini, rayiç bedelin mali müşavir/hesap uzmanı bilirkişiden sorularak tespit edilmesi gerektiğini, rayiç bedelin farazi sözleşme ilkesi gereği dosyaya sundukları sözleşme ve faturalarda yer aldığını, yine sundukları sözleşmelerde 16.000 USD + KDV’nin yer aldığını, mahkemenin bunu araştırmadığını, yine sundukları emsal bilirkişi raporunda da bu tutarın 12.700,00 USD olarak belirlendiğini, bu bedelin gerçekçi ve kabul edilebilir olduğunu bildirmiştir. Davalı, istinaf sebebi olarak; mahkemenin eksik inceleme ve araştırma ile karar verdiğini, davaya konu programın kullanılmadığını ve program üzerinden satış veya gelir elde edip etmediğinin irdelenmediğini, sadece programın bilgisayarda bulunmasının gerekçe gösterilmesinin doğru olmadığını, yine 3 kat tazminata hükmedilmesinin de doğru olmadığını, dosyada programın kullanılıp gelir elde edildiğine dair belge ve delil bulunmadığını, kararın hakkaniyetli olmadığını, daha önce de beyan ettikleri üzere firma çalışanlarının davacı tarafla görüştüğünü ve bu sebeple programın bilgisayara yüklendiğini ve deneme yapıldığını, karşı tarafın bu hususu bile bile haklarını kötüye kullanarak dava açmasının iyiniyetten uzak bir davranış olduğunu, zira kendilerinin tek tek esnafları arayıp programları denemesini ve akabinde almasını istediklerini, davacı tarafın iyi niyetli olmadığını, kendisinin başkalarının sahibi ve emeği bulunan bir programı karşılık vermeden alma çabasında bir esnaf olmadığını, kendisinin yazılım işlerinden anlamadığını, kendi çalışanı ile davacının irtibatı üzerine programın bilgisayara yüklendiğini ancak kullanılmadığını bildirmiştir. Konya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/21 D.İş tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporunda; davalının işyerine gidildiği, bir adet bilgisayar üzerinde SOLIDWORKS programının kurulu olduğu, bu programın .. 2014×64 sürümü olup çalışmakta olduğunun tespit edildiği, ayrıca programın seri numarasının, ekran görüntülerinin rapor ekinde sunulduğu görülmüştür. Dava dilekçesi ekinde sunulan faturalarda 2 adet … yazılımının 47.434,23 TL olduğu, yine bir adet … bedelinin 52.140,90 TL, yine bir adet . … 56.668,32 TL olduğu, faturaların 2015 tarihli olduğu görülmüştür. Davacıya ait … markasının 9. ve 16.sınıflarda 10/04/1996 tarihinde tescil edildiği ve 10/04/2006 tarihinde yenilendiği TPE’den gelen sicil kaydı örneğinden anlaşılmıştır. Dava dilekçesine ekli belgelerden … 2013 isimli programın eser sahibinin davacı olduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 17/10/2016 tarihli 3 kişilik bilirkişi raporunda; … isimli yazılımın eser olduğu ve hukuki koruma altında bulunduğu, davalıya ait işyerinde …. 2014×64 isimli programın kurulu ve çalışır vaziyette olduğu, programın ticari işlerde de kullanıldığı, davacının lisanssız yazılım yüklemesi olayının dava dışı …. isimli firmanın ihbarı üzerine öğrendiği, bu firmanın bilgisayarlarına kurulumu yapılan yazılımın varlığı, sürümü, ne şekilde ve kim tarafından yüklendiğine ilişkin dosyada bir tespitin bulunmadığı, ilgili bilgisayarlar üzerinde heyetin inceleme yapma yetkisinin bulunmadığı, bu nedenle yalnızca dosyada bulunan elektronik posta çıktısı ile lisanssız kullanımın tespitinin yapılmasının doğru olmayacağı, kullandığı tespit edilen bu yazılımın güncel sürüm olmadığı, bu yazılımın günümüzde … 2016 sürümünün satışa sunulduğu, satış bedelinin internette yayınlanmadığı, son bir yıl içinde yapılan satış bedelleri ortalaması alınarak gerçekçi bir rayiç bedel tespit edilebileceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan ek raporda ise; 2016 yazılımının rayiç bedelinin 7.000 USD + KDV , 2016 … yazılımının 9.000 USD + KDV olarak hesaplandığı, tespit edilen ürünün daha düşük sürüm olup indirim yapılması gerektiği, her sürüm arasında %15 civarında üründe geliştirme yapıldığı ve bu oranda indirimin uygun olacağı, buna göre … sürümünün rayiç bedelinin 6.502,00 USD + KDV olduğunun kabul edilebileceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince itiraz edildiği görülmüştür. Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce dinlenen tanık …; kendisinin davalı firmada 2015 yılı bahar ve yaz aylarında yaklaşık 3 ay kadar çalıştığını, o tarihlerde teknik ressam olarak çalıştığını, programın kendisine kurulu şekilde bilgisayar verildiğini ve o bilgisayarda çalıştığını, programın lisanslı olup olmadığı hususunda bilgisinin bulunmadığını, zaten odanın anahtarının kendisinde olmadığını, sabahları firmadaki bayan muhasebecinin odayı açtığını ve kapattığını bildirmiştir.
GEREKÇE:Dava, 5846 Sayılı FSEK’in 68.maddesi uyarınca açılan tazminat davasıdır. Davacı taraf, müvekkilinin yazılımının davalı tarafından izinsiz olarak kullanıldığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davacı tarafça yapılan tespit işleminde davalı işyerindeki bilgisayarda davaya konu … 2014×64 programının kurulu olduğu ve çalışmakta olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Söz konusu yazılım FSEK kapsamında eser niteliğinde olup hukuki koruma altındadır. Bu nedenle davalı tarafından izinsiz olarak kullanılması hukuka aykırıdır. Mahkemenin bu değerlendirmesi usul ve yasaya uygundur. Davalı taraf her ne kadar söz konusu programın davacı tarafından bilgisayara yüklenerek deneme yapıldığını, bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ileri sürmüş ise de, bu husus davalı tarafından kanıtlanamamıştır. Öte yandan önemli olan çalışanının davacı ile irtibata geçtiğini ve programın bu şekilde bilgisayara yüklendiği ancak kullanılmadığı ileri sürülmüş ise de, çalışanının eylemlerinden davalının sorumlu olduğu ve tespit raporunda programın çalışmakta olduğunun belirtilmesi karşısında davalının bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Davacının istinafı ise hükmedilen bedele ilişkin olup bilirkişiler tarafından ayrıntılı incelemeyi içerir ve istinaf denetimine elverişli raporda; dava konusu yazılımın güncel sürüm olmadığı, bu nedenle tespit edilen rayiç değerin yerinde olduğu ve %15 civarında indirim yapılmasının uygun olduğu, buna göre belirlenen rayiç bedelde hukuka aykırılık görülmediği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talepleri de yerinde değildir. Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan faturaların incelenmesinde ise, faturaların 2015 yılının 7. ve 9.aylarında düzenlenmiş olmasına rağmen yazılımla ilgili pirim fiyatları dikkate alındığında yeknesaklık bulunmadığı, birbirlerinden çok farklı miktarlar olduğu görüldüğünden davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri de yerinde görülmemiştir.Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen taraf vekillerinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacıdan alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin yatırılan 994,27 TL harçtan mahsubu ile artan 949,87 harcın talebi halinde davacıya iadesine, 3-Davalıdan alınması gereken 3.977,10 harçtan, peşin yatırılan 994,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.982,83 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.08/11/2019