Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3033 E. 2019/2424 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3033 Esas
KARAR NO : 2019/2424 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2016
NUMARASI : 2014/124 E. – 2016/105 K.
DAVANIN KONUSU: Marka tecavüzün ref’i, maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Türkiye’nin en büyük ve en bilinen çizgi film yapımcısı olduğunu, “…” sözcüğünün TPE nezdinde 2009/08967 nolu marka ile davacı adına tescilli olduğunu ve www…..com.tr alan adının da davacı adına tescilli olduğunu, ayrıca 2010/03261, 2011/00019, 2011/03152 ve 2014/00409 numaralı endüstriyel tasarımların da davacı adına tescilli olduğunu, davalının söz konusu markayı içeren www…..com alan adını kendi adına tescil ettirdiğini, davalının bu eyleminin davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, söz konusu sitede davalının maka ve endüstriyel tasarım haklarının müvekkilinin rızası hilafına kullanıldığını, bu durumun İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin 2014/17 D. İş sayılı dosya ile tespit edildiğini, aynı dosyada ihtiyati tedbir kararı verildiğini, tedbir kararının İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin … Esas numaralı icra dosyası ile yerine getirildiğini belirterek, 6102 sayılı TTK’nın 55/1, a(4) ve m. 56 kapsamında haksız rekabetin tespitini ve önlenmesini, 556 sayılı KHK’nın m. 61 ve m. 9/e kapsamında marka hakkına tecavüzün tespitini ve önlenmesini, 554 sayılı KHK’nın m. 48 kapsamında tasarım hakkına tecavüzün tespitini ve önlenmesini, öne çıkan zararların telafisi anlamında 5.000,00 TL manevi tazminatın 556 sayılı KHK’nın m. 62, 554 sayılı KHK’nın m. 49 ve 6102 sayılı TTK’nın 56. Maddesi uyarınca davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 01.09.2014 tarihli dilekçesi ile de HMK’nın 41. maddesi uyarınca ön inceleme duruşmasına kadar iddia ve savunmaların serbestçe genişletilebildiğini öne sürerek 556 sayılı KHK’nın madde 66/2-b uyarınca davalının elde ettiği kazanç nedeniyle 5.000,00 TL’lik yoksun kalınan kazanç tutarını dava tarihinden itibaren kısa vadeli kredilere uygulanan avans faizi ile birlikte tahsilini ve daha önce talep olunmakla beraber faiz istenmesi sehven unutulan manevi tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının www….com adlı alan adının kendi adına tescilli olduğunu ve yetkilisi olduğu şirkette kullanıldığını, davacının şikayetinden 2014/18 sayılı Değişik iş kararı ile haberdar olduğunu ve sitenin yayından kaldırıldığını, satışını yaptıkları ürünlerin korsan olmadığını ve orijinal olduklarını ve faturalarının mevcut olduğunu, ürünlerin korsan ürün olmaması nedeniyle haksız rekabet bulunmadığını, davacının zararının söz konusu olmadığını, aksine satılan ürünlerin orijinal ürünler olması nedeniyle davacı firmaya kazanç sağladığını, firma olarak internet üzerinden satışını yaptıkları tüm ürünlerin görsel reklam ve tanıtımını yaparken orijinal logo ve görsellerini kullanmaya dikkat ettiklerini, dava konusu alan adının firmalarının bünyesinde olduğunu, karışıklığa mahal vermemek için her sayfanın altına not düştüklerini ve iletişim bilgileri menüsüne firmanın açık adresini yazdıklarını, davacının rahatsızlığını kendilerine bildirilmesi halinde alan adını kendilerine devir edebileceklerini ve davacının şikayetinden 2014/18 karar sayılı değişik dosyası ile haberdar olduklarını, bunun sonucunda da itirazsız olarak siteyi kapattığını belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15/12/2016 tarihli 2014/124 Esas-2016/105 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, davalının 556 sayılı KHK’nın 62. maddesi uyarınca davacının marka haklarına yaptığı tecavüzün durdurulmasına, davalının 554 sayılı KHK’nın 49. maddesi uyarınca davacının tasarım haklarının tecavüzün tespitine ve durdurulmasına, 6102 sayılı TTK’nin 56. maddesi uyarınca davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitin, haksız rekabetin men’ine ve ortadan kaldırılmasına, davacının uğradığı manevi zarar nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibarın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibarın işleyecek kısa vadeli kredilere uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kararın kesinleşmesinden sonra masrafın davalıdan alınmak suretiyle Türkiye de yayınlanan trajı en yüksek 3 gazeteden birinde yayınlanmasına, karar verilmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava konusu internet sitesini 2014/17 D.İş dosyasından haberdar olur olmaz kapattıklarını, mahkemenin hükmettiği maddi ve manevi tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu,dava konusu ürünlerin internet sitesinden satışı ile toplam satış miktarının 781,81 TL olduğunu,satılan ürünlerin orijinal olup, satım bedelinin davacı kasasına girdiğini, davacının haksız rekabete dayalı kaybının bulunmadığını, satılan ürünlerin çok cüzi miktarda ve sayıda olduğunu, lisans sözleşmesi yapılmasını gerektirecek boyutta olmadığını, manevi tazminat miktarının da fahiş olduğunu, taklit ürün satışı bulunmadığını manevi tazminat koşullarının oluşmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevabında; davacının defter ve belgelerini sunmadığından kök raporda maddi tazminat hesabının yapılamadığını, sunduğu faturaların da eksik ve çelişkili olduğunu, taktir edilen tazminat miktarlarının dosya kapsamına uygun bulunduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir. TPMK kayıtlarından; davacı adına TPE nezdinde… no’lu “…” ibareli markanın 28. ve 41. sınfta 30.04.2010 tarihinde, yine davacı adına TPE nezdinde tescilli … numaralı endüstriyel tasarım belgesinin 01.03.2014 tarih ve 214 sayılı Resmi Endüstriyel Tasarımlar Bülteninde … numarası ile sicile kayıt edildiği, davacı taraf adına TPE nezdinde tescilli olan … no’lu tasarımın 10.06.2010 tarihinde, .. no’lu endüstriyel tasarım belgesinin 04.01.2011 tarihinde, 2011/03152 no’lu endüstriyel tasarım belgesinin 05.05.2011 tarihinde tescil edildiği görülmüştür.Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi heyeti 14/07/2015 tarihli kök raporunda; davalının gerek tescilli markayı, gerekse tescilli endüstriyel tasarımları kendi internet sitesinde aynen kullandığını kabul ettiğini, bir diğer ifadeyle marka veya endüstriyel tasarımların benzerlikleri hakkında taraflar arasında ihtilaf bulunmadığını, tarafların aynen kullanım hususunda mutabık olduklarını, aynen kullanımın İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin 2014/17 D. İş sayı dosyası ile tespit edildiğini, ihtilaf konusu ürünlerin oyuncak olduğunu, dolasıyla davacı adına tescilli markanın koruma kapsamındaki ürünler olduğu hususunun taraflar arasında ihtilaf konusu olmadığını, davalının, davalı sitesindeki kullanımın, davacı adına tescilli markanın koruma kapsamında olduğunu, davacı adına tescilli endüstriyel tasarımların koruma kapmasında olduğunu, davacı adına tescilli markayı birebir içeren www…..com alan adının 556 sayılı KHK uyarınca davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, dosyaya davalı vekili tarafından 25.09.2014 tarihli dilekçe ekinde kazanç kaybının 648,65 TL olduğuna dair sunulan listenin hangi ürünlere ve hangi tarihlere ait olduğu dahi belli olmayan yasal bir belge olmadığından değerlendirmeye alınmadığını, 556 sayılı KHK’nın 66/2-b uyarınca davalının elde ettiği kazancın hesaplanabilmesi için davalı tarafın defterlerine ulaşılamadığından maddi tazminat yönünden bir inceleme yapılamadığını belirtmişlerdir. Bilirkişiler 09/03/2016 tarihli ek raporlarında; İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin 2014/17 D. İş sayılı dosyasında yapılan tespitte davalının www…..com adresini 16.10.2011 tarihinde oluşturduğunun anlaşılmakla davalının 16.10.2011 tarihinden dava tarihi 30.04.2014 tarihine kadar dava konusu “…” markalı ürün satışlarından elde ettiği kazancın maddi tazminat olarak hesaplanacağını belirterek; satış faturalarında ağırlıklı olarak eğitim dvd, vd, kitapları, biber gazı (Nato American Style Super Paralısant), … ürünleri, temizlik bezleri ürün satışlarının yapıldığının görüldüğünü, satış faturalarında belirtilen dava konusu ürün alışlarına rastlanmadığı gibi alımı yapılan ürünlerin satış faturalarına da rastlanmadığını, yapılan inceleme neticesinde, incelemeye sunulan belgelerin dönemler itibarı ile eksik olması, stok hareketlerine ait herhangi bir dökümanın olmaması, dosyaya davalı ve davalı vekilince sunulan belge ve dökümanlardaki bilgilerle incelemeye sunulan belgelerdeki tutarsızlıklar dikkate alındığında incelenen belgelerin ihticaca salih olmadığının anlaşıldığını, incelenen ve dosyaya sunulan … Ltd. Şirketi tarafından internet sitesinin oluşturulma tarihinden dava tarihine kadar dava konusu ürünlerden toplam 783,81 TL tutarında satış yapıldığının anlaşıldığını, alış faturalarında satışı yapılan ürünlere rastlanmadığını, bu nedenle satılan mal maliyetinin hesaplanamadığını bildirmişlerdir.
G E R E K Ç E : Davanın, marka ve tasarım hakkına yapılan tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, önlenmesi , maddi ve manevi tazminat davası olduğu, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, internet sitesinde orijinal ürünlerin satıldığını, davacının maddi ve manevi zararının bulunmadığını beyanla istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2014/17 D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; www…..com alan adlı internet sitesinin 16/10/2011 tarihinde davalı adına tescil edildiği, internet sitesi alan adında davacı adına tescilli … ibareli markanın aynen yer aldığı, anahtar sözcük metatag olarak kullanıldığı gibi, içeriğinde de web sayfaları başlık(header) kısmında markanın aynen kullanıldığı, davacı adına tescilli marka ve tasarımların aynen /iktibas suretiyle site içeriğinde ürün satış ve tanıtımında kullanıldığı, sitede orijinal ürün satışı yapılmasının izinsiz olarak marka ve tasarım kullanım hakkı vermediği, esasen davalı vekilinin tazminat miktarları dışında hükmün diğer kısımlarına yönelik istinaf başvurusunun da bulunmadığı, davalı tarafın kesin süre verilmesine rağmen ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, ek raporda incelenen faturaların da sağlıklı sonuca uluşmak için yeterli olmadığı, mahkemenin TBK 50 ve 57. maddeleri gereğince maddi tazminat miktarını belirlediği, internet sitesinin oluşturulma tarihi olan 16/10/2011 tarihinden 30/04/2014 dava tarihine kadar, davacı tarafın yoksun kaldığı karın 5.000 TL olarak tespitinde ve 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya, dosya kapsamına aykırılık bulunmadığı kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 683,10 TL harcın, peşin alınan 170,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 512,70 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 22,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 08/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.