Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3024 E. 2019/2450 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3024 Esas
KARAR NO : 2019/2450
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2017
NUMARASI : 2015/1104 2017/109
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, davalının 28/03/2008 tarihinde satın aldığı aracın motorunun şase ve motor numarasının farklı olduğu halde motorunu değiştirdiği, bu nedenle muayene istasyonunda muayenesinin yapılamadığını, daha sonra 13/04/2009 tarihinde eski motor numarasıyla muayeneden geçirilerek bir sonraki muayene tarihinin 13/04/2011 olmasını sağladığını, aracın ikinci muayenesinin de motorun değiştirildiği dikkate alınmadan yapıldığını, davalının bu işlemleri yaptıktan sonra bu aracı 27/09/2010 tarihinde müvekkiline sattığını, müvekkilinin de bu aracı 27/10/2010 tarihinde … da 14/12/2010 tarihinde … sattığını, bu kişinin aracı muayeneye girdirdiğinde araçtaki motorla ruhsattaki motorun birbiriyle uyuşmadığını tespit ettirdiğini, … … aleyhine Elbistan 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı dava sonucunda ödediği araç bedeli 15.500,00 TL’yi tahsil ettiğini, ….n’ın da İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde müvekkili aleyhine dava açtığını, görevsizlikle dosya kendisine gelen İstanbul 5.Tüketici Mahkemesi’nin müvekkili aleyhine karar verdiğini, müvekkilinin bu karar nedeniyle 22.839,00 TL ile 1.000,00 TL avukatlık ücreti ve 1.058,71 TL harç ödemek durumunda kaldığını, davalının araçtaki ayıbı gizlediğini, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek toplam 24.897,81 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava tarihinden geriye doğru bir yıllık süre öncesinde gerçekleştiği iddia edilen işlemler için davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının aracı kontrol ederek satın aldığını, herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, müvekkilinin motorun değiştiğini bilecek durumda olmadığını, müvekkili tarafından 9.000,00 TL’ye davacıya satılan araçla ilgili olarak müvekkilinden 24.897,81 TL talep edilmesinin haksız olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; dava konusu aracın davalı banka tarafından 13/04/2009 tarihinde muayenesinin yaptırıldığı, dava konusu aracın davalı banka tarafından 27/09/2010 tarihinde davacıya satıldığı, aracın davacı tarafından …, … da …. sattığı, … davacı aleyhine açtığı dava sonunda davacı tarafından … 22.839,00 TL tazminat ile bu dava nedeniyle 1.000,00 TL avukatlık ücreti ve 1.058,81 TL nispi harç ödendiği, davalının davacıya sattığı aracın ayıplı olduğu, davalı bankanın ağır kusurlu davranışıyla sattığı aracın motorunu değiştirdiği hususunu ruhsata yansıtmadığı, bu sebeple TBK’nun 231/2 maddesindeki zamanaşımı def’inin geçerli olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, 24.897,81 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; davacının taleplerinin TTK’nun 23/c maddesi gereğince zamanaşımına uğradığını, bu konuda birçok Yargıtay kararı bulunduğunu, davacının süresi içerisinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının aracı kontrol ederek aldığını, ancak ayıp ihbarında bulunmadığını, yine davacı aleyhine açılan davanın hiçbir şekilde müvekkiline ihbar edilmediğini, davacının tacir olup aracı kontrol etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, zira kendisinin araç alım satım işiyle uğraştığını, hükme esas alınan raporun denetime elverişli olmadığını, hukuki değerlendirmeler içerdiğini, müvekkilinin iyiniyetli olarak aracın tüm muayene belgeleri de dahil yasal bilgilerini davacıya teslim ettiğini, bununla birlikte aracın müvekkiline teslim edilmesine ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığını bildirmiştir. Dava konusu aracın 27/09/2010 tarihinde noterde düzenlenen araç satış sözleşmesiyle 9.000,00 TL bedelle davalı tarafından davacıya satıldığı görülmüştür. Dava konusu aracın 27/10/2010 tarihinde düzenlenen noter satış sözleşmesiyle 10.000,00 TL bedelle davacı tarafından dava dışı … satıldığı görülmüştür. Dava konusu aracın 14/12/2010 tarihinde düzenlenen noter satış sözleşmesiyle dava dışı … tarafından dava dışı …’a 11.600,00 TL bedelle satıldığı görülmüştür. İstanbul 5.Tüketici Mahkemesi’nin 2014/782 Esas – 1461 Karar sayılı 08/09/2014 tarihli ilamının incelenmesinde; davacı … işbu davanın davacısına karşı dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle uğradığı zararın tahsili için dava açtığı, davanın kabul edilerek 15.500,00 TL’nin davacı … Ltd. Şti’nden tahsiline karar verildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; davalı bankanın dava konusu aracı 13/04/2009 tarihinde muayenesini yaptırdığı, davacı aleyhine açılan dava sonunda davacının …’a 22.839,00 TL ile ayrıca 1.000,00 TL avukatlık ücreti ile 1.058,81 TL nispi karar harcı ödediği, aracın ayıplı olduğu, davalı bankanın ağır kusurlu davranışı nedeniyle araçtaki ayıbı gizlediği, dolayısıyla işbu davada ileri sürülen zamanaşımı def’inin TBK’nun 231/2 maddesi gereğince geçerli olamayacağı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davalı banka tarafından söz konusu rapora itiraz edildiği dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalıdan araç aldığını, ancak bu aracın hukuki ayıplı olduğunu, aracın davacı tarafından dava dışı …, … da … sattığını, daha sonra … aleyhine açtığı dava sonucunda araç bedelini tahsil ettiğini, … da davacı aleyhine açtığı davayı kazandığını ve davalı tarafa ödenmek durumunda kalınan 24.897,81 TL’nin tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Dava konusu aracın 27/09/2010 tarihinde davalı tarafından davacıya satıldığı, davacının bu aracı 27/10/2010 tarihinde dava dışı … sattığı, … da aynı aracı 14/12/2010 tarihinde…. sattığı, … aleyhine Elbistan 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ayıplı araç satışı nedeniyle uğradığı zararın tahsili için açtığı dava sonunda davanın kabul edildiği, aracın davalıya iadesi ile toplam 12.250,00 TL bedelin … tahsiline karar verildiği,…. da işbu davanın davacısı aleyhine açtığı davanın İstanbul 5.Tüketici Mahkemesi’nde kabul edilerek 15.500,00 TL’nin davacıdan tahsiline karar verildiği ve davacının dava dışı … 22.839,00 TL ile 1.000,00 TL avukatlık ücreti ve 1.058,81 TL nispi karar harcı ödediği dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Dava konusu aracın davalı banka tarafından motorunun değiştirildiği, ancak bunu gizleyerek davacıya sattığı, aracın bu haliyle hukuki ayıplı olduğu kanaatine varılmış olup davalının bu yönlere ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Nitekim davacı mahkeme kararı sonucunda dava değeri kadar tutarı ödemek zorunda kalmış olup bu nedenle zarara uğradığı açıktır. Dolayısıyla talebinde haklıdır. Bu yönlerden davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Ayrıca 6098 sayılı TBK’nun 231/2 maddesi gereğince davalının zamanaşımına ilişkin istinafı da yerinde değildir. Ne var ki yargılama sonunda davalının sorumluluğuna karar verilmekle birlikte, dava konusu aracın iadesiyle ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru değildir. Zaten davacı vekili dava dilekçesinin sonuç kısmında aracın davalıya iadesini de istemiştir. Bu durumda mahkemece dava konusu aracın birlikte ifa kuralı gereğince davalıya iadesine karar verilmesi gerekirken bu konuda bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerindedir. Hal böyle olunca davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2017 tarih, 2015/1104 esas, 2017/109 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davacının davasının KABULÜ ile; davacının uğradığı toplam zarar olan 24.897,81 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birlikte ifa kuralı gereğince davaya konu … plakalı aracın aynı anda davalıya iadesine,4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.700,77-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 425,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.275,57 TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.987,02 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafından yapılan 450,40 TL ilk gider, 1.200 TL bilirkişi, 106,00TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.756,40 TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 8-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 17,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 103,20 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 10-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.11/11/2019