Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3020 E. 2019/2338 K. 01.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3020 Esas
KARAR NO : 2019/2338 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2016
NUMARASI : 2014/522 E., 2016/1319 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 01/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkillerinden davacı …’nun destekten yoksun kalma tazminatının eşinin trafik kazasında vefatı nedeniyle hak etmiş olduğunu, fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik müvekkili … için, 1.000,00 TL maddi , 25.000,00 TL manevi tazminat ile davacılar …, … ve … için yaşadıkları manevi ızdırap ve üzüntü için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ayrı ayrı 15.000,00-TL olmak üzere toplam 45.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesini, müvekkilinin alacağının teminat altına alınması bakımından öncelikle davalı … Ltd.Şti. Adına kayıtlı … plaka sayılı aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı … Ltd.Şti. cevap dilekçesinde; davayı kabul etmediklerini, kusur raporunu kabul etmediklerini, ceza dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, müteveffanın kazada gerekli tedbirleri almaması nedeniyle kusurlu olduğunu, müteveffanın çalıştığı iş ve gelirinin belirlenmesi gerektiğini, kazanın iş kazası olması halinde SGK tarafından bağlanan gelirlerin hesaplanacak tazminattan indirilmesi gerekeceğini, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plakalı aracın … nolu, 08/01/2013-08/01/2014 vadeli ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalandığını, sorumluluklarının poliçe limityle kişi başı 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat ve tedavi giderlerinin limit dışı olduğunu, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlandırıldığını, kaza nedeniyle davacı …’ya 15/04/2013 tarihinde 16.820,00 TL ödeme yapıldığını, dava konusu taleple ibra edildiklerini, ibranın kayıtsız ve şartsız olduğunu, dava açılmasına sebebiyet verilmediğini, adli tıp kurumundan kusur raporu alınması gerektiğini, gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı … cevap dilekçesinde; soyadlarını bilmediği … ve … isimli şahısların tanık olarak dinlenmesi ayrıca takometre cihazından olay anındaki hız tespit edildiğinden olay nedeniyle kusurunun bulunmadığı ortaya çıkacağından bahisle davanın reddini istemiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “toplanan tüm deliller ışığında, 21/03/2013 tarihinde davalılardan …. Ltd.Şti.’ne ait davalı … şirketi tarafından sigortalalı davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında; davacı …’nun eşi davacılar …, … ve …’nun anneleri … vefat ettiği, davacıların destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması yönünden aktüerya bilirkişisinden alınan raporda; davacının destekten yoksun kalma tazminatının 56.798,52 TL olup, davacının asli kusuru ile hesaplanan tazminattan indirim konusunun mahkemenin takdirinde olduğu, sigorta şirketinin kişi başı sakatlık ve ölüm hali azami teminat limitinin 250.000,00 TL olduğu görüş ve kaanatinin bildirildiği, tarafların kusur oranlarının tespiti yönünden Makine Mühendisi -Trafik Uzmanı bilirkişiden alınan 18/05/2015 tarihli raporda; davalı sürücü …’ın %25 , yaya müteveffa … %75 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, kusur oranların yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği ve bu hususta alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İthisas Dairesinin 24/08/2015 tarih 79479511-101.02-2015/66189/8382 sayılı raporunda; davalı Sürücü … ‘ın, %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu, müteveffa yaya … ‘nun,%75 (Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu kanaatinin bildirildiği, konusunda uzman aktüerya uzmanı ve sigorta hukukundan oluşan bilirkişi heyetinden alınan 29/03/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; davalı … şirketi tarafından 16.820,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin 31.12.2013 tarihi itibarıyla güncellenmesi sonucu; 17.898,32 TL baliğ olacağı, davacı dul eşin talep tavanının 31/12/2013 tarihi itibarıyla 11.971,82 TL olacağı , bu durumda davalı tarafından davacının zararı karşılandığının bildirildiği, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi yönünden … bilirkişiden alınan19/09/2016 tarihli raporda müteveffanın eşi davacı …’nun toplam 137.814,20 TL destek zararının bulunduğu, bu zarardan davalı sürücü …’ın %25 kusuruna isabet eden tutarın 34.453,55 TL olduğu, davacının yeniden evlenme şansının indirim oranı takdirinin mahkemeye ait olduğu, davalı … şirketi tarafından 15/04/2013 tarihi 16.820,00 TL ödemenin rapor tarihi itibarıyla güncel tutarının 22.084,66 TL olduğu, davacıya yapılan ödemenin güncel tutarı düşüldükten sonra bakiye zararının 12.368,89 TL olduğu, davalı … ile davalı … şirketinin, sürücü davalı …’ın kusurundan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, hesaplanan destek zararının sigorta poliçe kapsamında olduğunun bildirildiği, davacı …’nun, evlenmiş olması nedeniyle bilirkişiden ek rapor alındığı, alınan 10/11/2016 tarihli ek raporda; davacı …’nun 13/08/2014 tarihinde yeniden evlendiği, kaza /vefat tarihinden yeniden evlenme tarihine kadar yoksun kaldığı destek zararının 6.683,08-TL olduğu bu zarardan davalı sürücü …’ın %25 kusuruna isabet eden tutarın 1.1715,77 TL olduğu, davacı …’nun, davalı … şirketi tarafından yapılan ödemenin güncel tutarı düşüldükten sonra bakiye zararının bulunmadığının bildirildiği, tüm dosya kapsamı ve Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesi 2013/325 sayılı dosyası itibariyle; 21/03/2013 tarihinde davalılardan … Ltd.Şti.’ne ait davalı … şirketi tarafından sigortalı davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu davacıların murisi … vefat ettiği, meydana gelen kazada davacılar murisinin %75, davalı sürücü …’ın %25 kusurlu olduğu, davalı … Ltd.Şti’nin maliki olan, davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davalı … şirketi tarafından kişi başına 250.000,00 TL limitle ZMMS kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığı, davacı …’nun, 13/08/2014 tarihinde yeniden evlendiği, kaza /vefat tarihinden yeniden evlenme tarihine kadar yoksun kaldığı destek zararının 6.683,08-TL olduğu bu zarardan davalı sürücü …’ın %25 kusuruna isabet eden tutarın 1.1715,77 TL olduğu, davacı …’nun, davalı … şirketi tarafından yapılan ödemenin güncel tutarı düşüldükten sonra bakiye zararının bulunmadığı, manevi tazminatın meydana gelen olay nedeniyle duyulan acı ve üzüntünün kısmen de olsa giderilmesine yönelik olduğu, tazminatın takdirinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tazminatın tatmin duygusu oluşturacak durumda olması, olayın oluş şekli desteğin ölüm tarihindeki yaşı ve destek ile aralarındaki ilişkinin niteliği göz önünde bulundurulması gerektiği, somut olayda davacıların, desteğin eşi ve çocukları olup, desteğin ölüm tarihinde 54 yaşında olduğu, Müteveffanın çocuklarının 18 yaş üzerinde olmasına karşılık, desteğin bakım, ilgi ve sevgisine muhtaç oldukları, davacının ise eşini kaybettiği ve 3 çocuğu ile kaldığı, kazanın meydana gelişinde davacının kusurunun % 75 oranında olması” gerekçesiyle maddi tazminat istemi yönünden davanın reddine, manevi tazminat istemi yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile davacı … yönünden 4.000,00 TL, diğer davacıların herbiri için 3.000,00-TL olmak üzere toplam 13.000,00 TL manevi tazminatın 21.03.2013 kaza tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalılar ….San.Tic.Ltd.Şti. ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin tazminat isteminin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “….Yerel Mahkemede yapılan yargılama sırasında davacı müvekkilimiz …’nun yeniden evlenmiş olduğu gerekçesiyle ek rapor alınmış ve davacının destekten yoksun kalma zararının bulunmadığı tespitine karar verilmiştir. Ancak, yapılan tespit doğru değildir. Zira; davacının murisinin vefat etmesi ile birlikte davacının destekten yoksun kalma hakkı doğmuştur.Bu hakkın yeniden evlenmesi nedeniyle sona ermesi düşünülemez. Davacı … eşini kaybetmesi sonrasında yaşının ve özellikle de sağlık sorunlarının da etkisi ile yeniden evlenmek zorunda kalmıştır. Bu durum davacının muris …nun desteğinden yoksun kalmadığı anlamına gelmemektedir. Davacının yeniden evlenmesi nedeniyle destekten yoksun kalma zararı hak etmediği yönündeki tespitinin haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle itirazen kaldırılmasına karar verilmesini ayrıca takdir edilen manevi tazminatın oldukça az olduğunu , her davacı için ayrı ayrı ücreti vekalet verilmesi gerektiği halde tek ücreti vekalet verildiğini taleplerinin tümünün karşılanması gerektiğini beyanla kararın kaldırılması ve davanın kabulü yönünde karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava trafik kazasına dayalı destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemlerini içermektedir.Davacı eş açısından davalı … şirketi kazadan sonra ödeme yapmış olmakla davanın bu davalı açısından ibranamenin iptali niteliğinde olduğu görülmektedir.Davacının mali durumu ölenin desteklik hali, davacının farazi zararının ölenin eş olarak destekliğinden mahrum kalmasına ilişkin ev hizmetleri olarak nitelendirilmesi gerektiği, davacının evlenerek ev hizmetlerini evlendiği eşinden alması nedeni ile evlenme tarihi itibari ile destekten yoksun kalma durumunun sona erdiği, bu tarihe kadar davalı … şirketince yapılan ödeme güncellendiğinde davacının bakiye zararının kalmadığı anlaşılmakla mahkemenin maddi tazminatın reddine dair kararı isabetlidir.Manevi tazminat belirlenirken davacı yanın elem ve üzüntüsü yanında tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tarafların olaydaki kusur durumu gibi tüm unsurlar belirlenerek karar verilmesi gerekmekte olup, ölenin asli ve % 75 gibi büyük orandaki kusuru nazara alındığında verilen tazminat miktarı çok düşük kabul edilemeyeceğinden ve davadaki sosyal ve ekonomik durum tespitlerine uygun düşmekle bu yönüyle de istinaf başvurusu yerinde görülmemektedir.Davacı yan her davacı için ayrı harç ödeyip ayrı dava açmak yerine tek bir harç ile birlikte dava açtığından mahkemenin toplam tutar üzerinde tek bir ücreti vekalete hükmetmesinde de bir hata olmadığından istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/b-1 madde gereğince ESASTAN REDDİNE 2-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı yan üzerinde bırakılmasına 3- Alınması gereken 44,40 TL maktu harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacı yandan alınıp Hazine’ye gelir yazılmasına 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu kabul edilen ve reddedilen miktarlara göre KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi . 01/11/2019