Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/3000 E. 2019/2426 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/3000 Esas
KARAR NO : 2019/2426 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2017
NUMARASI : 2016/163 E. – 2017/91 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün tespiti , durdurulması)
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına TPMK’da 2012/04912 tescil nolu endüstriyel tasarıma konu taburenin birebir aynısının davalı tarafından üretilerek satışının yapıldığını, davacının müvekkilime ait tasarım hakkına tecavüzü nedeniyle tecavüzün tespitine, durdurulmasına, üretimde kullanılan kalıplara el konulmasına, imhasına, satışının durdurulmasına, ürünlerin tanıtımında kullanılan katalog ve reklamların toplatılmasına ve imhasına, el konulan ürünlerin imhasına, kararın gazetede ilanına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili davaya karşı cevabında: davacı ve davalının ikametgahı adresinin Kayseri olması sebebiyle mahkemenin yetkisizlik kararı verilmesini, dava konusu olan tabureler ile davacının tescilli endüstriyel tasarımının farklı olduğunu, davacının dayanağı olan endüstriyel tasarımın yenilik özelliğinin bulunmadığını, deneme amaçlı 50 adet üretildiğini halen üretimin bulunmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy(Kapatılan) 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29/03/2017 tarihli 2016/163 Esas, 2017/91 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı adına TPMK da 2012/04912 tescil nolu tasarımı davalının tecavüzü nedeniyle tasarım hakkına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, davalının tecavüzü nedeniyle internet üzerinde satış yapıp yapmadığı, reklam ve katalog bulunduğuna dair delil bulunmadığından buna ilişkin taleplerin reddine, davacının tasarım hakkına tecavüze konu olan ürünlere el konulmasına ve imhasına, kalıplara el konulmasına ve imhasına, karar özetinin masrafı davalı tarafından karşılanmak üzere Türkiye’de yayın yapan gazetelerden birinde ilanına karar verilmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; mahkemenin davalının internet üzerinde satış yapıp yapmadığı, reklam ve katalog bulunduğuna dair delil bulunmadığından buna ilişkin taleplerin reddine kararının yasaya ve usule aykırı olduğunu, hükümden sonra internetten satışa sunulursa ya da katalog yoluyla ilan edilirse ek dava açılmak zorunda kalınacağını, kısmen kabul değil tam kabul kararı verilmesi gerektiğini, feri sonuçtan kaynaklanan kısmen kabul sebebiyle karşı taraf kendini vekile temsil ettirdiği için 2860 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin de yasaya ve usule aykırı olduğunu, davalı vekilinin duruşmalara katılmadığını, bu durumda da dilekçe yazım ücreti olan 400 TL’ye hükmedilmesi gerektiğini, toplam 640,20 TL yargılama giderinin karşı taraftan tahsil edilmesine hükmedilmesi gerekirken kabul ve red oranına göre 160,05 TL’nin karşı taraftan tahsiline hükmedilmesinin ve ihtiyati tedbir sebebiyle müvekkili lehine ihtiyati tedbir vekalet ücreti 550 TL’ye hükmedilmemesinin yasaya ve usule aykırı olduğunu beyanla kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; mahkemenin karara esas aldığı raporun gerçeklikten uzak ve Türkiye’de sandalye ve tabure üretiminde tekelleşmeye neden olacak tarzda olduğunu, itirazlarının ve yeniden bilirkişi incelemesi talepleri hakkında karar verilmeden hüküm kurulduğunu, iki tabure arasında boy farkı bulunduğunu, ebatlarının farklı olduğunu, parçalarında benzerlik bulunmadığını, yan oluklarının farklı olduğunu, orta zekada tüketicinin karıştırmayacağını, ağırlıklarının dahi farklı olduğunu, biran için benzer olduğu düşünülse dahi müvekkilinin üretiminin bulunmadığını 50 adet piyasa reaksiyonu için deneme amaçlı üretilerek “consinnie” tabir edilecek şekilde ilgili yere bıraktığını, davacının istinaf dilekçesini kabul etmediklerini beyan etmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından dosya kapsamında alınan 03/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda; 3. şahıs … San. Ltd Şti adresinde yapılan tespitte davalı şirket tarafından satıldığı beyan edilen ve ürüne ilişkin fatura ibraz edilen ürün üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davacı adına TPMK ‘da 2012/04912 nolu tabure başlıklı endüstriyel tasarıma ilişkin karşılaştırmada ortak özellikleri değerlendirilerek farklılıkları konusunda inceleme yapıldığı, davacı adına tescilli tasarımdaki 4 ayak ve oturma bölümü ile ayaklar arasındaki boşluktan oluşan kısımların genel görünümleri oranları itibari ile benzer olduğu, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıkların bulunmadığı bu sebeple benzer olarak algılanabilecekleri, işyerinde bulunan plastik taburelerden birinin altında 2012/04912 tasarım tescil nolu ürün olduğunu belirten baskı bulunduğu, diğer ürünün altında … logosu bulunduğu beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin müvekkilinin 2012/04912 başvuru numarasıyla tescilli tabure tasarımının davalı tarafça üretilerek satışa sunulduğunu beyanla tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması ve refini talep ettiği, dava dilekçesi ile delil tespiti talebinde de bulunduğu, üçüncü şahsa ait işyerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davalı şirketten satın alınan plastik taburelerin tespit edildiği, tasarım uzmanı bilirkişinin ürünlerin genel görünüm ve oranlarının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olduğunu beyan ettiği, 554 sayılı KHK’nin 48.maddesine göre tasarım hakkına tecavüz sayılan fiillerin sayıldığı, tasarım hakkı sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynını yada belirgin bir şekilde benzeri yapmak, üretmek piyasaya sunmak, sözleşme akdi için icapda bulunmak, kullanmak, ithal etmek ve bu amaçlarla depolama, elde bulundurmak fiillerinin tecavüz fiili olarak sayıldığı, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü “iki tabure arasında boy farkı bulunması, ebatlarının ve ağırlıklarının farklı olmasının ” tasarım hukukunun ürünün dış görünümünü koruması, benzerlik karşılaştırmasında farklılıklardan çok benzerliklere yer verilmesi ve ileri sürülen farklılıkların bilgilenmiş tüketicinin algısında farklılık yaratmayacak oluşu gözönüne alındığında davanın sonucuna etkili olmadığı, ürünün kısıtlı sayıda üretildiği iddiasının da sonuca etkili olmayacağı kanaatiyle, ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğuna davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; mahkemenin dava tarihindeki ispat koşullarına göre değerlendirme yaptığı, davalının internet üzerinde satış yapıp yapmadığı, reklam ve katalog bulunduğuna dair delil bulunmadığından buna ilişkin taleplerin reddine karar verilmesinde usule aykırılık bulunmadığı, reddedilen kısım yönünden de davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin ve yargılama giderinin kabul ve red oranına göre paylaştırılmasının yerinde olduğu, asıl dava içerisinde tedbir talep edilmekle tedbir murafaası yönünden ayrıca vekalet ücretine de hükmedilemeyeceği kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun da reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-Davacı yandan, alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı yandan, alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yargılama giderleri olarak; davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 57,00 TL (posta-teb-müz) masrafın 1/2 oranında 28,50 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 08/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.