Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2994 E. 2019/2423 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2994 Esas
KARAR NO : 2019/2423 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2017
NUMARASI : 2015/204 E. – 2017/95 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde ; müvekkilinin 1952 yılından beri “…” markasını 95/014909, 95/014908, 97/014408, 2000/22817, 2002/18603, 2002/18639, 2007/19232, 2007/08513, 2007/09008, 2010/09901, 2012/32269 tescil numarası ile 29, 30, 32, 33, 35, 42, 43 sınıflarda tescilli olup davalı tarafından “…” ibaresi ile işletmesinde tabela ve görsellerde kullanıldığının tespit edildiği, ayrıca davalıya http://…com internet sitesinin bulunduğunu müvekkilim markası ile davalının kullandığı ibare arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunması sebebiyle iltibas yarattığını, bu nedenle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, markanın her türlü yayınlar hizmetler tanıtım malzemesi internet sitesinde kullanılmasının önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, hükmün gazetede ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davaya karşı cevabında; müvekkili tarafından “… ” ibaresini TPE’de tescili için … başvuruda bulunduğunu, marka tescil kaydının bulunmakta olup, davacı markası ile iltabasa sebebiyet vermediğini ayırt edici nitelikte olup bıraktığı izlenim farklı olduğundan ve her iki markanın tescil ve iştigal konularının farklı olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Bakırköy(Kapatılan) 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29/03/2017 tarihli 2015/204 esas- 2017/95 karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, davacı adına “…” ibareli TPMK tescilli markanın davalı tarafından “…” olarak markasal kullanımı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, davalının bu kullanımına ilişkin tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası evrakların toplatılmasına, internet alan adı olarak kullanılan http://…..com internet sitesinin erişiminin engellenmesine, kararın Türkiye’de yayın yapan gazetelerden birinde ilanına karar verilmiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; davacı ve davalının iştigal konularının farklı olduğunu, kullanılan marka ve şeklin tüketici nezdinde iltibasa yol açmayacak şekilde düzenlendiğini,-Mahkemenin eksik inceleme ve eksik bilirkişi raporu ile hüküm kurduğunu, bilirkişinin objektif değil sübjektif ölçülere göre hüküm kurduğunu,-Müvekkilinin TPE nezdinde marka tescil başvurusu bulunduğunu,-Davacı firmanın markasının “…” olarak tescilli olduğunu, müvekkiline ait markanın ise “…. ” olduğunu, markalar arasında yazım ve görüntü olarak benzerlik bulunmadığını,-Davacının 1952 yılından beri “…” marka ve ticaret ünvanı ile çalıştığını, “Baklava, lokum, kurabiye, pasta, sütlü tatlı” gibi gıda ürünleri üretim ve pazarlaması konusunda tescil aldığını oysa müvekkilinin tescil başvuru evraklarında faaliyetini “…” olarak özgülediğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin istinafa cevabında; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.TPMK müzekkere cevaplarında davacı adına 2012/3269, 2010/09901, 2007/08513, 2007/09008, 2007/014408 tescil nolu “…” ibareli markaların 43.sınıfta tescilli olduğu, davalının 2015/13460 başvuru numaralı “…” 43.sınıftaki başvurusunun reddedildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 12/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafın tescilli markası ile davalının internet sitesinde yer alan görsellerdeki tabelanın karşılaştırılmasında “…” ibaresinin ortak unsur olduğu, kebapçı ibaresinin ise 43.sınıfta yer alan hizmetler bakımından yardımcı unsur olarak değerlendirileceğinden markaya herhangi bir ayırt edicilik katması mümkün olmadığı ve herkesin kullanıma açık bir ibare olduğu, … kelimesi ile marka görselinde küçük kullanıldığından tüketiciler tarafından algılanmasının mümkün olmadığı, davalının “…” ibaresini ön plana çıkartarak kullandığını,davalının tabelası ile davacı adına tescilli “…” markası aralarında benzerlik olduğu her iki marka karşı karşıya kalan tüketicilerin markaların aynı işletmeye ait olduğunu düşünme ihtimallerinin yüksek olduğunu, davacının “…” markasını baklava ve sütlü tatlılar alanında kullanıyor olsa da neticede yiyecek içecek hizmeti veren bir mağazalar topluluğunun adı olarak kullanıldığını, davalının restaurant işlettiği gözönüne alındığında her iki taraftan yiyecek içecek sağlanması hizmetleri ile uğraşmakta olduğunu, davalı tarafa ait markanın bilinirliği göz önüne alındığında tüketici nezdinde her iki restorandın aynı işletmeye ait olduğu düşüncesinin oluşacağını, davalı tarafın www…..com isimli internet sitesinin adı incelendiğinde davalı tarafın davacıya markası ile karıştırılmasına yol açacak şekilde benzer olarak kullanıldığını, internet sitesine ilişkin görselde “…” ibaresinin 43.sınfta yer alan yiyecek içecek sağlanması hizmetlerinde markasal olarak kullandığını beyan ettikleri görülmüştür.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin müvekkilinin tescilli “…” markasının aynısı ve/veya benzerinin, davalı tarafça işletmesinin tabelasında, kataloglarında, broşür, benzeri materyaller ile http://….com internet sitesinin alan adında ve içeriğinde kullanıldığını beyanla, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni ve ref’ini talep ettiği, davalı vekilinin ise marka başvurusu bulunduğunu, tarafların iştigal alanlarının farklı olduğunu, kullandığı ” …” markası ile davacı markalarının benzer olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne karar verdiği görülmüştür.Davalı tarafın 17/02/2015 tarihinde 43. sınıfta 2015/13460 başvuru numaralı “…” marka başvurusunun, davacı tarafın itirazı üzerine kurum tarafından reddedildiği, bilirkişi raporunda yer verilen kurum kayıtlarından davalı tarafça karara itiraz edildiği, 26/04/2016 tarihli YİDK kararı ile itirazın da reddine karar verildiği görülmüştür.Kural olarak davalının tecavüze konu ibare üzerindeki marka başvurusunun bekletici mesele yapılması gerekiyorsa da, davalının dosya kapsamında yer alan kullanımının ibarenin tescil başvurusuna konu edildiği şekilde olmadığı, işyeri tabelasında … ibaresinin büyük, … ibaresinin fark edilemeyecek kadar küçük ve … ibaresinin ise elips şekli içerisinde büyük olarak yazıldığı ve vurgulandığı, davalının iştigal konusunun reastaurant hizmetleri (yiyecek ve içecek hizmetleri) sınıfında kebapçılık olduğu, kebap ibaresinin markasal kullanımda ayırt edici olmadığı, … ibaresi ön plana çıkarılarak kullanımın davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, davalı marka başvurusunun sonuca etkili olmayacağı, davalı kullanımının ve http://….com alan adının davacı adına 43. Sınıfta tescilli … ibareli markalara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 11,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 08/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.