Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2968 E. 2019/2359 K. 01.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2968 Esas
KARAR NO : 2019/2359 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2016
NUMARASI : 2013/124 E., 2016/818 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirkete 14.04.2011 tarihli “akaryakıt bayilik sözleşmesi” imzalanmak suretiyle 5 yıl süreli bayilik hakkı verdiğini, taraflar arasında ayrıca 14.04.2011 tarihli “ön protokol” bağıtlandığını, sözleşme eki 14.4.2011 tarihli “satış taahhütnamesi” uyarınca davalının her yıl için 1.300 metreküp beyaz ürün, 1 ton madeni yağ satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, eksik ürün alımı halinde son cari hesap üzerinden hesaplanacak oranın %5’i oranında, müvekkili şirketin satılamayan üründen dolayı mahrum kaldığı karı ödemeyi taahhüt ettiğini, buna göre 2011 yılı için 700.000 litre, 2012 yılı için 913.000 litre beyaz ürün almamak suretiyle sözleşme hükümerine aykırı davrandığını ve müvekkilini kardan mahrum bıraktığını, noter marifeti ile ihtarname keşide edilerek davalıya uyarı yapıldığını, davalının haksız şekilde 04.03.2013 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini, müvekkilinin hem fesih tarihine kadar geçen süre yönünden, hemde sözleşmenin feshin süresinden önce feshi nedeniyle sözleşme süresi sonuna kadarki dönem yönünden ayrı ayrı kar mahrumiyeti hakkı bulunduğunu belirterek şimdilik; 12.07.2012 fesih tarihinden 19.01.2016 sözleşmenin sona ereceği tarihe kadarki dönem için 10.000,00 -TL, sözleşmenin başlangıç tarihinden fesih tarihine kadarki dönem için eksik alınan beyaz ürün miktarı yönünden 40.000,00 -TL olmak üzere toplam 50.000,00 -TL kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının aylık %3 akdi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline kadar verilmesini talep etmiştir. Daha sonra Mahkemenin talebi üzerine davacı yanın talep neticesini somutlaştırıp harç ikmali yaptığı ve kar kaybı talebini 240.000 TL ve ceza-i şart miktarını da 110.000 TL olarak belirlediği görülmektedir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşmenin feshinin haklı nedene dayandığını, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmediğini, mal sevkiyatında aksamalar yaşandığını, düzenli mal alınamadığı için müvekkilinin zarara uğradığını, sözleşmenin yürürlükte kaldığı dönem için davacının tonaj taahhüdünü yerine getirmesi yönünde bir talepte bulunmadığını, yapılan satış miktarları konusunda taraflar arasında zımni bir mutabakatın oluştuğunu, bu aşamada ileri sürülmesinin iyi niyet kurallarına uymadığını, sözleşmede kar mahrumiyetine ilişkin hükümlerin genel işlem koşullarına uygun olmadığını, hem kar mahrumiyeti hem cezai şart isteminde bulunulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davacı şirkete mal bedellerine ilişkin bir borcunun bulunmadığını, hatta fesihten sonra davacı yanın teminatları nakde dönüştürerek fazladan tahsilat yaptığını , davacının iddiasında samimi olmadığını, müvekkilinin bayilik ilişkisinin yürürlükte olduğu süre içerisinde tüm yükümlülüklerni eksiksiz ve tam olarak yerine getirdiğini belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “taraflar arasında 14.04.2011 tarihinde 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve aynı tarihte “ön protokol” bağıtlanmış olup, sözleşme ve taahhütname uyarınca; sözleşmenin devamı süresince geçerli olmak üzere davalının davacıdan her yıl 1300 metreküp beyaz ürün ile 1 ton madeni yağ almayı taahhüt ettiği, taahhüt edilen miktarın alınmaması halinde kar mahrumiyeti ve ceza koşulu ödemeyi üstlendiği, her 1 yılda eksik alınan ürün bedelinin son cari fiyat üzerinden hesaplanacak tutarın %5’i oranında kar mahrumiyeti istenebileceği, sözleşmenin 46. Maddesi gereğince; sözleşmenin bayi tarafından tek yanlı feshi halinde de taahhüt edilen tutar üzerinden yukarıda açıklanan şekilde hesaplanan ceza koşulunu ödemesi gerektiğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafından Kadıköy …. Noterliğinden 21.06.2012 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek davalı şirkete eksik alım nedeniyle taahhüdünü yerine getirmesi konusunda uyarıda bulunulduğu ve hesaplanan kar mahrumiyeti zarar bedelinin ödenmesi istenildiği, bu ihtarnamenin davalıya 26.06.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalı yanca eksik alım uygulamasının sürdürüldüğü, Ankara …. Noterliğinden 04.03.2013 tarih, … numaralı ihtarname keşide edilerek davacı şirketin edimini yerine getirmediği iddiası ile bayilik sözleşmesi feshedildiği, yapılan yargılamada toplanan delillere göre sözleşmenin feshinde davalı şirketin ileri sürdüğü nedenleri kanıtlayamadığı ve feshin haksız olduğu sonucuna varıldığı, sözleşmenin davalı tarafından ve haksız şekilde 04.03.2013 tarihinde feshedilerek süresinden önce sonlandırıldığı, bu nedenle davacının kar mahrumiyeti isteminde bulunabileceği, ancak kar mahrumiyetinin 04.03.2013 fesih tarihinden başlayarak 3 aylık süre için istenebileceği ve buna göre yapılan hesaplama sonucunda; beyaz ürün için 32.054,79 -TL, madeni yağ için 24,66 -TL kar mahrumiyeti isteminde bulunulabileceği, kar mahrumiyeti hesaplanırken davacının aynı şartlarla yeni bir işi ne kadar sürede bulabileceğinin göz önüne alınması gerektiği, sektörel inceleme ile bu sürenin azami 3 aylık bir zaman olarak belirlendiği ve mahkemece de uygun bulunduğu, sözleşmenin fiilen yürürlükte kaldığı dönem için davalının eksik alım yaptığı ve taahhüdünü yerine getirmediği ancak davacının da belirtilen yıllarda eksik alım nedeniyle davalıya ihtarname keşide etmediği, gönderilen ihtarnamenin 21.06.2012 tarihli olduğu, ve geçen süre için ürün bedellerine çekince koymadan tahsil eden davacının bundan dolayı kar mahrumiyeti isteminde bulunamayacağı” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 32.079,45 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren aylık % 3 oranında yürütülecek temerrüt faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı hem davacı hem de davalı yan istinaf etmiştir.Davacı yan istinaf talebinde kar mahrumiyetinin sözleşmenin normal sona erme süresine kadar hesaplanması gerektiğini ,kısıtlı dönem hesabında baz alınan makul üç aylık sürenin dayanağının bulunmadığını, Antalya ili için bu sürenin kabul edilemeyeceğini kararın kaldırılarak kar mahrumiyeti yönünden tüm taleplerinin kabulünü talep ve istinaf etmiştir.Davalı yan istinaf gerekçesinde ; sözleşmenin feshinden sonra nakde dönüşen teminat mektupları ve çekler olduğunu, bunların tahsil edilmesine rağmen halen kar mahrumiyeti ve cezai şart ödemelerinin haksız olduğunu , iş ilişkisinde zarar eden tarafın kendileri olduğunu davanın tümüyle reddi gerektiğini beyanla kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava bayilik ilişkisin haksız feshi nedenine dayalı kar mahrumiyeti ve cezai şart istemine ilişkindir.Sözleşmenin davalı yanca feshedildiği tarafların kabulünde olup, davacı sözleşmenin haksız feshedildiğini, davalı ise haklı nedenle feshedildiğini iddia etmektedir.Davacı ve davalı kayıtları mahallinde ayrı ayrı incelenmiş, sözleşmedeki taahhütler ile tarafların bu taahhütlere uygun davranıp davranmadıklarının belirlenmesi açısından incelenmiş ve raporlar alınmıştır.Yine alınan raporların sektörel olarak değerlendirilmesi açısından da mahkemece birleştirici üçüncü rapor alınmıştır.Raporların ortak yönleri; her iki tarafın da akde aykırılıklarının olduğu, feshe kadar tarafların bu duruma sessiz kaldıkları ve ticari ilişkiye devam ettikleri noktasında birleşmiştir. Ancak davalı yanın akdin feshi için belirttiği hususlardan istasyonun geç teslimi dışındaki diğer sebepler belge ve delillerle desteklenmemektedir. Bu durumda gerek bilirkişi raporlarının gerekse mahkemenin akdin feshini haklı bir fesih olarak kabul etmeme görüşü toplanan delillere göre doğru kabul edilmelidir.Yerleşik içtihatlara göre kar mahrumiyeti ve cezai şart açısından hesaplamalarda ; özellikle kar mahrumiyetinin sözleşme sonuna kadar değil, yeni bir bayilik kurulmamış olsa bile kurulması için gereken makul süre kapsamında hesaplanması gerektiği prensibine göre rapor alınmış ve makul süreye göre yapılan hesaplamaların dosya içeriğine uygun düştüğü görülmüştür.Ancak; davalı yanın cevap dilekçesinde açık savunması bulunduğu üzere ve ayrıca istinaf dilekçesinde de belirttiği üzere tamamı fesihten sonra olarak gerçekleşen her biri 50.000 TL den 100.000 TL çek tahsilatı ve 50.000 TL ve 150.000 TL olmak üzere 200.000 TL teminat mektubunun nakde tahvili yolu ile 300.000 TL lik tahsilatın yapıldığı ve cari hesap alacağı düşüldükten sonra davalı kayıtlarına göre davalının 93.941,28 TL fazladan ödeme yaptığı görülmektedir.Davacı defterleri incelenirken cari hesap açısından değil sadece tonaj taahhüdü açısından incelendiğinden davacının bu ödemelerinin hangi alacak kalemine mahsuben muhasebeleştirildiği belli değildir.Bu konuda ticari defterler üzerinde eksik görev tanımı ile eksik inceleme yapılmıştır.Bu durumda cari hesap dışında davacının bir alacağı bulunup bulunmadığı, bu tahsilatların nasıl muhasebeleştirildiği üzerinde durulup, eğer cari hesap alacağı bulunmuyorsa yapılan tahsilatlar ile kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının da tahsil edilmiş olup olmadığı sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği kabul edilmelidir. Bu nedenle özellikle davacı yan kayıtları bu açıdan incelenerek sonucuna göre talepler hakkında hüküm kurulması için kararın kaldırılması ve ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiğinden ; davacı yanın istinaf başvurusunun reddine ancak davalı yanın istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE 2-Davalı yanın istinaf başvurusunun KABULÜ ile hükmün KALDIRILMASINA ; yargılamadaki eksikliklerin tamamlanması açısından hmk 353/1-a -6 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 3-Davacı yanca istinaf harcı yatırılmış olmakla ayrıca harç tahsiline yer olmadığına ve istinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına 4-Davalı yanın yatırdığı peşin harcın davalı yana iadesine5-Davalı yanca yapılan başvuru harcı gideri 85,70 TL iki tebligat gideri 22.00 TL ki toplam 105,70 TL yargılama gideninin davacıdan alınıp davalıya verilmesine 6-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayinine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-6 madde gereğince KESİN olmak üzere ve oybirliğiyle karar verildi. 01/11/2019