Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2964 E. 2019/1037 K. 10.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2964 Esas
KARAR NO : 2019/1037
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2016
NUMARASI : 2014/365 E. – 2016/755 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 10/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında mal alım satımı nedeniyle ticari ilişki bulunduğunu, cari hesap üzerinden faturalandırıldığını, davalı borçlunun şubelerine müvekkilinin mal teslim ettiğini, ancak davalının vadesi geçmiş ve muaccel olan borçlarını ödemediğini, bu nedenle İstanbul …. Noterliğinin 28/07/2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarının 01/08/2011 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, bundan sonra bir kısım borçların ödendiğini, müvekkilinin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattığını, davalının 25.027,12 TL borcu kabul edip kalan kısma itiraz ettiğini, müvekkilinin davalı borçludan 271.798,27 TL alacağının bulunduğunu belirterek ihtar tebliğinden itibaren ticari avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafa İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasında cari hesap alacağına ilişkin olarak icra takibi başlattığını, müvekkilinin 25.027 TL borcu kabul edip ödediğini, bunun dışında kalan meblada borcunun bulunmadığını, açılan davanın dayanaksız olduğunu, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak düzenleyip davalıya gönderdiği faturaları davacının ticari defterlerine işlemediğini, bu nedenle kendisini alacaklı çıkardığını, davacının alacağına dayanak olarak gösterdiği faturaları dayanağı olan belgeleri ibraz etmesi gerektiğini, belirterek davanın reddi ile %40 dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.11.2016 tarihli 2014/365 E. – 2016/755 K.sayılı kararıyla; tarafların ticari defterleri üzerinde yaptırılan inceleme sonunda; Davacının ticari defterlerine göre davalıdan 269.992,23 TL cari hesap alacağı olduğu tespit edilmiştir. Yine incelemede davalı tarafça düzenlenen bir kısım faturaların davacının ticari defterlerine işlenmediği, bu nedenle davacının kendi ticari defterlerine göre alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davalı … sözleşme gereğince düzenlendiğini iddia ettiği ve davacı tarafın ticari defterlerine işlemediği faturalar; 21.437,96 TL tutarlı ambalaj bedeli faturası (iptal edilmesi gerektiği), 5.723,00 TL tutarlı vergi cezası yansıma bedeli faturası (iptal edilmesi gerektiği), 19.559,40 TL tutarlı kota primi ve mağaza açılış payı açıklamalı fatura (iptal edilmesi gerektiği), 9.114,32 TL tutarlı 1000. Mağaza açılışı açıklamalı fatura (iptal edilmesi gerektiği), 25.872,68 TL tutarlı Aktivite bedeli açıklamalı fatura (iptal edilmesi gerektiği), 21.069,44 TL tutarlı fatura (4.398,16 TL sinin iptal edilmesi gerektiği, 16.671,28 TL sinin kabul edilmesi gerektiği) 2.300,00 TL tutarlı … kart açıklamalı fatura (kabul edilmesi gerektiği), 1.597,42 TL tutarlı arkadaki döküme göre iade faturası açıklamalı fatura (kabul edilmesi gerektiği), 249,25 TL tutarlı extrenal analiz bedeli açıklamalı fatura (kabul edilmesi gerektiği), 64.816,87 TL tutarlı fark faturası ( iptal edilmesi gerektiği), 38.249,70 TL tutarlı kota primi faturası (28.935,60 TL sinin kabul edilmesi gerektiği, 9.314,10 TL sinin iptal edilmesi gerektiği) olduğu,davalı tarafın bir kısım faturaları sözleşme gereğince düzenlediğini beyan etmiş ise de; bu faturaların sözleşme kapsamında olmadığı, ticari teamüller gereğince bu faturaların davacıdan istenemeyeceğinin bilirkişi raporuyla anlaşıldığını, davalı tarafından düzenlenen faturalardan iptal edilmesi gerekenlerin toplamının 160.236,49 TL olduğunun tespit edildiğinin, davacının kendisine tebliğ edilen ancak itiraz etmediği fakat ticari defterlerine işlemediği fatura miktarları ile bağlı olduğu, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasına yaptığı ödemeden davacı kayıtlarına eksik alınan 4.929,19 TL ödeme düşüldükten sonra davacı alacaklıdan 155.307,30 TL olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 155.307,30 TL’nin icra ödeme emrinin davalıya tebliğinden itibaren 7 gün sonunda başlayan temerrüt tarihi olan 27/12/2011 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; müvekkilinin … San ve Tic. A.Ş’ye devrolduğunu, mahkemeye bildirmesine rağmen dikkate alınmadığını, -Mahkemenin taraflarca mutabakata varılmayan taslak mahiyetinde sözleşmeyi esas aldığını, müvekkilinin lehe delil teşkil eden defterlerini dikkate almadığını, -Mahkemenin sadece 3.ve.4.bilirkişi ek raporlarını hükme esas alındığını, diğer raporları değerlendirme dışı bıraktığını, -Davalının borcunu kapatmak amacıyla bir kısım haksız faturalar düzenlediğini, -Davada talep ettikleri tutarın 271.798,27 TL olduğunu, alacağın kök rapor, 1.olasılıkla açıklığa kavuştuğunu, davanın 258.433,81 TL üzerinden kabulü gerektiğini, mahkeme kararını kabul etmemekle birlikte davalının düzenlediği, kabul edilebilir fatura tutarı 47.453,55 TL düştüğünde 210.980,26 TL kaldığını, mahkemenin hesaplama ve yöntemini yanlış yaptığını,-58.341,65 TL fark faturalarının bilirkişi görüşünün aksine mahkemece kabul edildiğini, -Sözleşmeyi kabul etmemekle birlikte 8.3.3.madde de davalı yanın iade edilecek ürünler hakkında müvekkiline ihbarda bulunarak iade malları 5 gün içinde teslim etmesi gerektiğini, mal teslimine dair belge sunmadığını, iade faturalarını keyfi biçimde sunduğunu, -Davalının düzenlediği, kota pirimi, mağaza açılış faturası, neokart hizmet satışı ve vergi cezası yansıma bedeli açıklamalı çeşitli faturaların sözleşmeye göre davalının düzenleyemeyeceği faturalar olduğunu, hükümde bir kısmının kabul edildiğini, -Alacaktan düşülmesine karar verilen 4.929,19 TL’lik tutarın davalının icra dosyasına ödediği 29.092,99 TL tutarlı ödemenin icra tahsil harcı, takip masrafları ve avukatlık ücreti olduğunu, bu kalemlerin düşülmesinin takip borçlusunun yükümlülüğünün alacaklıya yüklenmesi sonucunu doğuracağını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde; Taraflar arasındaki 01.10.2010 tarihli sözleşmenin Uygunluk başlıklı 10.maddesine uygun düzenlenen Ambalaj Bedeli faturasına davacının itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, sözleşmenin 7.maddesine göre fark faturaları kesildiğini, raporda; 58.341,65 TL bedelli fiyat fark faturalarına yasada belirlenen sürede itiraz / iade edilmediğini, bilirkişi kurulunun kısmen yada tamamen iptal edilmesi görüşüne mahkemece itibar edilmesinin yerinde olmadığını, Hizmet Satışı ve Vergi Ceza Yansıma Bedeli ile Marketing ve Açılış Bedeli açıklaması ile düzenlenen faturalar konusunda taraflar arasında teamül oluştuğunun incelenmediğini, 38.249,70 TL “Kota Primi” açıklamalı faturanın sözleşmeye uygun düzenlendiğini, bilirkişinin 28.935,60 TL’yi dikkate almasının hatalı olduğunu, 2 adet “1000 Mağaza Açılışı” açıklamalı toplam 9.114,31 TL bedelli faturaların sözleşmeye uygun tanzim edildiğini, 2011 yılı Ocak – Mayıs döneminde toplam 16.506,87 TL “Aktivite Bedeli” açıklamalı faturayı kabul ederek hesaplarına aldığını, bilirkişinin tespit ettiğini ancak 25.872,68 TL bedelli aynı açıklamalı fatura için mutabakat aranmasının yerinde olmadığını, -Davacı şirket tarafından düzenlenen ancak müvekkilinin hesap ekstresinde yer almayan 3 adet fatura ve 1 adet virman bedelinin toplam tutarının 21.069,44 TL olduğu beyan edilmiş ise de; toplam tutarın 13.683,31 TL olduğu, çelişki giderilmeden ve rapor aynen alınarak hüküm kurulduğunu, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin, dava dilekçesinde; davalı taraftan müvekkilinin 271.798,27 TL alacaklı olduğunu beyanla ihtar tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin 17/11/2016 tarihli kararında; davacının ticari defterlerine göre davalıdan 269.992,23 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini beyan ettiği, davalı tarafın davacı tarafa kestiği faturalardan alınan bilirkişi raporuna göre iptal edilmesi gerekenleri ve davacı tarafın kabul etmesi gereken faturaları kararında tek tek gösterdiği, iptal edilmesi gereken fatura toplamının 160.236,49 TL olduğunu tespit ettikten sonra, davalı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan ödemenin davacı defterlerine eksik olarak yansıtıldığı tespit edilen 4.929,19 TL’nin mahsubundan sonra alacağın 155.307,30 TL hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verdiği, davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.Davalı vekilinin, istinaf dilekçesinde; ambalaj bedeli faturası, fiyat fark faturaları, Hizmet Satışı ve Vergi Ceza Yansıma Bedeli ile Marketing ve Açılış Bedeli açıklaması ile düzenlenen faturalar konusunda taraflar arasında teamül oluştuğunun incelenmediği beyan edilmişse de, 06/06/2014 tarihli ikinci heyet kök raporunda sözleşme hükümleri ile faturaların karşılaştırıldığı, sözleşmede ambalaj bedeline ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 10.maddedeki düzenlemenin “davalının müşterilerinin uğrayacağı zararlarının davacı tarafından tazmini altındaki bir kavram olduğunun” , “fark faturası” adı altında davalı tarafça fiyat farkı faturaları düzenlenmişse de, toplam 123.158,52 TL bedelli fiyat farkı faturasının 64.816,87 TL tutarındaki 4 adet faturaya davacı tarafça itiraz edilerek iade edildiği, bir kısım faturalara itiraz edilmemişse de, fiyat farkı faturalarının ekinde hangi alım-satımdan kaynaklandığına dair ayrıntı, açıklama ve rapor bulunmadığı, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, fiyat farkı yazılarak bu bedelin talep edilmesinin mümkün bulunmadığı, itiraz edilmeyen bir kısım faturalara dayanarak taraflar arasında teamül oluştuğunun ileri sürülemeyeceği, “kota primi” faturası ve “aktivite bedeli” açıklamalı faturalar yönünden de davacı tarafın faturalardan bir kısmına itiraz etmemesi diğerlerini kabul etmesi sonucunu doğurmayacağı, bu konuda teamül oluştuğunun ileri sürülemeyeceği “Hizmet Satışı ve Vergi Ceza Yansıma Bedeli ile Marketing ve Açılış Bedeli ” açıklaması ile düzenlenen faturalara ilişkin sözleşmede açık hüküm bulunmadığı, taraflar arasında mutabakat bulunduğuna dair davalı tarafça delil sunulmadığı, davacı taraftan istenemeyeceği, davalı tarafın düzenlediği davacı kayıtlarına giren daha sonra ters muhasebe işlemiyle iade gösterilen 16.671,28 TL bedelli 3 adet faturanın mahkeme kararında kabul edilmesi gerektiğinin beyan edildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmediğinden başvurusunun reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesince alınan 06/06/2014 havale tarihli ikinci heyet kök raporunda taraflar arasında geçerli olan 01/10/2010 tarihli sözleşme hükümleri ve davacı tarafça davalı tarafın kendisine gönderdiği faturalara ihtarname ile itiraz ederek iade edip etmediği, defterlerine, ticari kayıtlarına işleyip işlemediğinin incelenerek, davacının cari hesap bakiyesinin; davacı vekilinin “davacı defterlerindeki, 01/10/2011 tarihli hesaptan virman açıklamalı 4.398,16 TL’nin, davacı şirketin devraldığı …A.Ş’nin davalı şirketten alacağı olduğunu” açıkladığı alacak kalemine yönelik herhangi bir belge sunulmadığı gözönüne alınarak, bu alacak kaleminin mahsubundan sonra cari hesap bakiyesinin 269.992,23 TL olarak hesaplandığı, bu miktardan davacı tarafın ihtarnamelerle itiraz ederek iade ettiği davalı faturaları toplamı (ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında kabul edilmesi gerektiği şeklinde açıklama bulunan) 49.753,60 TL ile icra dosyasına ödenen, ancak davacı kayıtlarına eksik olarak işlendiği tespit edilen 4.929,19 TL’nin mahsubundan sonra davacının alacağının 215.309,40 TL olarak hesaplandığı gözönüne alınarak bu miktar üzerinde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekirken, mahkemenin hataya düşerek davalı tarafın iptali gereken faturalarından, bu miktarları düştükten sonra sonuca ulaşması yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 215.309,40 TL alacağın 27/12/2011 tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kısmen kabulüne kısmen reddine,3-İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.11.2016 tarihli 2014/365 E. – 2016/755 K.sayılı kararının kaldırılmasına,-Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, -215.309,40 TL alacağın 27/12/2011 tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine, 4-İlk derece yargılaması yönünden; a)-14.707,79 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 4.036,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.671,52 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, b)-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir edilen 18.868,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c)-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir edilen 6.563,78 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,d)-Davacı avansından karşılandığı anlaşılan; 4.100,00 TL bilirkişi ücreti, 288,50 TL(teb.-müz.posta) olmak üzere toplam 4.388,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul oranına göre takdiren 3.476,57 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,e)-Davalı avansından karşılandığı anlaşılan; 100,00 TL bilirkişi ücretinin, davanın red oranına göre takdiren 20,78 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf yargılaması yönünden; a)-14.707,79 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 1.643,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.064,60 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,b)-Davacı tarafın istinafı kabul olmakla, peşin yatırılan maktu harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, c)-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, d)-Davacı avansından karşılandığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 51,70 TL tehir-icra karar harcı ve 47,55 TL (teb.-müz.-posta) olmak üzere toplam 184,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, e)-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 10/05/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.