Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2928 E. 2019/2430 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2928 Esas
KARAR NO : 2019/2430 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2017
NUMARASI : 2016/6 E. – 2017/31 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı taraf vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin … markasının 2010/57973 sayı ile, 2012/32470 nolu “…” markalarını 29,30 ve 43.sınıflarda tescil ettirdiğini, davalının ise “… dünyayı saran lezzet lezzet … şekil” markasını 2010/64859 sayı ile “… ‘ ın dünyayı saran yöresel lezzeti … şekil” ibareli markasını 2010/75420 sayı ile “….” markasını 2014/22605 sayı ile tescil ettirdiğini, davalının 2010/75420 sayılı markayı yiyecek içecek temini amacıyla çiğköfte yapım ve pazarlaması alanında kullandığını, davalıya ait tescili markanın müvekkilinin daha önceki tarihte koruma altına alınan, müvekkilinin tanıttığı ve müvekkili ile özdeşleşen … markasıyla iltibas oluşturduğunu, davalının markasının tescil edildiği şekil dışında müvekkilinin markası ile birebir aynı şekilde semsür ibaresi öne çıkarılarak, büyütülerek, vurgulanarak kullanıldığını, davalıya ait www……com.tr adresli web sitesi ve internetteki diğer tüm mecralardaki tüm tanıtım ve kullanımının durdurulması, mütecaviz markanın web sitesinden çıkartılmasını, mümkün olmadığı takdirde web sitelerine erişimin engellenmesine, 2010/64859 sayılı “semsür dünyayı saran lezzet lezzet … şekil” markasının, 2010/75420 sayılı “….” markasının, 2014/22605 sayılı “…’ ın dünyayı saran yöresel lezzet …şekil” markalarının hükümsüzlüğüne, mümkün değil ise anılan markalardan “…” ifadesinin çıkartılmasını, davalının müvekkiline ait markayı haksız kullandığının tespitini, tecavüzün önlenmesini, sonuçların ortadan kaldırılmasını, semsür ibaresini içeren her türlü reklam, afiş, ambalajın ve bu ibareyi içeren her türlü araç gerecin 3.kişiler elinde olsa dahi imhasını, kararın hüküm fıkrasının ülke çapında yayın yapan bir gazetede masrafları davalıya ait olmak üzere ilanını talep ve dava etmiştir. Davalı taraf vekili cevap dilekçesi davacının 2010/57973 sayılı markasının sadece … kelimesi ile tescil edildiğini, müvekkilinin ise ” …+Şekil’ makası için başvurduğunu, markaya yayın süresinde hiçbir itiraz olmadığını ve tescillendiğini, her iki marka arasında bariz ve ciddi bir ayırt edicilik olduğunu, müvekkiline ait markalarının hiç birinin davacının markalarıyla iltibas yaratmadığını, müvekkilinin tescilli markalarının hiç birinde “…” kelimesinin ön planda kullanılmadığını, davacının müvekkiline ait marka tescillerinden haberdar olmasına rağmen uzun bir süre boyunca dava açmayarak sessiz kaldığını savunarak haksız ve mesnetsiz açılan davanın tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21/02/2017 tarihli 2016/6 Esas- 2017/31 Karar sayılı kararıyla; ” davalı taraf markasında kullanılan … ibaresi ve davacı taraf markasının asli unsuru … ibaresinin coğrafi yer alan adı olduğu için tek başına ayırt ediciliği olmadığı, davalı tarafın markasında yer alan logo, isim unsuru dikkate alındığında bir bütün olarak markaların görsel, biçimsel, anlamsal ve işitsel benzerlik açısından ortalama tüketici nezdinde karıştırılmaya neden olunmayacağı, davalı tarafın kullanımının kendi tescilli markası olan 2010/75420 sayılı ….., davalı tarafın kullanımının davacı tarafın internet kullanımından daha önceye dayalı bir kullanım olduğu, kendi tescilli hak kapsamında ve unvanı kapsamında davalının kullanımının markaya yönelik bir tecavüz oluşturmayacağı” gerekçesiyle tüm talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalının www…..com.tr adresi incelendiğinde “iletişim” kısmı tıklandığında, Google’da “…” başlığının çıktığını, davalı şirketin www……com.tr adresi tıklandığında “galeri” kısmında çıkan tüm görsellerde “….” ibaresinin markanın hakim unsuru olarak ortaya çıktığını, davalının markayı google arama motorunda “…” ismi ile kullanmasının müvekkilinin markasına açıkça tecavüz ettiğini, domain adresini de ticaret sicil kaydı ile başvurarak tescilli markası olmadan yaptığını, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; yargılama sırasındaki beyanlarını tekrar ettiği başvurunun reddini talep ettiği görülmüştür.TPMK kayıtlarından; davacı taraf markasının 2010/57973 … 29, 30, 43.sınıflarda, 13.09.2010 tarihinden itibaren tescil edildiği, 2012/32470 … şekil markasının 29, 30, 43.sınıflarda, 05.04.2012 tarihinden itibaren tescil edildiği, davalı tarafa ait … markasının 43.sınıfta 11,10,2010 tarihinden itibaren ….markasının 43.sınıfta 01.12.2010 tarihinden itibaren 2014/226705 sayılı … markasının 29, 30, 35.sınıfta 18.03.2014 tarihinden itibaren tescilli olduğu gelen kayıtlardan anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince alınan 11/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacı ve davlı markaları incelendiğinde kullanılan harf karakteri, logoların tasarımsal yapısı, renk ve söyleyiş özellikleri gözönüne alındığında markaların tescil edilmiş haliyle kullanımları durumunda ortalama tüketici nezdinde karıştırma ihtimallerinin zayıf olduğu, davacı markasında SEMSÜR ibaresinin asıl ve etkin unsur olduğu, davalı markasında … ibaresinin tek başına belirleyici nitelikte olmadığı, … kelimeleri şekil ile bütünsel olarak tüketici algısının değerlendirilmesi gerektiği bu nedenle karıştırma ihtimalinin bulunmadığı, davalı internet sitesinde marka ve logoların 2010/75420 sayılı marka kapsamında kullanıldığı beyan edilmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından alınan 11/01/2017 tarihli ek raporda;, …. ibaresi yönünden yapılan incelemede söz konusu ibarenin başka dilde bir şehir ismi olan ADIYAMAN anlamına geldiği coğrafi yöreye ait olduğu ve yaygın kullanıldığı, markalar esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, görsel, biçimsel, anlamsal benzerlik çağrıştırma, bir bütün olarak markaların uyandırdığı toplu intiba malın veya hizmetin hitap ettiği tüketici grubunun toplumsal düzeyi ve durumu markayı taşıyan mal ve hizmetin değeri, alıcının bu mal ve hizmeti almaya ayırdığı zaman açılarından tüm marka ve şekiller incelendiğinde ortalama tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin zayıf olduğu, internet sitesi üzerinde yapılan incelemede davalı internet sitesinin davacı internet sitesinden önceki tarihli marka ve logoların davalıya ait marka tescilindeki şekil ve özellikleriyle kullanıldığı beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkilinin … ismi ile uzun yıllardır çiğköfte üretimi yaptığını ve sahibi olduğu dükkanlarda bu alanda yiyecek içecek temini hizmeti verdiğini, davalının … ibaresini taşıyan markalarının da müvekkilinin markaları ile aynı alanda kullanıldığından karışıklığa neden olduğunu beyanla markaların hükümsüzlüğüne ve davalının … ibaresini ön plana çıkararak web sitesinde ve aynı alanda kullanımının, müvekkilinin markalarına tecavüz ettiğinin tespiti ve önlenmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporu ve ek rapordaki görseller ve beyanlardan, tarafların çiğköfte üretim ve satışı alanında faaliyet gösterdikleri, davacı ve davalı markalarının 43. Sınıfta “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” alt sınıfında tescilli olduğu görülmüştür.Taraf markalarının karşılaştırılmasında, … ibaresinin Adıyaman ili için o yörede kullanılan yaygın bir isim olduğu, yer bildirdiği , davalının bu ibarenin yanına başka ibareler ve kendi ismini getirerek ayırt edicilik sağladığı, markaların benzer olmadığı kanaatiyle ilk derece mahkemesinin hükümsüzlük davasının reddi kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.Bilirkişi raporu ve ek raporunda davacının http://….com internet sitesinin 14/02/2012 tarihinde, davalının http://….com.tr internet sitesinin 13/01/2011 tarihinde alındığı, davalının internet sitesi alan adında “…” ibaresi kullanımının davacının marka tescil tarihinden önceye dayandığı tespit edilmekle alan adında kullanım yönünden davanın reddi kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.Bilirkişi kök raporunda davalı markalarının tescil edildiği şekilde davalıya ait internet sitesinde kullanıldığını beyan ettikleri anlaşılmışsa da; kök rapor 9. Sayfadaki davalı web sitesi 18 Aralık 2015 tarihli görselde davalı markasındaki “… DÜNYAYI SARAN YÖRESEL LEZZETİ” ibareli logonun tek başına kullanıldığı, raporun 10. Sayfasında aynı logonun tek başına kullanıldığına dair başka bir görsel yer aldığı gibi 28 Nisan 2015 tarihli ekran görüntüsünde “… olarak uzun süre yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde … sektörüne farklı bir bakış açısı kazandırdık” ve “… Şubeleri ” ifadelerine yer verildiği, raporun 11. Sayfasındaki 20 Eylül 2015 tarihli görselde “….” şeklinde kullanımın davalı tescilinden farklı olduğu ve davacı adına 43. sınıfta tescilli 05/04/2012 başvuru tarihli …başvuru numaralı marka tescilinden sonraya ait olduğu, davalının internet sitesindeki görsellerinin markalarının tescil edildiği şekilden farklı olduğu, davacı markalarına tecavüz teşkil ettiği kanaatine varılmakla, ilk derece mahkemesinin davanın tecavüz yönünden reddi kararının yerinde olmadığı kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE , KISMEN REDDİNE,-Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21/02/2017 tarihli 2016/6 Esas- 2017/31 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın KISMEN KABULÜNE,KISMEN REDDİNE,-Davalı markalarının hükümsüzlüğüne ilişkin DAVANIN REDDİNE,-Davalının http://….com.tr internet sitesinde markalarını tescil edildiği şekilden farklı olarak kullandığından, davacı markalarına tecavüzün tespitine, web sitesi içeriğinde davalı markasının tescil edildiğinden farklı olarak; şekil unsurunun ve “…” ibaresinin tek başına kullanılmasının meni ve önlenmesine, içerikten çıkartılmasına,- Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak hüküm fıkrasının ilanına,-Alan adına yönelik talep ile, davalının reklam ambalaj ve afişte bu ibareleri kullandığı ispatlanamadığından bu yöndeki taleplerin reddine,3-İlk derece yargılaması yönünden;-Marka hükümsüzlüğü davası yönünden 44,40 TL, markaya tecavüz yönünden 44,40 TL maktu harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsup edilerek bakiye 15,20 TL harcın davacıdan, 44,40 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,- Davacı tarafça yapılan 62,70 TL harç masrafının ve 2.307,05 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 1.153,52 TL olmak üzere toplam 1.216,22 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,-Davalı tarafça yapılan 50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 25,00 TL ‘sının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına davanın kabul edilen kısmı üzerinden 3.931,00TL maktu vekalet ücreti taktirine davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına davanın red edilen kısmı üzerinden 3.931,00TL maktu vekalet ücreti taktirine davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,4-İstinaf yargılaması yönünden;a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,b-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 35,30 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 121,00 TL’nin, istinafın kısmen kabul edilmiş olması nedeniyle, 60,50 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 4-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 08/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.