Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2923 E. 2019/2356 K. 01.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2923 Esas
KARAR NO : 2019/2356 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2017
NUMARASI : 2014/1282 E., 2017/128 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/519 D. İş sayılı kararı ile müvekkili hakkında ihtiyati haciz kararı aldığını ve kararı İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine konu ettiğini, bu takipten 27.10.2014 tarihinde haberdar olduklarını, takibe dayanak 16.03.2012 tanzim 16.03.2014 vade tarihli ve 100.000,00TL bedelli senet olduğunu, senedin malen mi, nakden mi ahzolunduğu belli olmadığını, müvekkili ile davalı şirket arasında “…” markasının kullanımı için 6.03.2012 tarihli 5 yıl süreli “Franchise Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı firmanın müvekkiline satması için ürün gönderdiğini ve faturalandırdığını, müvekkili tarafından ödendiğini, ticari ilişki devam ederken davalı tarafın haksız olarak ürün göndermediğini ve ticari ilişkinin sonlandığı, müvekkilinin son dönem faturalarını demediğini, faturalardaki rakamların gerçeği yansıtmadığını, yargılamaya tabi olduğunu bu iki faturanın toplam bedelinin 18.000,00TL ye tekabül ettiğini, senet üzerindeki tanzim ve vade tarihi davalı firma yetkilileri tarafından doldurulduğunu, senet üzerinde tahrifat yapıldığını, davalı tarafın bunu kötü niyetli olarak kullandığını, teminat senedi olarak verildiğini, teminat senedi yargılama neticesinde icraya konu olabileceğini, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına konu senette ötürü müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, icra veznesine yatıracağı dosya borcunun davalı tarafından vezneden çekilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı yanın, davaya konu kambiyo senedinin teminat senedi olduğunu iddia ettiğini, bu hususun gerçek dışı olduğunu, yerleşik Yargıtay kararları gereğince davacının iddiasını yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini, mail çıktılarının delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, haksız olarak açılmış davanın reddini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasında 16.03.2012 tarihinde akdedilen Franchise Sözleşmesine dayalı başlayan ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalı tarafa verildiği ileri sürülen teminat senedinden kaynaklı borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğunun anlaşıldığı, icra dosyasında bulunan senet fotokopisinde 16.03.2012 keşide 16.03.2014 vade tarihli, 20.000-TL bedelli keşidecisinin … Lehtarın ….Ltd.Şti olduğunun görüldüğü, bononun malen veya nakden kısmının boş olduğu, taraflar arasında imzalanan 16.03.2012 tarihli Franchise Sözleşmesin de bonoya ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadığı, senet metni üzerinde de senedin teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir kayıt olmadığı, davacı tarafça da senedin teminat senedi olduğuna ilişkin yazılı bir belge sunulmadığı, davaya konu bononun teminat senedi olduğuna ilişkin davacı tarafça yazılı bir belge sunulmadığı ve taraflar arasında imzalanan Franchise Sözleşmesinde de bonoya ilişkin herhangi bir atıf yapılmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı yan kararı istinaf etmiş ve istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilince boş olarak imzalanan senedin davalı yanca vade tarihi doldurularak ve teminat senedi vasfında olmasına rağmen icra takibine konu edilerek kullanıldığını, bu hususun senet tarihinden sonra yapılan ödemeleri bulunmakla anlaşılır olmasına rağmen mahkemece dikkate alınmadığını, senet incelendiğinde vadenin sonradan doldurulduğunun anlaşılacağını , vade tarihinin ticari ilişkinin sonlanmasından sonraki bir tarih olarak doldurulmasından da teminat senedi olduğunun anlaşılacağını ,kararın kaldırılarak senet bedeli ödendiğinden bedelinin istirdadına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava takibe konu edilen senetten dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ile istirdat talebine ilişkindir.Tarafların ticari ilişkisinin francihe sözleşmesi kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece toplanan delillere göre ; davacının işletme defterinden senedin niteliğine dair bir tespite varmanın mümkün olmadığı, senet metninden veya yazılı franchise sözleşmesinden senedin teminat senedi olarak verildiğine ilişkin anlaşma bulunmadığı nedenle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.Bir kambiyo senedi olan bononun keşideci tarafından bazı unsurları eksik olarak düzenlenmesi ve bu eksikliklerin bonoyu elinde bulunduran kişi tarafından doldurulması TTK’nun 778/2-f maddesi yollamasıyla TTK’nun 680. maddesi gereğince mümkündür. Davacı keşideci olarak imzalayıp verdiği bononun sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasını kanuni delillerle (senet,yemin) ispatlamak zorundadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede, takibe konu bonoya açık atıfta bulunulmadığı gibi, bono üzerinde teminat için verildiğine dair açıklama da olmadığından, dolayısıyla senedin teminat senedi olduğu kanıtlanamadığından mahkemece verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf talebinin HMK 353/ b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 44.40 TL peşin harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan alınıp Hazineye irad kaydına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı yan üzerinde bırakılmasına 4-Duruşmasız olarak inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı ve oy birliğiyle karar verildi. 01/11/2019