Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2913 E. 2018/2068 K. 05.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2913 Esas
KARAR NO : 2018/2068
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2017
NUMARASI : 2015/991E. 2017/146 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/10/2018
Her ne kadar Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.02.2017 tarih ve 2015/991 Esas, 2017/146 Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize gönderilmiş olmakla, HMK 353 ve 356 .maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekili, 13.01.2015 harç tarihli dava dilekçesinde, “müvekkilinin davalıya verdiği servis hizmeti ve satıp teslim ettiği akaryakıt ürünleri karşılığında 7 adet fatura karşılığı 1.613,97 TL alacaklı olduğunu, bu alacak için İstanbul Anadolu ….İcra Dairesinin … E.sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını, takip konusu açık hesap alacağına dayanak oluşturan faturaların satın alınan ürünlere ve servis hizmetine karşılık geldiğini, itirazın haksız olduğunu, vadesinde ödenmeyen faturalar için işleyen yasal faize itiraz edilmesinin de kötüniyetli olduğunu” iddia ile itirazın iptalini en az %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, “yetkili mahkemenin Bakırköy Ticaret Mahkemeleri olduğunu, zira müvekkilinin adresinin Zeytinburnu ilçesinde olduğunu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının grup şirketleri aleyhinde aynı mahiyette başka davalar açtığını, bunların birleştirilmesi gerektiğini, davacının icra takibinde dayandığı alacak sebebi ile iş bu itirazın iptali davasında dayandığı sebeplerin farklı olduğunu, davacının taleple bağlılık ilkesine aykırı ve kötüniyetli davrandığını, takibi açık hesaba, bu davayı ise faturalara dayandırdığını, müvekkilinin davacıya bu faturalardan kaynaklı hiçbir borcu bulunmadığını, iddia edilen fatura alacağının grup şirketlerinden….A.Ş tarafından çek ile ödendiğini, faturaların tek başına ispata yeterli olmadığını ve davacının fatura karşılığı hizmetin verildiğini ispat etmesi gerektiğini” savunarak davanın reddini istemiştir.
İstanbul Anadolu 4.Ticaret Mahkemesi 16.06.2015 tarihinde davalının adresinin Zeytinburnu ilçesi olduğu ve yasal sürede yetki itirazında bulunulduğu” gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş ve dosya Bakırköy Ticaret Mahkemelerine gönderilmiş, yargılamaya bu aşamadan sonra Bakırköy 7.Ticaret Mahkemesi’nce devam olunmuştur.
Mahkeme 08.02.2017 tarihinde, “itirazın iptali davasına konu icra takibinin, mahkemenin yargı çevresinde geçerli bir şekilde yapılması gerektiğini, mahkemenin yargı çevresinde geçerli bir şekilde yapılmış, icra takibi bulunmadığından, dava şartının da bulunmadığı” gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinafında, “dayanak icra takibinde davalının yetki itirazında bulunmadığını, bu nedenle icra dairesinin yetkisini, kesinleştiğini, Yargıtay uygulamasının da bu yönde olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının yanlış olduğunu, ayrıca HMK genel yetki kurallarına göre yetkili mahkemenin davalı yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, Bakırköy 7.Ticaret Mahkemesinin esasa girilerek davayı esastan sonuçlandırması gerektiğini” hakkında karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir.
Fiziki dosyada davalının istinafına rastlanmamıştır.
İstanbul .. İcra Dairesi … sayılı icra dosyasındaki borçlu itiraz dilekçesinde “takibin haksız olduğu, böyle bir borcun bulunmadığı, bu nedenle takibe ve borca itiraz zorunluluğu doğduğu, böylece borcun tamamına, takibe, işlemiş faize ve tüm fer’ilere itiraz edildiği”nin yazılı olduğu görülmektedir.
Her ne kadar Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin anılan kararına karşı istinaf isteminde bulunmuş ise de, dava değerinin 1.613,97 TL olduğu, kararın verildiği, 08.02.2017 tarihi itibariyle 6100 sayılı HMK’nın 341/2 maddesi gereğince, dava değeri itibariyle, istinaf konusu karara karşı istinaf yolunun kapalı olduğu ve kararın kesin olduğu anlaşılmakla, aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
6100 sayılı HMK’nın 352 ve 341/2 maddeleri gereğince istinaf isteminin REDDİNE,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/10/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.