Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2910 E. 2019/2363 K. 01.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2910 Esas
KARAR NO : 2019/2363
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2017
NUMARASI : 2014/476 E. – 2017/90 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2019
İstinaf incelemesi içindairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Şirket aleyhine müvekkil şirkete olan ticari borcundan dolayı İstanbul … İcra müdürlüğü ne … E sayılı dosya ile ilamsız İcra takibi açıldığını İcra dosyasına 22/03/2013 tarihinde itiraz edildiğini, 5.000 TL borcu olduğunu, bunun dışında borcu olmadığını, 5.000 TL’yi aşan 19.404,08 TL ye itiraz ettiğini, davacı şirketin kısmi itirazında haksız olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında uzun süredir ticari ilişkinin devam ettiğini,davalı şirket müvekkili şirketin gönderdiği faturaları ödemeyerek 24-482,31 TL borcu kaldığını, Davalı şirketin müvekkil şirkete 24.482,31 TL borçlu olduğunun görüleceğini, takibin haksız olduğunu belirterek davanın kabulü ile, davalının itirazının iptaline, İstanbul …. İcra Müdürlüğüne açılan takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı yana herhangi bir borcu bulunmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığının inkar edilemeyeceğini, ancak bu durumun davacı yanın varlığını iddia ettiği borcun varlığının kabulü anlamına gelmeyeceğini, davacı tarafın varlığını iddia ettiği alacağın ispatı için herhangi bir delil sunmadığını, müvekkili tarafından icra takibinin 5.000,00 TL’lik kısmı kabul edilerek dosyaya ödenmiş olmasına rağmen, davacının itirazın iptali davasını toplam takip üzerinden açtığını, haksız olarak ödenen kısım üzerinden de tahsilin devamına karar verilmesini talep ettiğini, davacının var olduğunu iddia ettiği alacağın gerçekte var olup olmadığı belli olmadığından alacak miktarının likit olmadığını bu nedenle davacının icra inkar tazminatına ilişkin talebinin red olması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; bilirkişinin 2.ek raporu dikkate alınarak; davanın kısmen kabulüne, davalının, İstanbul İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına yaptığı itirazın, takibin 19.227,52 TL’ lik kısmı için iptali ile takibin 19.227,52 TL’lik asıl alacak miktarı ve asıl alacağa, takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 faizi üzerinden devam olunmasına, takip konusu alacak hesaplamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf isteminde özetle; müvekkilinin takibe kısmen itiraz ettiğini, takip dosyasında 5.000 TL’yi kabul ederek bu miktara ilişkin toplam 5.723,36Tl ödeme yaparak takibe kısmen itiraz edildiğini, itirazın 19.482,31 TL’lik alacağa ilişkin olduğunu, mahkemece ödemenin dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, bu nedenle vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de hatalı hesaplanmış olduğunu, davacının düzenlediği ancak davalıya tebliği ispatlanamayan 5.176,56 TL’nin mahsubuna karar verilmesinin yerinde olduğunu ancak müvekkili tarafından düzenlenen 12.640,13TL bedelli faturaların posta dağıtım şirketince tebliğ edilmesine rağmen davacıda kayıtlı olmadığının tespit edildiğini, mahkemece bu faturaların hiç değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, mahsup edilmeme hususunda gerekçe belirtilmediğini, 12.311,63 TL bedelli 4 adet faturanın müvekkili şirkete tebliğinin sübuta ermediğini, ihtarnamenin tebliğ şartının gerçekleştiği kanaatine varılmış ise bu hususu kabul etmediklerini, tebliğ edilmemiş olabileceğini, tebliğ şerhinin olmadığını, faturanın ihtarname ekinde gönderilmiş olması halinde de bu hususun tebliğ yerine geçmeyeceğini, 2.942,92 TL bedelli faturanın tebliğinin nasıl saptandığının ek rapordan anlaşılamadığını, kargo dağıtım şirketinin ekstresinin hukuksal niteliğinin olmadığını, tebliğ hususu açıklığa kavuşturulmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.- İstinaf dilekçesi davacı vekiline tebliğ edilmiş olup davacı vekili istinafa cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, İİK 67.maddesine göre açılan itirazın iptali davasıdır.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Dairemizce davalının istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni dikkate alınarak inceleme yapılmıştır.Dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sırasında kayıtlı takip dosyasında davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap borcunun ödenmediği iddiası ile 24.404,08 TL asıl alacak, 78,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.482,31 TL üzerinden ilamsız takip başlatılmış olup takip süresinde itiraz üzerinde durmuştur.Davalı tarafça asıl alacağın 5.000 TL’lik kısmı dışındaki miktarına itiraz edilmiş olup davadan önce 26.03.2013 tarihinde 5.723,36 TL’lik ödeme yapılmıştır.Davacı tarafça; 24482,31Tl üzerinden harç yatırılarak dava açılmıştır. Takipten sonra, ancak davadan önce davalı tarafça 5.723,36 TL’lik ödeme yapıldığı sabittir. Ödenen miktar yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı olmayıp mahkemece bu hususun dikkate alınmaması hatalı olup davalı vekilinin bu husustaki istinaf istemi yerindedir.Tarafların ticari defter incelemelerine ilişkin bilirkişi kök ve ek raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı tarafça düzenlenen toplam 12.640,13 TL’lik 6 adet faturanın davacı defterlerinde yer almadığı, ilgili kargo şirketine yazılan yazı cevabında iddiaya konu 6 faturanın tebliği bilgileri yer almadığı görülmektedir. Fatura tanzimi ve tebliği tek başına akdi ilişkiyi ve teslimi ispatlamaz. Açıklanan nedenle davalının kendi defterinde kayıtlı olup davacı tarafta kayıtlı olmayan toplam 12.640,13 TL bedelli 6 adet fatura yönünden istinaf istemi yerinde görülmemiştir.Davacı tarafça düzenlenen toplam 12.311,63TL’lik 4 adet faturada davalı defterlerinde kayıtlı değildir. Bilirkişi … nolu 4.192,15TL bedelli faturanın ihtarname ile tebliğ edildiğini, … nolu 3.388,08Tl bedelli faturanın kargo ile gönderildiğini belirterek bu faturaları asıl alacağa dahil ederek rapor tanzim etmiştir. Orhangazi …Noterliği’nin … seri nolu 24.01.2012 tarihli ihtarnamesinin davalıya 02.02.2012’ye tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ şerhi dosyada mevcut ise de; ihtarname içeriğinde mutabakatta fark oluşmaması için 683240 nolu 4.192,15TL bedelli faturanın tebliği ile dava konusu olmayan bir faturanın defterlere işlenmesi hususunun ihtar edildiği görülmektedir. Kargo belgeleri incelendiğinde ise; salt fatura tesellüm ekstre raporu ile kargo fişindeki belgelere göre değerlendirme yapıldığı görülmektedir.Davacı vekili tarafından birer sureti sunulan fatura örnekleri incelendiğinde; 20.11.2010 tarih, … nolu 4.192,15 TL bedelli faturanın; “satıştan iadeler … nolu fat. İadesidir” açıklamalı 06.08.2011 tarih … nolu 1.788,48 TL bedelli faturanın mal satışına ilişkin olduğu,17.09.2011 tarih … nolu 3.388,08 TL bedelli faturanın müşteri diğer faturalar Loyalty promosyonu iadesi açıklamalı 18.08.2011 tarih … nolu 2.942,02 TL bedelli faturanın müşteri diğer faturalar .. Hizmet bedeli faturasının iadesidir” açıklamalı olduğu görülmektedir.Bu durumda fatura içerikleri itibarı ile iade faturası yönünden tarafların mutabakatı, mal yönünden ise teslimin ispatı gerekli olup kargo belgeleri tek başına ispata elverişli değildir. Açıklanan nedenle takibin; 24.404,08 TL asıl alacaktan davalı defterinde kayıtlı olmayan 12.311,63 TL’lik 4 faturanın mahsubu ile bakiye 12.092,45 TL yönünden başlatılması gereklidir. Davalı tarafça davadan önce 5.723,36 TL’lik ödeme yapılmış olması da dikkate alındığında ödeme tarihine kadar kapak hesabı yapılması gerekliyken bilirkişi raporunda bu hususta hesaplama yapılmamıştır. Dairemizce davalı tarafın takibe itiraz süresi içerisinde (26.03.2013’te) yaptığı ödeme dikkate alınarak yapılan hesaplamada; 12.092,45TL asıl alacak 550,20TL tahsil harcı 24,30Tl başvuru harcı 20,87 TL işlemiş % 9 yasal faiz 1.088,31 TL vekalet ücreti 8,00TL masraf miktarı olmak üzere toplam; 13784,13 TL olarak (asıl alacak ve takip ferilerinin toplamı) hesaplanmıştır.Davalı tarafça 26.03.2013’te yapılan 5.723,36 TL’lik tahsilat mahsup edildiğinde; bakiye alacak; 8060,77TL olup bu değer üzerinden davanın kabulü, faizin ise ödeme tarihi olan 26.03.2013’de itibaren başlatılması gereklidir.Hükümde; başvuru ve peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ise de, sonrasında aynı miktarın kabul oranına göre davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek mükerrer yazım yapılmış olmakla harca ilişkin çelişkili kısım yönünden istinaf isteminin kabulü ile kararın bu kısmı yönünden aşağıdaki şekilde düzeltilmesi gereklidir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2017 gün ve 2014/476 Esas, 2017/90 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın kısmen kabulüne, takibin 8.060,77 TL asıl alacak ile asıl alacağa 26.03.2013’den itibaren işleyecek yasal faiz üzerinden devamına,4-İcra inkar tazminat talebinin reddine,5-İlk derece mahkemesindeki yargılama giderleri, harca ilişkin;-Alınması gereken 550,63 TL harçtan peşin alınan 295,70 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 254,93 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 323,75 TL (24,30 TL BH, 295,70 TL PH, 3,75 TL VH ) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davacı tarafça yapılan bilirkişi ücreti 850,00 TL, tebligat gideri 213,00 TL toplam 1.063,00 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 349,93 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına,-Davalını yaptığı 8 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 5,36 TL’ sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarı ile A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarı ile A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 54,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 139,70 TL’nin, davacıdan alınıp davalıya verilmesine,-İstinaf yargılaması aşamasında davacı avansından kullanıldığı anlaşılan masrafların üzerinde bırakılmasına,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 01/11/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.