Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2874 E. 2019/2329 K. 01.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2874 Esas
KARAR NO : 2019/2329
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2016
NUMARASI : 2014/618 E. – 2016/850 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirketten 21.797,77 TL cari hesap alacağı olduğunu, davalıya Kadıköy …. Noterliğinin 19/02/2013 tarih ve … yevmiye numaralı temerrüt ihtarnamesinin gönderildiğini, borç ödenmeyince İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı …’nin taraflar arasındaki ticari ilişkiyle ilgisi bulunmadığını bu nedenle … yönünden husumet itirazlarının bulunduğunu, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası nedeniyle İstanbul 23 İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/869 esas sayılı dosyasında açtığı davanın reddedildiğini, müvekkilinin davacı tarafa bir borcu olmadığını, borcun ödendiğini, davacı şirketin yetkilisi olan …nin damadı … ın ödemeye ilişkin çekleri Faktoring şirketine kırdırdığını belirterek haksız davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, her iki tarafın ticari defterlerine göre davalı taraf davacıya borçlu olduğu, ancak davalı icra takibine yaptığı itirazda ibraz ettiği gibi davacı tarafa toplam 16.500,00 TL tutarında 3 adet çek ve 25/12/2011 tarihli makbuz karşılığında nakit ödeme yaparak borcundan kurtulduğu, bu nedenle davacının cari hesap alacağı kalmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacılar vekilinin istinaf isteminde özetle; yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin gerekçesinin davalı tarafça varlığı iddia edilen 2 belgeye dayandığını ancak 25/12/2011 tarihli 4.600,80 TL bedelli makbuz yönünden cevap dilekçesinde herhangi bir belge ibraz edilmemiş olmakla rapordan sonra sunulan ve davalı tarafça imzası kabul edilmeyen belgenin gerçek bir ödeme olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunun, keza delil ibraz süresininde geçtiğini, mahkemece imza incelemesi için ara karar oluşturulmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, toplam 16.000,00 TL bedelli çek teslimine ilişkin belge yönünden mahkemenin 01/06/2016 tarihli duruşma zaptında açıkça imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı hususunda ihtilaf olmadığını açıkça belirtilmişken ve ortada çek teslimi dahi yok iken bu miktarın alacaktan mahsubunun hatalı olduğunu, davalı tarafın cevap dilekçesinin 7.maddesinde bakiye 2.000 – 3.000 TL borcu ödemeye hazırız şeklindeki açıklamasına rağmen davanın reddedilmesinin hatalı olduğunu, 17/11/2016 tarihli duruşmada sözlü yargılama için süre istemiyoruz şeklinde bir cümle sarfedilmemişsen tutanağa bu şekilde yazıldığını, hükmün kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.Davalı vekiline istinaf dilekçesi tebliğ edilmiş olup istinafa cevap vermemiştir.
İNCELEME İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde alacaklı Tasfiye Halinde … Ltd. Şti., borçlunun …olduğu, takibin cari hesap borcu iddiasına dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun 3 adet çek ile 16.500 TL ödeme yapıldığını iddia ederek tahsilat makbuz fotokopisini sunduğu ayrıca faize itiraz edildiği, asıl alacağın 19.959,67 TL, faizin 443,62 TL olduğu anlaşılmıştır.Dosya arasında mevcut bilirkişi kök ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; neticeten davalı şirketin ödeme savunmasına konu çeklerin kendi defterinde kayıtlı ise de, davacı defterinde kayıtlı olmadığı, davacının kendi defter kayıtlarına göre 24.707,65 TL alacaklı olduğu, takibe dayanak cari hesap özetinde ise 19.959,67 TL alacaklı olduğu, davacının ticari defterlerinin delil niteliği taşımadığını, 3 çek bedeli 16.500,00 TL ve 4.600,80 TL’lik makbuz düşüldüğü taktirde davacı şirketin alacağının kalmayacağını belirtmiştir. Davalı ticari defterlerinde ise 14.801,43 TL borçlu olduğunu, davalı şirketin dava dışı Avrasya Şirketine yapmış olduğu 17.800,00 TL ödemeyi kendi defterindeki kayda göre borcundan düştüğü yönünde görüş bildirmiştir.
GEREKÇE:Dava, İİK 67.maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.Dairemizce istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin ilkeler dikkate alınarak inceleme yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davalı tarafın ödeme savunması kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; davacılar vekili aşamalardaki beyanında 3 adet çeke ilişkin tahsilat makbuzundaki imzayı ve 4.600,80 TL bedelli makbuzdaki imzayı kabul etmediklerini belirtmiş, keza davalı vekili cevap dilekçesinde 3 adet çekin tahsilat makbuzunun şirket temsilcisi olmayan temsilcinin damadı…’ın şirket elamanına teslim edildiğini beyan etmiştir. Mahkemenin 01/06/2015 tarihli duruşmasında ise; imzanın şirket yetkilisine ait olmadığının ihtilafsız olduğu ve bu nedenle imza incelemesinin gerekli olmadığı da açıkça yazılmıştır. 3 adet çekin davacı şirketin defterinde kayıtlı olmadığı, … Bankası’nın cevabi yazısına göre; ilgili çeklerin ibraz bilgilerinin de bulunmadığı dikkate alındığında mahkemenin 3 adet çek bedelinin doğrudan alacaktan mahsup edilmesi hatalıdır. Bununla birlikte 25/12/2011 tarihli 4.600,80 TL bedelli makbuz fotokopisindeki imza davacı tarafça kabul edilmemiş olup bu hususta mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verilmiş olması nedeniyle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf istemi de yerindedir. Davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ilgili ödeme yönünden makbuz aslının ibrazı için davalı tarafa süre verilerek imza incelemesi hususunda bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra tüm delillerin incenelerek, neticeten davalının tüm borcun ödendiği iddiası yönünden delil listesinde yemin deliline dayanmış olmakla yemin hususunun değerlendirilmesi gereklidir. Davacılar vekili, netice-i talebinde alacağın tespiti ve itirazın kaldırılması talebinde bulunmuştur. Mahkemece, itirazın iptaline ilişkin değerlendirilme yapılmış ise de; takip konusu alacak ile dava konusu harçlandırılmış alacak miktarları farklıdır. Açıklanan nedenle neticeten toplanacak delillere göre; davanın itirazın iptali davası mahiyetinde olduğu ve dava şartı olan husumetin değerlendirilmesi gerekli olmakla istinaf isteminin bu yönlerden kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararın HMK’nın 353/1-a-(6) maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ile,2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2016 gün ve 2014/618 Esas, 2016/850 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacılar tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davacılar tarafça yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 65,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 150,70 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 01/11/2019 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.