Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2873 E. 2019/1224 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2873 Esas
KARAR NO : 2019/1224
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2017
NUMARASI : 2012/85 2017/32
Birleşen İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin
2012/161 Esas – 2013/70 Karar sayılı dosyasında:
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım
KARAR TARİHİ: 29/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Asıl davada, davacı … ŞTİ vekili müvekkilinin spor ekipmanları alanında üretim yaptığını, geliştirmiş olduğu basketbol potaları için TPMK nezdinde 2011/00339 numaralı tasarım tescil belgesinin ve 2005/28370 numaralı … markasının sahibi olduğunu, davalının ise kurmuş olduğu … isimli şahıs firması aracılığı ile müvekkiline ait ürünleri haksız olarak taklit etmekte ve piyasaya sürmekte olduğunu, müvekkilince 15/03/2012 tarihli ihtarname ile davalıdan müvekkiline ait tasarımların taklitlerin üretim ve satışına son vermesinin ve www…..net isimli internet sitesinde yer alan taklit tasarımlar ile müvekkili şirketin sahibi … tarafından çekilmiş fotoğrafların kaldırılmasının istendiği ancak davalının tepkisiz kaldığını bunun üzerine noter aracılığı ile söz konusu internet sitesinde yaptırmış oldukları tespit de müvekkilinin tescilli tasarım ve faydalı modelinin yanı sıra … tarafından çekilmiş fotoğrafların bire bir kullanıldığının anlaşıldığını, internet sitesinde yaptıkları incelemede müvekkili tarafından çekilen resimlerin kaldırıldığını gördüklerini, davanın 27/09/2002 – 10/02/2011 tarihleri arasında müvekkili firmada çalıştığını 15 yıl ve prim ödeme gün sayısı dolması nedeniyle kendisine kıdem tazminatı ödenerek ibraname alındığını, işten ayrıldıktan 40 gün sonra bahse konu firmayı kurduğunu, öte yandan … markasının müvekkiline ait olduğu gibi müvekkilinin ticaret unvanının esas unsurununda … ibaresi olduğunu, davalının hem müvekkilince üretilen basketbol potalarını taklit ettiğini hem de müvekkiline ait markayı taklit ederek www…..com isimli bir internet sitesini kurduğunu, bu durumunda 15/03/2012 tarihli noter tespit tutanağı ile tespit altına alındığını, Google arama motoruna anahtar sözcük olarak “… ” yazıldığında davalının sitesiyle ilgili bilgilerin çıktığını, bütün bunların müvekkilinin marka haklarını endüstriyel tasarımında tecavüz oluşturduğu gibi haksız rekabet de teşkil ettiğini belirterek www…..com alan adına erişimin engellenmesine, müvekkilinin marka hakkına ve endüstriyel tasarım hakkına konu ürünlere tecavüz ettiğine tespitine, tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine 556 sayılı KHK’nun 66/a maddesinde ön görülen hesaplamaya göre şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, davalının haksız ve hukuka aykırı bir şekilde imal edip satış ve pazarlamasını yaptığı ürünlere, broşürlere, kalıplara, tanıtım evraklarına el konulmasına, haksız rekabetin menine, kararın üç gazeteden birinde ilanına talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının tasarımının 554 sayılı KHK’ya aykırı tescil edildiğini, konuyla ilgili olarak hükümsüzlük davası açacaklarını, davacının … firmasınca tasarlanan ürünleri kendi tasarımı gibi adına tescil ettirdiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, ayrıca internet sitesinin dava tarihinden kapatılarak yayından kaldırıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.Birleşen dosya davacısı … vekili, davalının adına tescilli 2011/00339 numaralı endüstriyel tasarımın tescilinin kötü niyetli olduğunu, söz konusu tasarımın Schelde İnternational firmasının tasarımı olup daha önceden kamuya sunulduğunu, davalı tasarımının yeni ve ayırt edicilik vasfının bulunamdığını belirterek 2011/00339 nolu tasarım tescil belgesinin 1,2,3,4,5,7,8,9 nolu tasarımların hükümsüzlüğe karar vermesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, kendilerince marka ve tasarıma tecavüzle ilgili açtıkları davanın derdest olduğunu , her iki davanın birleştirerek görülmesi gerektiğini, müvekkiline ait tasarımın yeni ve ayırt edicilik niteliğinin bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; asıl davada, davalının fiillerinin davacının tescilli markasına tecavüzle haksız rekabet oluşturduğu ancak internet sitesinin kapatıldığı ve görsellerinde kaldırıldığı bu durumun davacının da kabulünde olduğu, 556 sayılı KHK’nun 66/a maddesine göre davacının 181,88 TL maddi tazminat isteyebileceği birleşen dava da ise, davacı tarafından sunulan yenilik giderici belgeler ile bilirkişi heyeti tarafından resen araştırılan 2004 ve 2008 tarihli TPMK tasarım tescil belgelerine konu tasarımlarla yapılan karşılaştırmada davalının tasarımının yeni olmadığı, ayniyet derecesinde benzerlerinin daha önce kullanıldığı ve tasarım tescil belgelerine konu edildiği gerekçeleriyle asıl davada davacı markasına tecavüzün tespitine, ancak markaya tecavüzün durdurulması ve önlenmesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, markaya tecavüz nedeniyle maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, 181,88 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmün ilanı talebinin reddine… Asıl dava davalısı … tarafından yapıldığı anlaşılan 2.250,00 TL bilirkişi ücreti olan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına, birleşen davada, birleşen davanın kabulüne, birleşen davanın davalısı – davacının 2011/00339 tescil nolu 1,3,5 ve 9 nolu tasarımlarının hükümsüzlüğüne karar verilmiş, kararı asıl davanın davalı, birleşen davanın davacı vekili istinaf etmiştir.Davalı – birleşen dosya davacı vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin, markaya tecavüzün tespitine karar verdiğini ancak bu karara katılmanın mümkün olmadığın zira delil olarak kabul edilen 14/09/20142 tarihli tespit raporunda sitenin kapalı olduğunun tespit edildiği belirtilmiş olup mahkemenin bu rapora atıf yaparak rapor ekinde sunulduğunu belirttiği linklerde …. spor başlığı ile reklam yapıldığını belirttiğini ancak bu eklerin 14/09/2012 tarihli rapor eki olmadığını, bu çıktıların davacı tarafından nasıl oluşturulduğu belli olmayan … arama motoru çıktıları olduğunu, mahkemenin bu konuda hata yaptığını, bilindiği gibi herhangi bir IP adresinde herhangi bir ibarenin sürekli aranması halinde ilgili ibareye ait kaynak kelimeler logaritmik olarak ilgili IP’nin arama sayfasına düştüğünü, kaldı ki bu rapor incelendiğinde rapor ekinde çıktı olmadığının anlaşılacağının kaldı ki piyasada “…” olarak faaliyet gösteren birden çok firma olabileceğini, davacının … sayfasına ilişkin delil olarak … müvekkili olduğunun dahi belli olmadığını, bu linklerin içeriğinin, görsellerinin kime ait olduğunun tespiti gerektiğini, kötü niyetli üçüncü kişilerce oluşturulmuş olabileceğini, bu sebeple davacının sunduğu bu çıktılara itiraz ettiklerini, davacının sunduğu belgelerinin doğru kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu kabul etmemekle birlikte markaya tecavüz eyleminin dava açıldığı taktirde zaten sone ermiş olduğunu, dolayısıyla taleplerin reddi gerektiği, hükümsüzlüğünü istedikleri tasarımların harcıalem tasarımlar olduğunu, buna rağmen mahkemece tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilirken tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti bakımından konusuz kalma kararı verilmiş bununla da yetinilmemiş davanın açıldığı tarih itibariyle davacının haklı olduğundan bahisle her iki talep için ayrı ayrı vekalet ücretinin hükmedildiğini, bunun doğru olmadığı, bu taleplerin reddi de kendi lehlerine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini 2.250,00 TL’lik bilirkişi masrafının tasarımın hükümsüzlüğüne dair yapılacak inceleme için ödendiğini, ara kararın bu şekilde olduğunu, müvekkilinin talebinde haklı çıktığını ve tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiği bu itibarla 2.250,00 TL’lik giderin müvekkiline iadesi gerektiğine, markaya tecavüzün tespiti ve tazminat taleplerinin reddi ile lehlerine ayrı ayrı vekalet ücretine, tasarıma tecavüzün ve haksız rekabet talebinin reddine, lehlerine ayrı ayrı vekalet ücretinin hükmedilmesini istemiştir. İstanbul ….Noterliği’nce 15 Mart 2012 tarih ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde tespit tutanağının incelenmesinde; davacı vekilinin http://www…..com internet sitesinde yer alan görsel ve bilgiler ile “…” ibaresinin kullanıldığının tespitini talep ettiği, noter tarafından söz konusu internet adresine girildiği, sitede yer alan görsel ve bilgiler ile “….” ibaresinin kullanıldığını görüp tespit ettiği şeklinde tespite yer verildiği görülmüştür. İstanbul ….Noterliği’nin 12 Mart 2012 tarihli … yevmiye nolu düzenleme şeklinde tespit tutanağının incelenmesinde; davacı vekilinin http://www……com ve http://www…..net internet sitelerinde yer alan ürün resimlerinin tespitini istediği, noter tarafından bu sitelere girilerek basketbol potaları, scoreboad ve kale isimli bölümler altında yer alan ürünlere ilişkin resimlerin yer aldığı görselleri görüp tespit ettiğinin yazılı olduğu görülmüştür. TPMK’dan gelen cevabi yazıdan 2005/28370 tescil numaralı TEMPO markasının 28.sınıfta 08/07/2005’den itibaren tescil edildiği görülmüştür. TPMK’dan gelen cevabi yazı içeriğinden 2011/00339 tescil numaralı tasarım tescil belgesinin 21/01/2011 tarihinde tescil edildiği, tasarımın çoklu basketbol potası tasarımları olduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 14/09/2012 tarihli bilirkişi raporunda; http://www…….com alan adının sahibinin davalı … olduğu, internet sayfasının kullanıma kapandığının tespit edildiği, geçmişe ait veya şuan ki site içeriğine ait bir bilgiye ulaşılamadığı belirtilmiştir. Yargılama sırasında alınan 14/01/2014 tarihli bilirkişi raporunda ise; davacı tarafa ait tasarımın davacı tarafa ait çoklu tasarımlardan 1 nolu endüstriyel tasarıma konu tasarım ile davalı tarafa ait ürünün benzer tasarım oldukları, 5 nolu endüstriyel tasarıma konu tasarım ile davalı taraf ürünü arasında benzerlik bulunmadığı, 9 nolu tasarım ile davalı ürününün benzer tasarımlara sahip oldukları, 3 nolu tasarım ile davalı ürünü arasında benzerlik bulunmadığı ve davacının ürününün özgün olduğu, davacının marka hakkına tecavüz ettiği iddia edilen www…..com ve www…..com internet alan adları altında internet sitelerinin şuan aktif olmadıkları, ancak bu alan adları altında davalı tarafından gerçekleşen bir kullanımın varlığının ispatlanması halinde bu kullanımın davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 19/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda ise; davacıya ait tasarım tescil belgesinde bulunan 1,3,5 ve 9 nolu tasarımlar ile davalı tarafa ait ürünlerin iltibas oluşturacak derecede benzer oldukları, birleşen dava yönünden ise söz konusu 1,3,5 ve 9 nolu tasarımların başvuru tarihi olan 21/01/2011 tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 01/04/2015 tarihli ek raporda ise; davacıya ait tasarım tescil belgesinde bulunan 1,3,5 v 9 nolu tasarımların başvuru tarihi olan 21/01/2011 tarihi itibariyle koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, www……com isimli internet sitesinin dava açıldıktan sonra kapatıldığı, bu sitenin kapatılması sebebiyle tescilli marka hakkına tecavüzün durdurulmasına, internet sitesinin erişiminin engellenmesine ve bu suretle tecavüzün giderilmesine karar verilmesine gerek kalmadığı, davacının davalıdan tazminat talep edebileceği, ancak dosya kapsamında yeterli bilgi ve belge olmadığından hesaplamasının yapılamadığı, davacının tazminatla ilgili taleplerinin dava açılma zamanı bakımından yerinde olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 07/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda; defter incelemesi yapıldığı ve davacının dava konusu tasarım ürünlerinden elde ettiği gelirlerin çıkarıldığı, buna göre davacının 2009-2012 döneminde karlılık durumunun arttığı, 2012 yılı sonunda ciro ve karlılık durumunun düştüğü yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan ve 22/04/2016 tarihinde dosyaya sunulan bilirkişi raporunda; davalının rekabeti olmasaydı tespitin yapıldığı 15/03/2012 ile davanın açıldığı 03/04/2012 tarihleri arasında marka sahibinin markanın kullanılması ile elde edebileceği muhtemel gelirin 181,88 TL olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, endüstriyel tasarıma tecavüzün durdurulması, önlenmesi, birleşen dava ise endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü talebine ilişkindir. Kararı davalı-birleşen dosya davacı vekili istinaf etmiştir. Mahkeme kararının 5.sayfasının ilk paragrafında İstanbul ….Noterliği’nin 15/03/2012 tarihli tespit tutanağı ve ekindeki görseller gerekçe yapılarak davacının tescilli markasına tecavüzün ve haksız rekabetin oluştuğu kanaatine varılmış olup gerçekten de dava dosyası içerisinde İstanbul ….Noterliği’nin 15/03/2012 tarihli ve … yevmiye nolu tespit tutanağının ekinde bulunan görsellerin incelenmesinde davalının markaya tecavüz eylemini işlediği anlaşılmıştır. Her ne kadar ilk derece mahkemesince gerekçede 14/09/2012 tarihli bilişim bilirkişisi raporu ekindeki belgelerden “…” anahtar kelimesiyle internet üzerinden google arama motoru ile yapılan aramada 09/07/2012 tarihinde “….com”, “…” linklerinde “… ” başlığı ile reklam ve tanıtım yapıldığı şeklinde bir gerekçeye yer verilmiş ise de, dosya içerisinde 14/09/2012 tarihli iki adet bilirkişi raporu bulunduğu, raporların eklerinin birbirinden farklı olduğu, bir raporun ekinde yer alan eklerde rapor içeriği ile uyumlu çıktıların bulunduğu ve bu eklerin 14/09/2012 tarihini taşıdığı ve bilirkişinin isminin yer aldığı kaşe ve imzaların bulunduğu, dosyada bulunan aynı raporun ek kısmında ise farklı eklerin yer aldığı, bu eklerde bilirkişinin isim ve kaşesinin yer almadığı ve 09/07/2012 tarihli google ortamında … anahtar kelimesiyle yapılan arama sonuçlarının yer aldığı, ancak bu eklerin rapor içeriği ile uyumlu olmadığı, zira rapor içeriğinde herhangi bir bilgiye ulaşılamadığının belirtildiği gibi, bu eklerde bilirkişinin isim ve imzasının yer almadığı, dolayısıyla mahkemenin bu şekildeki gerekçesinin yerinde olmadığı, bu yönden davacı vekilinin gerekçeye yönelik istinafının yerinde olduğu, ne var ki gerek yukarıda anlatıldığı üzere, gerekse dosya içinde mevcut bulunan İstanbul ….Noterliği’nin 15/03/2012 tarihli ve … yevmiye nolu tespit tutanağı ve ekindeki noter tasdikli görsellerin incelenmesinden davalının eylemlerinin davacının tescilli markasına tecavüz ve davacının markasından faydalanma amacı taşıdığından haksız rekabet oluşturduğu vicdani kanaatine varılmıştır. Kaldı ki 14/09/2012 tarihli bilirkişi raporunda davalı birleşen davacıya ait internet sitesinin whois kaydında telefon numarası olarak … şeklinde bir numaranın yer aldığı, …. şeklinde google ortamında yapılan aramada çıkan sonuçlarda da aynı telefon numarasının yer aldığı görülmüştür. Bu itibarla ilk derece mahkemesinin vardığı sonuç yerindedir. Her ne kadar daha sonradan davalı tarafça internet sitesinin kapatılarak yayından kaldırıldığı belirtilmiş ise de, dava tarihi itibariyle markaya tecavüz ve haksız rekabet sabit olup bu durum sadece tecavüzün durdurulması ve önlenmesi ile haksız rekabetin önlenmesi taleplerini konusuz bırakmıştır. Mahkemece bu talepler yönünden yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya uygundur. Ne var ki birleşen dava tasarımın hükümsüzlüğü davası olup birleşen dava yönünden birleşen davanın davacısı haklı çıkmış olup ve yargılama sırasında da bilirkişi ücretleri taraflarca birlikte yatırılmış olup bu nedenle gerekçeli kararın 1-g bendinin 2.paragrafında davalı tarafından yapıldığı belirtilen 2.250,00 TL bilirkişi ücretinin tamamının davalı-birleşen davacı üzerinde bırakılması doğru olmamıştır. Gerek asıl davada markaya tecavüzün ve haksız rekabetin varlığı tespit edildiğinden, gerekse birleşen davada bir kısım tasarımların hükümsüzlüğüne karar verildiğinden, birleşen davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 2.250,00 TL yargılama giderinin yarısının birleşen davacı üzerinde bırakılması daha hakkaniyete uygun olacağından bu yöndeki istinaf talebinin kabulü gerekmiştir.Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere gerek asıl davadaki gerekçe yapılan 14/09/2012 tarihli bilişimci bilirkişi raporunun eklerine yönelik istinaf, gerekse yargılama giderine ilişkin istinaf talepleri yerinde olduğundan kararın kaldırılması gerekmiş, ancak davalı birleşen davacının markaya tecavüz ve haksız rekabet eylemleri sabit olduğundan sair istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve istinaf edilmeyen hususlar ile kazanılmış haklar da gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı-birleşen dosya davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2-İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 09/03/2017 gün, 2012/85 Esas, 2017/32 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-ASIL DAVADA;a)Davacı markasına tecavüzün TESPİTİNE, Ancak markaya tecavüzün durdurulması ve önlenmesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, b) Tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, c) Markaya tecavüz nedeniyle maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 181,88 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,d) Hükmün ilanı talebinin REDDİNE, e) Peşin alınan harç karar ve ilam harcını karşıladığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, Fazla alınan 42,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ana dosya davacısı … ne iadesine, f) Davacı … yararına ” markaya tecavüzün tespiti yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.860,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalı …’dan alınarak, davacı şirkete verilmesine, Davacı … Yararına dava açıldıktan sonra konusus kalmakla ve dava tarihinde haklı olmakla ” tasarıma tecavüzün önlenmesi ve haksız rekabetin önlenmesi davaları yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ayrı ayrı iki kez 2.860,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalı …’dan alınarak, davacı şirkete verilmesine, Davacı … yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 181,88 TL vekalet ücreti takdiri ile davalı …’dan alınarak, davacı şirkete verilmesine, Davalı … yararına red olunan “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.860,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacı şirketten alınarak, davalı …’a verilmesine, g) Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 21,15 TL başvurma harcı, 74,25 TL peşin harç, 3,30 TL vekalet harcı, 3.792,60 TL bilirkişi ücreti, tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.891,30 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak, davacı şirkete verilmesine.Asıl dava davalısı … tarafından yapıldığı anlaşılan 2.250,00 TL bilirkişi ücretinin takdiren 1/2’si olan 1.125,00 TL’nin asıl davanın davacısından alınarak asıl davanın davalısı …’a verilmesine, kalan 1.125,00 TL’nin asıl davanın davalısı … üzerinde bırakılmasına,
4-Birleşen davada, birleşen davanın KABULÜNE, Birleşen davanın davalısı – davacının … tescil nolu 1,3,5 ve 9 nolu tasarımlarının HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, a) 31,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,25 TL harcın birleşen dosya davalısı …nden tahsiline, b) Birleşen dosya davacısı … yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.860,00 TL vekalet ücreti takdiri ile birleşen dosya davalısı …nden alınarak, birleşen dosya davalısı …’ a verilmesine, c) Birleşen dosya davacısı … tarafından yapıldığı anlaşılan 21,15 TL başvurma harcı, 21,15 TL peşin harç, 3,30 TL vekalet harcı, 61,75 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 107,35 TL yargılama giderinin birleşen dosya davalısı …nden alınarak, birleşen dosya davacısı …’ a verilmesine, Birleşen dosya davalısı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına, 5-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı-birleşen dosya davacısına iadesine, 6- İstinaf aşamasında davalı-birleşen dosya davacısı tarafından yapılan yargılama gideri olan yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 20,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 105,70 TL’nin davacı-birleşen dosya davalısından alınarak davalı-birleşen dosya davacısına verilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 8-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.29/05/2019