Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2863 E. 2019/2347 K. 01.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2863 Esas
KARAR NO : 2019/2347 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2017
NUMARASI : 2014/925 E., 2017/78 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacının, et ticareti işi ile iştigal ettiğini; tarflar arasında deri satımı şeklinde devam eden bir ticari ilişki bulunduğunu; bu kapsamda, davacının davalıya düzenlediği 03/10/2013 tarih ve … seri no’lu 18.900,00 TL bedelli ve 04/07/2014 tarih ve … seri no’lu 7.156,80 TL bedelli faturaların bedellerinin ödenmediğini; bu hususta davacı tarafından fatura bedellerinin ödenmesi için davalıya Kartal …. Noterliği’nden 03/03/2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamenin gönderildiğini; bu ihtara rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını; bu nedenlerle davacı şirketin alacağın tahsili için davalı hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını; davalının, icra takibine davacı şirket alacağını akamete uğratmak ve zaman kazanmak için kötü niyetli olarak itiraz ettiğini; bu nedenlerle davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını; haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile davalıya ödenmek üzere davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “tüm dosya kapsamına göre, davacının ticari defter kayıtlarında 28/03/2014 icra takip tarihi itibariyle davalının 49.996,80 TL cari hesap borcunun bulunduğu; davacı şirketin, icra takibinde 03/10/2013 tarih ve … nolu 18.900,00 TL ve 04/02/2017 tarih ve … nolu 7.156,80 TL olmak üzere toplam 25.056,80 TL alacak talebinde bulunduğu ve 16/08/2013 tarih ve … yevmiye maddesine-…-sonradan geldi-açıklaması ile kaydettiği, 16/08/2013 tarih ve … nolu, 23.940,00 TL tutarındaki faturayı alacak konusu yapmadığı; davacı şirketin Ağustos/2013 ayına ait Bs formunda bu faturayı beyan etmediği; davacı tarafından, davalı adına düzenlenen 3 adet fatura muhteviyatı malların ve faturanın davalıya teslim ve tebliğ edildiğine dair herhangi bir belgenin mevcut olmadığı; davalının ticari defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi … tarafından dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; davacı tarafından, davalı adına düzenlenen 16/08/2013 tarih ve 22406 nolu 23.940,00 TL, 03/10/2013 tarih ve … nolu 18.900,00 TL ve 04/02/2014 tarih ve … nolu 7.156,80 TL faturaların kayıtlı olduğu; bu nedenle, fatura muhteviyatı malların ve faturaların davalıya teslim edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı; taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu faturaların toplamı 49.996,80 TL tutarındaki bedellerin ödenip ödenmediği noktasında toplandığı; davalının ticari defterlerinde yapılan inceleme neticesinde, davalı tarafından keşide edilen 2 adet ve ciro edilen 1 adet çekle toplam 50.000,00 TL ödeme yapılarak borcun ödendiğinin tespit edildiği; dosyada mübrez …Bankası A.Ş. Uzunköprü Şubesi ve Keşan Şubesi’nden gelen banka yazıları ekindeki belgelerin sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan belgeler olduğundan ve davalının borcunu çeklerle ödemiş bulunduğundan; davacının, davalıdan alacağının bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine, davacının, likit alacak miktarını doğru hesaplamamasında haksız ve kötüniyetli olduğu sonucuna varılarak reddolunan dava değeri üzerinden hesaplanan %20 kötüniyet tazminatı tutarı 5.211,36 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı yan kararı istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle , çekle yapıldığı iddia edilen ödemelerin kendi kayıtları ile örtüşmediği gibi aynı zamanda kanıtlanmadığını , dava reddedilmekle birlikte kötüniyet tazminatı verilmesi şartlarının oluşmadığı ayrıca kendilerinin dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandıkları halde bu hakkın kullanılamadığı , yemin deliline başvurmaları için kararın kaldırılması gerektiğini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmış ve davacının ticari kayıtlarına göre takibe konu ettiği faturalara ilişkin mal tesliminin ve fatura gönderiminin sağlanamadığı, BS formunda da bu faturalara yer verilmediği, genel cari hesaba ilişkin olarak tarafların ticari kayıtlarında mutabık bulunan faturaların davacı yana verilen çeklerle ödendiği, çeklerin ekran görüntülerinin ve tahsil durumunun ilgili bankalarca teyit edildiği davalı yanın cari hesap alacağının takibe konu ettiği faturalar açısından kalmadığı, ödeme savunmasının da kanıtlandığı görülmektedir.Davacı yan dava dilekçesinde bildirdiği deliller arasında yemin deliline dayandığı görülmektedir.Ancak davacı vekilinin bilirkişi raporunun teblig edildiği celseden sonra duruşmalara katılmadığı, uyarılı davetiyelerin tebliğ edildiği, davayı davalı yanın takip ettiğine dair beyan üzerine karar verildiği de tutanaklarla sabittir.Duruşmaya katılmayan yana mahkemenin dayandığı delili kullanması açısından özel bir celse tayin etmesi veya davetiyeye bu delili kullanmaya davet etmesi gibi bir zorunluluk HMK da yer almamaktadır. Bu anlamda mahkemece savunma ve ispat hakkının kısıtlanması sözkonusu olmadığından yapılmış bir usul hatası bulunmamaktadır.Yine bir diğer istinaf gerekçesi de mahkemece hükmedilen kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı hususundadır. Davacı yan davalı yandan ödeme aldığı halde bedeli ödenmiş faturaları takibe konu ettiğinden takibin haksızlığı yanında artık kötüniyetli olduğu da kabul edilebililir nitelikte olduğundan mahkeme kararı bu yönden de yerinde olup, açıklanan tüm bu nedenlerle istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/ b-1 madde gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Peşin maktu harç tutarı karar tarihi itibari ile 44.40 olmakla bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınıp Hazineye irat kaydına3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı yan üzerinde bırakılmasına 4-Duruşmasız olarak inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362-1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi. 01/11/2019