Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2856 E. 2019/2381 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2856 Esas
KARAR NO : 2019/2381
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2017
NUMARASI : 2015/298 E. – 2017/152 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …. tarafından … firması aleyhinde, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünde… Esas numaralı icra dosyası İle Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla icra takibine başlatılmış olduğu, Faktoring tarafından icra takibine konulan kambiyo evrakının (çek), 18.12.2014 tarihli ve 9096482 seri numaralı çek olduğu, davalı tarafça çekin 18.12.2014 tarihinde … T.A.Ş’ a ibraz edildiği ve arkasına karşılığı olmadığına dair kaşe vurulduğunun görüldüğü, ancak davalı tarafça davacı … Gıda’ya dava konusu çekle ilgili icra takibini 18.02.2015 tarihinde yapıldığının ödeme emri evrağında görüldüğü, davacı/borçlu … firmasının takibe konu çeke ilişkin ödemelerini, icra takibinin başlangıcı olan 18.02.2015 tarihinden önce 51.000,00-TL olarak hesaptan hesaba havale ile Ödeme yaparak gerçekleştirdiğini, dolayısıyla davacı Ufa firmasının iş bu çekten ötürü faktoring firması ile akdetmiş olduğu sözleşmelere istinaden faktoring firmasına herhangi bir borcunun bulunmadığı, davacı firmanın davalı … firmasına dava konusu çekle (18.12.2014 keşide tarihti … seri numaralı çek) İlgili her hangi bir borcunun olmadığının tespit dilmesi, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin tamamen iptali, tedbir talebinin kabulü, davalı firmanın davacıya, alacağın %20′ sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talepleridir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı … ile davacı … müşterisi olan … San. Tic. Ltd, Şti. arasında imzalanan faktoring sözleşmesi doğrultusunda yapılmış olan faktoring İşlemleri neticesinde alacak bildirimi formu ve taahhütname ile bir kısım çeklerin teslim alındığı ve karşılığında müşteriye finansman sağlandığı, müşteriden davacı temlik alınan bir kısım çeklerin ibraz süresi içerisinde ödenmek üzere bankaya sunulduğu ancak karşılıksız çıktığı, bu çeklerden 18.12.2014 tarihli 50.000,00-TL bedelli … numaralı çekin ibrazı için bankaya sunulduğunda çekin keşidecisi tarafından yapılan suç duyurusu nedeniyle ibraz sırasında çeke el konulduğu, el koyma kararı sonrasında çeki teslim almak üzere faktoring adına savcılığa başvuru yapılmış olduğu ve Kocaeli Sulh Ceza Hakimliği’nin 2015/326 Diş. numaralı dosyasından 02.02.2015 tarihli karar ile çekin davalı … firmasına İade edildiği ve çekin 13.02.2015 tarihinde … A.Ş. Kocaeli şubesinden teslim alındığı. aynı şekilde faktoring işlemi İle temlik alınan 13.01.2015 tarihli 50.000,00-TL bedelli … numaralı çekin de karşılıksız çıktığı, ibrazı sırasında savcılık kararı ile el konulduğu, iade alınması için Savcılığa yapılacak başvurunun uzun süre alması ve bu süre zarfında davalı/alacaklı firmanın hak kaybına uğramaması için daha önce teslim alınan çek hakkında işlem başlatılmış olduğu, bu arada davacının kısmi ödemeleri yapmakta olduğu, ancak yapılan ödemelerin ibraz tarihi gelen çeklerin bedelini karşılamadığı, 18,12.2014 tarihli 50,000,00-TL bedelli … çek numaralı çekten doğan borcun 19.12.2014 tarihinde, 18.01.2015 tarihli 50.000,00-TL bedelli … çek numaralı çekten doğan borcun ise 20.01.2015 tarihinde davalı tarafından davacı muavin defterine borç olarak kaydedildiği belirtildiğinden açılan haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne, davacı-borçlunun İAA … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu 18.02.2014 tarihli …. seri numaralı 50.000 TL bedelli çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, belgelere dayalı alacağın takip tarihinden evvel ödenmiş olmasına ve bu durumun davalı defterlerinde dahi kayıtlı olmasına rağmen takibin başlatılması nedeniyle; davalının yapmış olduğu icra takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu değerlendirilerek hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf isteminde özetle; müvekkili firma ile davacı şirket arasında 12/06/2009 tarihli Faktoring Sözleşmesinin mevcut olduğunu, davacının temlik alınan bir kısım teklerin ibraz süresi içerisinde ödenmek üzere bankaya sunulmuşsa da çeklerin karşılıksız çıktığını, bu çeklerden 18/12/2014 tarihli 50.000,00 TL bedelli, Z9096482 numaralı çek ibraz için bankaya sunulduğunda çek keşidecisinin Kocaeli CBS’nin 2014/24787 Soruşturma sayılı dosyasında verilen karar gereğince çeke el konulduğunu, sonrasında Kocaeli Sulh Ceza Hakimliğinin 2015/326 D.İş sayılı dosyasında çekin müvekkiline iadesine karar verildiğini ve çekin 13/02/2015 tarihinde … Kocaeli Şubesinden teslim alındığını, müşteriden aynı Faktoring işlemi ile temlik alınan 18/01/2015 tarihli 50.000,00 TL bedelli Z9096481 numaralı çekinde karşılıksız çıktığını ve bankadan el konulduğunu, çekin iade işlemlerinin uzun zaman alacağından daha evvel teslim alınan ilk çek hakkında işlem yapıldığını, dosyada mevcut muavin defterine göre 18/12/2014 tarihli, 50.000,00 TL bedelli Z9096482 numaralı çekten doğan borcun 19/12/2014 tarihinde, 18/01/2015 tarihli çekten doğan borcun ise 20/01/2015 tarihinde borç olarak kaydedildiğini, davacı tarafça yapılan ödemelerin ise borçtan düşüldüğünü, Savcılık kararıyla teslim alınan ilk çek vasıtasıyla İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takibin başlatılması esnasında 2 çekin toplam bedeline ait ödemenin yapılmamış olduğunu, davacının İstanbul Anadolu 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/176 Esas sayılı dosyasında borca itiraz ettiğini ayrıca işbu davayı açtığını, mahkemenin davanın kabulü ile kötüniyet tazminatı hükmetmiş olmasının hatalı olduğunu, İcra Hukuk Mahkemesinin kararı ile takibin iptal edildiğinden davacının hukuki menfatinin kalmadığını, 10/02/2015 tarihinde borçlunun 45.000,00 TL olan cari hesap borcu için İstanbul Anadolu 5. ATM’den ihtiyati haciz talep edildiğini, ihtiyati haciz kararından sonra takipten önce borçlunun 2.500,00 TL ödeme yaptığını, takibinde bu bedel mahsup edilerek başlatıldığını, borcun tamamının takipden 5 gün sonraya denk gelen 23/02/2015 tarihinde ödenmiş olduğunu, müvekkilinin takip tarihi itibariyle kötüniyetli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME:İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası örneği incelendiğinde; alacaklı …., borçluların … Ltd. Şti olduğu, kambiyo senedine dayalı olan 18/02/2015 tarihinde takip başlatıldığı, talebin dayanağı olan İstanbul Anadolu 5. ATM’nin 2015/219 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı gösterilmiş olup ekindeki çek incelendiğinden keşidecinin … A.Ş., lehtarın Aş … tarafından … Ltd. Şti ciro edildiği, çekin 18/12/2014 tarihli … seri nolu 50.000,00 TL bedelli olduğu görülmüştür.İcra dosyası arasında mevcut İstanbul Anadolu 5. ATM’nin 2015/219 D.İş sayılı dosyasının 26/03/2015 tarihli karar örneği ile ihtiyati hacze itiraz eden … yönünden kararın kaldırılmasına ilişkin karar suretinin olduğu görülmüştür.Mahkemece alınan bilirkişi raporunda özetle; davalının ticari defter kayıtlarına göre takip konusu 18/12/2014 tarihli 50.000,00 TL bedelli, … nolu çekten dolayı davacının davalıya borcunun bulunmadığı, takip konusu yapılmayan 18/01/2015 keşide tarihli, … numaralı çek yönünden takip tarihinde 42.500,00 TL alacağının bulunduğu, 19/02/2015 ve 23/02/2015’de toplam 42.500,00 TL ödeme yapılarak takip konusu olmayan çekin de ödendiğini belirtmiştir.
GEREKÇE:Dava, İİK’nın 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstanbul Anadolu 12.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/176 esas sayılı dosyasında; davalı tarafça 23.02.2015 Tarihinde borca itiraz talepli dava açılmış ve takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de; iş bu dava tarihi itibarı ile ilgili karar kesinleşmediği gibi, borçlunun genel hükümlere göre maddi anlamda kesin hüküm oluşturacak nitelikte menfi tespit davasını açmasında hukuki yararı bulunduğundan davalı vekilinin usule ilişkin itirazları yerinde bulunmamıştır.Somut uyuşmazlıkta; takibe konu çek 18/12/2014 tarihli, 50.000,00 TL bedelli çektir. Tarafların aynı yöndeki ticari defter kayıtlarına göre takip konusu çekin takip tarihinden önce ödenmiş olduğu, takibe konu çekin borcunun bulunmadığı sabittir. Davalı tarafça davacı aleyhine takip konusu olmayan 18/01/2015 tarihli 50.000TL bedelli çekin ödenmediği iddiasıyla 18/12/2014 tarihli, 50.000,00 TL bedelli kambiyo senedine dayalı takip başlatmıştır. Davalı vekili aşamalardaki beyanında sözleşmenin 5 ve 28.maddesine dayanmış ise de; sözleşmenin ilgili hükümleri Faktöre, borcu ödenmiş olan çek yönünden kambiyo senedine dayalı takip başlatma hakkı vermemektedir. Açıklanan nedenle; mahkemenin davanın kabulü ile, davacının borçlu olmadığının tespitine karar vermesi yerindedir.Davalı vekili, kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu iddia ederek istinaf talebinde bulunmuş ise de; davalı tarafça İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/219 D.İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı alındığı ve takip tarihi itibariyle takibe konu 18/12/2014 tarihli çeke ilişkin davacının alacağının olmadığı kendi kayıtları ile sabit iken kambiyo senedine dayalı takip başlatılmış olması davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi yerinde olup bu husustaki istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 2.903,17 TL harcın, peşin alınan 725,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.177,37 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 11,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/11/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.