Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2843 E. 2019/2652 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2843 Esas
KARAR NO : 2019/2652 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2017
NUMARASI : 2016/39 E. – 2017/68 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkilinin yayın hakkı sahibi olduğu 16.05.2012 tarihinde …. arasında oynanan maç görüntülerinin davalıya ait internet sitesinde 3 dakika 52 sn izinsiz yayınlandığını, buna dair İstanbul 2.Fikri Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2012/35.D.İş sayılı dosyasında tespit yapıldığını , ayrıca İstanbul 1.FSHHM’nin 2012/158 esas- 2013/71 karar sayılı dosyasında verilen hükümde; “5000 USD maddî tazminatın tahsil tarihindeki T.C.M.B efektif satış kuru karşılığı Türk Lirasının alacağa 16.05.2012 tarihinden itibaren devlet bankalarında 1 yıl vadeli ABD dolan mevduatına uygulanan en yüksek faiz uygulanarak” davalıdan tahsiline karar verildiğini, saklı tutulan haklarına istinaden huzurdaki davanın açıldığını ve (FSEK’in 68, Maddesi uyarınca) fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalı ile sözleşme yapılması halinde talep edilebilecek bakiye 53.250 ABD Dolarının tecavüzün meydana geldiği 16.05.2012 tarihinden itibaren hesaplanacak devlet bankalarında 1 yıl vadeli ABD doları mevduatına uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; Huzurda ikame edilen davanın sebepsiz zenginleşme saikasıyla açıldığını ve haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğundan reddi gerektiğini, yayınların eser niteliğinde bulunmadığını ve yabancı para üzerinden tazminat talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddini istediği görülmüştür. İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 07/03/2017 tarihli 2016/39 E. – 2017/68 Karar sayılı kararıyla; İstanbul 1.FSHHM’nin 2012/158 esas- 2013/71 karar sayılı dosyasının yüksek mahkemece onanmış olması nedeniyle huzurdaki davada kesin delil niteliğinde bulunduğu, davacının saklı tuttuğu hak yönünden huzurdaki davayı açmış olması, kesinleşen dosya kapsamında alınmış bilirkişi raporunun gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli bulunması, yayının izinsiz olması, ihlalin yapıldığı tarih, müsabakanın Fenerbahçe-Bursa Spor gibi taraftarı çok olan bir müsabakaya ilişkin olması,yayının internet gibi daha çok kitlelere ulaşan bir yayın şeklinde gerçekleşmesi dikkate alınarak eylem haksız fiil olarak değerlendirildiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, İstanbul 1.FSHHM Mahkemesinde açılıp karara bağlanan 2012/158 esas 2013/71 karar sayılı dosyada 5.000 USD’nin mahsubu ile geriye kalan 53.250 ABD Doları maddi tazminatın tahsil tarihindeki merkez bankası efektif döviz satış kuru esas alınarak TL karşılığı tutarın ihlalin meydana geldiği 16/05/2012 tarihinden itibaren hesaplanacak devlet bankalarının 1 yıl vadeli ABD doları mevduatına uyguladığı en yüksek faiz ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; 5846 Sayılı FSEK 36/1 maddesi ve Haber başlıklı 37. Maddesi gereğince tüm ülke gündeminde yer tutan bir futbol müsabakasının bir kesitinin haber değeri taşıdığından okuyuculara ve izleyicilere aktarıldığını, kanunun lafzı ve ruhuna uygun bir biçimde sunulduğunu, davacının yayın eser niteliği taşımadığından üç kat isteme hakkının bulunmadığını, dava konusu yayının imtiyaz sahibi olduğu kanalda yayınlanarak alenileştiğini, haksız rekabet meydana gelmediğini, davanın kötüniyetli ikame edildiğini, yabancı para cinsinden tazminat talep edilmesinin hukuken geçerli olmadığını, öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını TBK 72. Madde gereğince iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, görüntülerin kamuoyunu bilgilendirme haber verme amacıyla kullanılmasına rağmen mahkemenin beyanlarını dikkate almadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; davaya konu hukuka aykırı eyleme ilişkin zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 1987/1836 Esas-4131 Karar, 07/07/1987 Tarihli, HGK E 2002/11-176, K; 2002/214 sayılı kararlarıyla davanın FSEK 68. Maddesine dayandırılması halinde yanlar arasında sözleşme yapılmış gibi bir ilişki kurulacağından BK’nın 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanacağına karar verildiğini, zamanaşımı iddiasının yerinde olmadığını, müvekkilinin bağlantılı hak sahibi olduğunu, FSEK kapsamında hak talebinde bulunulabilmesi için eser sahibi olmak gerekmediğini, bağlantılı hak sahibi kuruluşların da FSEK 68. Madde gereğince üç kat tazminat talep edebileceğini, alenileşmiş eserin herkes tarafından bedelsiz yayınlanmasının mümkün bulunmadığını, FSEK 80/C maddesine göre Radyo Televizyon kuruluşlarının gerçekleştirdikleri yayınlar üzerinde mutlak hak sahibi olduklarını, kötüniyet iddiasının yerinde olmadığını, tazminat bedelinin önceki kararda talep edilmeyen kısmı için kısmi dava açtıklarını beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.Mahkemenin 2012/158 esas- 2013/71 karar sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkeme kararının gerekçesinde, davacının yayın hakkı sahipliğini düzenleyen sözleşmenin 8.10 maddesi ile haber amaçlı görüntülerin talep halinde dakikası 5.000 USD’den fazla olmamak ve 3 dakika ile sınırlı olmak üzere diğer yayın kuruluşlarına satılabileceğinin düzenlendiği, İstanbul 2.Fikri Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2012/35 D.iş dosyasında alınan raporda davalıya ait internet sitesinde ATV ibaresine yer verilerek Fenerbahçe-Bursaspor maç görüntülerinin yayınlandığının tespit edildiği, işbu dosyada alınan raporda 3 dakika 53 saniye maç yayını nedeniyle dakika bedeli 5.000 USD’den 19.416,67 TL’nin FSEK’de 68.maddesine göre 3 katının talep edilebileceğinin bildirildiği, FSEK’de manevi hakların eserin ilk kez umuma arz hakkı (14.madde), adın belirtilmesi (15.madde) ve eserde değişiklik yapılmasını men etme (16.madde) hakkı olarak sınırlı şekilde sayıldığı, davacı söz konusu yayını kendisi kamuya ilk kez arz ettiğinden dava konusu eserin alenileştiği, eserin ilk kez alenileşmesine eser sahibi tarafından izin verildikten sonraki yayınların artık ilk kez umuma arz niteliği kalmadığından belirtilen hükümler kapsamında manevi tazminata hükmetmenin mümkün olmadığı gibi genel hükümlere göre de manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.000 USD maddi tazminatın tahsil tarihindeki T.C.M.B. efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası’nın davalıdan tahsiline, alacağa 16/05/2012 tarihinden itibaren devlet bankalarınca 1 yıl vadeli ABD doları mevduatına uygulanan en yüksek faiz yürütülerek davalıdan tahsiline, karar kesinleştiğinde ilanına karar verildiği , kararın Yargıtay 11.HD’nin 2013/14533 esas-2014-3216 karar sayılı ilamı ile taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının 21.02.2014 tarihinde oybirliğiyle reddine karar verildiği ve kesinleştiği anlaşılmıştır.Davanın 6.651,00 TL nispi karar ve ilam harcına tabi olduğu, davalı vekilinin 1/4 oranında 1.662,75 TL nispi istinaf harcı yatırması gerekirken 114,00 TL nispi harç yatırdığı, 1.548,75 TL noksan harç bulunduğu görülmüş, Dairemizce davalı vekiline çıkartılan muhtıra üzerine süresinde 1.548,75 TL harcın sehven Bölge Adliye Mahkemesi veznesine temyiz harcı olarak yatırıldığı, yanlışlığın fark edilmesi üzerine tekrar süresinde, 20/11/2019 tarihinde ilk derece mahkemesi veznesine aynı miktarın istinaf harcı olarak yatırıldığı görülmüştür.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkilinin FSEK 80.madde gereğince bağlantılı hak sahibi olduğunu, futbol karşılaşmasına ilişkin görüntülerin davalıya ait kanalda izinsiz ve bedel ödenmeksizin yayınlandığını beyanla; bakiye 53.250 ABD Dolarının tecavüzün meydana geldiği 16.05.2012 tarihinden itibaren hesaplanacak devlet bankalarında 1 yıl vadeli ABD doları mevduatına uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği, mahkemenin davanın kabulüne karar verdiği görülmüştür.Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunduğu ve TBK 72. Madde gereğince 2 yıllık sürenin dolduğunu ileri sürdüğü anlaşılmışsa da; ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında cevap dilekçelerinde ileri sürülmeyen zamanaşımı itirazının istinaf incelemesi sırasında HMK 357. madde gereğince ileri sürülemeyeceği gibi, mahkemenin 2012/158 esas- 2013/71 karar sayılı dosyasında açılan ilk davada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu ve davanın FSEK 68. maddeye dayalı olarak açılması nedeniyle, haksız fiil zamanaşımı hükümlerinin değil, taraflar arasında farazi sözleşme ilişkisi kurulmuş olmakla 818 Sayılı BK 125. Madde ve 6098 Sayılı TBK 146. Madde de düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan alacaklarda uygulanan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı kanaatiyle, usul ve esas yönünden yerinde görülmeyen istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kısmi dava olarak açılan Mahkemenin 2012/158 esas- 2013/71 karar sayılı dosyasında alınan raporda; davacının 3 dakika 53 saniye maç yayını nedeniyle dakika bedeli 5.000 USD’den 19.416,67 ABD Dolarının, FSEK’in 68.maddesine göre 3 katının (58.250,01 Amerikan Doları) talep edilebileceğinin bildirildiği, mahkemenin fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.000 USD maddi tazminatın tahsil tarihindeki T.C.M.B. efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası’nın davalıdan tahsiline, alacağa 16/05/2012 tarihinden itibaren devlet bankalarınca 1 yıl vadeli ABD doları mevduatına uygulanan en yüksek faiz yürütülerek davalıdan tahsiline, karar verdiğini, kararın Yargıtay 11.HD’nin 2013/14533 esas-2014-3216 karar sayılı ilamı ile taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının 21.02.2014 tarihinde reddine karar vererek kesinleştiği, başvuruya konu davada saklı tutulan bakiye 53.250 Amerikan Doları tazminatın talep edildiği, mahkemenin davanın kabulüne karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 6.651,00 TL harçtan, peşin alınan 1.662,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.988,25 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından sehven yatırılan 1.548,75 TL temyiz başvuru harcının kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davalıya iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 27,20 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 28/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.