Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2839 E. 2019/2365 K. 01.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2839 Esas
KARAR NO : 2019/2365
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2016
NUMARASI : 2014/689 E. – 2016/803 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı firma ile müvekkili arasında gerçekleşen ticari ilişki sonucu muhtelif tarihlerde davalı firmaya ait araçlara lastik verildiğini, lastiklerin tamir ve bakım işlemlerinin yapıldığını, verilen hizmete veya satılan mala ilişkin tüm bilgilerin irsaliyeli fatura üzerine yazılı olduğunu, müvekkilinin defalarca davalı firmayı uyardığını ancak davalının almış olduğu malın bedelini ödemediğini, 22/09/2010 tarihinde davalı hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından fatura ve cari hesaba dayalı olarak genel haciz yolu ile takip başlattıklarını, davalının kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının haksız itirazının iptaline ve takibin devamına ve davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi ile; iş bu davanın 13/05/2014 tarihinde açıldığını, söz konusu icra takibine yapmış oldukları itirazın tarihi ise 29/09/2010 tarihi olduğunu, itiraz tarihi ile dava tarihi arasında 3,5 yıldan fazla bir zaman olduğunu, davaya konu icra borcunun çek verilmek ve karşılığı ödenmek suretiyle davalı müvekkil şirket tarafından ödendiğini, iş bu ödemenin tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi halinde de ortaya çıkabileceğini, bu nedenlerleden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi raporu dikkate alınarak taraflar arasında alım satım ve hizmet tesisine ilişkin cari hesap bulunduğu bu kapsamda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 4.700,00 TL alacağının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalının itirazın kısmen kabulüne icra inkar tazminatının koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.Mahkemenin kararının hüküm kısmında; takibin 4740,00TL asıl alacak üzerinden iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf istemine özetle; bilirkişi raporunda müvekkilinin 4740,00TL ana para borcu olduğu beyan edilmiş ise de; faturalar 2010 yılına ait olup 2010 yılı ticari defterlerinin incelenmediğini, 28.08.2010 tarih ve 530604 seri numaralı 1900TL bedelli faturanın müvekkilinin defterlerinde kayıtlı olmayıp tebliğ de edilmediğini, bu hususta ispat yükünün davacıda olduğunu, davalıya ödenen 3000TL’lik çekin ödendiğini ancak cari hesaptan düşülmediğini, davacı tarafından 18.02.2010 tarihinde girişi yapılan ve 07.01.2011 tarihinde ticari kayıtlardan çıkışı yapılan 5000TL’lik çekin müvekkiline iade edilmediğini, davacı tarafın da iadeye ilişkin evrak sunmadığını, bilirkişi raporuna itirazların da dikkate alınarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İstainaf dilekçesi davacı vekiline tebliğ edilmiş ise de; istinafa cevap verilmemiştir.
İNCELEME:İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğüne ait … E sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacı tarafından davalı şirket aleyhine 28/08/2010 tarih ve 1.900,00 TL bedelli fatura alacağı ve 05/06/2010 tarih ve 2.900,00 TL bedelli fatura alacağı olmak üzere toplam 4800Tl asıl alacak ile 159,39 Tl işlemiş fai züzerinden takip başlatılmış olup davalı borçlunun takip konusu borca, işlemiş faize ve faiz oranına itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı iş bu davayı ise; 4800TL’ üzerinden harçlandırmış ve 4800TL’lik asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamını talep etmiştir.SMM bilirkişi … kök ve ek raporlarında; neticeten takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.700,00 TL alacağının bulunduğu yönünde görüş belirtmiştir.
GEREKÇE:Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Mahkeme kararının gerekçe kısmında; itirazın 4700TL üzerinden kabulüne karar verilmiş ise de, hüküm kısmında takibin 4740,00TL üzerinden devamına karar verilmiş olması nedeni ile gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşmuştur. Karar bu yönü ile hatalı olup kamu düzenine ilişkin bu husus re’sen dikkate alınmıştır.Kabule göre de; davalı borcun çek ile ödendiğini iddia etmiş ise de, davacı vekili ilk çekin karşılıksız çıkması nedeni ile ikinci çek alındığını belirtmiştir. Mahkemece … Bankası Galata ve Dudulu Şubeleri’ne davalı şirket bilgileri eklenerek müzekkere yazılmıştır. Ancak; bilirkişi rapor ekinde tahsilat makbuz örneği bulunan ve karşılıksız kaldığı iddia edilen çek … Bankası Altıntepe Şubesi’ne ait 18.12.2010 Tarih, … nolu, … nolu dava dışı … hesabına ait 5000Tl bedelli çektir. Mahkemece çek hesabı, şubesi ve bilgileri hatalı yazılmış olması nedeni ile gelen yazı cevapları esas alınarak değerlendirme yapılması yerinde olmayıp davalının ödeme iddiasına istinaden çekin ödenip ödenmediğine ilişkin bilgilerin … Bankası Altıntepe Şubesi’nden sorulması ve cevaba göre davalının ödeme savunmasının değerlendirilmesi gerekliyken bu husus incelenmeden karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın bu nedenle HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılması gerekmiştir.Davalıya takip dosyasında ödeme emri ve eki belge tebliğ edilmiş olup ödeme emrinde fatura bilgileri yazılıdır. Davalı cevap dilekçesince; ödeme savunmasında bulunmuş, rapordan sonraki beyanında ise 1900TL’lik faturayı kabul etmediklerini beyan etmiş ise de; bu husus savunmanın değiştirilip genişletilmesi mahiyetinde olmakla bu yöndeki istinaf istemi yerinde değildir.Davalı vekili; 3000TL’lik çek ile ödemenin davacı defterlerinden mahsup edilmediğini iddia etmiş ise de; kök ve ek raporda bu hususta inceleme yapılmıştır. Dairemizce yapılan incelemede; 1314 tahsilat makbuzuna bağlı 1500’er Tl’lik 2 çekin 3000TL olarak 17.08.2010 tarihinde davacı defterine kaydedildiği, 3000TL’lik diğer çek ödemesinin de bilirkişi tarafından davacı hesabından düşülmüş olduğu görülmekle davalı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile,2-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/11/2016 gün ve 2014/689 Esas, 2016/803 Karar sayılı kararınn 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 42,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 127,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 01/11/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.