Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2735 E. 2019/2282 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2735 Esas
KARAR NO : 2019/2282
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2016
NUMARASI : 2014/1274 2016/1146
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, davalıların müvekkili site yöneticiliği hakkında icra takibi başlattığını, sitenin eski yöneticilerinin defter ve tüm belgeleri müvekkillerine vermediği için böyle bir borçları olup olmadığı konusunda şüpheleri olduğu gibi bu borçların ikinci defa tahsili gibi bir durumun söz konusu olduğunu, alacaklının banka hesapları ve ticari defterleri incelendiğinde böyle bir borcun olmadığının ortaya çıkabileceğini, bono vadelerinde ve vadelerinden sonra davacı şirkete ödeme görüldüğünü, önceki yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının %100 oranında kötüniyet tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dava değerini 1.000,00 TL gösterdiğini, oysa takip dosyasındaki asıl alacağın 40.000,00 TL’lik bonolar olması nedeniyle harcın tamamlatılması gerektiğini, takibe konu senedin davacı … yönetiminin önceki yöneticisi tarafından siteyi temsilen keşide edildiğini, alacaklı olduklarını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının dava konusu senetlerin ödendiğine dair delil ibraz edemediği, davalının davacıya kömür satışı yaptığı ve bu satıştan dolayı bakiye 37.117,28 TL alacağının kaldığı, 40.000,00 TL bedelli senetlerin bu alacağa karşılık verildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davacının takibe konan 40.000,00 TL’lik senetlerden 2.882,00 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair istemin reddine, %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, %20 oranında tazminatın da davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin 09/02/2016 tarihli celsede 40.000,00 TL üzerinden nispi harç yatırılmasına karar verdiğini, müvekkilince harcın tamamlanmak zorunda kaldığını, oysa HMK’ya göre belirsiz alacak davası açılabileceğini, müvekkilinin davanın dava şartı nedeniyle reddedileceği endişesiyle harcı yatırmak durumunda kaldığını, oysa ıslah dilekçelerinde 2.880,00 TL üzerinden borçlu olmadıklarının tespitini istediğini, mahkemenin de bu talebi kabul etmediğini, dolayısıyla harcın tamamlatılmasına ilişkin ara kararın hatalı olduğunu, buna bağlı olarak da kısmen kabul, kısmen red kararının doğru olmadığını, ayrıca icra takibi durmadığından davalı lehine %20 tazminata hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, hiçbir zaman 40.000,00 TL üzerinden açılmış bir davaları ve talepleri olmadığını, mahkemenin davayı 40.000,00 TL üzerinden açılmış gibi kabul etmesinin ve buna göre 37.120,00 TL üzerinden oranlama yapılarak mahkeme masraflarının davacıya yüklenilmesinin hatalı olduğunu, tüm yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi gerektiğini bildirmiştir. Davalı tarafından davacı aleyhine Bursa …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında her biri 5.000 TL bonoya dayalı olarak 40.000,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 44.108,50 TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı, takip sırasında kısmi tahsilatlar yapıldığı görülmüştür. Takibe konu bonoların davacı … yönetimi tarafından davalı lehine düzenlendiği, düzenleme tarihlerinin 29/10/2012 olduğu, malen kaydıyla düzenlendiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 15/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda; davalı defterleri üzerinde yapılan incelemede davacıya 183.032,28 TL’lik kömür satışı yapıldığı, karşılığında 145.915,00 TL tahsilat yapıldığı, kalan 37.117,28 TL alacak bulunduğu, davalının 40.000,00 TL bedelli bonolar üzerinden takip yaptığı, ancak kendi sunduğu belgeye göre 37.117,28 TL alacaklı olduğundan, davacının bonoların 2.882,72 TL’lik kısmından borçlu olmadığı, davacının fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL üzerinden dava açtığı, konunun mahkemenin takdirinde olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 18/10/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; davacı vekilinin rapora itirazlarının değerlendirildiği, davacının bakiye 37.117,28 TL borcu ödediğine dair bir delil sunmadığı, davacı itirazlarının ilk rapordaki tespitleri değiştirir nitelikte olmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davacının dava dilekçesinde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla dava değerini 1.000 TL gösterdiği, mahkemece ara karar kurularak harcın 40.000,00 TL üzerinden tamamlatılmasına karar verildiği ve harcın tamamlandığı görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf dava dilekçesinde; davalıya borçlu olmadıklarını, ayrıca davalıya ödeme yapıldığını bildirerek menfi tespit talebinde bulunmuştur. Dava bu haliyle nispi harca tabi davalardandır. Menfi tespit davalarının kısmi dava olarak açılması mümkün değildir. (Bakınız. Yargıtay 19.HD, 2016/19417 Esas – 2018/4868 Karar) Dolayısıyla mahkemece harcın tamamlatılması işlemi usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Ancak İİK’nun 72/4 maddesi uyarınca davalı alacaklı lehine tazminata hükmedilebilmesi için takibin durdurulmasına ilişkin yahut icra kasasındaki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir kararının infaz edilmesi şarttır. Somut olayda anılan bu şart gerçekleşmediğinden davalı lehine tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu yönden davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2016 gün, 2014/1274 Esas, 2016/1146 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacının Bursa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konan 40.000,00 TL’nin 2.882,00 TL’sinden borçlu olmadıklarının TESPİTİNE,Fazlaya ait istemin REDDİNE,4-Hüküm altına alınan alacak miktarının %20’si üzerinden hesaplanan 576,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 5-Şartları oluşmadığından davalı tarafın tazminat talebinin REDDİNE, 6-Alınması gerekli 196,87 TL harçtan peşin alınan 691,22TL’nin mahsubu ile fazla alınan 494,35TL harcınkarar kesinleştiğinde davacıya iadesine,7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap olunan 4.432,98 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,9-Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvurma harcı,3,80 TL vekalet harcı, 45,00TL Tebligat gideri 8,00 TL Müzekkere gideri 776,60 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 858,60 TL yargılama giderinin,davanın kabul ve red oranı (2.882,00TL/40.000,00TL) dikkate alınarak hesap olunan 61,86 TL ile 691,22 TL peşin harcın ilavesi ile toplam 753,08TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,10-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 11-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 41,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 126,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 13-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.30/10/2019