Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2716 E. 2019/2293 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2716 Esas
KARAR NO : 2019/2293 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2016
NUMARASI : 2015/791 E. – 2016/796 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; faturalara dayalı olarak oluşan ticari alacağın tahsili için yapılan icra takibinin, borçlunun haksız itirazı üzerine durduğunu, borçlu davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının % 20 den az olmayan icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki kur farkı uygulamasına ve ayrıca yapılan kontrollerde satılan kumaşlardan birçok hata ve fiyat farkı alacağı olduğu için reklamasyon faturası tanzim edildiğini belirterek kendilerinin aslında alacaklı olduğunu beyan ederek davanın esastan sebeplerle reddini talep etmiştir.Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.12.2016 tarihli 2015/791 E. – 2016/796 K.sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının Bakırköy …. İcra müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasındaki itirazının 9.327,50 TL asıl alacak üzerinden iptaline, ve takibin bu asıl alacak miktarı üzerinden devamına, fazlaya dair asıl alacak kısmının ve takipten önce temerrüt olmadığından işlemiş faiz talebinin reddine, takibin talepnamedeki sair koşullarla devamına, alacağın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olması ve likit olduğu gözetilerek davalının haksız itirazı sebebiyle hükmolunan asıl alacağın % 20 si olan 1.865,50 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; mahkemenin hatalı ve eksik bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurduğunu, raporun davacı iddiaları çerçevesinde hazırlandığını, bilirkişinin göre konusunu aşarak alacak davası varmış gibi detaylı, yanlış ve tek yanlı rapor tanzim ettiğini, -Tarafların ticari defterleri arasındaki çelişkinin kur farkından kaynaklandığını, müvekkilinin davacıdan döviz karşılığı kumaş satın aldığını ve bedellerini dövizle ödediğini, satın aldığı kumaşlar hatalı olduğundan ve kur farkı nedeniyle 08.01.2013 tarihinde davalının davacıya 1.052,58 USD tutarında reklamasyon faturası tanzim ederek davacıya gönderdiğini ve davacı alacağından mahsup ettiğini, ancak davacının muhasebecisi ile yapılan mail yazışmaları neticesinde, müvekkilinin iyiniyet ve özveri göstererek 1.052,58 USD’yi davacının banka hesabına gönderdiğini, -Müvekkilinin 21.04.2015 tarihli cari hesap ekstresinde yer alan 25.09.2015 tarih ve 17.830,78 TL (takibe konu 11.294,74 TL’nin de içinde olduğu fatura) değerindeki faturanın da içinde olduğu toplam 6.697,95 EURO olarak 28.11.2015 tarihinde … internet şubesi aracılığıyla ödediğini, davalı kayıtlarında olan davacı defterlerinde olmayan 1.875,90 TL reklamasyon faturası, 7.912,58 TL kur farkı faturası ve 848,84 TL, davacı kayıtlarına işlenmeyen ödeme kur farkı 262,75 TL ve 394,68 TL’nin raporda dikkate alınmadığını, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevabında; davalının fatura tarihinden sonra ödeme yaptığını beyan etmişse de, ödeme dekontundan bu faturaya istinaden yada hangi faturaya karşılık yapıldığını gösterir ibare bulunmadığını, bu nedenle bilirkişinin ödeme fatura bedelinin de çok üstünde olduğundan cari hesabı kapsar biçimde inceleme yapılmak zorunda kalındığını, bilirkişi raporunda taraf kayıtlarının karşılıklı incelendiğini, mail yazışmalarının döviz bazlı ekstrelere ilişkin olduğunu, TL hesabı ile ilgisinin bulunmadığını beyanla başvurunun reddini istediği görülmüştür. Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasından; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 25.09.2014 tarihli Fatura Bakiyesi açıklamasıyla 11.294,74 TL asıl alacak, 677,53 TL işlemiş faiz alacağının asıl alacağa reeskont avans faizi uygulanarak tahsili talebiyle ilamsız takip başlattığı, davalı vekilinin itirazında takibe konu 25.09.2014 tarihli 17.830,78 TL fatura bedelinin tamamının ödendiğini beyan ettiği görülmüştür. Dosya kapsamında alınan 07.06.2016 tarihli bilirkişi raporunun davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 11.294,74 TL alacaklı olduğu, mutabakatsızlığa sebep olan 2.710,32 TL’nin 2013 yılından gelen bakiye farkı olduğu, bu rakamın içinde bulunan 08.01.2013 tarihli 1.875,90 TL fiyat farkı ve reklamasyon faturasının icra takibinden sonra 01.07.2015 tarihinde davalı kayıtlarına alındığı, bakiye 834,42 TL’lik kısmın sebebinin tespit edilemediğini, borçtan düşürüldüğü, davalının düzenlediği 7.912,58 TL kur farkı faturasının davacıya tebliğ edilmediği, davacı defterlerinde yer almadığı, borçtan mahsup edilemeyeceği, davalı tarafça davacıya 4.400 USD havale edildiği halde kayıtlarda 4.000 USD gösterildiği, aradaki 400 USD karşılığı 848,84 TL tahsilatın ve 262,74 TL taraf kayıtlarındaki farkın borçtan mahsubu gerektiği, fatura tarihi itibariyle davalının kayıtlarında da davacıya 8.398,43 TL borçlu göründüğü, takip tarihinde davacının 9.327,50 TL alacaklı olduğu, bunun 129,24 TL’sinin 23.10.2014 tarihli 9544 no’lu fatura bedeli olduğu, 9.197,56 TL’sinin takibe konu faturadan kaynaklı bakiye alacak olduğu, takipten sonra davalı tarafça davacıya 1.052,58 USD (karşılığı 3.172,79 TL) ödeme yapıldığını beyan etmiştir.
G E R E K Ç E :İtirazın iptali talepli davada; takip dayanağının 25.09.2014 tarihli, 17.830,78 TL fatura bedelinden kalan bakiye alacak olarak gösterildiği, ilk derece mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesinde; davalı tarafça 28.11.2014 tarihinde 6.697,95 Euro (her iki taraf defterinde 18.549,30 TL olarak kayıtlı olduğu) ödeme yapıldığı anlaşılmışsa da; ödeme dekontunda takibe konu fatura bedeline mahsuben yapıldığı açıklanmadığından, davalının cari hesap borç bakiyesinden mahsubu üzerine takip tarihi itibariyle davalı kayıtları esas alınarak davalının 9.327,50 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, kayıtlar arasındaki farka yönelik ileri sürdüğü, 08.01.2013 tarihli reklamasyon faturasının takipten sonra 01.07.2015 tarihinde davalı kayıtlarına işlenmesi nedeniyle borç hesabından düşülemeyeceği, ancak takipten sonra 1052, 58 USD (karşılığı 3.172,79 TL olarak) ödendiğinden infazda dikkate alınması gerektiği, 09.02.2015 tarihli 7.912,58 TL kur farkı faturası davacı tarafa tebliğ edildiğinden ve davacı defterlerinde kayıtlı olmadığından dikkate alınamayacağı, 848, 84 TL ( 400 USD) davacı hesaplarına alınmayan miktarın ve 262,74 TL kur farkının bilirkişi tarafından davalı lehine değerlendirildiği, ancak raporda 9.327,50 TL cari hesap bakiyesinin 129,24 TL’sinin takibe konu faturadan sonra tanzim edilen 23.10.2014 tarihli fatura olması nedeniyle hesaptan düşülmesi gerektiği kanaatiyle davalı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİ ile 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.12.2016 tarihli 2015/791 E. – 2016/796 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, -Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki itirazının 9.137,56 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu asıl alacak miktarı üzerinden devamına, fazlaya dair asıl alacak kısmının ve takipten önce temerrüt olmadığından işlemiş faiz talebinin reddine, takibin talepnamedeki sair koşullarla devamına, -Alacağın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olması ve likit olduğu gözetilerek davalının haksız itirazı sebebiyle hükmolunan asıl alacağın % 20 si olan 1.839,51 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,-Takipten ve davadan sonra 17/09/2015 tarihinde yapılan 3.172,79 TL ödemenin infaz sırasında İcra Müdürlüğü tarafından dikkate alınmasına,3-İlk Derece Yargılaması Yönünden;-Alınması gereken 624,19 TL harçtan peşin alınan 144,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 479,59TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru harcı, 144,60 TL peşin harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,-Davacı tarafından sarf edilen 750,00 TL bilirkişi ücreti 84,50 TL posta masrafından kabul red oranına göre hesaplanan 641,13 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,-Davalı tarafından sarf edilen 10,00 TL posta masrafından kabul red oranına göre hesaplanan 2,22TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,5-İstinaf Yargılaması Yönünden; a-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,b-İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı 41,10 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 126,80 TL’nin istinafın kısmen kabul olması nedeniyle takdiren 1/2 oranında 63,40 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,d-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/10/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.