Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2715 E. 2019/2295 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2715 Esas
KARAR NO : 2019/2295 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2016
NUMARASI : 2015/145 E. – 2016/984 K.
DAVANIN KONUSU: Haksız Rekabet
KARAR TARİHİ: 30/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin sigortacılık sektöründe … unvanı ve markası ile 01.10.2014 tarihinde faaliyete başladığını, davalı şirketler … ve …’nin sigortacılık sektöründe çalışan grup şirketler olduklarını, www…..net internet adresini ortak kullandıklarını, davalı şirketlerin ortağı ve yetkilisi olan diğer davalı …’nin davacı şirkete karşı davalı şirketler adına haksız rekabet eylemini gerçekleştiren kişi olduğunu, davalı şirketler ve yetkililerinin davacı şirketin piyasadan çekilmesine neden olmak ve müşterilerini kendi şirketlerine yönlendirmek vs. maksatlarla dürüstlük kuralına aykırı haksız eylemlerde bulunduklarını, … markasını tescilsiz olarak kullanan davacı şirketin 22.09.2014 tarihinde almış olduğu www…..com domain üzerinde internet sitesinin bulunduğunu ve dilekçe ekindeki logoyu kullandığını, davalı şirketlerin gerçekte ve resmî olarak www…..net domain adını ve internet sitesini kullanmalarına rağmen, davacı şirketin internet sitesinin yayına girmesinin ardından davacı şirketin marka adı olan www…..gen.tr domain adını satın aldıkları ve davacı şirketin unvanı olan … ile logosunu kullandıklarını, davacı şirketin müşterilerine davacı şirkete itibar edilmemesi yönünde e-mailler ve smsler attıklarını, davalı …’nin satın alıp davalı şirketler adına kullanılan www….gen.tr sitesinin herhangi bir kısmına tıklandığında sitenin doğrudan davalıların resmî internet sitesi olan www ….net sitesine yönlendirildiğini, böylece davacı şirketin yaratmış olduğu markadan davalıların haksız biçimde faydalandıkları; davalıların davacı şirketin unvanında yer alan ve tescilsiz olarak kullandığı … markasının tescili için 20.01.2015 tarihinde Türk Patent Enstitüsü’ne başvuruda bulunduklarını, bütün bu nedenlerden dolayı davalıların haksız rekabet eylemleri içerisinde bulundukları iddia edilerek haksız rekabetin tespiti ve men edilmesi talep edilmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; www…..gen.tr ve www…com.tr alan adlarının davalı … tarafından yetkili kurum olan ODTÜ’den yasal yollarla alındığını, davacının öncelikle ODTÜ’ye bu konuda itiraz edip sonuç alamadığı takdirde dava açması gerektiğini, …’in davacı adına tescil edilmiş bir marka olmadığını, haksız rekabete ilişkin TTK md. 55’nin hiçbir fıkrasını davalıların ihlâl etmediklerini, davacı şirketin kurucusunun davalıların eski çalışanı olduğunu, iltibasın somut olayda söz konusu olmadığını, davalı şirketlerin davacı şirketten sektörde daha eski oldukları için çok daha fazla oldukları ve müşteri çevrelerinin çok daha geniş olduğunu, davacı şirketin sigorta sektöründe ayakta kalabilmek için davalıların müşteri portföyüne el attığını, birçok müşteriyi kendisine yönlendirmeye çalıştığı şeklinde savunmada bulunarak davanın reddini talep etmiştir,Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.12.2016 tarihli, 2015/145 E. – 2016/984 K.sayılı kararıyla; Davacı tarafın davasının kabulü ile, Davalı tarafın eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine ve tecavüzün ve haksız rekabetin men’i ve ref’ine, karar verilmiştir. Davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde; dava konusu “…” markasının müvekkili … adına tescil edildiğini, davacının tescilsiz marka kullanımından çok önce müvekkilinin tescil başvurusunda bulunduğunu, mahkemeye bildirmelerine rağmen sonucunu beklemeksizin karar verildiğini, müvekkilinin marka hakkı kendisine ait olan … markası ile haksız rekabet ediyor konumuna düşürüldüğünü, davacının … markasını kullanmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevap vermemiştir.Dosya kapsamında alınan 18.07.2016 tarihli bilirkişi raporunda; “… unvanı ve markasını kullanan davacı … 01.10.2014 tarihinde kurulmuş ve www…..com adlı alan adını 22.09.2014 tarihinde almıştır Davalılar … ve …AŞ. ortağı ve yöneticisi davalı …, Türk Patent Enstitüsü’ne 20.01.2015 tarihinde “…” için marka tescil başvurusu yapmıştır. Ayrıca davalı … , www…….tr web sitesinin alan adını 20.01.2015 tarihinde almıştır. Böylece davalıların, “…” unvanını davacılardan sonra kullanmaya başladıkları açıktır. Davacı tarafın, davalı şirketler adına kullanılan www….qen.tr sitesinin herhangi bir kısmına tıklandığında sitenin doğrudan davalıların resmî internet sitesi olan www…..net sitesine yönlendirildiği iddiasına ilişkin olarak tarafımızca değişik tarihlerde www…..tr adresine girilmiş olmasına rağmen, bu sitenin “bu hesap askıya alındı” anlamına gelen İngilizce “This Account has been suspended” yazısı çıkmıştır. Ancak davalı …, aynı fiil kapsamında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığında şüpheli sıfatıyla yaptığı 02.12.2015 tarihli savunmada davacının bu iddiasını doğrulamıştır. Dava dilekçesi ekinde sunuları çıktılar incelendiğinde, davacının kullandığı www….com adlı web sitesinin tasarımı ile davalıların kullandığı www……tr adlı web sitesinin tasarımının birebir aynı olduğu tespit edilmiştir. Davalılar bu web tasarımında davacının logosunu da kullandığının tespit edildiği” açıklanmıştır. Davalı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu marka tescil kaydından “…” markasının, 36.sınıfta 20.01.2016 marka başvuru tarihinden itibaren davalı … adına tescil edildiği görülmüştür. Davacı adına, 29.01.2015 başvuru tarihli …sayılı … marka başvurusu yapıldığı, yargılama sırasında tescil edilmediği anlaşılmıştır. Ticaret Sicil kaydından davacı şirketin 01.10.2016 tarihinde sigorta acentesi olarak faaliyet göstermek üzere kurulduğu ve tescil edildiği, görülmüştür. Davalı …AŞ.’nin 14.02.2012 tarihinde, davalı … AŞ’nin 31.12.2013 tarihinde davacı ile aynı faaliyet alanında çalışmak üzere kurulduğu görülmüştür. Domain …. kayıtlarından davacı şirket yetkilisi adına tescilli www…..com alan adının 22.09.2014 tarihinde, davalı … adına tescilli www.s..gen.tr alan adının 20.01.2015 tarihinde, tescil edildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin dava dilekçesinde ticaret ünvanının çekirdek unsuru ve sigortaser tescilsiz marka ve logosunun … adına tescilli www…..gen.tr internet sitesinde kullanıldığını, internet sitesi arayüzü ve tasarımının aynısının internet sitesinde kullandığını ve bu sitenin davalının resmi sitesi olan www…..net sitesine yönlendirildiğini, markanın tescilli için 20.01.2016 tarihinde TPE’ye başvuruda bulunmalarının da kötüniyetli olduğunu beyanla, haksız rekabetin tespiti, men’i ve internet sitesinden yapılan yayının kaldırılmasını istemiştir. Tarafların ticaret sicil kayıtlarından aynı sigorta hizmetleri sektöründe faaliyet gösterdikleri, davacının sigortaser çekirdek unsurlu ticaret ünvanını 01.10.2014 tarihinde tescil ettirdiği, yine www…..com alan adını 22.09.2014 tarihinde, davacı şirket yetkisi adına tescil ettirilerek kullanıldığı görülmüştür. Davalı adına sonraki tarihte (20.01.2015 tarihi) tescil edilen www….gen.tr alan adının uzantısı “gen.tr” ibaresinin davalı alan adına ayırt edicilik kazandırmayacağı, davalı adına yapılan ve sonradan tecil edilen 20.01.2015 tarihli marka başvurusunun da alan adı sahipliği yönünden davalıya hak bahşetmeyeceği, alan adı sahipliğinde “önce alanın hak sahibi olacağının” kabul edildiği, davalının davacının alan adının çok benzerini ve davanın ticaret ünvanını içeren, alan adını çekirdek unsur olarak alarak kendi resmi internet sitesine yönlendirmesinin, davacının web sitesi tasarımlarının kopyalanarak tasarımda davacı logosunun kullanılmasının haksız rekabet teşkil ettiği, davalı adına daha sonra, 20.01.2016 başvuru tarihinden itibaren tescil edilen markanın sonuca etkili olmadığı, ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğu kanaatiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a-Davacı Sigortaser avansından kullanıldığı anlaşılan; 15,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalılardan alınarak, davacıya verilmesine, b-Davalılar tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 30/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.