Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2702 E. 2018/2528 K. 23.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2468 Esas
KARAR NO : 2018/2484
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2017
NUMARASI : 2015/228 E. – 2017/23 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/11/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekili, “müvekkilinin TPE nezdinde, “…Çiğköftecisi …” ve “…Usta – …” marka tescilleri bulunduğunun, bu markalarla faaliyet gösterdiklerini ve Türkiye çapında 900’ü aşkın bayisi bulunduğunu, davalının ise müvekkilinin markasından, isminden haksız yararlanmak ve haksız kazanç sağlamak, eski bayiden kalan tabelalardan birisi kapatılmış olsa da, diğer tabelayı kullandığını, ayrıca ıslak mendil, ambalaj kağıda, önlük gibi materyali de kullanmaya devam ettiğini, Anadolu 1.FSHHM’nin 2017/17 Değ. İş sayılı dosya ile tespit yaptırıp, Anadolu CBS nezdinde suç duyurusunda bulunduklarını ve davalı hakkında Anadolu FSH Ceza Mahkemesi’nde 2015/522 E.sayılı ceza davası açıldığını, 18.11.2015 tarihinde sanığın hapis cezası aldığını ve kararın kesinleştiğini, davalının eylemlerinin marka hakkına tecavüz oluşturduğunu ve müvekkilinin bundan maddi ve manevi zarar gördüğünü” iddia ile davalının eylemi ile marka hakkını ihlal ettiğinin tespitini, işyerindeki tabela, resim, logo, önlük, ambalaj vb. Tecavüz oluşturan her türlü kullanımın önlenmesini, şimdilik 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini ve verilecek kararın gazetede ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevaben, “söz konusu çiğ köfte işletmesini 28.04.2014’de devraldıklarını, devir sırasında kullanım lisansı olup, olmadığını araştırmadıklarını, marka kullanım lisans süresinin bittiğini, hizmete başladıktan sonra öğrendiklerini, fakat önceki işletmecinin marka sahibine borçlu olması nedeniyle bu borç tahsil edilmeden lisans yenileme yapılamayacağı bildirildiğinden lisans sözleşmesi yapamadıklarını, bu süreç devam ederken davacı tarafın tespit yaptırdığını, görüşmeler devam ederken mutabakat aşamasında yaptırılan bu tespitin kötüniyetli olduğunu, yaptırılan tespitten sonra şu anda davacıya ait bir markayı kullanmadıklarını, ünvan kullanımından vazgeçilmesine dair bir bildirim yapılmadığını, ürün kalitesi ile ilgili iddiaların gerçek dışı olduğunu” savunarak davanın reddine istemiştir.
Mahkeme, 2015/17 Değişik iş dosyasını celbedip, İstanbul Anadolu FSH Ceza Mahkemesi 2015/522 E.sayılı ceza dosyasını da inceledikten sonra 16.02.2017’de davacının, 2010/38116 no’lu “… Çiğ Köftecisi … + şekil ” ve … no’lu “bu resmin olmadığı yerler şubemiz değildir + şekil” markalarından doğan haklarına davalının tecavüz ettiğinin tespitine, tecavüzün önlenmesine, işyerinde bu markaları taşıyan tabelanın kaldırılmasına, markayı içeren ürünlerin kullanımının önlenmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, hükmün, masrafı davalıdan alınarak, tirajı en yüksek 2 ulusal gazeteden birinde 1 kez ilanına karar vermiştir.
Davalı vekili, 01.03.2017 harç tarihli dilekçe ile “tehir-i icra kararı verilmesini ve gerekçeli karar tebliğ edildikten sonra bildirecekleri nedenlerle usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını, davanın reddini” istemiş ancak gerekçeli istinaf dilekçesi vermemiştir.
Davacı vekili, 13.03.2017 harç tarihli istinaf dilekçesi ile “davalının, dava konusu işlerini devraldıktan sonra müvekkilinden değil, başka yerden aldığı kalitesiz çiğ köfteyi sattığını, devraldıktan sonra tabelayı değiştirmediğini ve magnet, broşür, ambalaj malzemeler, önlük, ıslak mendil gibi malzemelerde de markayı kullanmaya devam ettiğini, sadece dış cephede bulunan tabelalardaki ismin üzerine siyah bant yapıştırarak ismi kapatıp, diğer görselleri aynı bıraktığını, dükkan camında da … ismini kapatmayı unuttuğunu, davalının kötüniyetli hareket ettiğini, davalı tabelayı kullanmaya devam ettiğinden müşterilerin dükkanı halen müvekkilinin bayisi zannedip alışverişe devam ettiklerini ve müvekkilini arayarak kaliteyi bozdunuz diye şikayette bulunduklarını, tüm bunlara rağmen verilen 5.000 TL manevi tazminatın çok az olduğunu, manevi tazminat talebinin tamamının kabulü gerektiğini” iddia ile manevi tazminat miktarı az olduğundan kararın kaldırılmasını ve 10.000 TL manevi tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Her ne kadar davalı vekili 01.03.2017 harç tarihli dilekçe ile istinaf isteminde bulunmuş ve gerekçeli karar tebliğinden sonra gerekçeli istinaf dilekçesini sunacağını beyan etmiş ise de, davalı tarafça gerekçeli istinaf dilekçesi verilmediği anlaşılmakla, davalı istinafının bu nedenle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekili yukarıda yazılı nedenlerle istinaf isteminde bulunmuş ise de, somut olayda marka ihlalinin gerçekleşme biçimi, ihlalin süresi ve boyutu, tarafların ekonomik faaliyetlerinin boyutu ve tüm dosya içeriğine göre hükmolunan manevi tazminatın ılımlı ve makul olduğu kanaatine varılmakla, davacı vekilinin manevi tazminat isteminin dahi reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
1-Davalı vekilinin soyut ve gerekçesiz istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 352/1 ve 355 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Davacı yönünden, alınması gereken 35,90 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı yönünden, alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin alınan 86,00 TL harçtan mahsubu ile artan bakiye 50,10 TL’nin talebi halinde davalı tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf yargılama giderleri olarak 62,00TL’nin davacı avansından karşılandığı anlaşılmakla, 31,00 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile ve 6793 sayılı Kanunun 41/2 maddesi gereğince iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 20/11/2018 tarihinde karar verildi.