Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2695 E. 2019/2215 K. 21.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2695 Esas
KARAR NO : 2019/2215
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2016
NUMARASI : 2014/834 E. – 2016/1052 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 21/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacı bankanın Necatibey Şubesi ile … San. ve Tic. Ltd. Şti. Arasında diğer davalıların müşterek kefaleti ile Genel Kredi Sözleşmesi imzaladığı, iş bu Sözleşmeye istinaden kredi lehtarı borçluya davacı banka tarafından kredi kullandırıldığı, kredi lehtarının ödemelerini ifa etmemesi üzerine kredi hesabına 13/06/2012 tarihinde kat edilmiş, işbu hususun davalıya Ankara … Noterliği’nin 13/06/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ekli hesap özetleriyle beraber tebliğ edildiği, bu ihtar ve banka kayıtlarına göre davacı bankanın davalı borçlulardan İşletme Sermaye Finansmanı Kredisi olarak 1.017.992,41.- TL alacağı bulunduğunu, davalının imza itirazının yerinde olmadığını, genel kredi sözleşmesinin borçlular tarafından imzalandığını, faiz oranı ve Bsmv talebinin sözleşmeye uygun olduğunu, davalının takibe itirazının iptali ile 1.052.470,53TL üzerinden başlatılan takibin 1.036.827,77TL üzerinden devamına, borçluların icra inkar tazminatına hükmedilmesine, dosyanın İstanbul 27.ATM’nin 2012/185 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; takibin yersiz ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, imza itirazları olduğunu ve bu nedenle müvekkilinin borçtan sorumlu bulunamayacağını, birleştime talebinin reddi gerektiğini, davacının verdiği bir nakit kredi ve çek yaprağı tazminatı ödemesinin bulunmadığını, gayrinakdi kredi nakde çevrilmeden ve çek yaprağı tazminatı ödenmeden takibe konulamayacağını, davacının her türlü komisyon ve masraflarını düzenli olarak aldığını, faiz isteminin fahiş olduğunu, inkar tazminatı istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı bankanın Necatibey Şubesi ile dava dışı asıl borçlu …. Ltd. Şti arasındaki 02.03.2012 tarihli genel kredi sözleşmesinde davalının 5.000.000,00 -TL limitle ve müştereken borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğu belirtilerek dava açılmış ise de, davalının sözleşmede adına atılı imzayı kabul etmediği, yapılan yargılamada toplanan deliller ve alınan uzman bilirkişi raporlarına göre takip ve davaya dayanak alınan 02.03.2012 tarihli kredi sözleşmesinde davalıya atfen atılı imzanın kendisine ait olmadığının belirlendiği, bu nedenle imzaya ilişkin itirazının yerinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf isteminde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporlarının yerleşik Yargıtay içtihatlarında yer verilen kriterlere aykırı olduğunu, dosyadaki raporlarda imzaların fotoğraf ya da diğer uygun görüntüleme teknikleri ile karşılaştırılmadığını, incelemeye esas alınan imzalı evrakların sözleşmeden 1-2 yıl sonraki tarihlere ilişkin olduğunu, bilirkişi incelemesinde fotokopi evrak üzerinden inceleme yapıldığını, ilk derece mahkemesince rapora itirazların değerlendirilmediğini, sözleşmedeki imzaların banka personeli huzurunda borçlularca imzalandığını, imza itirazının yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin raporlara itirazlarının ve istinaf isteminin yerinde olmadığını, ATK raporunda belge asıllarının incelendiğini, mahkemenin gerekçeli kararında da evrak asıllarının ilgili yerlerden getirtilerek kasaya alındığının belirtildiğini açıklayarak istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME:- Mahkemenin 2012/220-285 karar sayılı, 07/11/2012 tarihli ilamında İstanbul 27. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/185 Esas sayılı dosyasına birleştirilmesine karar verilmiş ise de; İstanbul 27. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/185 Esas sayılı dosyasının karara çıkmış olması nedeni ile birleştirme işlemi yapılamamış ve mahkemece dosyanın yeniden esasa alınması için yargılamanın yenilenmesi olarak kaydedilerek, dosya mahkemenin 2013/182 Esas sırasına kaydedilmiştir.- Davacı vekili tarafından sunulan 02.03.2012 Tarihli kredi sözleşmesinde davalıya atfen müşterek müteselsil kefil olarak isim ve imza yer almaktadır.- İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasında; davacı banka dava dışı … San Tic. Ltd. Şti ile davalı … ve diğer kefiller hakkında toplam 1.052.470,53 -TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, davalı tarafından yasal süresi içinde takibe itiraz edildiği ve yasal sürede itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.- Bilirkişi 23.05.2016 tarihli raporunda neticeten; dava konusu olan 02.03.2012 tarihli genel kredi sözleşmesi altındaki borçlu … adına atılı şüpheli imzanın davalının imza örnekleri ile göstermiş olduğu kuvvetli farklılıklar nedeniyle davalının eli ürünü olmayıp, başka birisi tarafından atılmış olduğu yönünden kanaat bildirilmiştir. – Davacının itirazları üzerine Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden alınan raporda neticeten; inceleme konusu 02.03.2012 tarihli genel kredi sözleşmesinde davalıya atfen atılı basit tersimli imzalar ile davalının mevcut mukayese imzaları arasında tersim biçimi işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu seyir, hız, uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’un eli ürünü olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
GEREKÇE:Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış itirazının iptali davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; davalı, 02.03.2012 Tarihli sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiş olmakla ilk derece mahkemesince aşamalarda iki ayrı rapor alınmıştır. Raporlarda mukayeseye esas olarak alınan evraklar incelendiğinde; 20.08.2003 tarihli mernis doğum tutanağı dışındaki tüm evrakların sözleşme tarihinden sonraya ilişkin, Seçim Müdürlüğü’nden gelen evrakların ise fotokopi olduğu anlaşılmış olup davacı vekili de aşamalarda bu hususta rapora itirazlarını sunmuştur. İmza incelemesinde öncelikle sözleşmenin tanzim tarihinden öncesine ilişkin borçlunun karşılaştırmaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişi tarafından mukayeseye esas alınmalıdır. Senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin belge bulunamazsa daha sonraki tarihli belgeler, karşılaştırmaya elverişli imza örneği taşıyan herhangi bir belge temin edilemez ise borçlunun duruşmada alınan medarı tatbik imza ve yazı örnekleri üzerinden inceleme yapılmalıdır. Sıhhatli bir sonuç alınabilmesi için, inkâr edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgelerde bulunan borçluya ait imzaların celbedilip ondan sonra bilirkişi incelemesi yapılması gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/12-328 K. 2019/387 T. 2.4.2019)Somut dosyada; Ziraat Bankası’nın yazı cevabına göre; 03.08.2009 Tarihli mevduat hesap sözleşmesi aslının Ankara 2.ATM’nin 2012/699 Esas sayılı dosyasına gönderildiği, Tomarza İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’nın cevabi yazısına göre 29.03.2009, 12.09.2010 Tarihli ve 12.06.2011 tarihli seçmen listesinin imzalı aslının Ankara 2.ATM’nin 2012/699 Esas sayılı dosyasına gönderildiği, Ankara 10.ATM’nin 2012/381 Esas sayılı dosyası yönünden 10.02.2015 tarihli cevabi yazıda ise; Ankara ….Noterliği’nin 23.06.2011 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletname aslının Ankara 12.ATM’nin 2012/301 Esas sayılı dosyasına gönderildiğinin anlaşılmakta olup belirtilen evrak asılları sözleşmeden önceki tarihlere ilişkindir. Açıklanan nedenle sözleşme tarihinden öncesine ilişkin evrak asılları mevcut olmakla öncelikle bu evrak asıllarının celbi ile imza incelmesi yapılması gerekli olup davacı vekilinin bu husustaki istinaf istemi yerindedir.Keza; davalı vekili, sahtecilik iddiası yönünden yaptıkları şikayet üzerine Ankara C. Başsavcılığı’nın 2013/65850 Soruşturma sayılı dosyası ve 2013/124669 Soruşturma sayılı dosyası üzerinden soruşturma başlatıldığını beyan etmiş olup mahkemece ilgili soruşturma dosyalarının da celbi ile incelenerek imza incelemesinin neticesine göre delillerin değerlendirilmesi gereklidir. Açıklanan nedenlerle HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ İLE,2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2016 gün ve 2014/834 Esas, 2016/1052 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 67,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 152,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/10/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.