Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2689 E. 2019/2299 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2689 Esas
KARAR NO : 2019/2299 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2016
NUMARASI : 2015/135 E. – 2016/222 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tasarımın İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 30/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkilinden habersiz olarak müvekkil adına tescilli olan 16.11.2009 tarihli 2009/05373 ve 24.09.2013 tarihli 2013/06548 ve 06.04.2010 tarihli 2010/01893 sayılı tasarımların davalı tarafça kendi markası altında üretiminin, satışının yapıldığı ve ticari amaçla kullanıldığının öğrenildiğini, müvekkilinin endüstriyel tasarım tescil belgesi ile koruma altında olan ve böylelikle 554 sayılı KHK. ve TTK.’nın haksız rekabete ilişkin hükümleri uyarınca da korunan özgün tasarımları hakkına 554 sayılı KHK.’nın 49 maddesi ve TTK.’nın 55 vd. maddeleri uyarınca tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, tescilli tasarım hakkına tecavüzün durdurulmasına, haksız tecavüzün önlenmesine ve bu suretle tecavüzün giderilmesine, davalı tarafın müvekkilinin tescilli tasarım hakkına karşı haksız eylemlerinden ve tecavüzlerinden dolayı 554 sayılı KHK’nın 49/c maddesinde belirtilen hükme istinaden fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı yandan 10.000 TL maddi tazminatın dava açıltığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile , 10.000 TL manevi tazminatın dava açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekilinin 17/10/2016 havale tarihli dilekçesiyle, maddi tazminat talebini ıslah ettiği, toplam 30.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep ettiği görülmüştür.Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davaya konu ürünlerin üretimi ve kalıpları ve marka sahibi hakkında bilgi sahibi olmayan ve olması da mümkün olmayan müvekkili yönünden asıl davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, müvekkilinin iyi niyetli olması münasebetiyle sonuç itibariyle davanın tümüyle reddini, karşı dava yönünden ;asıl davanın açılması ile müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, uluslararası pazarda hızla büyümesi ve sicilinin temiz olması münasebetiyle asılsız iddiaların tamamen müvekkil şirketi karalamaya yönelik olduğunu, müvekkil şirketin zedelenen ticari itibarının maddi olarak hiçbir rakam ile ödenemeyeceğini, bu nedenle karşı taraftan 1 TL lik manevi tazminata hükmedilmesini, beyan ve dava etmiştir. Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 08/12/2016 tarihli 2015/135 Esas – 2016/222 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafın davasının kabulü ile, davalı tarafın satışa sunduğu 8-699952641007 ve 8-69995264104 kodlu ürünlerin davacıya ait 2009/05373, 1,2,3 no’lu çerezlik, 8-69952641069 kodlu kaşıklık ürününün 2013/06548-1-2, 8-69952641021 kodlu şekerlik ürününün davacıya ait 2010/01893 endüstriyel tasarım kapsamında olup davalı tarafın satışa sunduğu ürünlerin davacıya yönelik endüstriyel tasarım hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve men’i’ne, davalının söz konusu ürünleri satışa sunmasının engellenmesine, ürünlere el konulmasına, el konulan ürünlerin masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına, maddi tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddi ile 2.395,11 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faizi ile davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, ürünlerin niteliği davalı tarafın tutum ve davranışı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, hakkaniyet gereği manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile 7.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren geçerli yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; reddedilen maddi tazminat talebi yönünden istinaf başvurusunda bulunduğu, maddi tazminat taleplerini 554 Sayılı KHK 52/a maddesine dayandırdıklarını, “tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, tasarım hakkı sahibinin tasarım kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire ” göre tazminatın hesaplanması gerektiğini, bilirkişinin müvekkilinin dava konusu ürünlerin satışında müvekkilinin, “26,60 oranında azalma, aynı dönemde ise satışlarında %17,68 oranında artış tespit ettiğini, eksik satış nedeniyle mahrum kaldığı karın 51.142,13 TL olacağının hesaplandığını, 30.000TL ‘ye dava değerini ıslah ettiklerini, 11.148 adet çerezlik, 1.470 adet kaşıklık satıldığının tespit edildiğini, şekerlik ürününün satıldığının tespit edilmesine rağmen rapora yansıtılmadığını, 2.395 TL kazanç elde etmenin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tespit dosyası yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin de hukuka aykırı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, yeniden yargılama yapılarak bilirkişi raporu alınarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı-karşı davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin ürünleri … Tic. ve Tekstil şirketinden aldığını, binlerce benzer üründen şekerlik, kaşıklık ve çerezlik tasarımının davacıya ait olduğunu bilebilecek durumda olmadığını, müvekkilinin üretim yapmadığını, bu tasarımları ayırt etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, KHK 66/f-2 ve TTK 56. madde gereğince zararın tazmini için kusur arandığını, eksik inceleme yapıldığını, hüküm kurmaya elverişli olmayan rapora dayanıldığını, maddi tazminata ve orantısız 7.500 TL manevi zarara hükmedilmesinin hatalı olduğunu, reddedilen karşı dava yönünden 2.600TL vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/30 değişik iş sayılı dosyasından; davalının adresinde 31/03/2015 tarihinde yapılan delil tespitinde tespit isteyene ait 2009/05373 sayılı çerezlik tasarımlarının 2013/6548 kaşıklık tasarımların, 2010/01893 şekerlik tasarımlarının iltibasa neden olacak şekilde benzerlerinin davalı tarafından satışa sunulduğunun tespit edildiği ve bu konuda bilirkişi raporunun düzenlendiği anlaşılmıştır.Davaya konu tasarımlara ilişkin TPMK’dan gelen cevapta; 2009/05373 sayılı tasarımın 16.11.2014 tarihinden itibaren 5 yıl müddet ile yenilendiği 2013/06548 ve 2010/01893 nolu tasarımların sahibi adına geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 03/05/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davalı tarafa ait çerezlik görünümlü ürünler ile davacıya ait 2009/05373 tasarımları karşılaştırıldığında 2 kasenin de benzer yapıdaki konik ve kabartılı çizgisel tasarıma sahip oldukları, 2010/01893 şekerlik tasarımlarının ürünler üzerinde benzer şekilde merkezden dışa doğru genişleyen bombelerden oluştukları, 2013/06548 kaşıklık tasarımlarının iki parça olarak tasarlandığı her iki ürününün biçimsel olarak benzer olduğu sonuç olarak 2009/05373 1-2-3, 2010/01893 1, 2013/06548,1-2 nolu tasarımların 554 sayılı KHK. Anlamında bilgilenmiş kullanıcı üzerine yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmaması sonucu davalı ürünleri ile tescilli davacı ürünlerinin benzer olarak algılandıkları, davalı karşı davacının dava konusu ürünlerin net satışlarının 17.458,48 TL elde edilen faaliyet karının 169,35 TL olabileceği beyan edilmiş, rapora yönelik itiraz nedeniyle dosya tekrar mali bilirkişiye ek rapor olarak gönderilmiş, mali bilirkişi davalı defterleri üzerinde yapılan incelemede davalının kayıtlarına göre sattığı ürünlere ilişkin faaliyet karının 169,35 TL olarak hesaplandığı,davalının dava konusu ürünlerin satışını gerçekleştirdiği , ürünlerin davacı taraf tarafından satılması halinde elde edilecek karın 2.395,11 TL olduğu beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin tescilli tasarımlarının taklitlerinin davalı tarafça satışa sunulduğundan bahisle tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesi tarafından asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verildiği, davacı ve davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.Davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddedilen maddi tazminat talebi ve tespite ilişkin yargılama gideri ile vekalet ücretine yönelik olduğu, davalı-karşı davacı vekilinin ise istinaf başvurusunda davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, kusuru bulunmadığından tazminata hükmedilemeyeceğini, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu ve karşı davanın kabulü gerektiğini, karşı dava yönünden hükmedilen vekalet ücretinin 1 TL’yi geçemeyeceğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır.554 Sayılı KHK 50. Maddesinde “48 maddede sayılan fiilleri işleyen kusurlu kişiler tasarım hakkı sahibinin zararını tanzim etmek ile yükümlüdür” hükmü düzenlenmiştir.Mahkemenin 2015/30 D.İş dosyası ile yapılan tespit sırasında, davalının işyerinde davacı adına tescilli … sayılı çerezlik, 2010/01893 şekerlik ve 2013/06548 kaşıklık tasarımlarının benzerlerinin satışa sunulduğunun tespit edildiği, yargılama sırasında alınan tasarımcı bilirkişi raporunda da; davalı ürünlerinin tescilli tasarımların koruma kapsamında kaldığının tespit edildiği, davalının ürünleri üretmemesinin ve kusurunun bulunmamasının sonuca etkili olmadığı, tescilli tasarımlara tecavüz teşkil eden ürünlerin davalı işyerinde satılmasının 554 Sayılı KHK kapsamında tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği davalının husumet itirazının yerinde olmadığı ancak, KHK 50. Madde gereğince maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilmek için, KHK 50. Madde gereğince kusur arandığı, ürünlerin davacının tasarımına tecavüz ettiğini bildiği yada durumdan bilmesi gerektiğinin anlaşılabildiği hallerde tazminata hükmedileceği, davacının davalıya tespitten önce ihtar yada bildirimde bulunduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı , davalının davacının tasarım tescillerinden tespit tarihi olan 31/03/2015 tarihi itibarıyla haberdar olduğu, dava tarihi olan 02/07/2015 tarihine kadar, bilirkişi tarafından davalının defter incelemesinde davaya konu ürün satışı yapılmadığı gibi 3300 adet kaşıklık ve 600 adet+216 adet çerezliğin iade edildiği, ürün satışı yapılmadığı için davacının , davalının tasarıma tecavüzü nedeniyle zarara ve kazanç kaybına uğradığının ileri sürülerek tazminat istenemeyeceği, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı, mahkemece tazminat taleplerinin reddi gerekirken ,davalının 2015 yılı başından itibaren yapmış olduğu satışlardan elde ettiği gelir ve davacının bu döneme ilişkin kayıtları dikkate alınarak tazminat hesabının yapılması ve karar verilmesinin yerinde olmadığı kanaatiyle, maddi tazminata yönelik davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davalı- karşı davacının maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.Davacı vekilinin yargılama giderlerine yönelik istinaf başvurusunda haklı olduğu, 695,40 TL tespit gideri + 80,00 TL vasıta ücreti olmak üzere toplam 775,40 TL giderin yargılama giderleri içerisinde haklılık durumuna göre değerlendirilmesi ve davacı lehine 300,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davacı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davalı- karşı davacı vekilinin karşı davanın esasına yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, davacının tescil sahibi olduğu, tescilden kaynaklanan haklarının korunması için delil tespiti yapılmasının davalının itibar kaybına neden olmayacağı, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı ancak reddedilen miktar 1 TL olmakla, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3 ve 13/2 maddesi gereğince davacı yararına 1 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 2.600,00TL’ye hükmedilmesi yerinde görülmediğinden karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, davalı-karşı davacı vekilinin asıl dava ve karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince, kısmen kabulüne kısmen reddine,-Davalı-karşı davacı vekilinin asıl dava ve karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince,kısmen kabulüne kısmen reddine,-Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 08/12/2016 tarihli 2015/135 Esas-2016/222 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Davacı tarafın davasının kısmen kabulü ile, davalı tarafın satışa sunduğu .. ve … kodlu ürünlerin davacıya ait 2009/05373, 1,2,3 nolu çerezlik, … kodlu kaşıklık ürününün 2013/06548-1-2, … kodlu şekerlik ürününün davacıya ait 2010/01893 endüstriyel tasarım kapsamında olup davalı tarafın satışa sunduğu ürünlerin davacıya yönelik endüstriyel tasarım hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve men’i’ne,-Davalının söz konusu ürünleri satışa sunmasının engellenmesine, -Ürünlere el konulmasına, el konulan ürünlerin masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına,-Maddi tazminat talebinin ve manevi tazminat talebinin REDDİNE,3-Karşı dava yönünden yerinde olmayan davalı tarafın karşı davasının reddine,4-İlk Derece Yargılaması Yönünden;a-Davacı taraf tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru, 341,55 TL peşin , 341,55 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 710,80 TL harçtan davanın kabulüne isabet eden 41,40 TL+ 41,40TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazla yatan 628,00 TL harcın talep halinde hüküm kesinleştikten sonra davacı tarafa iadesine, b-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan tecavüzün tespiti yönünden 3.931,00 TL ücreti vekaletin ve 300,00 TL delil tespiti vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili, davacı tarafa ödenmesine,c-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen maddi tazminat için 3.931,00 TL reddedilen manevi tazminat uyarınca 3.931,00 TL toplam 7.862,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, d-Davacı tarafından yapılan 82,80TL harç, 475,00 TL tebligat ve müzekkere gideri 1.650,00 TL bilirkişi ücreti, 775,40 TL tespit gideri olmak üzere toplam 2.906,42 TL yargılama giderinin, davanın kabul oranına isabet eden 726,61 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, e-Karşı davada 41,40 TL harçtan peşin yatırılan 27,70 TL harcın mahsubuna bakiye 13,70 TL harcın davalı -karşı davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,f-Red edilen karşı dava nedeniyle 1,00 TL ücreti vekaletin davalı karşı davacıdan taraftan tahsili, davacı karşı davalı … Plastik tarafına ödenmesine,g-Karşı dava yönünden davalı taraf tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf yargılaması yönünden; a-Tarafların istinaf istemi kabul edildiğinden talepleri halinde istinaf peşin harçlarının iadesine,b-Davacı-k.davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 52,60 TL tebligat ve posta gideri’nin 1/2 oranında 26,30 TL’sinin davalı-k.davacıdan alınarak, davacı-k.davalıya verilmesine, c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 30/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.