Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2683 E. 2019/2217 K. 21.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2683 Esas
KARAR NO : 2019/2217
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2016
NUMARASI : 2015/860 E. – 2016/708 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 21/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında yapılması düşünülen bir iş için … Bankası Halaskargazi Şubesi … müşteri numaralı hesabından 15/07/2015 tarihinde 56.000,00-USD avans gönderildiğini yapılan tüm sözlü görüşmelere rağmen davalı tarafından işin yerine getirilmediğini bununla birlikte kendilerine ödenen avansın da iade edilmediğini bu sebeple İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve davalıya ödeme emri gönderildiğini ancak davalının 13/08/2015 tarihinde takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu bu nedenle itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hüküm edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir iş ilişkisi bulunmadığını, takibe konu bedelin de avans olarak tahsil edilmediğini, mimarlık hizmeti veren müvekkili şirketinin müşterilerinden dava dışı … ile bodrumdaki taşınmazının mobilya temini için başlangıçta 650.000,00-TL üzerinden anlaşma sağlandığını, … müvekkili şirkete … Nilüfer Şubesine ait 650.000,00-TL bedelli … A.Ş.’ye ait çeki cirolayarak teslim ettiğini ancak çekin karşılığının bulunmadığını dava dışı … tarafından karşılıksız çek nedeniyle müvekkili şirket hesabına 03/06/2015 tarihinde 250.000,00-TL ödeme yapıldığını, 06/07/2015 tarihinde de aynı çek için dava dışı … A.Ş. Tarafından 250.000,00-TL ödeme yapıldığını yapılan görüşmelere istinaden çekin keşideci … A.Ş. Yetkili … iade edildiğini, tahsil edilmeyen bakiye 150.000,00-TL için …Ticaret A.Ş. Tarafından 15/07/2015 tarihinde yeni bir çek verildiğini, bu çekinde karşılığının bulunmaması nedeniyle aynı gün … Tarafından müvekkili şirket hesabına 56.000,00-USD ödeme yapıldığını, ödeme yapılması üzerine 150.000,00-TL’lik ikinci çekin yine … Ticaret A.Ş’ye iade edildiğini yapılan ödemelerin dava dışı keşideci firma olan …A.Ş’nin borcuna karşılık yapıldığını, davacı firma ile aralarında herhangi bir ilişkisi bulunmadığını bu nedenle davanın reddine ve davanın dava dışı … A.Ş.’ye ihbarına karar verilmesini talep etmiştir. İhbar olunan … vekili beyan dilekçesinde özetle: Dava konusu edilen havale makbuzunda gönderilen meblağın avans olarak gönderildiğine ilişkin hiçbir açıklama bulunmaması karşısında davacının yazılı ve kesin delillerle davasını ispatlayamadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İhbar olunan … Sanayi ve Ticaret A.Ş. Vekili davaya karşı beyan ve cevaplarında; yapılan ödemenin davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynakladığını ödeme ile müvekkil şirketinin hiçbir ilgisinin bulunmadığını yargılama gideri ve vekalet ücretinin davanın tarafları üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; uyuşmazlık konusu 15/07/2015 tarihinde yapılan 56.000,00-USD lik havale işleminin açıklama kısmında herhangi bir şerh bulunmadığı, açıkça avans ya da peşinat şeklinde bir kaydın olmadığı, yasal karinenin tersini ileri süren havaleci bu iddiasını kanıtlamakla yükümlü ise de davalının taraflar arasında herhangi bir iş ilişkisinin bulunmadığını, davacı tarafından yapılan ödemenin dava dışı keşideci firma olan … A.Ş’nin borcuna karşılık yapıldığını beyan etmesi nedeniyle ispat külfetinin davalıya geçtiği, davalının yapılan havalenin üçüncü kişinin borcuna karşılık ödendiği iddiasını , içerikleri inkar edilmeyen 15/07/2015 vadeli çek aslının … A.Ş yetkilisi tarafından teslim alındığına ilişkin tarihsiz el yazılı belge, … A.Ş. Tarafından davalıya yapılan 250.000,00-TL’lik havaleye ilişkin dekont örneği, 20/06/2015 keşide tarihli çek teslim tutanağı 150.000,00-TL bedelli 15/07/2015 keşide tarihli çekin 23/07/2015 tarihinde … teslimine ilişkin el yazılı belge örneği, 15/07/2015 keşide tarihli çek teslim tutanağı ve elektronik yazışmalar ile ispat ettiği, davacının bu şekilde, yapılan havalenin, avans ödemesi olduğuna ilişkin iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine, davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf isteminde özetle; ticari defterlerin incelenmesine ilişkin bilirkişi raporunda; davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 56000USD alacaklı olduğunu belirttiği, havalenin borcun ödenmesi amacıyla yapılmadığı, müvekkilinin borç için havale yapmasını gerektirecek bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, davalının iddia ettiği gibi dava dışı … AŞ’nin borcuna karşılık bir ödemede bulunmasına haklılık kazandıracak bir sebebin olmadığını, mahkemenin gerekçesinde sunulan evrakların içeriklerinin inkar edilmediğini belirterek davacının bu evrakların içeriğini kabul etmiş gibi bir anlam çıkarılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf isteminde özetle; müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi nedeni ile kararın bu kısmı yönünden kaldırılmasını talep etmiş, mahkemenin gerekçesinde ispat yükünün davalıya geçtiğine ilişkin kısmı kabul etmediklerini belirtmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, İİK’nın 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı her iki taraf vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı; havalenin avans olarak gönderildiğini iddia etmiş, davalı taraf ise; yapılan havalenin üçüncü kişinin borç ödemesine ilişkin olduğunu savunmuştur. 6098 sayılı TBK.nın 555 vd maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal nitelikçe, bir ödeme vasıtasıdır. Eş söyleyişle, havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin tersini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havaleci bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.Vasıflı ikrarda; vakıa kabul edilmekle birlikte, onun farklı bir hukuki vasıfta olduğunun ileri sürülmesi durumunda, vasıflı ikrardan söz edilmesi gerekir. Öğretide vasıflı ikrarın bölünemeyeceği benimsenmiştir.Somut uyuşmazlıkta; davalı davaya konu paranın kendilerine gönderildiğini (maddi vakıayı) ikrar etmiş, ancak, bunların davacı tarafından ileri sürülen nedenle (avans olarak) değil, başka bir nedenle (üçüncü kişiye ait bir borcun ödenmesi amacıyla) gönderildiğini savunmak suretiyle, vakıanın hukuksal niteliğinin ileri sürülenden farklı olduğunu bildirmiştir.O halde, somut olayda davalının savunması, vasıflı ikrar (gerekçeli inkâr) niteliğindedir ve bu ikrar bölünemez. Çünkü, vasıflı ikrarda kanıtlama yükümlülüğü, ikrar eden tarafa (davalıya) değil, vakıayı ileri süren tarafa (davacıya) aittir.Bu durumda, davacı taraf, davaya konu havalenin avans olarak gönderildiği yolundaki iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür; buna bağlı olarak, davalı tarafın borç ilişkisini kanıtlama yükümlülüğü bulunmamaktadır. (Aynı yönde Yargıtay 3.HD’nin 2017/14178E, 2019/3264 Karar, 11/04/2019 tarihli kararı; Yargıtay 11.HD’nin 2012/9255Esas, 2013/11522 Karar, 03.06.2013 Tarihli kararı)Davacı tarafın ticari defterlerinde borcun kayıtlı olması alacağın varlığını tek başına ispata elverişli nitelikte olmayıp davacı taraf yazılı delil sunmamıştır. Açıkça yemin deliline de dayanılmadığından sonuç itibarı ile davanın reddi bu gerekçe ile yerinde olup davacı vekilinin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.Davalı vekilinin istinaf istemi yönünden yapılan değerlendirmede; davacının takipte kötüniyetli olduğu sabit olmadığından ilk derece mahkemesince davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmesi yerinde bulunmuş ve davalı vekilinin istinaf isteminin de esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yargılama giderleri olarak davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 40,00 TL (posta-teb-müz) masrafının her iki tarafın istinaf istemi yerinde görülmediğinden, 20,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 21/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.