Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2675 E. 2019/2218 K. 21.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2675 Esas
KARAR NO : 2019/2218
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2017
NUMARASI : 2016/38 E. – 2017/81 K.
DAVANIN KONUSU: Ticaret Ünvanının Kullanımının önlenmesi ve Terkini
KARAR TARİHİ: 21/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına tescilli ” …” tanınmış markasına ve müvekkilinin ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle davalının ticaret unvanın kullanımının önlenmesi, durdurulması ve “…” ibaresinin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili davaya karşı cevabında; müvekkili şirketin ticaret kanunu hükümlerine göre kurulmuş olması sebebiyle ticaret unvanındaki “…” ibaresinin terkinine ilişkin talebin reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafa ait ticaret unvanındaki “…” ibaresinin 1980 yılından beri kullanıldığı “…” ibareli tanınmış markasının bulunduğu, faaliyet alanlarının benzer olduğu göz önüne alındığında davalı tarafın “…” ibaresini ticaret unvanı olarak kullanması dürüst kullanım olarak değerlendirilemeyeceğinden davanın kabulüne, davalı şirketin ticaret unvanındaki İhlas ibaresinin terkinine, ihlas ibaresinin kullanımının hukuka uygun olması sebebiyle durdurulmasına ve önlenmesine ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:
Davalı vekili istinaf isteminde özetle; davacının ürününe dair bir haksız rekabetin söz konusu olmadığını, davacı tarafa tescilli marka ile iltibas yaratacak şekilde marka ve logonun davalı tarafından kullanımı ya da tedavülünün de söz konusu olmadığını, davacının aktif husumetinin olmadığını, huzurdaki davayı … Sanayi ve Ticaret Aş veya … AŞ’nin açabileceğini, davanın sıfat yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, davanın kısmen kabul kısmen red mahiyetinde hüküm kurduğunu ancak lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Davacı taraf tescilli marka hakkına dayalı olarak davalı ticaret unvanındaki “İhlas” ibaresinin marka hakkına ve ticaret unvanına tecavüz oluşturduğu iddiasıyla terkini, kullanımının durdurulmasını ve önlenmesini talep etmiştir.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. … markası … Sanayi Ticaret AŞ adına tanınmış marka olarak kayıtlı olup davacı taraf ile ilgili şirket grup şirketi olup şirket ortaklığı mevcuttur. Davacının markası 16.08.2001 Tarihinde TPE’ye tescil edilmiş, davacının ticaret sicile kayıt tarihi ise; 25.12.1980’dir. Dosyada mevcut yeterli bulunan bilirkişi raporuna göre; davalının ticaret unvanının davalının tanınmış markası ile karışıklığa sebep olabilecek nitelikte olduğu, davacının dahil olduğu şirketler grubunun faaliyetleri dikkate alındığında faaliyet alanının benzerliği nedeni ile haksız rekabet oluşturacağı belirtildiği, keza ticaret sicil adreslerine göre her iki şirketin aynı caddede yer aldıkları, davalı tarafın ticaret unvanının davacı taraftan sonra 27.08.2015’te tescil edilmiş olduğu da dikkate alınarak ticaret unvanındaki İhlas ibaresinin terkinine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde bulunmuştur. Davacı vekili husumet itirazında bulunmuş ise de; davacı şirket, grup şirketlerden olup ilgili şirketlerde ortak olarak yer aldığı, keza bilirkişi raporunda da markanın tanınmış marka olarak kabulü gerektiğinin belirtildiği dikkate alındığında davacı aktif dava ehliyetine sahip olmakla davalı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gereklidir.Türk Ticaret Kanunu’nun 39. ve 50.maddeleri gereğince her tacirin ticaret unvanı kullanma zorunluğu ve hakkı mevcuttur. Tescilli bir ticaret unvanının, amacı aşmayacak biçimde ve tescilli olduğu haliyle “unvan” biçiminde kullanılması, marka hakkına tecavüz oluşturmaz. Ayrıca ticari unvan, hukuka aykırı tescil edilse de tescilli olduğu sürece ticari unvan kullanma hakkı yasal olduğundan mahkemenin kararın 2.bendindeki red hükmü yerindedir. Karar, esasen bu yönü ile kısmen kabul kararı mahiyetinde olmakla reddedilen talep yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekli olup davalı vekilinin istinaf istemi bu yönü ile yerindedir. Açıklanan nedenlerle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 2. FSHHM’nin 22/03/2017 gün ve 2016/38 Esas, 2017/81 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,-Davanın KISMEN KABULÜNE, -Davalı şirketin ticaret unvanındaki İhlas ibaresinin terkinine,-Ticaret unvanında İhlas ibaresinin kullanımının hukuka uygun olması sebebiyle kullanımının durdurulmasına ve menine ilişkin talebin reddine, 3-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile artan 15,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinde, AAÜT uyarınca 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinde, AAÜT uyarınca 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6- İlk derece yargılamasında davacı tarafça yapılan 29,20 TL ilk masraf, 6 tebligat 66 TL, 4 müzekkere 40,00, bilirkişi ücreti 1.900 TL olmak üzere toplam 2.035,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;
7-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,8-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı 24,30 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 110,00 TL’nin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,9-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 10-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde bakiye gider avansının aidiyetine göre taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtyda temyiz yolu açık olmak üzere 21/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.