Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2659 E. 2019/2297 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2659 Esas
KARAR NO : 2019/2297 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2016
NUMARASI : 2015/59 E. – 2016/200 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (E. T. Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı taraf dava dilekçesinde; dava konusu TPE nezdinde tescilli çoklu endüstriyel tasarımın hak sahibinin … olduğunu, davacı müvekkilinin ise tasarım sahibi … ile yapılan 10.05.2014 tarihli inhisari lisans sözleşmesi gereğince 2014/03359 çoklu endüstriyel tasarımların lisans sahibi olduğunu, davacı müvekkilinin sözleşme nedeniyle davaya konu … numaralı endüstriyel tasarım tescil başvuru formundaki 10 numaralı tasarım kendisine ait … markasıyla üretim ve satışını gerçekleştirdiğini, davalının davaya konu tasarımın benzerlerinin ” … ” markası altında toptan üretimini yaptığını ve hem mağazalarında hem de internette toptan satışını gerçekleştirdiğini, davalı tarafın ürettiği … markalı taklit ürünün müvekkili şirketin tasarım hakkına ihlal ettiğini, davalının ürettiği ürünlerin internet sitelerinde ve mağazalardaki üretim ve satışının durdurulması, görüldüğü yerde toplatılmasına yönelik olarak www…..com adlı internet üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, endüstriyel tasarıma tecavüzün durdurulmasına, önlenmesini, hükmün ilanını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesinde; davacı tasarımına müvekilinin tecavüzde bulunmadığını, müvekkili tarafından üretilen elbisenin kumaşının, yakasının, kol ağzı dikişlerinin uzunluğunun baskı boyutunun kalitesinin farklı olduğunu, New York’un dünyaca ünlü bir şehir ve 23 sayısının tesadüf olduğunu, internet üzerinden satışı olmadığını dayanak lisans sözleşmesinin şeklen geçersiz olduğunu, hak sahibi olmayan davacının davada korunamayacağını, davanın reddini talep ve beyan etmiştir. Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22/11/2016 tarihli 2015/59 Esas- 2016/200 Karar sayılı kararıyla;” dosyaya ibraz edilen 10.05.2014 tarihli lisans sözleşmesinde dava konusu 2014/03359 nolu tasarımın 10.000,00 TL lisans sözleşmesi ile …Ltd şirketine inhisari lisans verildiği, lisans alanı 3. kişiler tarafından lisans sahibinin tescilli tasarımdan doğan haklarına tecavüz edilmesi durumunda tasarım sahibinin yasalar uyarınca açabileceği davaların kendi adına açabileceği ibraz edilen lisans belgesinden anlaşılmış, davalı tarafın dava açma husumet ehliyeti yönündeki itirazı bu nedenle kabul edilmemiş, davacı tarafın dava açma husumet ehliyeti olduğu” gerekçesiyle; davacının davasının kabulü ile, … nolu tasarıma yönelik davacının lisans sahibi olup davalının satışa sunduğu New York 23 tasarımlı elbisenin endüstriyel tasarım hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve men’i’ne, davalının New York 23 başlıklı tasarımına yönelik ürün satışının ,tanıtımının ve ürünleri piyasaya sürmesinin engellenmesine, ürünlere ve tanıtım evrakına üretim kalıplarına el konulmasına, el konulan ürünlerin tanıtım evrakının ve üretim kalıplarının masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına, ürünlerin internet üzerinde satışının erişiminin engellenmesine, kararın kesinleştikten sonra 5 büyük gazeteden birinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle ilanına” karar verilmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı tarafça sunulan İnhisari Lisans Sözleşmesinin yasal olarak geçerli bir sözleşme olmadığını, sözleşmenin tasarım başvurusunun yapıldığı 02/05/2014 tarihinden 8 gün sonra 10/05/2014 tarihinde yapıldığını, davacı şirketin ana sözleşmesinin İstanbul …. Noterliğinin 13/06/2014 tarihli … yevmiye numaralı ana sözleşme ile kurulduğunu, şirket ortaklarının … olduğunu, ortakları yetkilileri, temsil ve ilzama yetkili müdürü belli olmadan böyle bir sözleşme yapmasının ve hak sahibi olmasının kural olarak mümkün olmadığını, daha sonraki tarihte ve sırf dava açabilmek için imzalandığının belli olduğunu, geçersiz olup hukuken korunamayacağını, davanın öncelikle bu sebepten reddi gerektiğini, dosyada delil tespiti raporu ile 04/02/2016 ve 03/05/2016 tarihli raporlarda iktibas ve iltibas oluşmadığı, farklı iki tasarım olduğunu belirten iki rapor bulunmasına rağmen mahkemenin iki raporun birbirini doğruladığı gerekçesiyle 28/09/2016 tarihli raporu hükme esas almasının yerinde olmadığını, heyette tasarım konusunda uzman başka bilirkişiler olsaydı farklı görüş sergileneceğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; İnhisari Lisans Sözleşmesinin yazılı yapılmasının geçerli olduğunu, ileri sürülen geçersizlik sebeplerinin yerinde olmadığını, esasa yönelik itirazların ise üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan rapor karşısında yerinde olmadığını beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.Dosyaya celp edilen 2014/108 değişik iş sayılı dosyasında delil tespitine konu ürününün farklı bir tasarım olduğu yönünde bilirkişinin görüş bildirdiği , mahkemece alınan 04/2/2016 tarihli 3 kişilik bilirkişi raporunda; davacı tarafa ait 2014/03359 numaralı çoklu tasarımlardan 10 numaralı elbisenin genel görünüm olarak sıfır yaka uzun kollu belde tünel çalışması olup kuş gözü içinden kordon geçtiği, ayak bileğine kadar uzanan etek boyu olarak tasarlandığı, göğüs kısmında New York yazılı ibare ve 23 sayısı olan baskı desen yer aldığı, her iki hüküm karşılaştırıldığında desen, baskı kalıpları birebir aynı olmadığı, 23 rakamından farklı kullanım olduğu, baskı rengi her iki üründe gold olmasına karşın davacı tarafın üzerinde rakam üzerinde payet görünümlü bir çalışma olduğu ,modelin birinde kordon varken diğerinde olmadığı , davacı tarafa ait … nolu tasarımın birebir olmamak ile birlikte kısmen benzediği beyan edilmiş, mahkemece alınan 03/05/2016 tarihli ek raporda; söz konusu iki tasarımın dış görünüm olarak karşılaştırıldığında belirgin bir fark olmadığı benzer olduğu ayırt edici nitelik taşımadıkları sonuç ve kanaatine varılmış, tespit raporu ile mahkemece alınan rapor arasında çelişki olduğundan dosya tekrar üç kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilmiş 28/09/2016 tarihli raporda; davacı davacının tescilli tasarımı ve davalının ürünü incelendiğinde ; aynı özelliklerde aynı ürün kimliği taşıdığı, bütünsel form ve estetik benzerliği yüzünden ürünün birbiri ile karıştırılması veya bilgili kullanıcıları yanıltması kaçınılmaz olduğu, bu nedenle tasarımların bilgilenmiş ve ortalama dikkate sahibi nihai tüketici gözünde aynı algı ve izlenimi aynı hissiyatı uyandıracak şekilde benzer olduğu beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; … başvuru numaralı çoklu tasarım belgesinin inhisari lisans sahibi olduğunu, dava açma hakkı olduğunu, davalının müvekkilinin lisans sahibi olduğu elbise ürününün taklidini mağazasında ve www…..com internet sitesinde toptan satışını gerçekleştirerek müvekkilinin tasarım hakkını ihlal ettiğinden bahisle tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını ve önlenmesini , hükmün ilanını talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, davalı tarafın istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesi ve istinaf dilekçesinde Lisans Sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının dava açma hakkının bulunmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır.TPMK’dan getirtilen dosya içerisinde bulunan tescil belgelerinden; … başvuru numaralı çoklu tasarım belgesinin başvuru tarihinin 02/05/2014 tarihi olduğu, sicile kayıt edilerek 01/08/2014 tarihinde bültende yayınlandığı , inhisari lisans sözleşmesinin sicile tescil edilmediği görülmüştür.Davacı şirket ile, tescil sahibi … arasındaki yazılı sözleşmenin 10/05/2014 tarihinde imzalandığı, sözleşmenin başlık kısmında “İNHİSARİ LİSANS SÖZLEŞMESİ” yazıldığı ancak sözleşmenin 7. Bendinde “Lisans veren, lisans sözleşmesine konu olan bu tasarımını bir yada birden fazla gerçek veya tüzel kişiliğe sahip firmaya bu tasarımın kullanılması ile ilgili olarak lisans verebilecek ve kendide tescilli tasarımı kullanabilecektir.” 9. Bendinde “Lisans alan üçüncü kişiler tarafından lisans sahibinin tescilli olan tasarımından doğan haklarına tecavüz edilmesi durumunda, tasarım sahibinin yasalar uyarınca açabileceği davaları kendi adına açabilir” hükümleri düzenlenmiştir. Dava tarihinde yürürlükte olan 554 Sayılı KHK 41/4 maddesinde ” İnhisari lisans söz konusu olduğu zaman, lisans veren başkasına lisans veremez ve hakkını açıkça saklı tutmadıkça kendisi de tasarımı kullanamaz” hükmü düzenlenmekle, sözleşmenin 7. Bendi göz önüne alınarak , davacı ile dava dışı tasarım tescil sahibi arasındaki sözleşmenin inhisari olmayan lisans sözleşmesi olduğu, başlık kısmında yazılı inhisari lisans ibaresinin sözleşmenin niteliğini değiştirmeyeceği, tarafların iradesinin inhisari olmayan lisans sözleşmesi yapmak yönünde olduğu kanaatine varılmıştır.554 Sayılı KHK 41/8,9 ve 10. maddesinde “Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, inhisari lisansa sahip olan kişi, üçüncü bir kişi tarafından tasarım sahibinin tasarımdan doğan haklarına , tecavüz edilmesi durumunda tasarım sahibinin bu KHK uyarınca açabileceği davaları kendi adına açabilir.İnhisar olmayan lisans sahibi olanların, dava açma hakkı yoktur.Bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre , tasarıma tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı olmayan bir lisans alan, noter vasıtasıyla yapacağı bir bildirimle , gereken davayı açmasını tasarım sahibinden isteyebilir.Tasarım sahibinin , bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen talebi kabul etmemesi veya bildirimin alındığı tarihten üç ay içerisinde gerekli davanın açılmaması halinde, lisans alan yaptığı bildirimi de ekleyerek dava açabilir ” hükmü düzenlenmiştir.Tasarım tescil sahibinin dava konusu tasarım tescil belgesi üzerinde, ortağı olduğu şirket aracılığı ile tasarrufta bulunmak isteyebileceği, başvurusu yapılmış tasarım tesciline konu tasarımlarının lisans hakkını davacı şirkete verdiği, sözleşme tarihinde henüz tescil işlemleri tamamlanmamış olsa da, tespit ve dava tarihinde tescil edildiği anlaşılıyorsa da; lisans sözleşmesinin inhisari olmayan lisans sözleşmesi niteliğinde bulunduğu, kural olarak dava açma hakkının bulunmadığı, tasarım tescil sahibinden de 554 Sayılı KHK 4/9 ve 4/10. Maddeleri gereğince dava açmasının istenmediği, yasada öngörülen prosedür izlenmeden dava açıldığı, dava şartının gerçekleşmediği, davacının doğrudan dava açma hakkının bulunmadığı kanaatiyle, ilk derece mahkemesince davanın husumet yokluğundan reddi gerekirken, davacının husumet ehliyetinin bulunduğu gerekçesiyle, davanın esasına girilerek karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa yönelik sebepler incelenmeksizin kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin esasa yönelik sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22/11/2016 tarihli 2015/59 Esas- 2016/200 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
-Davacının husumet ehliyeti bulunmadığından DAVANIN REDDİNE, 2-İlk derece yargılaması yönünden; a-Davacı taraf tarafından yatırılan 27,70 TL peşin harcın tasarıma tecavüz davası yönünden 44,40 TL makt ve haksız rekabet davası yönünden 44,40 TL maktu harçtan mahsubu ile bakiye 61,10 TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,b-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.931,00 TL ücreti vekaletin davacı taraftan tahsili, davalı tarafa ödenmesine,c-Davacı tarafından yapılan 295,06 TL tebligat ve müzekkere gideri 3.600,00 TL bilirkişi ücreti 2014/108 değişik iş sayılı dosyasında yapılan 720,00 TL keşif gideri toplam 4.615,06 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,d-Artan avans giderinin taraflara iadesine,3-İstinaf yargılaması yönünden;
a-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,b-İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 38,40 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 124,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 30/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.