Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2645 E. 2019/2385 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2645 Esas
KARAR NO : 2019/2385
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2017
NUMARASI : 2015/343 E. – 2017/189 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 05/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin davalıdan plastik şişe basma makinası satın aldığını ve 14.000TL bedelini ödediğini, davacının söz konusu makinayı teslim alır almaz gerekli muayenesini yaptığını ve malın ayıplı olduğunu, bazı parçalarının eksik olduğunu tespit ettiğini ve aynı hafta içinde durumu satıcıya şifahi olarak bildirdiğini, ayrıca davalıya satın alınan makinanın faturasını da teslim etmesini istemiş ise de davalının, söz konusu makinanın faturasını teslim etmediği gibi ayıp ihbarına karşı da duyarsız kaldığını, fatura düzenlemeyeceğini, makinenin bedeline ilişkin verilen bonoları ise piyasada kullandığını söylediğini, müvekkilinin bu durum üzerine davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine şikayette bulunduğunu ve şikayet üzerine vergi dairesinin alım satımı tespit ettiğini, ve davalıya söz konusu faturayı düzenlettirerek davacıya teslimini sağladığını, müvekkilinin davalıya Bakırköy ….Noterliğinin 03/06/2014 tarih … yevmiye nolu ihtarnameyi keşide ettiğini, ihtarnamenin 06/06/2014 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiğini, ancak bedelin ödenmediğini, davacının makinanın kurulumu içinde yaklaşık 2.500,00TL masraf yaptığını, davalının makineyi kendisinin dahi çalıştıramadığını, ayıbı başından beri bildiğini ayıbın ilk bakışta ortaya çıkacak bir ayıp olmayıp makinenin çalışması sonucu ortaya çıkacak bir ayıp olduğunu ve satışa konu makinanın kabule zorlanamayacak nitelikte olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile; davalının ayıplı makine nedeniyle uğramış olunan 14.000TL makine bedeli ve 2.500,00TL masraf olmak üzere toplam 16.500TL maddi tazminata mahkum edilmesini, ayıplı malın davalıya iadesine, satın alma bedeline temerrüt tarihi olan 03/06/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin adresinde, şişirme tekniği kullanmak suretiyle fason plastik şişe imal ettiğini, davacının 2013 yılı Aralık ayında müvekkilin atölyesine geldiğini ve çalışır durumda gördüğü niza konusu şişirme makinesini muayene ederek beğendiğini ve muhtelif senetler vermek suretiyle KDV dahil 14.000. TL ye satın/ teslim aldığını, bu olayı takiben davacı şifahi hiçbir ayıp ihbarında bulunmadığını aksine birkaç kez satın aldığı makine için fatura talep ettiği bu karşılık müvekkilinin de senetler ödendikten sonra fatura keseceğini söyleyerek bu talebi kabul etmediğini, bunun üzerine davacı ilgili Vergi dairesine bu hususta şikâyette bulunduğunu ve müvekkili hakkında tutanak düzenlenmesini sağladığını, bunun üzerine müvekkilinin, niza konusu makine için 24.04.2014 tarihinde fatura düzenlediğini ve kendisine verdiğini, Hal böyle iken, davacı makineyi satın ve teslim aldıktan yaklaşık altı ay sonra Bakırköy …. Noterliğinin 03.06.2014 gün ve … sayısı üzerinden müvekkile ihtar keşide ederek ayıp ihbarında bulunduğunu, makineyi teslim alıp yaklaşık altı ay çalıştıran/Kullanan davacının bu ihbarı iyi niyetten uzak olduğunu, Gerek ihtarnamede gerek ise dava dilekçesinde ayıbın ne olduğu hususunda hiçbir açıklama yapılmadığını, oysaki davacı niza konusu makineyi yerinde çalışır gördüğünü, muayene ettiğini ve beğenerek satın aldığını, aradan geçen bu kadar süre içinde makinede bir arıza ve ayıp ortaya çıkmış ise de bunun davacının kendi kullanımı sırasında gerçekleştiğinin düşünüldüğünü, ayrıca davacı, açık ve gizli ayıp için kanunun aradığı süre ve şartlara da riayet etmediğini, kaldı ki niza konusu makinelerin yerli imalat ürünü olup basit bir tekniğe sahip olduklarını, dolayısıyla arızalarının giderilmesi ve yedek parçalarının bulunmasının zor olmadığını, makine üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi bu iddia ve savunmalarını doğrulayacağını, Ayıp ihbar şart ve sürelerine uyulmaması, kendi kullanımından/kusurundan kaynaklanan bir zararın, müvekkilden haksız bir şekilde talep edildiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, 14.000 TL’nin 03.06.2014’ten itibaren avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talep ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf isteminde özetle; ayıp ihbarının makinenin satış ve tesliminden yaklaşık 6 ay sonra yapıldığını, TBK 223.maddesinin dikkate alınması gerektiğini, ihbar müddetine uyulmadığını, makinenin kurulumunun yapıldığı yetin voltajının yetersiz olduğunu, her iki tarafın tanığı …’ın beyanı ve bilirkişinin raporuna göre voltaj düşüklüğü nedeni ile makinenin çalışmadığına ilişkin iddiasının doğrulandığını, yerel mahkemenin mal bedelinin iadesine hükmetmiş ise de; malın iadesine hükmetmemiş olması nedeni ile kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; davalı vekilinin istinaf sebeplerini kabul etmediklerini belirterek istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, satım sözleşmesine konu malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak malın iadesi ile satım bedelinin tahsili talebine dayalıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki satış sözleşmesi ihtilafsız olup davacı malın ayıplı olduğunu iddia etmiştir. TTK 23/1-c maddesinde düzenlenen 2 ve 8 günlük ihbar süreleriyle TBK 223/1 maddesinde düzenlenen “uygun sürede” ihbar yükümlülüğüne uyulup uyulmadığının incelenmesi gereklidir. Dosyada mevcut 1.bilirkişi raporunda; makinenin gizli ayıplı olduğu belirtilmiş olup bu kapsamda deliller değerlendirildiğinde ayıbın ancak kurulum ve kullanım ile ortaya çıkabileceği, ihbarın makul sürede yapılmış olduğu, davalının voltaj düşüklüğü nedeni ile davacının makinesinin çalışmadığına ilişkin savunması yönünden ise ikinci bilirkişi raporunda voltaj iddiasının kabulü ve giderilmesi halinde dahi makinenin sağlıklı bir üretim yapamayacağını belirtildiği dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak ilk derece mahkemesince; sözleşmeye konu makinenin iadesine hükmedilmemesi hatalı olup bu hususta davalı vekilinin istinaf istemi yerinde olmakla HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararın bu yönü ile kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2017 gün ve 2015/343 Esas, 2017/189 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın kısmen kabulüne,- Dava konusu şişe basma makinesinin davacı tarafça davalıya iadesine, Satım bedeli olan 14.000,00 TL’nin iade tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak ile davacıya ödenmesine, -Fazlaya ilişkin istemin reddine, 4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-Davacı lehine takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücreti ile haklı çıkılan orana göre davacının yaptığı 1.033,79.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,-Davalı lehine davanın reddedilen kısmına göre AAÜT 13/2.maddesi gereğince takdir edilen 2.500,00 TL vekalet ücreti ile haklı çıkılan orana göre davalının yaptığı 80,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, -Alınması gereken 956,34.-TL karar harcından peşin alınan 281,78.-TL harcın mahsubu ile bakiye 674,56.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınıp davalıya verilmesine,-İstinaf aşamasında davacı avansından kullanıldığı anlaşılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/11/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.