Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2601 E. 2019/958 K. 03.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2601 Esas
KARAR NO : 2019/958
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2016
NUMARASI : 2014/334 E. – 2016/764 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 03/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların murisi … ile 21.08.1974 tarihinde davacının selefi şirket ile imzalanan akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesi ile listesi verilen malzemelerin ariyet olarak verildiğini, sözleşmenin zayilname ile 09.01.2014 tarihine kadar uzatıldığını, Rekabet Kurumu’nun kararı ile Bayilik sözleşmesi intifa hakkı ve dikey ilişkiye konu tüm sözleşmelerin 18.09.2010 tarihinde sona erdiğini, ancak malzemelerin müvekkiline iade edilmediğini, beyanla malzemelerin aynen teslimi, mümkün olmaması halinde bedelinin ödetilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde; davacı tarafa Beyoğlu ….Noterliğinin 31.01.2011 tarihli … yevmiye numaralı ihtarı ile bayiliğin sona erdiği ve ariyet eşyalarını toplaması, aksi halde ücreti mukabili depoya alınacağının ihtar edildiğini, ihtara göre 15.02.2011 tarihine kadar teslim alınmadığından, 15.000 TL bedelle depoya alındığını, davacının yetkilendirdiği, …. A.Ş.’nin 10.03.2011 tarihinde istasyona gelerek ariyetlerin sökülmesini istediğini, ariyet malların tümünün iade edilerek tutanakla sabitlendiğini, topraktan sökülen depoyu alacak yeri olmadığından, deponun hurdacıya teslim edilerek 5.000 TL’nin depo ücretinden mahsup edildiğini, … bazı metal giydirmeleri teslim almadığını, ariyeten verilmesi mümkün olmayan gayri maddi mal dahi sayılmayacak tüketilmiş sona ermiş işlerin iade edilemediğini, beyanla davanın reddi ile kalan 10.000 TL ardiye ücretinin karşı davada tahsilini istemiştir. Davacı-karşı davalı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde; davalı-karşı davacının ihtar göndermesinin sonuç doğurmayacağını, mahkemeye başvurarak tevdi mahalli tayini talebinde bulunması gerektiğini, bunun dışındaki girişimlerin haksız ve kötüniyetli olduğunu, ariyet malların teslim alınmadığını, … firmasına malzeme ve teçhizatın teslim edilmesinin müvekkiline teslim anlamına gelmediğini, haber ve onayı olmadığını, davalının tüm malzeme ve teçhizatı aynen teslim veya bedelini ödeme yükümlülüğünün bulunduğunu, davalının mütemerrit olduğunu, depo bedeli talebinin haksız olduğunu, karşı davanın reddi gerektiğini, beyan etmiştir. İhbar olunan vekili 11.06.2014 tarihli dilekçesinde; emtiaların müvekkili tarafından sökülmesi ve teslim alınmasının söz konusu olmadığını beyan etmiştir. İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/334 E. – 2016/764 K.sayılı kararıyla; Ayvalık 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılan talimat ve bilirkişi tarafından yerinde inceleme yapılarak düzenlenen 07.06.2016 tarihli ikinci ek raporunu hükme dayanak yapmak suretiyle; sözleşmenin sona erdiği, 18.09.2010 tarihi itibariyle, ariyet olarak teslim edilen “Akaryakıt tesisatı, Kurumsal Kimlik Fiyat Panosu, Pompa Otomasyon Sistemi, Tank Otomasyon Sistemi, Hava, Su Ekipmanı, Kurumsal Kimlik Yeni Tip Fiyat Panosu’nun” güncel maliyet değerinden güncel değere göre amortisman hesabı yapılarak 34.179,73 TL’nin iadesine karar verildiği, fazlaya ilişkin davacı talebi ile karşı davanın reddine karar verildiği görülmüştür.Davalı – karşı davacının istinaf dilekçesinde; Bayilik sözleşmesinin 31.01.2011 tarihi itibariyle sonra erdiğini, ihtar gönderilerek giydirme ve ekipmanların teslim alınmasının istendiğini, davacının, dava süresince işleyen faiz talebine hakkı olmadığını, müvekkilinin ariyet malları sahiplenmesi iradesinin olmadığını, ihbar olunan 3.şahıs …. şirketinin, Total firmasına dönüşümü tamamladığını, … firmasının bayiye verdiği evrakı mahkemeye ibraz ettiklerini ancak 3.şahıs tarafından doğrulanmadığını, mahkemenin 3.şahıs taraf davalıya eksik soru sorduğunu, bayi ile ilgili işlemi kime (ayrılan …. mi, yeni gelen …. mi fatura ettiklerini) sorsaydı, iddialarının ispatlanacağını, eksik araştırma ile karar verildiğini, bilirkişilerin …. firmasının sökmediği ve bayiye kalan “pompalar” için fiyat takdir ettiyse de bu bedelin müvekkili tarafından pompa yenileme aşamasında ödenmiş, pompalar olduğunu, ilk raporlarda davacının defterlerinde gözüken ve muhasebe bakımından çoktan davacının ödemesi gereken vergiden indirilen yüksek değerlerle karara gidildiğini, ariyet bırakılan ve yapılan yatırımların ne kadarının müvekkilli tarafından iade edileceği, mahsubu gereken inşaat, ariyet ve bayilik için gereken müşterek yatırımlardan hangisinin ne miktarda düşürüleceğinin araştırılması gerektiğini, doğrudan davacının defter değerlerinin esas alınmasının doğru olmadığını beyanla mahkeme kararının bozulmasını istemiştir. Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesine cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E :Davacı – karşı davacı vekilinin, taraflar arasındaki 21/08/1974 tarihli akaryakıt işletme sözleşmesi gereğince davalıya teslim edilen ariyet malların aynen, mümkün olmaması halinde ise bedelinin tahsili talebiyle dava açtığı, davalı – karşı davacı vekilinin dilekçesinde asıl davanın ariyet malların davacının yetkilendirdiği …. A.Ş’ye iade edildiği, topraktan sökülen deponunda hurdacıya teslim edilerek tahsil edilen 5.000,00 TL’nin depo ücretinden mahsup edildiğini beyanla kalan 10.000,00 TL ardiye ücretinin tahsili ile dava açtığı, ilk derece mahkemesinin asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verdiği, davalı – karşı davacının müvekkilinin ihtarname göndererek giydirme ve ekipmanlarının teslim alınmasını istediğini, ihbar olunan 3.şahıs … şirketinin … firmasına dönüşümünü tamamladığını, bilirkişi raporunda bayiye kalan pompalar için fiyat taktir edilmiş ise de pompa yenileme aşamasında ödediğini, davacının ödemesi gereken vergiden indirilen yüksek değerlerle rapora dolayısıyla karara girdiğini beyanla istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.Davalıların murisi …. ile davacı arasında imzalanan 21/08/1974 tarihli sözleşmenin 1/f maddesinde “sözleşmenin feshi halinde ariyet bırakılan malların ariyet alan tarafından iade edileceğinin” düzenlendiği, davalı vekilinin Beyoğlu …. Noterliğinin 31/01/2011 tarihli …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi fesh ettiklerini malzeme ve ekipmanlarının teslim alınmasını ihtar ettiği, davacı vekilinin de Beyoğlu …. Noterliğinin 17/05/2011 tarih, …. yevmiye nolu ihtarı ile müvekkiline ait malzemelerin 15 gün içinde iadesinin istediği, ihtarnamede teslim adresi olarak davacı şirketin adresinin yazılı olduğu, sözleşmenin 1/f maddesi gereğince teslim borcunun davalıya ait olduğu, davacıya teslim alması yönünde ihtar gönderilmesinin sonuç doğurmayacağı, davalı tarafın dosyaya 3.şahıs … şirketinin davalı tarafça yetkilendirildiğine ve ariyet malların yetkilendirilen 3.şahısa teslim edildiğine dair belge yada delil sunmadığı, ihbar olunan vekilinin 11/06/2014 havale tarihli dilekçesinde; “emtiaların müvekkili tarafından teslim alınması yada sökülmesinin söz konusu olmadığı, ilgisinin olmadığını” beyan ettiği, ariyet malların aynen iadesinin mümkün olmadığının, dosya kapsamında alınan Ayvalık 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin talimat raporuyla sabit olduğu, mahkeme tarafından ariyet malların güncel değerlerinden amortisman bedeli mahsubundan sonra kalan tutara hükmedilmesinin Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 27/04/2018 tarihli, 2016/17256 Esas ve 2018/2419 Karar sayılı, 28/05/2015 tarihli, 2014/15584 Esas, 2015/7816 Karar sayılı içtihatlarına uygun olduğu, davalı vekilinin pompa bedelinin müvekkili tarafından ödendiğine yönelik olarak ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında itirazının bulunmadığı, ilk derece yargılaması sırasında ileri sürülmeyen savunmanın istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Asıl dava yönünden; alınması gereken 1.086,45 TL harçtan, peşin alınan 583,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 502,76 TL eksik harcın davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Birleşen dava yönünden; alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri, asıl davada davalı-k.davada davacı avansından kullanıldığı anlaşılmakla, üzerlerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/05/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.