Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2583 E. 2019/2236 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2583 Esas
KARAR NO : 2019/2236
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2016
NUMARASI : 2016/211 E. – 2016/1011 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 22/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA Davacı vekili tarafından sunulan 02/03/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının özel yediemin müessesesi işleticisi olduğunu, gelir vergisine tabi ve gerçek şahıs taciri olduğunu, davaya konu alacağa istinaden davalı tarafından haczedilen eşyaların davacı müvekkile teslimi nedeniyle taraflar arasında yeddi eminlik zaptı düzenlenip imzalandığını, davacının tacir olup ayrıca TTK 4/C maddesi gereği saklama sözleşmesinden kaynaklanan bu gibi davalarda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, zira 6102 sayılı TTK 5. maddesinde değişiklik yapan 30.06.2012 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca, ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olarak belirlendiği TTK nun 5/1 maddesi de, “aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir ” hükmünü içerdiğini, bu yasal düzenleme karşısında davaya bakmakla Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğunu, davalı Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas dosyasında icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğini ve yetkili icra dairesinin Bakırköy İcra Dairesi olduğunu iddia ettiğini, kural olarak davanın konusu sözleşmeden doğan para borcu olup da aksi kararlaştırılmamışsa bu para borçları alacaklının ödeme zamanındaki ikametgâhında ödeneceğini, davacı-alacaklı müvekkilin ikametgâh adresi … … Cad. N:… …/İstanbul ve İş yeri adresi ise, … Cad. … Sk. … Depo N:… …/İstanbul olduğu, davacı-alacaklı müvekkilimin hem ikametgâh adresi hem de işyeri adresi Küçükçekmece adli yargı çevresinin yetki sınırları içerisinde olduğunu, açıklanan nedenlerle borçlu tarafından yapılan yetki itirazının reddinin gerektiğini, davalı taraf alacaklı olduğu Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasından haciz ve muhafaza yaptığını, bu işlem sonucunda haczedilen menkuller alacaklı vekili ile müvekkili arasında imzalanan 05/03/2015 tarihli yed-di emin teslim zaptı – Ücret sözleşmesi- uyarınca günlük 260,00-TL saklama bedeli ile müvekkile teslim edildiğini, müvekkile mal tesliminden sonra 7.800,00-TL ödemede yapıldığını, fakat ödenen 7,800,00-TL’den sonra başkaca ödeme yapılmadığı gibi mallarında depodan alınmadığını, müvekkilin yaptığı görüşmelerin neticesiz kalması üzerine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının buna haksız bir şekilde itiraz ettiğini, davalı-borçlunun, Küçükçekmece …. İcra Müdüriüğü’nün … esasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, alacak likit olduğundan ve yine yapılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden, davalı-borçlunun, takip konusu alacağının %20’den aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı-borçluya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; takibin başlatıldığı Küçükçekmece İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, yetki itirazını inceleme yetkisinin İcra Tetkik İnceleme merciği olduğunu, İİK, m. 50 gereğince müvekkilin faaliyet adresinin bulunduğu Bakırköy İcra Müdürlükleri olduğunu, esasa dair beyanlarında, alacaklı olarak tarafımca başlatılan, Küçükçckmeee …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan muhafaza işlemi neticesinde, mahcuz mallar haciz esnasında Adalet Bakanlığına bağlı yedi-emin deposu bulunmadığından yedi-emin olarak davacı tarafa teslim edildiğini, teslim esnasındı da matbu yedi-eminlik sözleşmesi boş olarak imzalandığını, İİK.M. 59,62 138/2 gereğince yedi-eminlik ücretinden sorumluluğun borçluya ait olduğu, yedi-eminlik ücretinin takip masraflarından olduğunu ve de muhafaza kararına konu icra dosyasından ayrı icra takibi ile talep edilemeyeceğini, yedi-eminlik ücretinin ayrı icra takibi ilk müvekkilden talep edilmesini kesinlikle kabul etmemek kaydı ile talep edilen 82.940,00-TL yedieemin ücretinin son derece fahiş olduğunu mahcuzların teslim alınmamasında, yedi-eminlik süresinin uzamasında müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığını, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını, bu nedenlerle müvekkil hakında haksız ve kötü niyetli takip başlatılması nedeniyle davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, dava konusu icra takibinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile davanın reddi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, davalı tarafın itirazının iptaline ve Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, dava tarihinden sonra ödenen 32.520.00-TL’lik ödemenin mahsup edilerek asıl alacak 50,420,00-TL üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takipte 05/03/2015 tarihli haciz esnasında günlük %0,01 üzerinden malların yediemin olarak davacıya teslim edildiğini ve tutanağın bizzat icra memuru tarafından da imzalandığını, malların yediemin deposuna teslimi ardından davalı tarafça kabul edilmeyen 05/03/2015 tarihli Stj. Avukat ve yediemin deposu çalışanı arasında mal teslim tutunağı şeklinde imzalanan sözleşmeye göre Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibin haksız olduğunu, mahkemenin icra memuru huzurunda imzalanan yediemin ücret sözleşemsinin görmezden gelerek Stj. avukat ile yediemin çalışanı arasındaki sözleşmeye göre karar vermesinin hatalı olduğunu, mahkemenin görevsiz olup, görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğunu, yediemindeki ücret alacağnın muhafaza işlemi yapılan takip dosyasından ayrı başka bir dosyada alacak konusu yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, teslim esnasında matbu yediemin sözleşmesinin boş imzalandığını, günlük ücret belirlenmediğini, yediemindeki ücretinden sorumluluğunun borçluya ait olduğunu, müvekkilinin bu nedenle davalı sıfatının da olmadığını, Stj, avukatın müvekkilini borç altına sokacak sözleşme yapmaya yetkisinin olmadığını, ilk derece mahkemesinin davacıya yapılan 32.520,00 TL’lik ödemeyi mahsup etmiş ise de, davacıya yapılan 7.800,00 TL’lik bakiye ve 05/03/2016 tarihli haciz tutanağındaki feragat edilen 3 aylık yediemin ücretinin nazara almadığını, müvekkilinin toplamda 40.320,00 TL davacıya ödeme yaptığını, yedieminlik ücretinin fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalının istinaf isteminin süresinde olmadığını, süresi içinde istinaf sebeplerini belirten dilekçe sunmadığını, mahkemenin görevli olduğunu, yedieminlik alacağının ayrı bir takiple istenemeyeceği ve yedieminlik ücretinden dava dışı … tekstil’in sorumlu olduğuna ilişkin istinaf isteminin reddi gerektiğini, davalı ile müvekkili arasında 05/03/2015 tarihli yediemin depo ücret sözleşmesine göre, deposuna bırakılan menkuller için günlük 260 TL ücret kararlaştırıldığını, 7.800 TL olan 1 aylık ücretin ödendiğini sonrasında ise herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının Küçükçekmece ..İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının dava açıldıktan sonra 32.520,00 TL ödediği ve 17/05/2016 tarihinde menkullerin satışını yaparak teslim alındığını, mahkemenin kararın yerinde olduğunu, kalan 7.800,00 TL’nin ise icra dairesince davalıya iade edildiğini, müvekkilinin 3 aylık ücretten feragat ettiğinin doğru olmadığını, müvekkilinin peşin ücret istememiş olmasının feragat anlamında yorumlanamayacağını, sözleşmenin tarafları bağladığını belirterek istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, TBK 561 vd maddelerine dayalı olarak yediemin ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı vekili, kararın tebliğinden önce süre tutum dilekçesi vermiştir. Gerekçeli karar davalıya 16.01.2017’de tebliğ edilmiş, davalı tarafça 23.01.2017’de gerekçeli istinaf dilekçesi verilmiş ve aynı gün istinaf harcı tamamlanmıştır. Gerekçeli kararın tebliğinden sonra 2 haftalık süresi içinde istinaf dilekçesi sunulmuş olmakla davacı vekilinin bu husustaki itirazı yerinde görülmemiştir.Davalı vekilinin usule ilişkin istinaf sebepleri incelenmiştir.Davalı şirket tacir olup dava konusu ve 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir.Davacı; takibi, haciz işlemlerinin uygulandığı dosyadaki takip alacaklısına karşı yöneltmiş olmakla ayrı bir takip başlatması yerinde olup davalı vekilinin yedieminlik ücretinin ayrı takiple istenemeyeceğine ilişkin istinaf istemi yerinde görülmemiştir.Sözleşme yapma özgürlüğü TC Anayasası’nın 48. maddesi ile güvence altına alınmış olup, bu özgürlük ancak kanunla sınırlanabilmektedir. Dolayısıyla taraflar bu ilke uyarınca resmi tarife dışında ücret kararlaştırabilirler. Somut olayda; davacının alacaklısı olduğu icra takibi nedeniyle Küçükcekmece … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında haczedilen malların 05.03.2015 Tarihli tarihli yediemin teslim zaptı ile davacının deposuna bırakıldığı, teslim zaptında yediemin ücreti olarak günlük 260-TL olarak belirlendiği, zaptın davalı tarafa atfen Stajyer avukat … tarafından imzalandığı, icra dosyasında stajyer avukatın yetki belgesinin olduğu görülmüştür. Avukat stajyeri; asıl avukatın yazılı onayı ile icra dairesinde işlem yapma yetkisine haiz olup haciz ve devamındaki muhafaza işlemi de bu kapsamdadır. Dosyada mevcut 03.05.2015 Tarihli haciz tutanağında yedieminlik ücret bedeli %0,1 olarak belirlenmiş olup davalı tarafça kabul edilen bu tutanakta icra memurunun isim ve imzası mevcuttur. Davalı vekili stajyer avukatın sözleşme yapma yetkisi olmadığını takibin dayanağı olan 260 TL günlük bedelli sözleşmeyi kabul etmediklerini, ücret kısmının sonradan doldurulduğunu, ücretin 1/1000 olarak belirlendiğini iddia etmiş etmiş olmakla; icra memuru önünde tanzim olunan belgenin incelemesi yapılmış ve icra müdürlüğünce imzalı tutanakta Tarife hükümlerine atıf yapılmaksızın yedieminlik ücretinin açıkça günlük %0,1 olarak ücret tespit edildiği görülmekle iş bu tutanak esas alınmıştır. Keza, davalı tarafça 06.03.2015 Tarihinde yapılan ödeme makbuzunda da; 7800TL’lik ödemenin aylık bedel(1/1000) olarak yatırıldığı görülmektedir.Takip tarihi itibarı ile 349 günlük ücret yönünden hesaplama yapılması gereklidir. Mahcuz malların bedeli 260.000TL olarak belirlenmiştir. Buna göre %0,1’lik günlük bedel 260TL’ye tekabül etmekte olup tutanakta ücretin azami miktarı yönünden Tarife hükümlerinin esas alınacağı yer almadığından toplam borç 260×349= 90.740TL’dir.Davalı vekili, davacının 05.03.2015 Tarihli haciz tutanağında üç aylık yediemin ücretinden feragat ettiğini iddia etmiş, davacı vekili ilgili tutanağı inkar etmemiş ancak, feragatin ödeme şekline ilişkin olup bedele yönelik olmadığını, üçer aylık ödemeden vazgeçilerek aylık ödeme yapılması hususunda anlaşıldığını savunmuştur. Tutanak incelendiğinde; “biz üç aylık yedieminlik ücretinden feragat ediyoruz” şeklindeki beyanın üç aylık alacaktan feragat mahiyetinde olduğu, tutanakta ödeme şekline ilişkin ifadenin yer almadığı, bu hususun davalı tarafça da kabul edilmediği dikkate alındığında davacının üç aylık tutardan açıkça feragat ettiğinin kabulü gerekli olup davalı vekilinin bu husustaki istinaf istemi yerindedir.Davalı vekilinin, hakkaniyet indirimine ilişkin istinaf istemi 6098 sayılı TBK ve yerleşik içtihatlar dikkate alınarak incelenmiştir. BK 43 maddesi gereğince indirim yapılması talebinin yerinde olup olmadığının her somut olayın koşullarına göre hacizli malların değeri, yedieminlik ücretinin Bakanlık tarifesine göre belirlenen ücretinden çok yüksek oluşu, hakkaniyet kuralları, emtianın haczedildiği tarih, süre vs. gibi nedenler dikkate alınarak yapılacaktır. ( Yargıtay 13. HD nin 21/01/2014 tarih 2013/19629 E. ve 2014/1362 K. Nolu kararı; 08/03/2017 tarihli 2015/38418 E., 2017/2929 K. sayılı kararları). Mahcuz malların bedeli 260.000TL olup takip tarihi itibarı ile malların 349 gün yedieminde kalmış olduğu ve toplam ücretin 90.740TL olup fahiş nitelikte olduğu kanaatine varılmakla Dairemizce BK 43 maddesi gereğince takdiren %25 oranına indirim yapılmasına karar verilmiş ve ilk derece mahkemesince bu hususta olumlu olumsuz değerlendirme yapılmaması hatalı görülmüştür.Dairemizce yapılan hesaplamada; 90.740TL’lik alacaktan %25 oranında indirim yapıldığında bakiye alacağın 68.055,00TL olacağı, bu miktardan 3 aylık feragat edilen yedieminlik ücreti (23.400 TL) ile takipten önce ödendiği ihtilafsız olup takip talebinde de mahsup edilmiş olan meblağın (7.800TL) mahsubu ile neticeten 36.855TL üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafça dava tarihinden sonra 18.05.2016’da yapılan 32.520TL’lik ödemenin ise icra dairesince infaz aşamasında dikkate alınması gerekli olmakla ilk derece mahkemesince bu meblağın doğrudan mahsubu ile hüküm kurulması hatalıdır. Keza hakkaniyet indirimi nedeniyle reddedilen kısım için, davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemelidir. Davalı vekili icra dairesine yedieminlik ücreti olarak 40.320,00Tl ödemiş ise de; ilgili icra dosyasında 7800TL’nin daha önce banka yolu ile ödendiğinin beyan edilmesi nedeni ile 18.05.2016 tarihli tutanağa göre 7800TL’nin icra müdürlüğünce davalı tarafa iadesine karar verilmiştir. Dosyadaki davalı vekiline atfen düzenlenen 18.05.2016 Tarihli 7800TL’lik reddiyat makbuzu da dikkate alındığında davalı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK’nun 353(1)b-2 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/12/2016 gün ve 2016/211 Esas, 2016/1011 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası yönünden itirazın KISMEN İPTALİNE, Takibin 36.855,00-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davalı tarafça dava tarihinden sonra 18.05.2016’da yapılan 32.520TL ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına,4-Kabul edilen asıl alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-Alınması gereken 2517,00TL karar harcından davacı tarafça yatırılan 1.001,71-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.515,29-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvurma harcı ve 1.001,71-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,-Davacı tarafından dosyada yapılan 90,90-TL posta giderinin 55,59TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.404,05-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.808,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 48,40 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 134,10TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,-Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 7-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde bakiye gider avansının aidiyetine göre taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/10/2019 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince reddedilen ve kabul edilen miktar itibarı ile kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.