Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2581 E. 2019/2216 K. 21.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2581 Esas
KARAR NO : 2019/2216
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2016
NUMARASI : 2015/506 E. – 2016/1238 K.
ASIL DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari satımdan kaynaklanan)
KARŞI DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ayıp iddiasına dayalı)
KARAR TARİHİ : 21/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı borçlu şirketin karşılıklı ticari ilişkileri çerçevesinde davalı şirketin müvekkilinden “3 Toplu Kalender” makinesini KDV dahil 100.000,00 TL ye satın aldığını, satılan makinenin davalı tarafa tam ve eksiksiz olarak teslim edilip, davalı taraf adına 17/11/2014 tarih ve 100.000,00 TL tutarlı faturanın kesilerek tebliğ olunduğunu, davalı borçlu tarafın bu faturanın 80.000,00 TL lik kısmını müvekkiline ödeyip bakiye 20.000,00 TL tutarındaki kısmını ise halen ödemediklerini, müvekkili şirtetin iş bu faturadan kaynaklı bakiye 20.000,00 TL alacağı için davalı şirket hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibinin yetki yönünden itiraz etmesi üzerine bu kez Bursa … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası üzerinden çıkartılan ödeme emrine borçlu şirketin itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğunu, davalı borçlu şirket tarafından yapılan itirazın haksız olup, itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve alacağın % 20 sinden aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı karşı davacı vekili davaya cevap ve karşı dava dilekçesi ile; davacı tarafça müvekkilinin 30/05/2014 tarihinde yapmış oldukları satım sözleşmesi gereği 100.000,00 TL bedelli “3 Toplu Kalender” makinesi satılmış ise de, sözleşmeye göre makinenin çalışır durumda ve istenilen özelliklerde olması gerekir iken farklı tarihlerde parça parça gönderilen makinenin nihayetinde kurulumunun yapılması ile birlikte ayıplı olduğu ve bu şekilde kabul edilemeyeceğinin anlaşılarak durumun davacı şirkete bildirildiği ve tespit yaptırıldığı, davacı tarafa Bursa …. Noterliğinin 17/02/2015 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile makinenin ayıplı olduğu ve müvekkili tarafından kabul edilmediği, ayıplı makinenin iade alınması ile makine karşılığı ödenen bedelin iadesi talep edilmiş ise de, davacı şirket tarafından bu talebin haksız olarak reddedildiği, oysa ki dava konusu makinenin ayıplı olduğu ve bu hali ile verimli çalışması ve kabul edilmesinin mümkün bulunmadığını, bilirkişi raporu ile tespit edildiği, anılan nedenlerle davacı tarafın ayıplı malı iade almak yerine bakiye 20.000,00 TL bedelin ödenmediğinden bahisle müvekkili hakkında icra takibi başlatmasının haksız ve kötü niyetli olup, anılan nedenlerle davanın reddi ile haksız icra takibinin iptaline, davacı icra takibinde kötü niyetli bulunduğundan alacağın % 20 sinden aşağı olmayacak şekilde aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi ile karşı davaya konu ayıplı makinenin davacı karşı davalı yana iadesi ile davacı karşı davalı yana ödemiş oldukları 80.000,00 TL bedelin karşılıksız bulunmakla karşı davanın kabulü ile taraflar arasındaki satış sözleşmesinin feshi ile müvekkili tarafından ödenen 80.000,00 TL nin 17/02/2015 ihtarname tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınıp müvekkiline verilmesini talep dava ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, taraflar arasındaki satış sözleşmesi gereği davalı -karşı davacı tarafa teslim edilen makinenin iadesi kaydı ile taraflar arasındaki satış sözleşmesi gereği davacı-karşı davalı yana ödenen 80.000,00-TL’nin 25/02/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınıp davalı -karşı davacıya verilmesine, yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı- karşı davalı vekili istinaf isteminde özetle; mahkemenin ayıp ihbarı yönünden TTK 23/1-2 maddelerin,n uygulanmayacağına ilişkin hukuki değerlendirmesinin hatalı olduğunu, dava konusu makinelerin 2.el makineler olup davalının bilerek aldığı 2.el makineyi 8 gün içinde muayene ettirmemekle basiretli tacir gibi hareket etmediğini, hatta teslim aldıktan sonra 18.12.2014 Tarihinde müvekkiline 25.000TL ödeme yaptığını, TBK 225.maddesi gereğince müvekkilinin ağır kusurlu olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, Yargıtay içtihatlarına göre ağır kusurun olması için alıcının iğfal edilmesi koşulunun aranmakta olduğunu, müvekkilinin hile ile ağır kusurla sattığına ilişkin hiçbir delil olmadığını, davalının 80.000TL bedeli ödediğini, aleyhine takip başlatılınca ayıp iddiasında bulunduğunu, malın gerçek teslim tarihinin 10.10.2014 olduğunu, davalı şirketin teşvikten yararlanmak üçün KDV’siz fatura talep etmesi nedeni ile 17.11.2014 Tarihinde ikinci bir irsaliye düzenlendiğini, bu tarih kabul edilse dahi ayıp ihbarının süresinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekil istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının yerinde olduğunu, istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Asıl dava, İİK 67.maddesi gereğince açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminat talebine ilişkindir.Karşı dava ise ayıp iddiası nedeni ile sözleşmeye konu malın iadesi ve ödenen bedelin tazmini talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı-karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Ticari satımlarda ayıp ihbarının olay tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 23.maddesinde belirtilen süreler içinde yapılması gerekir. Hükme göre açık ayıplarda 2 gün, açıkça belli olmayan ayıplarda 8 gün, diğer durumlarda derhal bildirimi yapılmalıdır.TTK 23/c.maddesine göre; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.6098 sayılı TBK 223. Maddesine göre; “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır”.6098 sayılı TBK 231/1 maddesinde, “… Satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının, satılanın kendisine devrinden başlayarak 2 yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı bu sürenin geçmiş olmasında ortadan kalkmaz.” TBK 231/son maddesinde; “Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.” hükmü düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta; bilirkişi heyeti raporunda; sözleşmeye konu makinede, sözleşmedeki toleranslar dahilinde ürün yapılmasının mümkün olmadığı, makinedeki ayıbın önemli ayıp niteliğinde olduğu ve bu haliyle kabulünün mümkün olmadığı, davacının bu malı teslimde ağır kusurlu olduğu tespit edilmiş ve makinenin kurulumu ve çalıştırılması için gereken işlemler dikkate alındığında ayıbın tespiti için 3 aylık sürenin makul süre olduğunun belirlenmiştir. Davalı vekili, ayıp ihbarının satımdan yaklaşık 4 ay sonra yapıldığını ve süresinde olmadığını iddia etmiş ise de; tanık beyanları, ayıbın niteliği, makinenin kabulünün mümkün olmadığı, keza iddiaya konu ayıbın kullanım ile ortaya çıkacağı dikkate alındığında davacıların TBK 223/1 maddesi gereğince kullanım ile ortaya çıkan ayıbı 17.02.2015’te uygun ve makul süre içerisinde bildirdiği kanaatine varılmakla davalı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesince yeterli bulunan bilirkişi raporuna göre ayıplı mal yönünden davalı- karşı davacı bedel iadesi isteminde haklı olup karşı davanın kabulü ile sözleşme ayıp nedeni ile fesh edilmiş olmakla bakiye bedel yönünden asıl davacının başlattığı itirazın iptali davasının reddi yerinde ise de; faizin malın teslim tarihinden itibaren yürütülmesi gerekliyken 25.02.2015’ten itibaren faize hükmolunması yerinde görülmemiş ve kararın bu yönü ile kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkemenin kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı – karşı davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2016 gün ve 2015/506 Esas, 2016/1238 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne,Taraflar arasındaki Satış sözleşmesi gereği davalı – karşı davacı tarafa teslim edilen makinenin iadesi kaydı ile taraflar arasındaki satış sözleşmesi gereği davacı-karşı davalı yana ödenen 80.000,00-TL’nin malın teslim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı – karşı davalıdan alınıp davalı – karşı davacıya VERİLMESİNE,4-Yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine, Asıl dava yönünden; 5-Alınması gereken 29,20 TL nispi harcın peşin alınan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 312,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı – karşı davalı tarafa iadesine, 6-Davalı – karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 2.400,00 TL vekalet ücretinin davacı – karşı davalıdan alınarak davalı – karşı davacı …Ltd. Şti’ye verilmesine, 7-Davacı – karşı davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, Karşı davaya yönünden;8-Alınması gereken 5.464,80 TL nispi harçtan peşin alınan 1.366,20 TL harcın mahkubu ile bakiye 4.098,60 TL harcın davacı – karşı davalı … San. Tic. Ltd. Şti den alınarak hazineye irat kaydına, 9-Davalı karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 9.150,00 TL vekalet ücretinin davacı – karşı davalıdan alınarak davalı – karşı davacı … Ltd. Şti’ye verilmesine, 10-Davalı karşı davacı tarafça yapılan 29,00 TL tebligat posta gideri ile 1.366,20 TL karşılık dava peşin harcın toplamı olan 1.395,20 TL yargılama giderinin davacı – karşı davalı taraftan alınarak davalı – karşı davacı…Ltd. Şti’ye verilmesine, İlk derece mahkemesindeki yargılama yönünden yargılama giderleri, harca ilişkin;11-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden davacı – karşı davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,12-İstinaf yargılaması için davacı – karşı davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 32,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 69,85 TL’nin, davanın kısmen kabul edilmiş olması nedeniyle, 118,20 TL’nin davalı – karşı davacıdan alınıp davacı – karşı davalıya verilmesine,13-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 21/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.