Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2576 E. 2019/375 K. 25.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2576 Esas
KARAR NO: 2019/375
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/02/2017
NUMARASI: 2015/985 E. – 2017/37 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Çekten Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/02/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin keşidecisi olduğu … A.Ş. Kaynarca – İstanbul şubesine ait 30/07/2015 tarihli … nolu 490.000,00 TL bedelli bir adet çekin müvekkil adına sahte imza atılarak davalı bankaya verildiğini, müvekkilinin bankada sorgulama yaptırdığında 2 nolu davalı şirketin isminin çekte lehdar olarak ön yüze yazıldığını, çekte müvekkili adına atılan imzaların müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, bu konuyla ilgili İstanbul Anadolu Başsavcılığı’na şikayette bulunduğunu ileri sürerek, müvekkili ile davalılar arasında borç doğuracak bir ticari ilişki olmaması sebebiyle ve çekte keşideci olarak müvekkil şirkete atfen atılan imzanın müvekkili şirkete ait olmaması nedeniyle müvekkilinin davaya konu çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …. San. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın, yetkisiz mahkemede açıldığını, HMK m. 6 uyarınca genel yetkili mahkemenin, müvekkillerinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olup müvekkili firma davacı tarafın dava dilekçesinde de belirttiği üzere “…..” adresinde mukim olduğunu, şirketin de Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı olduğunu, davaya bakma yetkisi Gebze Ticaret Mahkemesinde olmakla dosyanın görevli ve yetkili Gebze Ticaret Mahkemesine gönderilmesi üzere “yetkisizlik kararı” verilmesini talep ettiği, davaya konu çekin davacı tarafça müvekkili firmaya kendilerine çıkartılacak ürünlerin bedelini teşkil etmek üzere avans olarak keşide edildiğini, müvekkili firmanın ödeme dengesinde sıkıntı yaşamaya başladığını ve bunun neticesinde iflas erteleme talepli olarak mahkemeye başvurduklarını, bu arada üretimin de durduğunu, en kısa sürede avans çekleri karşılığı olan ürünleri davacıya teslim edeceklerini, davacı tarafın, çek üzerindeki keşideci imzasının kendilerine ait olmadığını ifade etmekte iseler de, müvekkili firmaya keşide edilen çeklerin müvekkilinin gözü önünde imzalanmadığını, davacı firmaca imzalanmak suretiyle müvekkili firmaya gönderildiğini, davacı tarafça kötüniyetli beyanlarda bulunulduğunu,beyanla öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini esastan da reddini talep etmiştir. Davalı banka vekili cevap dilekçesinde; davaya konu çekin müvekkili bankaya diğer davalı … San.Ve Tic.A.Ş. tarafından beyaz ciro yolu ile devredildiğini, müvekkili Bankanın mevzu çeki süresi içerisinde takasa ibraz ettiği ve müvekkil Banka Gebze Ticari Şubesi tarafından mevzu çek 03.08.2015 tarihinde “… Çekteki imzanın keşideciye ait olmadığı kuşkusu doğduğundan üzerinden herhangi bir işlem yapılmamıştır. ” şeklinde belgelendirildiğini, müvekkil banka mevzu çeki iyi niyetli hamil olarak devraldığını, çek üzerindeki imzaları kontrol etme yükümlülüğü bulunmamasına rağmen çek üzerinde bulunan imzanın keşideciye ait olmadığı kuşkusu bulunduğu gerekçesi ile çeki belgelendirmiş ve bu çek nedeniyle davacıdan da bugüne kadar bir talepte bulunmadığını, müvekkili bankanın dava konusu çek nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu beyan etmediği gibi bu anlama gelebilecek bir talepte de bulunmadığını, davacının müvekkili bankaya müracaat etmeksizin doğrudan doğruya bu davayı açmasının anlaşılamadığını, derdest bulunan davanın açılmasına müvekkil banka sebep olmadığını, bu nedenle de müvekkil banka yargılama giderleri ve dava masraflarından sorumlu tutulamayacağını, dava konusu çekin Bankaya kredi ilişkisi nedeniyle ciro edilerek devredildiğini, müvekkili ili devreden diğer şirket arasında Genel Kredi ve Gayrınakdi Kredi Sözleşmesi uyarınca bankanın çeki davalıya iade ederek bedelini yada başka bir çeki talep etme hakkı bulunduğunu, davacının dava konusu çek nedeniyle müvekkili bankaya borcu olduğu ileri sürülmeden bu talep edilmeden bu çek nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti hukuken mümkün olmadığını ileri sürerek davanın esastan reddini talep etmiştir. İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.02.2017 tarihli, 2015/985 E., 2017/37 K.sayılı kararıyla; Yargıtay 19. HD.nin 2006/695 -2006/986 sayılı kararında da belirtildiği gibi, dava dilekçesinde davalı şirket …. San. Ve Tic. A.Ş.’nin …… adresinde kayıtlı olduğu anlaşıldığından, davalı şirket ….San. ve Tic. A.Ş. ile ilgili açılan davanın tefrik edilerek HMK.nın 7.maddesi ve 114.,115. Gereğince mahkemenin yetkili olmadığından, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğundan davacının dava dilekçesinin usulden reddine, davalı …. Bankası ile ilgili davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; davanın çek’teki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığının tespitine yönelik olduğunu, davalılardan birinin yerleşim yeri seçilerek, yetkili mahkemede dava açıldığını, yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığını, HMK’nın 7.maddesi gereğince, davalıların birden fazla olması halinde davanın bunlardan birinin yerleşim yerinde açılabileceğini, davalı … San. ve Tic. A.Ş.’nin yerleşim yerinin Gebze, …. Bankası A.Ş. ise İstanbul olduğunu, seçimlik hak kullanılarak, davanın İstanbul’da açıldığını, mahkemenin kararında gerekçe yaptığı, 19.HD’nin kararında, davalıların tefrik edilmesi sebebinin davacının kötüniyetle sırf davalılardan birini, başka bir mahkemeye getirmek amacıyla hareket etmesi olduğunu ancak huzurdaki davada müvekkilinin davalıları zora sokma, yerleşim yerinden başka bir yere getirme kastının bulunmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkilinin keşidecisi olduğu …. A.Ş. Kaynarca – İstanbul şubesine ait 30/07/2015 tarihli …. nolu 490.000,00 TL bedelli bir adet çekin müvekkili adına sahte imza atılarak davalı bankaya verildiğini beyanla, davacının davaya konu çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava ettiği, ilk derece mahkemesinin davalı …. İnş. San. ve Tic. A.Ş. Vekilinin müvekkili şirketin yerleşim yerinin Gebze’de olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunması üzerine, yetki itirazında bulunan davalı şirket hakkında açılan davada yetkisizlik kararı vererek dosyanın Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,davalı banka ile ilgili davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına karar verdiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. Menfi tespit davasının, çekteki imzanın inkarına dayalı olduğu, davaya konu çek fotokopisinden, çekte muhatap bankanın … Kaynarca Şubesi olduğu, keşide yerinin İstanbul olup, 30.07.2015 keşide tarihli 490.000 TL bedelli olduğu, keşidecisinin davacı şirket, lehdarının …. AŞ. olduğu, …. San. ve ….. Tic. A.Ş. şirketine cirolandığı görülmüş, davalı banka vekilinin cevap dilekçesinde, davalı şirketin davaya konu çeki Genel Nakdi ve Gayrınakdi Kredi Sözleşmesi uyarınca bankaya verdiğini beyan ettiği anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK 7/1 maddesinde ” Davalı birden fazla ise dava bunlardan birinin yerleşim mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır” hükmü düzenlendiği, çekten kaynaklanan menfi tespit davasında, davalı bankanın adresinin “…. ” olduğu, çekin keşide yerinin “İstanbul” olduğu, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmaya yetkili olduğu, gözönüne alınarak, ilk derece mahkemesinin yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak,yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.02.2017 gün ve 2015/985E., 2017/37 K. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı 35,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 120,70 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 25/02/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.