Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2569 E. 2019/2201 K. 18.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2569 Esas
KARAR NO : 2019/2201
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/02/2017
NUMARASI : 2014/1178 E. – 2017/59 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 18/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 26.08.2008 tarihli bayilik protokolü ve 08.09.2008 tarihli akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmesi konusu … ili, … ilçesi, … Köyü, … Mevkii, … ada,… parsel numarada tapuya kayıtlı bulunan istasyonun intifa hakkı, 08.09.2008 tarihli ve 1991 yevmiye nolu resmi senetle 15 yıl süre ile müvekkili şirkete verildiğini, müvekkili şirket ise, davalı tarafa 1.000.000,00-TL ödediğini, rekabet kurumu’nun dağıtım firmalarına verilen intifa haklarının, bayilik sözleşmesi süreleri ile sınırlandırılması gerektiğine dair kararının ardından, 15 yıl süreli intifa hakkının, sözleşme süresi olan beş yıl ile sınırlandırılması zorunluluğu neticesinde, anılan karar gereği söz konusu intifa hakkının tapudan terkin edildiği, 5 yılı aşan kısmının terkinine yol açan rekabet kurumu kararı neticesinde, davalıya ödenen intifa ivaz bedelinin iadesi gerektiğini, davalı tarafa karşı işbu dava konusu bedel ile ilgili daha önce açılan ve kesinleşmiş bulunan İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/202 E. 2011/66 K. Sayılı kararında, davanın erken açılması sebebiyle usulden reddolunduğu, ancak bu kez, intifa hakkının terkin edilmiş olması sebebiyle, sebepsiz zenginleşmeden doğan zararları olan 666.000-TL’nın alacağın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; Rekabet Kurumunun anılan kararının taraflar arasındaki hukuki ilişkiye uygulanması neticesinde, davacı şirket lehine verilmiş bulunan 15 yıl süreli intifa hakkı, bu durumda, sözleşme süresi olan 5 yıl ile sınırlandırılmış olduğunu ve davacı şirketin bu süreyi aşan kısmın terkinini sağlaması gerektiğini, davacı iddiasının hiç bir yasal ve akdi mesnedi bulunmadığını, dava konusu edilen ödeminin taraflarlar arasında yapılmış 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi gereğince bayilik bedeli ve hibe olarak müvekkiline ödendiğini bu ödemenin intifa ile hiç bir hukuki bağlantısının olmadığı gibi intifa hakkı karşılığında müvekkiline ödemesi gereken 300.000.TL’nin halen ödenmediğini bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince, dava tarihi itibarı ile intifa hakkının terkin edilmemiş olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan BK’nun 61-66 maddeleri uyarınca geçerli akdi ilişkinin varlığı halinde sebepsiz zenginleşme söz konusu olmadığı, sözleşmenin geçersiz hale gelmesi halinde taraflar birbirlerine verdiklerini geri isteyebilecekleri, taşınmaz üzerindeki takyidat 12.04.2016 tarihi itibariyle halen devam ettiği, davacı tarafça lehine kurulan intifa hakkı terkin edilmediği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf isteminde özetle; ipoteğin fek edildiği hususunda bir uyuşmazlık olmadığını, müvekkilinin davalıya ipoteğin fekki için Üsküdar …Noterliği’nin 12.04.2013 Tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve ekindeki vekaletname ile yetki verildiğini, davalının da 12.03.2015 Tarihli cevap dilekçesinde vekaletname ile intifa hakkının terkin edildiğini ikrar ettiğini, bu nedenle taraflar arasında geçerli bir akdi ilişki olmadığı hususunda anlaşmazlık olmadığını, müvekkili şirkat tarafından ipoteğin fekki için yetki verilmiş olmasına rağmen vekalet ilişkisine aykırı davranılarak davalı tarafça ipoteğin kötü niyetli olarak terkin ettirilmediğini, hakkın kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağını, yerel mahkemenin aksi yöndeki kabulü ve davanın reddine ilişkin kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir.
İNCELEME:- Dosya arasında mevcut Ankara/Nallıhan Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 12.04.2016 Tarihli müzekkere cevabında; … mahallesi … ada … parselde …AŞ adına intifa hakkının terkin edilmemiş olduğu belirtilerek tapu kayıt örneği gönderilmiş olup dava tarihi; 26/09/2014’tür.
GEREKÇE:Davacı vekili, dava dilekçesinde açıkça bakiye intifa bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde tahsilini talep ettiklerini bildirmiştir. Dava tarihi itibariyle intifa hakkının henüz tapudan terkin edilmemiş olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Lehine intifa hakkı tesis edilen davacı şirketinde intifa hakkını terkin ettirme hakkı bulunmaktadır. İntifa hakkı tapudan terkin edilmeden bakiye intifa bedeli istenilemeyeceğinden davanın bu gerekçe ile reddi yerinde olup davacı tarafça davalı şirket yetkililerine intifa hakkının terkini hususunda vekaletname verilmiş ise de; davacının basiretli bir tacir gibi davranarak intifa hakkını tapuda terkin ettirdikten sonra dava açması gereklidir. (Aynı yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/15384 esas 2016/6844 karar, Y.19.HD, 2016/9191Esas, 2016/15468 Karar sayılı, 06.12.2016 Tarihli, Yargıtay 19.HD’nin 2016/7778Esas, 2017/3766 Karar sayılı, 15.05.2017 tarihli ilamları) Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararı yerinde olup HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 18/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.