Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2552 E. 2019/2185 K. 18.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2552 Esas
KARAR NO : 2019/2185 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2016
NUMARASI : 2014/1441 E., 2016/860 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/10/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 14/08/2008 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesiyle sıvılaştırılmış petrol gazları (…) dağıtım şirketi olan müvekkilinin bayiliğini yaptığını, 14/08/2013 tarihinde sözleşmenin sona erdiğini, bunun üzerine davalıya zilyetliğindeki tüpleri iade etmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, davalının zilyetliğinde mülkiyeti müvekkiline ait 1153 adet 2 kg’lık, 1247 adet 12 kg’lık olmak üzere toplam 2400 adet LPG tüpünün mevcut olduğunu, bu tüplerin bayilik sözleşmesinin 17. Maddesine göre sözleşme sona erdiğinde 15 gün içerisinde müvekkiline teslim edilmesi gerekmesine rağmen halen teslim edilmediğini, bayilik sözleşmesinin 25. Maddesine göre bayilik ilişkisinin bitmesi halinde bayinin elindeki tüpleri teslim etmesi gerektiğini aksi takdirde davacının beher tüp başına imalat bedeli kadar cezai şart talep etme hakkının doğduğunu, bu tüplerin imalat bedellerinin taraflarınca tespit edilemediğini, imalat bedellerinin … Ltd. Şti’den sorulmasını ve yapılacak bilirkişi incelemesi ile talep edebilecekleri cezai şart tutarının tespit edilmesini, bilirkişi tarafından cezai şart tutarı hesaplandığında taraflarınca eksik harç yatırılarak davaya devam olunacağını ayrıca davalının müvekkilinden 10.849,25 TL depozito alacağı ve nakde çevrilip irad kaydedilmiş 20.000 TL tutarında teminatının mevcut olduğunu, bu tutarların huzurdaki davaya konu alacaklıları ile takas ettiklerini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi oranı üzerinden faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talep konusu alacağının tamamını bildiği için kısmi dava açılamayacağından öncelikle HMK 109-2 maddesine aykırı, davacının eksik harcı tamamlaması gerektiğini aksi halde davanın reddi gerektiğini, davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini, davacının sunduğu kayıtların önceki bayi ile bu bayiliği devralan müvekkili arasındaki devre ilişkin kayıtlar olup bu kayıtlarda belirtilen tüplerin davacıya ait tüpler olduğunun belli olmadığını, bu nedenle davacı yönünden bir talep hakkının mevcut olmadığını, davacının varsa bir alacağını önceki bayiden talep etmesi gerektiğini, örneğin davacının sunduğu 08/07/2008 tarihli belgedir başlıklı kaydın dava dışı … ile müvekkili arasında imzalanmış ve bayiliğin devrine ilişkin olduğunu, müvekkilinin bu belgede yazılı tüpleri parasını ödeyerek satın aldığını, ortada davacı tarafından müvekkiline depozitolu olarak verilen tüpün söz konusu olmadığını huzurdaki davada ise bu kayıtlara dayanarak cezai şart adı altında haksız taleplerde bulunduğunu, müvekkili nezdinde tüp bulunmadığını, müvekkilinin, davacının bayiliğini yürüttüğünü, bayilik sözleşmesini 14/08/2013 tarihinde sona erdiğini kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin elindeki bütün tüpleri dolu olarak abonelere intikal ettirdiğini, müvekkilinin varsa bir tüp alımı, bunların bir şekilde müvekkiline değil, markalı tüp olmasından dolayı davacıya intikal edeceğini, davacının bir kaybının söz konusu olamayacağını, müvekkilinde davacıya ait tüpün bulunmadığını, müvekkilinin borcu değil alacağının olduğunu, bu hususun dava dilekçesinde yazılı olduğunu, bu alacakları hakkında talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının taleplerinin cezai şarta yönelik olduğu dikkate alındığında müvekkilinin varsa bir cezai şart borcunun, Yargıtay kararları uyarınca müvekkilinin ekonomik mahvına sebep olup olmayacağı konusunda inceleme yapılmasını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “taraflar arasında 14/08/2008 tarihli 5 yıl süreli Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) tüplü bayiliği anlaşması ve genel şartnamesinin yapıldığı, sözleşmenin 14/08/2013 tarihinde sona erdiği, davalının söz konusu bayiliği … devraldığı, davacının da bu devri onaylayarak davalının bayiliğini kabul ettiği, bayiliğin devreden ile devralanın bila tarihli tüp devir tutanağı düzenledikleri, bu tutanağa göre davalıya devrolunan tüp sayısının 12 kg’lık tüplerde 677 adet, 2 kg’lık tüplerde 801 adet olduğu, diğer taraftan davacı tarafça sunulan depozito makbuzlarına göre de davacının önceki bayiye teslim ettiği tüp sayısının 12 kg’lık tüplerde 552 adet, 2 kg’lık tüplerde 570 adet olduğu, davacı tarafça önceki bayii adına düzenlenmiş depozito makbuzları ibraz edilebilen bu tüplerin önceki bayiden devredilen tüpler olduğu ve bunların devir tutanağında yer alan tüplerden olduğunu kabul etmek gerektiği, buna göre davalıya aktarılmış olan ve davacının ispat edebildiği tüp sayısının 2 kg’lık tüplerde 801 adet, 12 kg’lık tüplerde 677 adet olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davacının ibraz edilen 2013 yılı ticari defterlerinin tasdikinin usulüne uygun tasdik edilmiş olduğu, TTK 64/2 maddesine uygun olduğu, davalının defter ibrazından kaçındığı, davacının incelenen defter kayıtlarına göre tarafların cari hesapta mutabık oldukları, davalının davacıya herhangi bir cari hesap borcunun bulunmadığı, davacının davalı ile olan depozito hesabının incelenmesinde davalıya 10.849,25 TL depozito borcunun olduğunun görüldüğü, davacının bu tutarı ve nakde çevirip irat kaydettiği, 20.000 TL teminat tutarının huzurdaki davadan doğacak alacağı ile takas etmek istediğini belirttiği, bu davalıda davacı lehine doğacak alacak ile takas definin uygun olacağı, davacının itirazına konu olan iade edilmeyen tüp bedellerinin 49.458,83 TL tutarında olduğu, davalının davacı uhdesinde bulunan 10.849,25 TL depozito alacakları ile davacının gelir kaybettiği 20.000 TL tutarındaki davalının teminat alacağının bu davadan doğacak borcuna takas edebileceği, bu durumda davacının talep edebileceği alacak miktarının 18.609,58 TL olarak hesaplandığı nazara alındığında, davacının davalıdan tüplerin iade edilmemesi sebebiyle 18.609,58 TL alacaklı olduğu saptanmış olmakla ve davacı tarafça davalıya keşide edilen Beyoğlu …. Noterliği’nin 08/07/2013 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinde tüplerin sözleşmenin sona ermesinden itibaren 15 gün içerisinde iadesi aksi halde sözleşmenin 25. maddesi gereği cezai şart talep ettiklerinin davalıya bildirildiği, buna göre sözleşmenin 14/08/2013 tarihinde sona ermiş olması karşısında ve sözleşmenin sona ermesinden itibaren tanınan 15 günlük süre dikkate alınarak davalı temerrüdünün 30/08/2013 tarihinde oluşacağı” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile; 18.609,58 TL’nin 30/08/2013 temerrüt tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde ;davacının çelişkili ihtar ve dava dilekçesinden de anlaşıldığı gibi tüm teslimini kanıtlayamadığını,davacıda depozito tüp bulunmadığını,mahkemenin yanlış olarak devir belgesindeki tüpleri esas aldığını , incelemenin yanlış ve eksik yapıldığını, mahkemenin talepten fazlaya hüküm kurduğunu ,cezai şartın fahiş olduğu yönündeki savunmanın incelenmediğini kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava tüp depozito bedellerinden kaynaklanan bir alacak davasıdır.Davalı yan davaya konu bayilik ilişkisini dava dışı … ‘dan devir almış ve davacı yanca da bu devir benimsenerek davalı ile bayilik ilişkisi devam etmiştir.İlk derece mahkemesince hükme esas alınan ve Dairemizce de denetime elverişli bulunan rapora göre bayilik devir teslim tutanağında kayıt altına alınmış 12 kg lık 577 adet ve 2 kg lık 801 adet tüpün devrinin yapıldığı , tüplerin maliyet tutarları dayanakları gösterilerek hesaplanmış ve davacı yanın nakde dönüştürdüğü teminatının mahsubu ile bakiye alacağının hesaplandığı ve buna göre davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Kısmi dava açılmış olması nedeni ile mahsubun açılan kısımdan yapılması talebi ise hesaplaaların tüm alacak üzerinden yapılması gerektiği nedenle yerinde değildir.Yine davacı dilekçesinin bazı bölümlerinde ve davalı savunmasında tüp depozito alacağından ” cezai şart” alacağı gibi bahsedilmesi alacağın sebebi konusunda mahkemeyi bağlayıcı değildir. Mahkeme maddi vakıaya göre talebin ne olduğunu ve uygulanacak kanun maddesini kendi tespit eder. Eldeki davada da bu şekilde talebin mahiyeti alacak olarak nitelendirilmiştir. Bu nitelendirme de doğrudur. Cezai şart sözkonusu olmadığı nedenle zaten tarafların ekonomik mahvına neden olup olmayacağı yönünde bir araştırma yapılmasına da gerek bulunmamaktadır. Toplanan tüm delillere ve açıklanan tüm nedenlere göre verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/ b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 1.271,20 TL harçtan peşin alınan 317,80 TL nin mahsubu ile bakiye 953,40 TL nisbi karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı yan üzerinde bırakılmasına 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayinine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/ 1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi. 18/10/2019