Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2534 Esas
KARAR NO : 2019/2239
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2016
NUMARASI : 2014/888 E. – 2016/918 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, …A.Ş.’ den davalı bankaya intikal eden ve fabrika binasında bulunan makineler, teçhizatlar ve tüm menkullerin tamamın müvekkili şirket tarafından 370.000,00 TL bedelle satın alındığını, satın alınan bu menkullerin bedeli davalıya ödendiğini, menkullerin fabrika binasında monteli vaziyette 16.06.2012 tarihinde teslim edildiğini, menkullerin listesi ve birim değerlerinin 30.01.2012 tarihli ekspertiz raporunda belirlendiğini, bu menkullerin bir kısmını müvekkili şirketin sökerek alıp götürdüğünü, bu söküm esnasında küçük çaplı iki kez yangın meydana geldiğini, bununla ilgili Develi Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, ayrıca yangın nedeni ile Develi Sulh Ceza Mahkemesinde 2013/476 Esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, bankanın görevlileri diğer menkullerin sökülmesine fiili olarak engel olduğunu, yangından doğan zararın müvekkili şirketten tahsil edildiğini, ayrıca sigorta şirketinden de ikinci kez tazmin edildiğini, makinelerin sökülmesinin engellenmesi üzerine davalı bankaya 03.12.2013 tarihinde ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen bir kısım makinelerin sökülüp teslim alınamadığını belirterek dava dilekçesinde liste halinde belirtilen ve sökülemeyen makineler karşılığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’ nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
– Davacı vekili 19.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000Tl tazminat alacağını, 189.350TL olarak ıslah etmiş, ıslah harcını yatırmıştır.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın dilekçe de de yazdığı üzere adresinin Ümraniye İstanbul adresi olduğunu, banka aleyhine açılacak dava ve icra takiplerinin İstanbul Anadolu mahkeme ve icra dairelerinde açılması gerektiğini, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki ilk itirazında bulunmuş, esasa ilişkin ise; dilekçede belirtilen malların bedelinin 169.350,00 TL olduğunu, bu bedel üzerinden harç ödenmediği takdirde davaya devam edilemeyeceğini, fabrika binasında bulunan menkullerin 370.000,00 TL karışlığında davacı şirkete satışana karar verildiğini ve satışa konu menkullerin 1 ay içinde sökülüp götürüleceğine dair taahhütte bulunulduğunu, taraflar arasındaki mutabakat sağlanması üzerine satışa konu menkullerin davacı tarafa teslim edildiğini ve teslim tesellüm belgesi düzenlendiğini, davacı tarafın makineleri sökerek götürmek üzere çeşitli zamanlarda fabrikaya geldiğini, satılan malların büyük bir kısmını sökerek götürdüğünü, bir kısmını ise henüz söküp götürmediğini, davacı tarafın makinelerin sökülüp götürülmesi için 1 aylık taahhütte bulunmasına rağmen bu taahhüdünü yerine getirmediğini, makinelerin sökülmesi esnasında 2 kez yangın çıkması nedeni ile fabrika binasının büyük ölçüte zarar gördüğünü, bu zararın sigorta şirketinden tazmin edilmediğini, bununla ilgili iddiaların doğru olmadığını, davacının söküp götürmediği malların fabrika binasında olduğunu ve davacının söküp götürmesini beklediğini, bekleme süresi ile ilgili ecrimisil talep etme haklarının doğduğunu bu konuda dava açılacağını, müvekkili bankanın satıma konu malların sökülüp götürülmesi için üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince, davacının ıslah talepli davasının 189.350,00 TL üzerinden kabulü ile bu tutarın 10.000,00 TL’sine dava tarihinden itibaren, ıslahla artırılan 179.350,00 T’sine ıslah tarihi olan 19/02/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun 2/2 md. uyarınca ticari faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf isteminde özetle; müvekkili bankaya ait fabrika binasında yer alan bir takım makinelerin davacı tarafa satılması hususunda davacının teklifinin müvekkili tarafından kabulü üzerine, 370.000TL karşılığında satışa karar verildiğini, menkullerin davacı tarafa teslim edildiğini ve satım bedelinin davacı tarafından ödendiğini, davacı tarafından 16.06.2012 Tarihinde malların teslim tesellüm edildiğine ilişkin ibranın imzalandığını, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, malların teslimi sırasında 2 yangın meydana geldiğini, fabrikanın yangından zarar gördüğünü, davacının gerekli önlemleri alarak malları söküp götürebileceğini, sözleşmeden dönme iradesinin yaklaşık 1.5 yıl sonra ileri sürülmesinin TBK 125.md gereğince kabulünün mümkün olmadığını, alacaklının hemen bildirim ile yükümlü olduğunu, derhalden maksatın hal ve şartlara göre derhal yapılmaıs olduğunu, sözleşmenin 16.06.2012 de yapıldığını, bankanın ibra edildiğini, yangının 26.12.2012’de gerçekleştiğini, ihtarnamenn yaklaşık 1,5 yıl sonra 02.12.2013 Traihinde çekildiğini, ihtarnameye göre davacının aynen ifa yönünden iradesini ortaya koyduğunu, davanın ise 13.02.2014 tarihinde açıldığını, davanın reddi gerektiğini, kabule göre de bankanın Bankacılık KAnunu’nun 140/9.maddesi gereğince harçtan muaf olduğundan davalı aleyhine harca hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME:Mahkemece talimat mahkemesi aracılığıyla bilirkişi raporu alınmış olup makine mühendisi bilirkişi raporunda; davalı tarafından sökülmesine izin verilmediği için fabrika binasında kalan, 26 sıra halindeki makina ve eşyaların mevcut olduğu ve bunların ekspertiz raporundaki değerinin 169.350,00 TL olduğunu, ayrıca dava tarihinden önce sökülmesi gereken diğer makinaların mütemmimleri hurda vaziyette ve atıl durumda bulunduğunu, bu hurdanın değerinin de 20.000,00 TL olmak üzere toplam 189.350,00 TL değerindeki makina ve ekipmanlarının halen … AŞ’ye ait binada olduğu yönünde görüş belirtmiştir.Davacının keşide ettiği Kayseri … Noterliği’nin 03/12/2013 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesinde; 26 sıra halinde belirtilen makine ve sair muhtesatın sökülmesine, davalı tarafından engel olunduğunu bu nedenle söküp taşıyamadıklarını belirterek tebliğden itibaren 7 gün içerisinde sökülüp götürülmesine izin verilmesinin talep edildiği, bu ihtarın 06/12/2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davanın 13.02.2014 Tarihinde açıldığı görülmüştür.
GEREKÇE:Somut uyuşmazlık; satım sözleşmesine konu makine ve teçhizatların satıcı tarafça sökülerek teslim alınmasına davalı tarafça izin verilmediği iddiasına dayalı olarak; sözleşmeye konu makine ve teçhizat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Dairemizce istinaf incelemesi istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenine ilişkin kurallar dikkate alınarak yapılmıştır.Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu 370.000TL bedelin davacı tarafça ödendiği, ancak dava dilekçesinde belirtilen 26 parça malın davacı tarafça teslim alınmadığı sabittir. Davacı vekili, dava konusu makinelerin söküme izin verilmemesi nedeni ile teslim alınamadığını iddia etmiş ve delil olarak ihtarname örneğini sunmuştur. İlk derece mahkemesince malların bulunduğu fabrika binasında iki kez yangın çıktığı, teslime konu makinaların oksijen kaynağı ile sökülmesinin zorunlu olduğu ancak davalı tarafın makinaların sökümüne izin verilmemesi nedeni ile teslim alınamadığı, davalı tarafça cevabi ihtarname gönderilmediği, aksi yönde delil sunulmadığı, keza tanık beyanının da aynı yönde olduğu kabul edilerek rapor ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olup davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Ancak, davacı ıslah dilekçesinde ıslah edilen miktar yönünden açıkça faiz talebinde bulunmamış olup mahkemece ıslah edilen kısım yönünden faize hükmedilmesi hatalı olmakla kararın bu kısmı yönünden kaldırılması gereklidir.Davalı vekilinin diğer istinaf istemi; mahkemece müvekkili aleyhine harca hükmolunmasının hatalı olduğuna ilişkindir. Karar tarihi itibariyle davalı Banka’nın faaliyetleri durdurulmuş olup, Fona devredilmiş olmakla 21.07.2016 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında değerlendirme yapılması gerekir. İlgili Kanun’un 140/1. maddesi gereğince, Fon her türlü harçtan muaftır. Bu nedenle, her ne kadar mahkemece harca hükmedilmişse de, esasen davalı banka ve dolayısı ile devredildiği Fon harçtan muaftır ve mahkemece harç alınması yerinde değildir. Davalı vekilinin bu konudaki istinaf sebebi haklı bulunmuştur.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf talebinin kısmen haklı bulunmakla HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/12/2016 gün ve 2014/888 Esas, 2016/918 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davacının ıslah talepli davasının 189.350,00 TL üzerinden KABULÜ ile bu tutarın 10.000,00 TL’sine dava tarihinden itibaren, 3095 sayılı Kanun’un 2/2 md. uyarınca ticari faiz yürütülmesine, İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;4-Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,5-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 170,80 TL nispi harç ve ıslahta yatırılan 3.065,00 TL ki toplam 3.261,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre AAÜT gereğince hesaplanan 17.311,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı tarafça yapılan 350,00 TL bilirkişi ücreti, 195,40 TL keşif mahkeme yolluğu, tanıklar için talimat giderleri, posta giderleri, talimat keşfi için dosya gidiş dönüş posta ve yargılama safahatı boyunca tebligat giderleri olarak 244,85 TL ki toplam 790,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;8-Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,9-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 29,00 TL tebligat ve posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,10-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 11-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde bakiye gider avansının aidiyetine göre taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 22/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.