Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2525 E. 2019/2388 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2525 Esas
KARAR NO : 2019/2388
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2016
NUMARASI : 2015/384 E. – 2016/889 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’ nün … E sayılı dosyası ile 1.450.000,00 TL bonoya dayalı olarak icra takibi yaptığı, oysa ki bonoda yazılı 1.450.000,00 TL alacağın gerçek olmadığının 4 rakamının önüne 1 rakamı ilave edilmek sureti ile bononun tahrif edildiğini, davacının muhasebecisi tarafından 450.000TL yazıldığını, müvekkilinin acil kumaş ihtiyacına istinaden teminat amacıyla 450.000TL’lik bononun tanzim edildiğini ve kendisinin imzaladığını, kumaşların gönderilmediğini, taraflar arasında takibe konu bononun düzenlenmesini gerektirecek bir ticari ilişki olmadığını, taraflar arasında soruşturma dosyasında bilirkişi raporu alındığını, müvekkilinin sonradan ek1enen 1 rakamından dolayı takip konusu bonoya bağlı olarak 1.000.000,00 TL asıl alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine ve %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nde başlatıldığını, bu nedenle öncelikle yetki itirazı nedeni ile İstanbul Asliye Ticaret mahkemelerine yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiş, davacı ile davacının sahibi olduğu … Firmasının, davalı ve firmasına toplamda 1.500.000TL borcu olduğunu, davacının bir yakını ile müvekkilinin şirketine gelerek 15.06.2012 vade tarihli dava konusu çeki verdiğini, önceden verilmiş olan 50.000TL bedelli çek ile birlikte toplam 1.500.000TL bedelli kambiyo senedi verildiğini, davacının senedi hem hem şirketi hem kendi adına imzaladığını, daha sonra kaşe getireceğini beyan etmiş ise de getirmediğini, davacının müteadit defalar defalar görüşmeler yapılmasına rağmen davalının borcu ödemediğini, icra takibinden haberdar olmasına rağmen itirazda bulunmadığını, tasarrufun iptali davasında menfi tespit davasından söz edildikten sonra davanın açıldığını, iddiaları kabul etmediklerini, davacının müvekkiline olan borcunun bonodaki miktar kadar olduğunu, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine, davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Dava konusu bono ile ilgili olarak davalı … aleyhine Bakırköy 14.ASCM ‘nin 2015/401 E 2016/198 K sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda dava konusu yapılan bonodaki alacak miktarına 1 eklenmek sureti ile 450.000,00 TL olan bononun tahrif edilerek 1.450.000,00 TL ye dönüştürüldüğü kabul edilerek davalının sahte resim ve belgeyi kullanmak suçundan dolayı cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu kararın HAGB kapsamında kesinleştiği, her ne kadar HAGB Yargıtay içtihatlarına göre kesin hüküm teşkil etmese de , ceza mahkemesi tarafından tespit edilen maddi olayların mahkememiz yönünden de bağlayıcı olduğu ceza mahkemesinde toplanan delillere göre bononun tahrif edilerek miktarının 1.000.000,00 TL arttırıldığı belirlenmiş olup bu husus mahkememizce de dikkate alınacağı,Dava konusu bono ile ilgili ATK tarafından düzenlenen 18.08.2016 tarihli raporda; bonodaki 1 rakamının sonradan ilave edilerek senedin tahrif edildiği belirlenmiş, mahkememizce de bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alındığı belirtilerek davanın kabulü ile davacı tarafın sonradan eklenen 1 rakamından dolayı davalı tarafa 1.000.000,00 TL asıl alacak üzerinden borçlu olmadığının tespitine , davalı tarafın tahrif edilmiş bonoyu kullanmak sureti ile davacı aleyhine kötü niyetli icra takibi yaptığı dikkate alınarak İİK’nın 67/2 maddesi gereğince %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin senette tahrifat iddiası yönünden dosyadaki tüm delilleri değerlendirerek karar vermesi gerekliyken rapora göre karar vermesinin hatalı olduğunu, davacının takibe itirazda bulunmadığını, hacizde itirazda bulunmadığını, ceza dosyasında tanık … senette tahrifat olmadığını beyan ettiğini, müvekkilinin senedin nasıl düzenlendiği hususunda bir bilgisinin olmadığını, ATK raporunda “birmilyondörtyüzellibin” yazısının bir seferde yazılı olduğunun belirlendiğini, …ın da soruşturma aşamasında “senedi kendisinin yazdığını, … imzaladığını, senedi değiştirmeyi teklif edince nasıl olsa yazı ile olan kısmında açıkça bedel belirtilmiş sorun olmaz dediklerini ve senedin ilk dolum tarihi itibarı ile 1.450.000TL olduğunu” beyan ettiğini, davacının senedin tanziminden sonra fotokopisinin kendisine verildiğini iddia etmesine rağmen mahkemeye sunmadığını, ticari defterler incelendiğinde borcun tespit edilebileceğini, HAGB kararının hakkında hüküm kurulan sanık hakkında hukuki sonuç doğurmadığını, kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olduğundan söz edilemeyeceğini, senedin ilk bakışta tahrifat olduğu sanılan bir senedi müvekkilinin işleme koymayacağını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME:İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosya örneğine göre; Alacaklı …, borçlu … olup, 01/05/2012 tanzim, 15/06/2012 vade tarihli 1.450.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senedine dayalı haciz yoluyla takip başlatılmıştır.İlk derece mahkemesince, dava konusu senette tahrifat iddiası yönünden rapor alınmış olup, ATK Fizik İhtisas Dairesinin 18/08/2016 tarihli raporunda: senette miktar rakamlarının başında bulunan “1” rakamının kendisinden sonra gelen rakamlardan ebat, konum, satır hizası ve fulaj izi bakımından farklı olduğu saptandığından 1 rakamının bulunduğu yere sonradan ilave edilmiş olduğu, söz konusu senette miktar rakamlarının ve tahdit işaretlerinin üzerinden gidilmiş olduğu, senetteki miktar yazılarının ise bulunduğu yere bir seferde yazılmış olduğu bildirilmiştir.Bakırköy 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/401 E. 2016/198 Karar sayılı 15/03/2016 tarihli ilamı ile, sanık … hakkında katılan …’a yönelik sahte resmi belge kullanma suçundan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, Sanık … hakkındaki dolandırıcılık suçundan beraat kararı, Sanık … hakkındaki resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan açılan kamu davası yönünden ise beraat kararı verilmiş olup, karar kesinleşmiştir.Dairemizce celp edilen Bakırköy 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/401 E.sayılı dosyasında; …’ın duruşmadaki ifadesi incelendiğinde, senetteki tahribatların doğru olmadığını, senedin muhasebecisi … tarafından düzenlendiğini ve kendisine teslim edildiğini beyan ettiği, hazırlık aşamasındaki ifasının çelişkili olması nedeniyle sorulduğunda; senedin kendisinin yanında düzenlenmediğini beyan ettiği görülmüştür. İlgili dosyada sanık … duruşmadaki ifadesinde; senedin kendisine geldiğinde üzerindeki rakamın 1.450.000,00 TL olduğunu rakama istinaden boş kısımları yazıyla doldurduğunu beyan etmiştir.
GEREKÇE:Dava, İİK’nın 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; takip konusu bono üzerinde rakamla gösterilen bedel kısmının başına 1 ilave edilmek suretiyle 1.450.000TL olarak tahrif edldiği, senet üzerinde bedele ilişkin yazı ile yazılan kısmının tek seferde yazıldığı, 6102 sayılı TTK’nın 676. maddesine göre (6762 sayılı TTK’nun 588.maddesi) bedelin hem yazı hem de rakamla gösterilip iki bedel arasında fark bulunması halinde yazı ile gösterilen bedele itibar edileceği düzenlenmiş ise de; bu düzenlemenin senet üzerinde tahrifat bulunmaması halinde geçerli olup rakamla yazılı olan kısımda tahrifat olması halinde yazı ile yazılı miktarın da geçerliliğini kaybedeceği, yazı ile yazılmış olan miktara itibar edilemeyeceği, ceza mahkemesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bağlayıcı nitelikte değil ise de; ilk derece mahkemesince ceza mahkemesindeki inceleme ile bağlı kalınmayarak imza incelemesi hususunda ATK’dan rapor alınmış olduğu ve yeterli bulunan ATK raporuna göre karar verildiği dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğu kanaatine varılmakla davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 68.310,00 TL harçtan, peşin alınan 17.078,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 51.323,00 TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;
a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 11,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde aidiyetine göre taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 05/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.