Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2517 E. 2018/2125 K. 12.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2517 Esas
KARAR NO : 2018/2125
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2016
NUMARASI : 2016/203 2016/925
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/10/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya fatura ile mal teslim ettiğini, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkeemece, davalının icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunmadığı, dava dilekçesinde dahi davalının adresinin İzmir olarak gösterildiği, bu durumda takibin davalının ikametgahı İzmir İcra Dairesine yapılması gerektiği, İstanbul icra dairelerinin yetkisiz olduğu gerekçeleriyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; İİK’nun 50/1 ve HMK’nın 447/2 maddeleri uyarınca yetkiye dair hükümlerin kıyas yoluyla uygulanacağını, HMK’nın 19.maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi göstermesi gerektiği, aksi takdirde yetki itirazının geçersiz olduğu, Yargıtay uygulamasının da bu yönde bulunduğunu, kaldı ki davalının itirazında haksız ve kötüniyetli olduğunu bildirmiştir.
Davaya konu İstanbul …İcra Müdürlğü’nün… esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine toplam 13.308,46 TL üzerinden cari hesap alacağı dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi yapıldığı, icra dosyasına çeşitli faturaların sunulduğu, ancak herhangi bir irsaliye belgesinin bulunmadığı, davalının ise süresinde verdiği itiraz dilekçesinde alacaklıya borcu bulunmadığını, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, ayrıca yetkisiz icra dairesinde takip yapıldığını ve yetkiye itiraz ettiğini belirttiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davalı, icra takibine itirazında hem borca hem yetkiye itiraz etmiştir. Ancak davalı yetki yönünden itirazla ilgili olarak “takip yetkisiz icra dairesinde başlatılmış olup bu nedenle yetkiye de itiraz ediyorum” demiştir. HMK’nın 19.maddesi uyarınca hangi icra dairesinin yetkili olduğunun açıkça gösterilmesi gerekir. Somut olayda davalı hangi yer icra dairesinin yetkili olduğunu göstermediğinden yetki itirazı geçerli değildir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/12/2016 tarih, 2016/203 esas, 2016/925 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-Peşin harcın talebi halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 13,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 98,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.12/10/2018