Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2514 E. 2020/1273 K. 10.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2514 Esas
KARAR NO : 2020/1273
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 24/10/2016
NUMARASI : 2015/549 E. – 2016/766 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/07/2020
İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 24/10/2016 tarihli kararına karşı, davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize intikal etmekle duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 25.11.2013 tarihinde …Bankası A.Ş Bakırköy şubesinden her biri 50.000 TL bedelli olmak üzere … seri numaralı üç adet çek keşide ettiğini, bahse konu çeklerin önce dava dışı ….Ltd.Şti ‘ye ciro edildiğini, sonrasında belirtilen ciranta tarafından davalıya teslim edildiğini, davalının uyuşmazlık konusu çekin tahsilini üstlenerek devralırken çeki kendisine ciro eden dava dışı şirket ile müvekkili arasındaki hukuki ve ticari ilişkinin ispatlanamadığını, davalının çeki cirolayarak devralırken iktisapta ağır kusurunun bulunduğunu, kötü niyetli olduğunu, davalı ile çeki ciro eden arasında faktoring sözleşmesi mevcut olmadığından davalı yanca tahsil edilen çek bedellerinin müvekkiline iade edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, ödenen 150.000.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu çeklerden …. numaralı çekin müvekkili tarafından herhangi bir ilişki nezdinde temlik alınmadığını, söz konusu çekin müvekkilince tahsil edilmediğini, mezkur çekin, şirket kayıtlarında dahi mevcut olmadığını, söz konusu çekin davalı şirket ile hiçbir ilgisinin olmadığını, davacı yanın sebepsiz zenginleşme iddiasına ilişkin olarak ispat yükünün kendisinde bulunduğunu, davacının fatura düzenleyen ile çekteki keşideci ile ilgili bir ilgisinin bulunmadığı ve davalı ile ciro eden arasında geçerli bir faktoring sözleşmesi bulunmadığına ilişkin beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, söz konusu çeklerin müvekkiline temliki esnasında dava dışı şirket tarafından mezkur çeklerin hangi ticari ilişki münasebeti ile düzenlendiğine ilişkin olarak “sığır karkas satımına ilişkin faturalar düzenlendiğini, somut olayda fatura düzenleyen dava dışı şirketin dava konusu çeklerin keşidecisi davacı arasında “sığır karkas” satımına ilişkin bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, mezkur çeklerin bu ilişki nezdinde düzenlendiğini, davanın müvekkiline yönetilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı yanın … numaralı çeke ilişkin taleplerinin, müvekkili ile ilgisi olmaması sebebiyle reddine, dava koşulları oluşmadığından istirdat davasının reddine, esasa girilmesi halinde, davanın esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/10/2016 tarihli 2015/549 Esas- 2016/766 Karar sayılı kararıyla; “davaya konu edilen çeklerden … numaralı çekin davalı yana ciro ve temlik edilen bir çek olmaması nedeni ile bu çek yönünden istirdat talebinin koşullarının mevcut olmadığı, İİK 72. Maddeye dayalı istirdat davasının da ancak borçlu bulunmadığı bir parayı ödeyen kişi tarafından icra tehdidi altında para ödeyen tarafça takip alacaklısına karşı açılabileceği, davacının takip borçlusu olmadığı bu nedenle istirdat davası koşulları bulunmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak yapılan dava gerekçeleri açısından da; davalı tarafın çekleri temlik alarak ödeme yapmış olduğundan sebepsiz zenginleşen taraf durumunda bulunmadığı “gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin 25.11.2013 tarihinde … Bankası A.Ş. Bakırköy şubesinden her biri 50.000,00 TL bedelli olmak üzere …, … ve … seri numaralı üç adet çek keşide ettiğini, çeklerin önce …San. ve Tic. Ltd.Şti.’ye ciro edildiğini,ardından adı belirtilen ciranta tarafından … ‘ye cirolanarak teslim edildiğini, davalının … numaralı çeki temlik almadığı, tahsil edilmediği yönündeki iddiasının asılsız olduğunu, mahkemeye sundukları çek asıllarından da görüleceği üzere … numaralı çekin de …ye cirolanarak teslim edildiğini, davaya konu üç çekin de 14.02.2014 tarihinde takas ödemesi için ibraz edildiğini, 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2 maddesinde; “Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak. alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez.”hükmü bulunduğunu, davalının uyuşmazlık konusu çeki, tahsilini üstlenerek devralırken çeki kendisine ciro …San. ve Tic. Ltd.Şti. ile müvekkili davacı arasındaki hukuki ve ticari ilişkiyi ispatlayamadığını, iktisapta ağır kusurunun bulunduğunu, bilirkişi raporu dikkate alınmadan yalnızca davalının beyanları dikkate alınarak hüküm kurulduğunu,03.06.2016 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “102.310,22 TL tutarındaki dava dışı şirket faturasının davacı şirket kayıtlarında yer aldığı, 57.045,30 TL’lik fatura ile ilgili kayda rastlanmadığı, dava dışı şirketçe düzenlenmiş olan faturalarda, fatura borçlusu davacı şirket kaşesi ve/veya şirket yetkilisinin isim ve imzasının bulunmadığı, faturalar içeriği malların teslimi nedeniyle düzenlenmiş olan ve davacı şirket kaşesi ve/veya şirket yetkilisinin imzasını taşıyan sevk irsaliyesinin de bulunmadığı, bu nedenlerle davalı şirketin alacağının gerçekliği veya alacağın doğup doğmadığı konusunda yeterli bilgiye sahip olmadan alacağı temlik aldığı sonucuna varıldığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER; İlk derece mahkemesince alınan 03/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerinde ve cari hesabında faktoring sözleşmesine konu 10/01/2014 tarihli 102.310,22 TL bedelli faturanın kayıtlı olduğu ancak sözleşmeye konu aynı tarihli 57.045,30 TL bedelli faturanın kayıtlı olmadığını, davalı şirkete dava dışı şirket tarafından davaya konu … çek nolu 14/02/2014 vadeli 50.000 TL, … çek nolu 14/02/2014 vadeli 50.000 TL, bedelli çeklerle dava konusu olmayan … çek nolu 16/04/2014 vadeli 20.000 TL ve … çek nolu 16/04/2014 vadeli 35.000 TL bedelli toplam 155.000 TL bedelli çeklerin temlik edildiğini, dava konusu 922615 çek nolu 50.000 TL bedelli çekin davalıya teslim edilen çeklerden olmadığını, dava dışı şirketçe teslim edilen çek bedellerinin vadelerinde tahsil edildiğini, temlik edilen alacağın davalı şirketçe 21/01/2014 ve 22/01/2014 tarihinde … ve … şirketlerine temlik edildiğini, çeklerin de bu firmalara ciro edildiğini, çek bedellerinin vadelerinde tahsil edildiğini beyan etmiştir.Davalı ile dava dışı ….. Tic. Ltd. Şti arasında 05/07/2010 tarihinde 200.000 TL limitli faktoring sözleşmesi imzalandığı, 10/01/2014 tarihli 102.310,22 TL bedelli fatura ve aynı tarihli 57.045,30 TL bedelli fatura alacağının davalı şirkete temlik edildiği ve sözleşme kapsamında kayıtlı olmadığını, davaya konu … çek nolu 14/02/2014 vadeli 50.000 TL, … çek nolu 14/02/2014 vadeli 50.000 TL, bedelli çeklerle dava konusu olmayan … çek nolu 16/04/2014 vadeli 20.000 TL ve …. çek nolu 16/04/2014 vadeli 35.000 TL bedelli toplam 155.000 TL bedelli çeklerin temlik edildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE; Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkilinin … Bankası A.Ş Bakırköy şubesinden keşide ettiği her biri 50.000 TL bedelli …. seri numaralı üç adet çekin önce dava dışı …..Ltd.Şti ‘ye ciro edildiğini, dava dışı şirket tarafından da davalı şirkete ciro edilerek tahsil edildiğini, davalı şirket ile dava dışı … arasında geçerli faktoring ilişkisi bulunmadığından müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile çek bedellerinin iadesinin gerektiğini beyan ettiği, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.Davaya konu … seri numaralı çekin faktoring işlemine konu edilmediği ve davalıya teslim edilmediği anlaşılmakla davanın bu …şirketlerine temlik edildiği, (… ve … numaralı) çeklerin de bu firmaya ciro edildiğinin, çek bedellerinin vadelerinde tahsil edildiği beyan edilmiştir. Dosya kapsamında çeklerin arka yüzünün örneği bulunmadığından, Dairemizce… Şirketine müzekkere yazılmış, 22/06/2020 tarihli cevap yazısında; … nolu,10/01/2014 tarihli 102.310,22 tutarlı faturaya dayalı alacağın 22/01/2014 tarihinde temlik alındığı ve davaya konu iki adet çekin bedelinin 17/02/2014 tarihinde … Bankası takası aracılığıyla tahsil edildiği bildirilmiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu, rapor ekinde sunulan davalı tarafa ait Yevmiye defteri örneği ve …’in cevabi yazısından, davaya konu 50.000 TL bedelli … ve … seri numaralı iki adet çekin, davalı tarafça dışı dava lehtar ….. Ltd. Şti.’nden fatura alacağının teminatı olarak alınarak dava dışı şirkete ödeme yapıldığı, dava tarihi olan 26/05/2015 tarihinden önce 10/01/2014 tarihinde fatura alacağının dava dışı … şirketine temlik edildiği, çeklerin bu şirkete cirolandığı ve bedellerinin dava dışı şirket tarafından tahsil edildiği, davaya konu … seri numaralı çekin de faktoring işlemine konu edilmediği ve davalıya teslim edilmediği anlaşılmakla, davaya konu üç adet çek yönünden davanın davalının husumet yokluğundan reddi gerekirken esastan reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, kamu düzeni ile ilgili olan husumet ehliyeti resen dikkate alınarak, 6100 Sayılı HMK 355. Madde ve HMK 114/1-d , 115. Maddeler ile , HMK 353/1-b-3 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, davalının davalı sıfatı bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Resen gözetilen sebeplerle, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/10/2016 tarihli 2015/549 Esas- 2016/766 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 355. madde ve 353/1/b-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,2-Davanın, davalının davalı sıfatı bulunmadığından HMK 114/1-d , 115. maddeler gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,3- İlk derece yargılaması yönünden;-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL ret harcının peşin yatırılan 2.561,63 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.507,23 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, -Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, -Davalı yan davada kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.400 TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine, -HMK 120.maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yanlara iadesine,4-İstinaf yargılaması yönünden;-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL maktu istinaf harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, -İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan masraflarının üzerinde bırakılmasına, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, -Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 10/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.