Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2477 E. 2019/2195 K. 18.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2477 Esas
KARAR NO : 2019/2195 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2016
NUMARASI : 2014/862 E., 2016/1055 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/10/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin mantar işletmesi bulunduğunu ve müvekkili ile davalı şirket arasında en son yapılan mantar kompostu alımı sözleşmesi uyarınca 4 parti kompost teslimi üstlenildiğini ve karşılığında müvekkilinin 8 adet bono ile 35.200,00-TL ödeme taahhüdünde bulunduğunu, davalının kompostları teslim ettiğini, ancak normal şartlarda her ekimden %25 verim alınması gerekirken, olması gereken verimin alınamadığını, bu durumun Akyurt Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/57 d. iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, bilirkişi raporuna göre kompostların tamamının ayıplı olduğunu, ayrıca yapılan tespitte müvekkilinin verim alamaması neticesinde 26.600,00-TL zarara uğradığının tespit edildiğini, davalıya verilen bonolar ile toplam 26.400,00-TL ödeme yapıldığını, vadesi gelmeyen ve davalının uhdesinde bulunan toplam bedeli 8.800,00-TL olan iki bono daha bulunduğunu, ayıplı mallar karşılığında verilen bonoların haksız yere tahsili yoluna gidilebileceğini, bonoların bedelsiz kaldığının açıkça ispatlandığını, bu nedenlerle bonoların bedelsizliğinin tespitine ve bonolar hakkında ödeme yasağına ilişkin tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının aldığı kompostların uygun şekilde ve ayıpsız üretildiği, hazırlanma döneminde pastörizasyon işleminin tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiği, bunlar ile ilgili kayıtların tutulduğu, davacının yasal ihbar görevini yerine getirmediği, kompostun alınır alınmaz incelenmediği, daha sonra üretimin ilk safhalarında ve özelikle kompostun kuluçka dönemini tamamladığı 12 günün sonunda örtü toprağı serilmeden durumun bildirilmesinin icap ettiği, hatta ürün alındıktan sonra mantar üretimi bittiği için serilen kompostun kaldırıldığı, mantar üretimi için kompost kullanıldığı gibi daha sonradan bunun üzerine davacının örtü toprağı serdiği, üretim için gerekli hijyen şartlarına uyulmamış olması sebebiyle bu olayın meydana gelmiş olabileceği, kompostta bir ayıp bulunmadığı, tespitin müvekkilinin yokluğunda yapıldığı, üretimin sonuna yaklaşılan bir dönemde artık komposta bağlı olarak ayıp testi yapılamayacağı, davacının kullandığı topraktan bilirkişinin hiç söz etmediği, toprağın iyi kalitede olmaması halinde üretim odasına hastalık taşınabileceği, bilirkişinin belirttiği verimin %25 oluşunun zaten azami üretim olduğu, davacıya zaman zaman bedelsiz kompost verildiği, evvelce de 05/04/2012 tarihinde bedelsiz kompost verildiği, son verilenin de kusuru kabul etme anlamına gelmediği, davacı ile birlikte üç ayrı üretim çiftliğinin birlikte hareket edip olumsuzlukların sebebini müvekkiline yıkmak istedikleri savunmaları ile davanın reddi talep edilmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre; davacıya ait mantar işletmesinde 2012 yılında … San. AŞ.’den alınan ve üretimde kullanılan kompostların ayıplı olması sonucu bu işletmenin 26.600,00-TL ürün kaybı zararı veya kâr mahrumiyeti zararına uğradığı, davacının ayıplı ürün nedeniyle verimsiz de olsa ürün alarak bu ürünü satımı sonucu kar kaybına uğramakla birlikte ticari faaliyetinin gereği işi yapabildiği, satılanın istihlak edilen meta olması nedeniyle satılanın iadesi ile semenin istirdatının dava konusuna ilişkin olarak uygulanamayacağı, bu durumda kompost için satıcıya ödenen bedelin geri istenmemesi ve ödenmemiş olunan bono bedellerinin davalı tarafa ödenmesi gerektiği, TBK 223 maddesinin 2. Fıkrasına göre satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde herhangi bir süreden bahsedilemeyeceği belirtildiğinden, dava ile ilgili yapılan ihbar için herhangi bir zaman aşımının da söz konusu olmadığı, ayrıca alıcılar ile satıcılar arasında uzun zamana yayılan ve güven ilkesine dayalı bir ticari ilişki var ise, alınan mal güvenilir mal diye alındığından ve alındıktan kısa bir süre sonra tahlil için laboratuvara gönderilemeyeceği” gerekçesiyle davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, 03/12/2012 tarih, 4.400,00-TL, 06/12/2012 tarih 4.400,00-TL bedelli bonoların bedelsiz kaldığının tespiti talebinin reddine, davacının 26.400,00-TL yapmış olduğu ödeme miktarlarının istirdatı talebinin reddine, taraflar arasındaki satışa konu kompostlardaki ayıp nedeni ile yeterli verim alamaması sonucu uğradığı zarar olan 26.600,00-TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davalı yan istinaf etmiş, mahkemenin profesörlerden oluşan bilirkişi heyeti raporlarını yok sayarak diğer bilirkişi raporlarını esas alarak hüküm verdiğini , gerekçeli kararda da bu hususta açıklama olmadığını ,kaldı ki ayıp ihbarı bulunmaması durumunun tamamen göz ardı edildiği ,karar mahrumiyeti/ zarar ile ilgili olarak da dayanağı gösterilmeyen ve denetlenemeyen bir miktarın hükme esas alındığını kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava menfi tespit ve alacak talepli bir davadır.Davacı yan davalı yandan temin ettiği üretimde kullanılan kompostların ayıplı olması sonucu bu işletmenin 26.600,00-TL ürün kaybı zararı veya kâr mahrumiyeti zararına uğradığını, ayrıca ayıplı olması nedeni ile ödeme amaçlı verilmiş senetlerden dolayı da borçlu bulunmadığının tespitini talep etmektedir.Dosyada delil niteliği bulunan 4 bilirkişi raporu mevcuttur. Bunlardan birisi tespit dosyasından alınmış ve diğer üç rapor da yargılama sürecinde alınmıştır. Raporların sonuç kanaat bölümlerine bakıldığında ; 2 tanesi davacı iddialarını doğrularken ( toplam 4 imzalı görüş ) , 2 tanesi de ( 6 imzalı görüş) davalı yan savunmasını doğrular içeriğe sahiptir. Rapor bazında eşitlik ancak oy miktarında da davalı lehine çoğunluk bulunmaktadır.Bu durumda mahkemenin raporlarda sayısal eşitlik bulunmakla uzlaştırıcı rapor alması zorunludur. Somut olayda,mahkemenin hükme esas aldığı raporu diğer raporlardan neden üstün tuttuğunu karar yerinde açıklamadan hüküm kurulması yerinde olmadığı gibi. tazminat hesabının hangi kriterlere göre yapıldığının, dayanakları da raporda bulunmamasına rağmen bu rapora göre hüküm tesisi yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle davalı yanın istinaf başvurusu yerinde olup, uzlaştırıcı olması için bir başka heyetten rapor alınarak hükme esas alınabilecek ve denetime elverişli bir rapor temininden sonra hüküm kurulması gerektiğinden, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu anlaşıldığından davalı yanın istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve eksik incelemenin tamamlanması için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verme kgerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 -Davalı yanIN istinaf başvurusunun KABULÜNE ; İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ HMK 3531-a-6 MADDESİ GEREĞİNCE KALDIRILMASINA 2-Yargılamaya devam olunması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine 3-İstinaf nisbi peşin harcının davalı yana iadesine 4-Davalı yanca yapılan yargılama gideri olarak; başvuru harcı gideri 85,70 TL, 1 tebligat gideri 11,00 TL, posta gideri 30,60 TL ki toplam 127,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine 5-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayinine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi. 18/10/2019