Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2476 E. 2019/2192 K. 18.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2476 Esas
KARAR NO : 2019/2192 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2016
NUMARASI : 2016/23 E., 2016/1315 K.
DAVANIN KONUSU: Borçtan Kurtulma Davası
KARAR TARİHİ: 18/10/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya olan borcundan dolayı davalı alacaklının Bursa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, tarafların bu dosyanın toplam borcu için 49.500,00 TL’ye haricen anlaştıklarını, davacının davalı vekili Av. … ‘in TR… nolu hesabına 10/10/2013 tarihinde … Bankası Karakuvvetleri Komutanlığı Şubesi TR … nolu hesabında 49.500,00 TL EFT ile ödeme yaptığını, EFT’den sonra alacaklı vekilinin davacıyı aradığını, icra dosyasının kapanması için bir miktar daha para göndermesi gerektiğini bunu da icra dairesine hesaplattırdığını, 5.711,65 TL icra dairesi hesabıan yatırdığında icra doyasının tamamen kapanacağını söylediğini, davacınında 21/01/2014 tarihinde Bursa …. İcra Müdürlüğünün TR … nolu hesabına 5.711,65 TL’yi yatırdığını, ancak alacaklı vekilinin yapılan bu ödemelere rağmen haricen yaptığı tahsilatları icra dosyasına bildirmemesi sebebiyle davacının … Bank A.Ş ‘deki hesaplarına bloke konulduğunu, davacı tarafından Çanakkale 1. AHM 2014/309 esas sayılı dosyasındaki menfi tespit davasında görevsizlik kararı verildiğini belirterek ödeme belgelerini dosyaya sunarak Bursa ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konan alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının vekil hesabına 49.500,00 TL harcicen ödeme yaptıklarını kabul ettiklerini, icra dosyasındaki asıl alacağın takip tarihindeki döviz kuru üzerinden 50.702,39 TL olduğunu, davacının yaptığı ödemenin asıl alacağı dahi karşılamadığını, işleyin faiz, haçlar, icra vekalet ücreti ve tahsil harcınında olduğunu, davacının ilk ödeme dışında başka ödeme yapmaması üzerine dosyanın kapatılması için kalan ödemenin yapılmasının defalarca söylendiğini, bunun üzerine davacı tarafından icra dosyasına 21/01/2014 tarihinde 5.711,65 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödeme ile de dosya borcunun kapanmadığını, davacının borcun tamamını ödediğini iddia ederek Çanakkale 1. ATM ‘ de açtığı davada da açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve davacının aradan 1,5 yıl geçtikten sonra bu davayı açtığını, davacının icra takibine karşılık toplamda 55.211,65 TL ödeme yaptığını, alacağın tahsili için davacı borçlunun…. Bank A.Ş ‘deki hesabına haciz konulduğunu ve bu hesaptan 14/07/2015 tarihinde 10.480,21 TL İcra Müdürlüğü hesabına ödeme yapıldığını ve bu ödenen paranında halen kendilerine ödenmediğini, … Bank A.Ş ‘den yapılan ödemelerin dosya borcu hesaplanarak, dosya borcundan düşülmesinin yetkisinin İcra Müdürlüğünde olduğunu, İcra Müdürlüğünün alacaklı hesabına yatırılmayan ve kendilerine haber verilmeyen ödeme nedeniyle kendilerinin kusurlu olamayacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda özetle; davalının alacağının 25.000 USD olduğu, davacının icra dosyasındaki borca istinaden 10/10/2013 tarihinde haricen 49.500,00 TL ödemede bulunduğunu, taraflarca kabul edildiği, ayrıca 21/01/2014 tarihinde de 5.711,65 TL icra dosyası hesabına yatırıldığı toplam ödemenin 55.211,65 TL olduğu, icra dosyasına son yapılan ödemenin 21/01/2014 tarihi itibariyle dosya borcundan infaz olmadığı, bu tarih itibariyle bakiye 1.931,31 USD borç kaldığı, 07/01/2016 dava tarihi itibariyle bakiye dosya borcunun ise 2.233,24 USD olduğu, … Genel Müdürlüğündeki davacı hesabında 10.480,21 TL’nin icra dosyasına gönderilmediği, bankanın bu paranın gönderilebilmesi için icra müdürlüğünden banka şubesini ve ıban numarasını istediği, bankadan dosyaya yapılan bir ödemenin bulunmadığı, 49.500,00 TL’lik ödemenin hacizden sonra yapıldığı, hacizden sonra yapılan ödemede %9.10 tahsil harcı alındığı, ancak ödeme haricen yapıldığından harç oranının 4,55 olması gerektiği, davacının icra takibine konu alacak ile ilgili 55.211,65 TL ödemede bulunduğu, dava tarihi olan 07/01/2016 tarihi itibariyle bakiye dosya borcunun 2.233,24 USD olduğu, dava tarihindeki 1 USD = 3.0146 TL olduğu, halen davacının icra dosyasına 4.732,32 TL borcu bulunduğu, 55.211,65- 6.732,32 TL’nin mahsubundan sonra davacının icra dosyasına yaptığı ödemelerden harç vekalet ücreti ve tahsil harcı düşüldükten sonra yaptığı ödemenin 48.479,33 TL olarak kabul edilmesi gerektiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacının dava tarihi itibariyle Bursa ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki alacağın 48.479,33 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı hem davacı hem de davalı yan istinaf etmiştir.Davacı yan istinaf dilekçesinde ;taleplerinin tamamı kabul edilmesi gerekirken vekalet ücreti ve tahsil harcı düşülerek karar verilmesinin isabetsiz olduğunu ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümüyle kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Davalı yan istinaf dilekçesinde ise ; resmi olarak icra dosyasında ödendiği belli olan bir meblağ hakkında dava açılmasının hukuki yararının olmadığını ,davacının haricen 49.500 TL ödeme yaptığını , ancak bu miktarın kur farkı da dikkate alındığında asıl alacağı dahi karşılamadığı, tahsil harcı masraflar ve vekalet ücreti nedeni ile borcun tamamen kapatılmadığının davacıya bildirildiğinde 5.711,65 TL bir ödeme daha aldıklarını ancak dosya borcunun halen de kapanmadığını , borçlunun ödemelerinin icra dosyasına bildirildiğini , hukuki yarar bulunmayan bu talep hakkında mahkemenin kabul kararı verdiğini ve bu nedenle de ücreti vekalet yargılama gideri ve harç sorumluluklarının doğduğunu kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ödeme nedeni ile takibe konu alacaktan dolayı borçlu bulunduğunun tespitinden ibarettir.İcra takibinin varlığı, kesinleşmiş olması,borcun dayanağı , davacının harici ödemeleri ve bunun miktarı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Uyuşmazlık konuları; davacının ödemeleri ile borcun sona erip ermediği, varsa bakiyesi , haricen yapılan ödemelerin icra dosyasında işleme alınıp alınmadığı ve buna göre de davacının dava açmakta hukuki yararı olup olmadığı ve miktarı ile davalının halen alacaklı olup olmadığı ve miktarı noktalarında toplanmaktadır.Bursa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş ve dosyada bulundurulmuştur.İncelenmesinde haricen ödemenin yapıldığı 10.10.2013 tarihinde veya sonrasında davalı alacaklının icra dosyasına tahsilitı bildirmediği, davacının da bu yönde bir belge sunmadığı, kapak hesabının yapılmadığı, 21/01/2014 tarihinde de 5.711,65 TL lik ödemenin de üçüncü şahıs tarafından haciz ihbarnamesi ile dosyaya yatırılan ve resmi bir ödeme olduğu, buna dair reddiyat maksuzunun dosyada olduğu ancak ilk tahsilatın reddiyatının kesilmediği görülmektedir. Davalı yan bunun yerine haciz fekki talep etmiş ve icra müdürlüğü tarafından da bu talebin harici tahsilat karinesi olduğunu bu nedenle harç ve masrafların tahsili yapılmadan bu işlemin yapılamayacağı belirtilmiştir.Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesi dava tarihi itibari ile davacının ödemeleri tahsil harçları ve masraflar düşülüp takip vekalet ücreti de düşüldüğünde 2.233,24 USD karşılığı borcun bulunduğu anlaşılmaktadır.Dosyada halen de davacı yanın ödenmemiş borcu bulunduğundan dosya borcunun tamamen ödendiğinden de bahsedilemeyecektir.Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2017/2163 Esas ve 2018/4096 sayılı ve benzer bir uyuşmazlığa ilişkin kararında da işaret edildiği gibi “… alacaklının davacı borçludan olan alacağının ve davacı borçlunun takip öncesi yaptığı ödeme ile takip tarihi itibariyle davacı borçludan fazla miktarda talep bulunup bulunmadığının tespiti ile takipten sonra yapılan ve icra dairesine bildirilmeyen ödemeler nedeniyle dava tarihi itibariyle davacının gerçek borcunun tespitinin yapılarak bu ödemeler dikkate alınmadığından borcun dava tarihi itibariyle ulaşacağı miktara göre aradaki fark kadar davacı lehine menfi tespit kararı verilmesini mümkün kılacak şekilde rapor alınarak…” karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.Eldeki davada takip ödemeler mahsup edilmeden ve davalı alacaklı tarafından tahsiller bildirilmediği için takip tüm alacak miktarı üzerinden dava tarihi itibariyle devam olduğu için davacının dava açmakta hukuki yararı mevcuttur.Alınan rapor denetlendiğinde ödeme tarihileri ve dava tarihlerine göre bakiye borç miktarları usulüne uygun düzenlenmiş ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğundan , ayrıca ödemelerin öncelikle alacağın ferilerine mahsup edilmesinde de yasaya aykırı bir durum olmadığından her iki tarafın istinaf başvurusunun da yerinde olmadığı görülmektedir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK 353/b-1 madde gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE 2- Davacı yan açısından harç peşin yatırılmış olmakla ayrıca alınmasına yer olmadığına 3-Davalı yan açısından ise alınan peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.484,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 4-Her iki taraf da istinafında haksız çıkmış olmakla istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına 5- Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayinine yer olmadığına Düir; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1/-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere ve oybirliğiyle karar verildi. 18/10/2019