Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2465 E. 2018/1992 K. 28.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2465 Esas
KARAR NO : 2018/1992
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2017
NUMARASI : 2016/21 E. – 2017/43 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/09/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekili, “davalının dava dilekçesinde belirtilen no’lu toplam 60 adet markalarının kullanılmaması nedeniyle KHK’nın 14.maddesi gereğince iptalini talep ve dava etmiştir.
Mahkeme, 21.01.2016’da markaları 6’ya bölerek, 2005/29335, 2006/03701, 2006/07978, 2000/07016, 2000/117059, 2003/08332, 2007/19761, 2006/65111, 2007/37400, 2007/29336 sayılı markalarla ilgili davanın 2015/29 sayılı dosyadan tefriki ile mahkemenin 2016/21 E.sırasına kaydetmiş ve yargılamayı bu dosya üzerinden sürdürmüştür.
Davalı vekili cevaben, “davanın tefriki gerektiğini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, zira müvekkilinin aynı ibareyi içeren başka tescilli markaları nedeniyle davacının dava konusu markayı tescil ettirmesinin mümkün olmadığını, davaya konu markaların ciddi biçimde kullanıldığını ve tanınmış hale getirdiğini” savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş oluşu nedeniyle dava dayanaksız kaldığından davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermiştir.
Davacı vekili karara karşı istinafında, “mahkemenin davayı usulden reddetmesinin yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin esas hakkında karar verilmesine gerek görmediğine göre, yargılama giderleri konusunda tarafların davadaki haklılık durumlarına göre karar verilmesi gerektiğini” iddia ile gerekçeli kararın 1 ve 2.hükümlerinin kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasını ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinafa cevaben, “davacının istinafının haksız olduğunu, Anayasa Mahkemesinin KHK’nın 14.maddesini iptal etmesi nedeniyle 152.madde gereği davanın usulden reddine, bütünüyle usul ve yasaya uygun olduğunu” savunarak yerel mahkeme kararının onanmasını istemiştir.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri davacı taraf üzerinde bırakılmış ise de, red gerekçesi somut davada uygulanacak olan mülga 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinin yargılama sırasında Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesi dolayısıyla davanın yasal dayanağının ortadan kalkması biçiminde olup, bu durumda mahkemece, dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumlarına göre bir değerlendirme yapılarak yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin buna göre takdiri gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 2.FSHHM’nin istinaf konusu 03.03.2017 tarih ve 2016/21 E., 2017/43 K.sayılı kararının yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri yönünden tarafların haklılık durumlarına göre değerlendirme yapılmak üzere KALDIRILMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin harcın talebi halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı 21,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 106,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 28/09/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.