Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2441 E. 2018/1967 K. 26.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2441 Esas
KARAR NO : 2018/1967
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2016
NUMARASI : 2011/153 E. – 2016/193 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli),
KARAR TARİHİ: 26/09/2018
BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nden verilen 10/11/2016 tarihli kararına karşı, tarafların istinaf başvuruları üzerine dosya dairemize intikal etmekle, incelendi.
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Asıl davada davacı vekili, 07.04.2011 tarihli dilekçede, Yer Sileceği, Cam Sileceği (cek-çek) WC fırçası, klozet fırçası, bulaşık fırçası oto fırçası, tekli gırgır, cam silme aleti ikili gerger, küçük yersil, plastik temizlik fırçası üretim ve satışı yaptığını, davalının ise müvekkilinin ürünlerini taklit ettiğini, 2009/303 Değ.İş dosyası ile tespit yaptırdığını, tedbir kararı alındığını, ancak sulh olduklarını ve ürünlerin teslim edildiğini, buna rağmen davalının taklitçi davranışından vazgeçmediğini, 2010/48 Değ. İş dosyasıyla tespit yaptırılıp, 2010/184 E. sayılı davanın açıldığını, bu davanın halen devam ettiğini, 2011/35 Değ. İş sayılı tespit yaptırdıklarının, davalı ürünlerinin, müvekkilinin 2007/04797-2, 2007/01105, 2003/01071, 2005/00510 no’lu tasarımlarına tecavüz oluşturduğunu, davalı ürünlerin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu, 2002/00147 no’lu tasarımın süresi içinde yenilenmesi nedeniyle tescil düşmüş olmasına rağmen tamamen korumasız kaldığını, davalının www…..tr/ürünlerimiz sayfasında da taklit ürün görsellerinin yer aldığını, bu internet sitesinin, davalı … şirketi adına kayıtlı olduğunu” iddia ile ürünlere ve üretim araçlarına tanıtım evrakı ve broşürlerine el konulmasını, toplatılmasını, internet sitesine erişimin tedbiren engellenmesini, davalı ürünlerinin, tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespitini, tecavüzün durdurulmasını, giderilmesini, önlenmesini, 554 sayılı KHK’nın 52/a maddesi gereğince TTK’nın 58.maddesi uyarınca hesaplama yapılarak davalının 25.000 TL maddi 10.000 TL manevi tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevaben, “davacının asılsız iddia ile taleplerde bulunduğunu, müvekkilinin hiçbir ürünü taklit etmediğini, asıl davacının ürünlerinin taklit olduğunu, bu ürünlerin başka firma tarafından üretildiğini, davacının daha önce açtığı 2010/36 no’lu davanın kapandığını, bir başka davanın 2010/84 E.sayılı dosyada görülmekte olduğunu, davacının iddia ile taleplerinin yerinde olmadığını, 2011/35 Değ. İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, müvekkilinin ürünlerinin özgün olduğunu, haksız rekabetin de söz konusu olmadığını, ürünlerin aynı ya da benzer olmadığını, davacı ürünlerinin özgün olmadığını, tasarım hakkına tecavüzün söz konusu olmadığını, dava konusu tüm ürünlerin davacınınkilerden açık biçimde farklı olduğunu” savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, “müvekkilinin 2017/04797-2 ve 2006/00510 tasarım tescillerini ihlal eden davalının TPE nezdinde tescil ettirdiği 2011/00290 ve 2010/04031 no’lu tescillerin, müvekkilinin açtığı dava sonucunda Bakırköy 1.FSHHM’nin 2012/137 E., 2013/344 K. sayılı kararıyla hükümsüz kılınmasına ve bu kararın kesinleşmesine rağmen davalının söz konusu üretim ve satışları durdurmadığının, davalı tarafın dava konusu ürünle www…. internet sitesinde satmaya devam ettiğini, Bakırköy 1.FSHHM’nin 2015/9 Değ. İş. sayılı dosya üzerinden tespit yaptırılarak rapor alındığını, davalı ürünlerinin, müvekkilinin ürünlerin belirgin benzerleri olduğunun, 2012/137 E., 2013/344 K.sayılı hükümsüzlük davasında alınan bilirkişi raporu ile de sabit olduğunun, Bakırköy 1.FSHHM 2011/153 E.sayılı dosyasında da, davalının … no’lu tasarımının, müvekkilinin 2003/1071-1 sayılı tasarım ile benzer olduğunun ikrar edildiğini, davalının internet sitesinde camsil ve yersil adlı ürünlere ilişkin bölümde yer alan 160,161,163, 146,147,168 ve 170 n’lu ürünlerin hükümsüz kılınan 2010/04031 ve 2011/00290 sayılı tasarımlarla aynı olduğunu, aynı zamanda haksız rekabetin de söz konusu olduğunu, tazminat hesaplama tercihlerinin 554 sayılı 52/a maddesi olduğunu,” ihtiyati tedbir kararı verilerek ürünlerin ve üretim araçlarının toplatılmasını, internet sitesine erişimin engellenmesini, tasarım hakkına tecavüzün tespitini, bu tecavüzün durdurulmasını, önlenmesini ve giderilmesini, 10.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi / yasal faiz ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, “derdestlik itirazları bulunduğunu, davacının 2007/04997-1 ve 2006/00510 no’lu tasarımlara dayalı olarak müvekkili aleyhine Bakırköy 1.FSHHM’de açtığı 2011/153 E. sayılı maddi-manevi tazminat davasının derdest olduğunu, bu davaya dayanak 2011/35 Değ. İş dosyasında tespit yaptırıldığını, 2011 yılından buyana zamanaşımı süresinin dolduğunu, hükümsüzlük kararı verilinceye kadar müvekkilinin yasal hak kapsamında üretim yaptığını, hükümsüzlük kararı kesinleştikten sonra üretim yaptıklarına dair bir delil ibraz edilmediğini, Bakırköy 1.FSHHM’nin 2015/9 Değ. İş. Sayılı dosyasındaki ürünlerin, 06.02.2012 tarihli güncellemeye dair ürünler olduğunu, ikrar iddiasının soyut bir iddia olduğunu, tedbir ve tazminat koşullarının oluşmadığını” savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2012/103 E. sayılı dosyada davacı … vekili, davalının …e ait … no’lu tasarımının başvuru tarihi olan 21.02.2006 tarihinden önce kamuya sunulduğunu, yeni ve ayırd edici olmadığını iddia ile hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini istemiştir.
Davalı vekili cevaben, “davacının, müvekkiline ait 13 farklı tasarım için 13 ayrı vekalet ücreti almak için 13 ayrı dava açtığını, dava hakkını kötüye kullandığını, müvekkilinin tasarımının yeni ve ayırd edici olduğunu” savunarak davanın reddini, davacı hakkında HMK’nın 327.maddeleri uygulanmasını istemiştir.
Birleşen 2012/106 E. sayılı dosyada, davacı…vekili …’e ait 2007/04797-2 numaralı yer ve cam sileceği tasarımının başvuru tarihinden önce aynının ya da ayırd edilemeyecek benzerlerinin, pek çok firma tarafından üretilip satıldığını iddia ile bu tasarımın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevaben, “davacının fazla avukatlık ücreti almak için her bir tasarım için ayrı ayrı dava açtığını ve dava açma hakkını kötüye kullandığını, bunun dürüstlük ilkesine aykırı olduğunu, müvekkilinin tasarımının yeni ve ayırd edici olduğunu” savunarak davanın reddini ve davacı hakkında HMK’nın 327.maddesinin uygulanmasını talep etmiştir.
Birleşen 2013/233 E. sayılı dava da, davacı … vekili, davalı …’in tescil ettirdiği 2003/01071-1 no’lu el gırgırı tasarımının anonim olduğunu, davalının tescil hakkı olmayan bir tasarım tescil belgesi alarak müvekkili aleyhine hukuk davası açtığını ve şikayette bulunduğunu” iddia ile 2003/01071-1 sayılı tasarımın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiş, 25.06.2013 tarihinde mahkemece birleştirme kararı verilmiştir.
Birleşen 2013/234 E. sayılı davada, davacı … vekili, davalı … şirketinin tescil ettirdiği 2003/01071-2 sayılı tasarımının yeni ve ayırd edici olmadığını, davacının dürüst davranmadığını, tescil hakkı olmayan bir tasarıma tescil belgesi alarak hukuk davası açtığını ve şikayette bulunduğunu iddia ile 2003/01071/2 sayılı tasarımının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiş, mahkemece 25.06.2013’te birleştirme kararı verilmiştir.
01.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, ” asıl davada davacı …’in 2017/04797 (2), 2006/00510, 2003/01071 sayılı tasarımları ile davalı tasarımlarının bariz bir benzerlik gösterdiği, davacı tasarımlarının anonim nitelikte olmadığını, birleşen 2012/106 sayılı davada, davacı …’ın Yer ve Cam Sileceği tasarımları ile birleşen davanın davalısı …’in 2007/04797 (2) no’lu yer ve cam sileceği tasarımlarının bıraktıkları genel izlenimlerin bariz farklı olduğu, sunulan delillerin, yenilik giderici bir mahiyette olmadığı, 2007/04797 (2) sayılı tasarımın yeni ve ayırd edici olduğu, birleşen 2012/103 E. sayılı davada, sunulan delillerden Yersil tasarımları ile birleşen davanın davalısı …’in 2006/00510 sayılı Yersil tasarımlarının, genel izlenim yönünden bariz farklılıklar gösterdiği 2006/00510 sayılı tasarımın yeni ve ayırd edici olduğu” görüşü açıklanmıştır.
06.05.2014 tarihli 2.bilirkişi raporunda, “esas dava yönünden, davacı-karşı davalı …’in 2007/04797 (2) no’lu yer ve cam sileceği ile davalı-karşı davacı…Plastiğe ait ürünün, davacı-karşı davalı …Plastiğe ait 2006/00510 no’lu küçük yersil ile davalı-davacı …’a ait ürünün, davacı-karşı davalı …e ait 2007/01105 no’lu cam silmme aleti ile davalı – karşı davacı …’a ait ürünü, davacı-karşı davalı …’e ait 2003/01071 (2) no’lu el gırgırı ile davalı-karşı davacı …’a ait ürünün birebirleri üzerinde iltibas yaratacak kadar benzer olduğunu, birleşen davalar yönünden, 2012/106 E. Sayılı davada, 2007/04797 (2) no’lu Yer ve Cam sileceği tasarımının yeni ve ayırd edici olduğu, 2012/103 E.sayılı davada, 2006/00510 sayılı Küçük Yersil tasarımının yeni ve ayırd edici olduğu, birleşen 2013/233 E.sayılı davada 2003/01071 (1) sayıl El Gırgırı tasarımının yeni ve ayrıd edici olduğu, birleşen 2013/234 E.sayılı davada 2003/1071 (2) no’lu El gırgırı tasarımımın yeni ve ayırd edici olduğu, bu saraımların hükümsüzlüklerini gerektirecek bir durum söz konusu olmadığı” görüşünü açıklamıştır.
2.raporu düzenleyen heyetçe düzenlenen 01.09.2014 tarihli ek raporda, “davalı-karşı davacı tarafa ait … adlı ürünün, kendisine ait 2011/00290 no’lu tasarım kapsamında olduğu, davalı-karşı davacı tarafa ait Yersil adlı ürünün, kendisine ait 2010/04031 no’lu tasarım kapsamında olduğu, davacı tarafa ait tekli ve ikili Gırgır ürünlerinin, kendisine ait 2013/04865 no’lu tasarım kapsamında olduğu, davacı-karşı davalı, …’e ait TP 151 kod’lu ürünün pek çok üretici firma tarafından benzer biçimde üretilen anonim bir ürün olduğu ve haksız rekabet oluşturmadığını, davacı-karşı davalı …’e ait TP 501 kod’lu ürünün anonim olduğu, …’e ait TP 110 kod’lu ürünün anonim olduğu ve haksız rekabet oluşturmadığı, davacı-karşı davalı …’e ait TP 119 kod’lu ürün ile …a ait ürün karşılaştırıldığında, davalı-karş ıdavacı …’ın kendisine aitt 2010/01168 no’lu tescilli tasarım kapsamında üretim yaptığını ve davacıya ait ürünler ile haksız rekabetin söz konusu olmadığı, davacı – karşı davalı …e ait TP 146 kod’lu ürün ile davalı-karşı davacı .. ‘a ait ürünler karşılaştırıldığında,…Plastiğin kendisine ait 2010/01168 no’lu tescilli tasarım kapsamında üretim yaptığı ve haksız rekabet oluşturmadığı” görüşü açıklanmıştır.
10.11.2014 tarihli 2.rapora 2.ek raporda, “davacı tarafa ait 2003/01071 (2) no’lu tasarım ile 2011/35 Değ.İş dosyasında bulunan ve tespit sırasında alınan ürün görsellerinin birebirleri üzerinde iltibas yaratacak kadar benzer olduğu, davacı tarafa ait 2003/01071 (1) no’lu tasarım davalının internet sitesindena alınan davalı-karşı davacı tarafa ait … no’lu tasarıma ait ürünün birbirleri üzerinde iltibas yaratacak kadar benzer olduğu, davacı-karşı davalı …Plastiğin TP 151, TP501 ve TP 110 kod numaralı ürünlerinin anonim birer ürün olduğu” görüşü açıklanmıştır.
12.03.2015 tarihli muhasip bilirkişi raporunda, “davalı-davacı taraf defter ve kaşıtları üzerinde yapılan incelemeye göre 554 sayılı KHK 52/a maddesi kapsamında maddi tazminatın , 2003/1071 no’lu tekli Gırgır için 3.166,31 TL, 2003/1071 no’lu ikili Gırgır için 6.809,15 TL, 2006/00510 no’lu Yersil tasarımı içni 4.086,97 TL, 2007/4797 (2) no’lu süngerli camsil için 1.647,03 TL, haksız rekabete yönelik ürünler TP 146 tek klozet fırçası için 610,80 TL, TP 501 oto fırçası için 6.586,50 TL, TP 151 saplı temizlik fırçası için 9.065.76 TL, TP 150 Saplı Temizlik Fırçası için 1.029,44 TL, TP 119 WC Fırçası için 457.29 TL, TP 110 Hazneli Bulaşık Fırçası içni 415.67 TL olmak üzere toplam 25.774,91 TL olduğu” görüşü açıklanmıştır.
Aynı muhasip bilirkişi tarafından düzenlenen 23.06.2015 tarihli muhasıp bilirkişi raporunda, “haksız rekabet nedeniyle uğranılan zararın tespitinin taraf defter ve belgeleri üzerinden ürünlere gözetilerek somut satış rakamlarına ulaşılamadığından yapılamadığı ve davacının talep edebileceği tazminatın BK hükümlerine göre takdir edilebileceği” görüşü açıklanmıştır.
Başka bir bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08.06.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda ise sonuç olarak, “davacı şirkete ait 2007/04797 (1,2) sayılı tasarımlara benzer olan 168 kod’lu Süngerli Cam ile 170 kod’lu Fırçalı Camsil ürünlerinin, bu raporun düzenlendiği tarihte davalının internet sayfasında (www…..com.tr/ürünler, tanıtımının yapılmakta olduğu, dolayısıyla piyasaya sunulduğu, ancak davalının ticari defterlerine göre bu ürünlerin satışının inceleme döneminde yapılmadığı, ancak bu dönemde davacı şirkete ait 2006/00510 sayılı tasarımlara benzer ürünün satışının yapıldığı ve benzer olan bu 200 adet Yersil ürünü satışından 19 TL satış karı elde ettiği” görüşü açıklanmıştır.
Bakırköy 1.FSHHM’nin 10.11.2016’da “birleşen 2012/103, 2012/106, 2013/233 ve 2013/234 E.sayılı dosyalarda ispat edilemediğinden hükümsüzlük davalarının reddine, HMK’nın 327 ve 329.maddesine yönelik talepler yerinde olmadığnıdan reddine, asıl dava yönünden, 2007/01105 no’lu tasarım yönünden dava tefrik edilerek 2010/184 E.sayılı dosya ile birleştirildiğinden bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın 2007/04797-2, 2003/01071- (1), (2), 2006/00510 no’lu tasarımlarına yönelik davalı kullanımlarının, tasarıma tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespitine, men’ine, davalı tarafın bu tasarımlara yönelik üretim yapmasının, ürünleri satmasının ve tanıtım yapmasının engellenmesine, ürünleri tanıtım evraklarına el konulmasına, imhasına, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2003/01071 no’lu tekli Gırgır ürün için 7.500 TL, ikili Gırgır için 5.000 TL, 2007/479 no’lu ürün için 100 TL, 2006/00510/2 no’lu ürün için 100 TL, toplamda 12.700 TL tazminatın dava tarihinden itibaren değişen oranlı reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 8.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan dahsili ile davacıya ödenmesine, haksız rekabet yönünden temizlik fırçası, oto fırçası, bulaşık fırçası, wc fırçası, klozet fırçası ürünleri anonim olduğundan, bu ürünlere yönelik tüm taleplerin reddine, birleşen Bakırköy 2.FSHHM’nin 2015/136 E.sayılı dosyasında tecavüzün tespiti ve men’i yönünden, mahkemenin bu dosyasında 2007/04797 (2) ve 2006/00510 sayılı ürünler yönünden derdest dava olduğundan, bu ürünler yönünden talebin derdestlik nedeniyle reddine, 2007/04797(1) nolu tasarıma yönelik davalı tarafın internet üzerindeki ürünleri tanıtım ve satışa sunmasının, tasarıma yönelik tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, men’ine, 2007/04797 (1) no’lu tasarıma yönelik davalının ürünleri tanıtım ve satışının engellenmesine, bu ürünlere ve tanıtım evrakına el konulmasına, masrafı davalıdan alınmak üzere imhasına, ürünlerin internet üzerinde tanıtımının yapılmasının engellenmesine, bu dosyada son 2 dönem için maddi tazminat söz konusu olduğundan, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 3.000 TL maddi tazminatın BK ve hakkaniyet gereği dava tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat yönünden, mahkemenin bu dosyası (2011/153) üzerinde 2007/04797-2 ve 2006/00510 sayılı tasarıma yönelik manevi tazminat talebi söz konusu olup, derdestlik nedeniyle bu tasarımlar yönünden manevi tazminat isteminin reddine, 2007/04797/1 no’lu tasarıma yönelik 2.000 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiş, bu karara karşı her iki taraf vekili de istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı-birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde, “birleşen 2012/103, 2012/106, 2013/233, 2013/234 esas sayılı dosyalarda hükümsüzlük talepleri ispat edilemediğinden, bu davaların reddinin isabetli olduğunu, ancak esas davada ve birleşen davada verilen kısmi red kararlarının yerinde olmadığını, temizlik fırçası, oto fırçası, bulaşık fırçası, WC fırçası, klozet fırçası ürünlerinin anonim olduğuna dair bilirkişi görüşünün birebir somut veriye dayanmadığı, sadece … arama motorundan elde edilen görsellere yer verildiğinin belli olmadığını, ek ve kök raporlarda bu yönde bir bilgiye yer verilmediğini, bunların ne zaman yüklendiğinin, ne zaman piyasaya sürüldüğünün belli olmadığını, ek ve kök raporlarda bu yönde bir bilgiye yer verilmediğini, üstünkörü biçimde anonim denilerek görüş açıklandığını, itirazlarının görmezden gelindiğini, somut delile dayanılmadan bir tasarımın anonim olduğuna karar verilemeyeceğini, maddi ve manevi tazminatlara yönelik kısmi red kararlarının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, 4 tasarım için verilen toplam tazminatın 12.700 TL olduğunu, bilirkişi raporlarındaki değerlerin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, birebir ticari işletmenin, birkaç bin TL kazanmak için 50.000 TL değerinde bir plastik kalıp yaptırmayacağını, tekli gırgır ürünü için talep ettikleri 14.300 TL’nin oldukça makul olmasına rağmen mahkemenin 7.500 TL takdir ettiğini, 10.000 TL manevi tazminat talebinin de makul olduğunu, bu kararda verilen kısmen red kararının da doğru olmadığını, zira tasarım sayısının birden fazla olduğunu, mahkemenin 2015/136 sayılı birleşen davada derdestlik yönünden red kararı verdiğini, red kararı usuli nedene dayandığından tek bir vekalet ücretine hükmedilmesin gerektiğini, ” iddia ile, temizlik fırçası, oto fırçası, bulaşık fırçası, WC fırçası ve klozet fırçası ürünleri yönünden red kararının ve 2003/01071 no’lu Gırgır ürünü yönünden tazminat talebinin reddi kararının kaldırılarak, BK’nın hakime verdiği yetki çerçevesinde maddi tazminata karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Asıl davada ve birleşen 2015/136 sayılı davada davalı, 2012/103, 2012/106, 2013/233, 2013/234 sayılı dosyalarda davacı … plastik vekili istinafında, “davaya dayanak 2011/35 Değ.İş sayılı tespit raporunun sonuç kısmında Yersilllerin benzemediği belirtilmesine rağmen, esas dosyadaki raporda bu çelişki giderilmeden karar verildiğini, aynı tespit raporunda asıl katalog olmadan kataloğun fotokopisinin kullanılmasının doğru olmadığını, kataloğun matbaa bilgilerinin dahi tespit edilemediğini, sundukları uzman görüşlerinin dikkate alınmadığını, her bir delilin dava konusu tasarımların yenilik ve ayırd edilirlik vasıflarını ortadan kaldırdığını, dava konusu edilen tüm tasarımların hükümsüzlüklerine karar verilmesi gerektiğini, birleşen her bir dosya yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin yasaya aykırı olup, tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, hakimin BK 51.maddeye göre tazminata hükmetmesinin dava dilekçesinde yer almadığını ve buna muvafakatleri olmadığını, manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, HMK 327 ve 329 maddeleri kapsamında karşı tarafa yargılama gideri ve kötüniyet tazminatı ödettirilmemesinin yasaya aykırı olduğunu, davalının tüm ürünlerinin anonim olduğunun bilindik ürünlere tescil alındığını, dolayısıyla ne haksız rekabet ne 554 korumasından yararlanılamayacağını ” iddia ile müvekkili lehine olacak şekilde usul ve yasaya aykırılıkların giderilmesini, kararın düzeltilmesini, bozulmasını, yeniden yargılama yapılmasını talep etmiştir.
İstinaf istemlerinin duruşmalı olarak incelenmesine karar verilmek suretiyle taraflar davet edilerek duruşmada dinlenmiş, ayrıca teknik bilirkişilerden …’ın duruşmada beyanı alınmıştır.
Her ne kadar davacı – birleşen davada davalı vekili, yukarıda yazılı nedenlerle istinaf isteminde bulunmuş ise de, dosyadaki bilirkişi raporlarında yer alan açıklama ve tespitler ile görseller ve tüm delillere göre temizlik fırçası, oto fırçası, bulaşık fırçası, WC fırçası ve klozet fırçası ürünleri yönünden mahkemece yapılan değerlendirmede herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, tekli gırgır ürünü ile ilgili mahkemenin değerlendirme ve takdirinin de yerinde olduğu, takdir olunan tazminat miktarlarının oluş ve dosya kapsamıyla uyumlu olduğu, manevi tazminat miktarının da eylemin işleyiş biçimi, ihlalin boyut ve niteliği itibariyle makul bulunduğu, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri nedeniyle avukatlık ücret takdirlerinin de, kararın niteliği ve tarife ile uyumlu bulunduğu gözetilerek, davacı tarafın tüm istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Her ne kadar asıl dava ve birleşen 2015/136 Esas sayılı davada davalı – birleşen 2012/103 E., 2012/106 E., 2013/323 E., 2013/324 E. Davalarda davacı vekili, yukarıda yazılı nedenler ile istinaf isteminde bulunmuş ise de, dosyada bulunan bilirkişi raporları, katalog ve ürün görselleri ile tüm delillere göre hükme esas alınan bilirkişi raporunun kanaat verici ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, birleşen davalarda hükümsüzlük taleplerinin ispat edilemediği, her bir dava için ayrı ayrı avukatlık ücreti takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dosyadaki tüm delillerin mahkemece isabetli olarak değerlendirildiği, maddi zararın tüm araştırmalara rağmen ispat edilememesi durumunda hakimin BK 51.maddesine göre maddi tazminat miktarını belirleyebileceği, manevi tazminat miktarının makûl olduğu, anonimlik iddialarının ispat edilemediği gözetilerek, tüm istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince her iki tarafın da yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin ESASTAN REDDİNE,
-Harçlar peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından, celse sayısı da dikkate alındığında, 1.090,00 TL vekalet ücretinin …Plastik Sanayi tarafından alınarak, … tarafına verilmesine,
-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından, celse sayısı da dikkate alındığında, 1.090,00 TL vekalet ücretinin … Tarafından alınarak, … Plastik Sanayi tarafına verilmesine,
-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerlerinde bırakılmasına,
-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 26/09/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.