Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2425 E. 2019/2102 K. 11.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2425 Esas
KARAR NO : 2019/2102
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2016
NUMARASI : 2015/231 E. – 2016/181 K.
DAVA KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 11/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin İsviçre’de sahibi olduğu tekstil işletmesinin başında kendi adına markasını yaratmış bir kişi olduğunu, … marka haline geldiğini, müvekkilinin alanında haklı bir unvana sahip olduğunu, davalının sahibi olduğu … isimli mağazada müvekkilin tescilli markası ve şekli ile taklit ürünlerin satışının yapıldığının tespit edildiğini, bunun üzerine delil tespit davası açtıklarını, iş yerinde 37 adet muhtelif beden , renk ve nitelikte tekstil ürününün müvekkiline ait marka ve şekil amblemi ile satıldığının tespit edildiğini, davalının haksız ihlalinin önüne geçmek, müvekkiline ait markayı taşıyan taklit ürünleri üretmesini, satmasını engellemek ve tecavüzün giderilmesini 10.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, karar kesinleştiğinde hükmün gazetede ilanına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmadığı duruşmadaki beyanlarında ; kullanımı ispat edilemediğinden davanın reddini savunmuştur. Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 27/10/2016 tarihli 2015/231 Esas-2016/181 Karar sayılı kararıyla; “davacıya ait …. markasına yönelik satışa sunulan ürünlerde kulanım olduğundan söz konusu kullanımın markaya yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve men’i’ne , -Davalı tarafın … ürünleri satışa sunumunun engellenmesine, tanıtımı yapmasının engellenmesine, ürünlere el konulmasına, el konulan ürünlerin masrafı davalıdan alınarak imhasına, -Ticari kayıt ve defterlerde markanın kullanımı tespit edilemese de iş yerinde yakalanan ürünler dikkate alındığında markanın değeri kullanımın niteliği ,davalı tarafın yaptığı işin boyutu dikkate alınarak 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı 4-Davacı tarafa ait markanın değeri izinsiz kullanımı dikkate alınarak borçlar kanunu ve hakkaniyet gereği 10.000 TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, -Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, -Hüküm kesinleştikten sonra masrafı davalıdan alınmak suretiyle ülke çapında yayın yapan 5 büyük gazeteden birinde ilanına, karar verilmiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; Bakırköy 2.Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin 2015/553 Esas sayılı dosyasındaki tanık beyanlarının, davaya konu ürünlerin hiç kullanılmadığını gösterdiğini, -Sanık …’ın ” İşyerini yeni açmıştık ve ben ürün alımı için dışarıda idim. İşyeri çalışanı olan … aramada ele geçen bu ürünlerin alımını yapmış. O tarihte bende il dışında idim. Alımı yapılan ürünleri görmedim. İşyeri çalışanımda ürün alımı konusunda yetkili olduğu için benim onayıma gerek duymadan ürünleri almış. 2-3 gün sonra da arama yapılmış. Bende 10 gün süre ile yeni dükkanın tanıtımını yapmak için şehir şehir dolaştım”, sanık … : “Ben pazarcıyım. Pazarlarda ürün satımı yaparım…. ürünleri ben verdim. Fakat bu ürünlerin imitasyon olduğunu bilmiyordum. Ürünleri Laleli piyasasından temin etmiştim” , sanık … ” … sürekli ürün alımı yaptığımız patronumuz olan …’ın arkadışıdır. Bu nedenle ürün almada sakınca görmedim. Yaklaşık 3-4 tane bize numune bıraktı. Diğer ürünler …’ın deposunda idi. Kendisine herhangi bir ödeme yapmadım, fatura almadım.” dediğini, müvekkilinin davaya konu ürünlerin alınmış olmasından ve işyerinde bulunmasından hiçbir haber ve sorumluluğu olmamakla birlikte davacıya ait markaya ilişkin ürünlerin ilk defa alımı yapıldığı, işyerinde aramada ortaya çıkan ürünlerden başka ürün olmadığı ve daha hiç satış yapılmadığını ispatladığını,- Davacı tarafın 556 Sayılı Marka KHK ‘nın 66 ıncı maddesinde yer alan seçimlik haklarından lisans bedeline göre maddi tazminat talep ettiğini, bilirkişi raporu ve dosya kapsamında ispatlayamadığı talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini,- Müvekkili tarafından üretimi, ticareti ya da kullanımı yapılmayan ürünlerden ötürü müvekkilin manevi tazminata mahkum edilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili, davalı vekilinin istinafına cevap dilekçesinde; davalı vekilinin delil tespiti, bilirkişi raporu ve ceza dosyasının kararına değinmeyip sadece kendi müvekkilinin ve tanıklarının ifadesine dayanarak istinaf oluna başvurmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, her ne kadar davalı ticari defterlerinde ve belgelerinde müvekkiline it markayı kullandığı tespit edilemese de davalıya ait mağazada satışın gerçekleştiğinin bilirkişi raporu ile kanıtlandığını, davalının defterlerinin düzenli tutulmamasının sorumluluğunun kendisine yüklenemeyeceğini, müvekkilinin dünyanın en bilinir markaları ile rekabet ettiğini, 10.000 TL manevi tazminata itiraz ederek 30.000TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.Dosyaya celp edilen davacı taraf marka kayıtlarının incelenmesinde ; davacı tarafa ait … markasının 13.12.2012 tarihinden itibaren … qp şekil markasının 05.10.2011 tarihinden itibaren 03,14,18,20,21,24,25,28 sınıflarda sahibi adına tescilli olduğu ve geçerliliğini koruduğu gelen kayıttan anlaşılmıştır. Mahkemenin 2015/25 değişik iş sayılı dosyasında yapılan tespit ve incelemede düzenlenen bilirkişi raporunda ; tespit talep edilen tarafa ait iş yerinde 5 adet kumaş mont , 2 adet kot mont, 30 adet kot pantolonun üzerinde, … ve qp şekil markalarının iktibas edilmek suretiyle kullanıldığının tespit edildiği beyan edilmiştir. Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza mahkemesinin 15/03/2016 tarihli 2015/553 Esas- 2016/110 Karar sayılı kararıyla, davalı … hakkında marka hakkının ihlali suçundan mahkumiyet kararı verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafın talep ettiği, lisans bedeline yönelik tazminat talebi yönünden dosya mali bilirkişiye tevdii edilmiş, mali bilirkişi 23/08/2016 tarihli raporunda ; net satışların değerlendirmesini yapmış ancak … markasına ilişkin kullanım hususunda ürünlerin markalı ve kodlu girişi olmadığından tazminatın hesaplamasının mümkün olmadığını beyan ettiği görülmüştür.Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; davalı istinaf başvurusunun reddini istemiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin müvekkilinin tescilli markalarının davalının işyeri adresinde yapılan tespit sırasında ürünler üzerinde kullanıldığının tespit edildiğini ileri sürerek, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ,men’i ve ref’i ile maddi, manevi tazminat talebinde bulunduğu, davalının işyeri adresinde 26/03/2015 tarihinde yapılan delil tespiti sırasında işyerinde, davacı markalarının iktibas suretiyle, 5 adet kumaş mont , 2 adet kot mont, 30 adet kot pantolonun üzerinde, kullanıldığının tespit edildiği, esasen davalı tarafça markanın ürünler üzerinde kullanıldığına itirazının olmadığı fakat işyeri çalışanının … kendisinin yokluğunda aldığını, bilgisinin bulunmadığını ileri sürdüğü, esasen davalı savunması ve tanık beyanlarının davalıyı sorumluluktan kurtarmaya yönelik olduğu , davalının adam çalıştıran sıfatıyla TBK 66/ son maddesi gereğince çalışanın başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlü olduğu, ilk derece mahkemesinin davalının markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti talebinin kabul yerinde ise de; maddi tazminatın hesabında 556 Sayılı KHK 66/ 1-c maddesine göre , lisans yoluyla marka sahibinin elde edeceği kazanç seçeneğine göre tazminat talep edildiğinden ve davalı ticari defterlerinde satışı yapılan ürünlerin markasına yönelik açıklama yapılmadığından uğranılan zararın miktarı tam olarak tespit edilemediğinden tazminat miktarı TBK 50. Madde gereğince hakkaniyete göre belirlenmişse de: ihlal süresinin (tespit raporu ve dava tarihi arasında 6 ay olduğu), ele geçen ürün miktarı, davalı defter kayıtları, davacının tescilli markaları gözönüne alınarak, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının yüksek olduğu kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen muhafazası ve kazanılmış haklar korunmak suretiyle, 5.000 TL maddi, 5.000TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 1.FSHHM’nin 27.10.2016 tarihli 2015/231 E. – 2016/181 K. kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, -Davacıya ait … markasına yönelik satışa sunulan ürünlerde kulanım olduğundan söz konusu kullanımın markaya yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve men’i’ne, -Davalı tarafın … ürünleri satışa sunumunun engellenmesine, tanıtımı yapmasının engellenmesine, ürünlere el konulmasına, el konulan ürünlerin masrafı davalıdan alınarak imhasına, – 5.000 TL maddi tazminatın ve 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, -Fazlaya ilişkin talebin reddine, -Hüküm kesinleştikten sonra masrafı davalıdan alınmak suretiyle ülke çapında yayın yapan 5 büyük gazeteden birinde ilanına, 3-İlk derece yargılaması yönünden; a-Davacı taraf tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru, 683,10 TL peşin olmak üzere toplam 710,80 TL harçtan markaya tecavüz davası için 44,40 TL maktu harç, haksız rekabet davası için 44,40 TL maktu harç, maddi tazminat davası için 73,20 TL nispi harç, manevi tazminat davası için 73,20 TL nispi harç olmak üzere toplam 235,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 475,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep üzerine davacıya iadesine,b-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan tecavüzün tespiti yönünden 3.931,00 TL, maddi tazminat yönünden 3.931,00 TL TL manevi tazminat yönünden 3.931,00 TL olmak üzere toplam 11.793 TL ücreti vekaletin davalı taraftan tahsili, davacı tarafa ödenmesine,c-Davalı tarafa kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen maddi tazminat yönünden 3.931,00 TL TL manevi tazminat yönünden 3.931,00 TL olmak üzere toplam 7.862,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, d-Davacı tarafından yapılan 243,60 TL tebligat ve müzekkere gideri 650,00 TL bilirkişi ücreti ile 893,60 TL 2015/25 değişik iş sayılı dosyasında yapılan yargılama 770,40 TL tespit gideri toplam 1.664,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 1.248,00 TL giderinin ve davacı tarafça yatırılan 235,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 4-İstinaf yargılaması yönünden;
a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 59,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 144,70 TL’nin, istinafın kabul /red oranına göre takdiren 36,17 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde davacı yönünden miktar itibarıyla kesin, davalı yönünden Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 11/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.