Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2424 E. 2019/2086 K. 11.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I NA
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2424 Esas
KARAR NO : 2019/2086
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2016
NUMARASI : 2014/162 E. – 2016/172 K.
DAVANIN KONUSU : Tecavüzün Tespiti İstemli
KARAR TARİHİ : 11/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı taraf dava dilekçesinde , müvekkilinin 17.07.2010 tarihinde 5 yıl süre 2010/03926 sayılı “plastik ürünler için bombeli kenar modeli”ni 06.09.2010 tarihinde 5 yıl süre ile 2010/04833 sayılı “…” adıyla tescil ettirdiğini, bu ürünleri 2013-2014 ürün kataloğunda kapaklı leğenler ve şeffaf kapaklı leğenler adı altında yer verildiğini ve satışının yapıldığını, davalının da müvekkilinin ürünlerinin aynısını müvekkilinden izin almadan “ra…..an” ve “renkli …” ismi ile broşür bastırdığını ve satışa sunduğunu, www…..com web adresi olarak kullandığını, davalı tarafından üretilen taklit ürünlerin yurt içinde ve yurt dışında satışının yapıldığını ve bununda müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğrattığını, prestijini sarstığını, müvekkilinin hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, Fikri ve Sınai Mülkiyet Haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı karşı davacı taraf cevap ve karşı dava dilekçesinde , müvekkili tarafından üretilen ürünlerin davacı tasarımları ile birebir aynı veya benzer olmadığını, söz konusu ürünlerin farklı görsel özelliklere sahip olduğunu, davacı tasarımlarına karşı herhangi bir tecavüz teşkil etmediğini, davacı tarafa ait tasarımların yenilik ve ayırt edicilikten uzak ve harcıalem olduğunu, dava konusu tasarımların öteden beri piyasada kullanılan piyasadakiler tarafından bilinen, kullanılan, üretim ve satışa konu edilmiş harcıalem tasarımlar olduğunu, tasarıma konu kapak ve plastik ürünler için bombeli kenar modelinin yıllardır kullanıla gelen tasarımlar olduğunu ve tüketiciler nezdinde çok yüksek bilinirliğe sahip olduğunu, davacı karşı davalının söz konusu durumdan haberdar olmamasının mümkün olmadığını, kötü niyetli olduğunu, davacının ticaret ahlakından yoksun şekilde hareket ederek haksız rekabete ilişkin koruma hükümlerini hiçe sayarak incelemesiz sistemden yararlanıp kamuya mal olmuş tasarımı adına tescil ettirerek bunları rakiplerinin üretimlerini durdurma aracı olarak kullandığını bu nedenle davacı tarafa ait … sayı ile tescilli 1 nolu plastik ürünler için bombeli kenar modeli ve … sayı ile tescilli kapak tasarımlarının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bakırköy 1.FSHHM’nin 18.10.2016 tarihli 2014/162 E. – 2016/172 K.sayılı kararıyla; karşı dava yönünden talebin kısmen kabul kısmen reddi ile … nolu endüstriyel tasarım daha önce kamuya sunulmuş olup yenilik vasfı bulunmadığından hükümsüzlüğüne TPE kayıtlarından terkin edilmesine, … nolu tasarımın yeni ve ayırt edicilik vasfı olmadığı ispat edilemediğinden bu talep yönünden karşı davanın reddine, -Asıl dava yönünden … nolu endüstriyel tasarımın hükümsüz sayılması nedeniyle hükümsüzlük kararı geçmişe dayalı olup buna yönelik bir hak elde edilmesi mümkün olmadığından haksız rekabet ve tasarıma yönelik tecavüzün tespiti yönünden bu tasarım yönünden talebin reddine, … nolu tasarım yönünden talebin kabulü ile davalının kullanımının davacıya ait tasarım kapsamında kullanımının endüstriyel tasarıma yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespitine,karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı – karşı davacının reddedilen karşı dava yönünden istinaf başvurusunda bulunduğu; davacı- karşı davalıya ait … tescil numaralı kapak tasarımının yenilik ve ayırt edilicilik niteliklerine haiz olmadığını, internet ortamında yaptıkları incelemede; “…” web sitelerinde benzer ürünlerin bulunduğunu, karşı tarafın incelemesiz sistemden yararlanarak yeni ve ayırt edici olmayan bir ürünü tescil ettirdiğini, ürünün harcıalem bir çiçek motifi olduğuna ilişkin emsal bilirkişi raporunu sunmalarına rağmen bilirkişilerin “tasarımda uygulanan çiçek motifinin bilgilenmiş kullanıcı gözüyle tasarımı ayırt edicilik unsuru taşımadığını beyan ettiği, mahkeme kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 30.09.2015 tarihli üç kişilik bilirkişi heyet raporunda; davaya konu …tescilli tasarımın görsel özellikleri tescil tarihinden önce kamuya sunulmuş olduğundan yenilik özelliğini içermediği, … sayılı kapak tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasfına sahip olduğu, davalının kapak tasarımının davacıya ait tescilli …. nolu tasarıma benzer olduğu beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :İstinaf başvurusuna konu edilen krşı davada; davacı-karşı davalı adına tescilli … başvuru numaralı kapak tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığının ileri sürüldüğü, tasarımın 06/09/2010 başvuru tarihli olduğu , hükümsüzlük davalarında, tasarımın başvuru tarihinden önce kamuya sunulduğunun ve daha önce kamuya sunulan tasarımlar ile karşılaştırılmasında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edici olmadığının ispatlanması gerektiği, karşı davacının yenilik giderici delil olarak sunduğu faturaların ürün görsellerini içermediği, karşı dava dilekçesi ekinde sunulan internet çıktılarının da tarih içermediği gibi, sitelere hangi tarihte konulduğunun da belli olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı-karşı davacı tarafın dilekçesindeki web sitelerinin incelendiğinin ancak davacı tasarımının başvuru tarihinden önce kamuya sunulduğunu gösterir denetlemeye elverişli belge ve bilgiye ulaşılamadığının, davacı tasarımlarının yeni ve ayırt edicilik özelliğine sahip olduğunun beyan edildiği, davalı tarafça emsal olarak sunulan bilirkişi raporundaki tasarımların “kalem klipsi” olduğu, üzerindeki çiçek motifinin üründen bağımsız olarak değerlendirilemeyeceği, davalı-karşı davacı tarafça istinaf aşamasında sunulan web sitesi çıktılarının da denetlemeye elverişli olacak şekilde tarih içermediği, dikkate alınamayacağı, ilk derece mahkemesi kararı ve gerekçesinin yerinde olduğu kanaatiyle; davalı karşı davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı-karşı davacı avansından kullanıldığı anlaşılmakla, yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 11/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.