Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2371 Esas
KARAR NO : 2019/2085
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2017
NUMARASI : 2014/88 E. – 2017/34 K.
DAVA : Faydalı Model Belgesi (Hükümsüzlük- tecavüzün men’i)
KARAR TARİHİ: 11/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı adına TPMK’da 2013/071111 tescil nolu faydalı modelin, 02/06/1999’da yayımlanan … sayılı Avrupa Patenti karşısında , 551 sayılı KHK’nin 156 maddesi uyarınca yenilik unsuru taşımadığından ilgili sektörde yaygın kullanıma sahip ürün olması sebebiyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde; müvekkili adına tescilli “pişirme gereçlerini şekillendiren pres sisteminde yenilik ” başlıklı faydalı modelin teknik yapıları, parça sayısı, şekil, malzeme, kullanılan hareket sistemlerinin, tek tek ve birarada işleyişi bakımından farklılık nedeniyle tescillenerek koruma altına alındığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini KARŞI DAVA olarak müvekkilinin koruması altında bulunan faydalı modele ilişkin davalının tecavüzde bulunduğunu, Kahramanmaraş Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/52 D.İş sayılı dosyasında tespit yapıldığını bu nedenle karşı dava olarak sataşmanın önlenmesine ve kararın ilanına karar verilmesini talep etmiştir.Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 27/02/2017 tarihli 2014/88 Esas-2017/34 Karar sayılı kararıyla; ” dosyada yapılan bilirkişi incelemesinde bilirkişi olarak heyette bulunan …, Yrd. Doç…. … dava konusu faydalı modelin yenilik unsurunu taşımadığının ispat edilemediği görüşünü bildirdiği, aynı faydalı modele ilişkin İstanbul 3 FSHHM nin 2014/122 Esas sayılı dosyasında mahkemenin bilirkişi heyetinde de mevcut olan … katıldığı bilirkişi raporunda dava konusu olan faydalı model belgesinin yenilik kriterine sahip olmadığı teknik alandaki bir uzmanın onu uygulamaya konmasını mümkün kılacakta yeterlilikte açık ve tam olarak tanımlanmış bulunmadığının belirtildiği, iki ayrı mahkemede aynı bilirkişinin heyette farklı raporlar vermesi sebebiyle çelişkinin giderilmesi için İstanbul FSHHM nin 2014/122 Esas sayılı dosyasında bilirkişi raporu taraflarında beyanları doğrultusunda kabul edildiği, dava konusu olan 2013/07110 nolu faydalı modelin 2-5 nolu bağımsız istemlerinin patentlenebilir özelliği bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalı adına … nolu faydalı modelin 2-5 nolu bağımlı istemler patentlenebilir niteliği bulunmadığından hükümsüzlüğüne, diğer talebin reddine,Karşı dava yönünden; Kahramanmaraş Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/52 Esas sayılı dosyasında yapılan tespitte; davalının ürününün davacının faydalı model hakkına tecavüzde bulunduğuna ilişkin tespit yapılmadığı” gerekçesiyle, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Davalı- karşı davacı vekilinin süresinde istinaf dilekçesi ibraz ettiği; asıl davada davacının müvekkilinin faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü talep ettiğini, ancak müvekkilinin faydalı modelinde yenilikler olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, asıl davanın reddedilmesi halinde karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin verdiği kararda çelişkiye düştüğünü,-Davacının müvekkilinin patent belgesi ve faydalı model belgesi için ayrı ayrı dava açtığını, davaları birleştirmesi gerekirken, davanın sonucunun beklenmesini sağladığını, kendisine ayrı ayrı vekalet ücreti çıkmasını sağladığını, davacı tarafa karşı dava yönünden vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu, kendilerine vekalet ücreti verilmesi gerektiğini,
-Davacının müvekkiline ait faydalı modelin hükümsüzlüğüne ilişkin mahkemeye delil sunmadığını, bilirkişi raporunda da müvekkiline ait faydalı modelde yenilikler bulunduğu şeklinde rapor sunulduğunu, mahkemenin bu rapor doğrultusunda karşı davayı reddettiğini, karşı dava yönünden mahkemenin hukuki yarar konusunda ikna edici gerekçesinin bulunmadığını beyanla, mahkemenin kararının karşı dava yönünden kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini, müvekkiline vekalet ücreti verilmesini istemiştir.Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun bulunmadığı, davalı-karşı davacı vekilinin istinafa cevabında; Kahramanmaraş 3.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan delil tespiti işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi tespitlerinin de hukuka aykırı olduğunu, ” dava dosyasında belirtilen şekil ve evsafta kalıpların bulunmadığını , ancak çalışmayan bir pres makinesinde bulunan kalıbın şekil olarak kısmen benzerlik gösterdiğini ” beyan ettiğini, benzerliğin dayanağını açık bir biçimde açıklamadığını, hukukçu bilirkişinin “her iki model arasında iltibasa yol açabilecek nitelikte benzerlikler bulunduğuna ya da ürünün birebir taklit edildiğine dair veriye ulaşamadığını ” kabul ederek açıkça beyan ettiğini, ancak sonuç kısmında önceki beyanlarıyla çelişerek ve yetki aşımı yaparak FM koruması kapsamında olan modelin koruma hukukuna tecavüz ettiğini beyan ettiğini, alanı dışında kalan konularda görüş beyan ettiğini, -Davalı vekilinin dilekçesindeki beyanları ile aynı konuda patent ve FM belgesi aldığını ikrar ettiğini, esas davanın kabulüne şeklinde karar verilmesi gerektiği sonucunun ortaya çıktığını, Bakırköy 1. FSHHM’nin 2014/98 Esas sayılı dosyasında 2012/02178 sayılı incelemesiz patent belgesi ve 2013/05927 sayılı FM belgesinin hükümsüzlüğü davası açtıklarını, davanın kabul edilerek 14/07/2016 tarihinde kesinleştiğini, bu davanın ise 2013/07111 sayılı FM’in hükümsüzlüğü davası olduğunu, davalının istinaf başvurusunun sırf davanın kesinleşmesini engellemek için yapıldığını,
-Dava dışı bir üçüncü şirket (… San. Ltd. Şti. ) tarafından davalı şirket aleyhine 2013/07111 sayılı FM’in hükümsüzlüğü davası açıldığını öğrenince mahkemeye bildirdiklerini, bilirkişi raporunun delil olarak incelenmesini talep ettiklerini, mahkemenin de tüm raporları değerlendirerek; davalı adına 2013/07111 nolu faydalı modelin 2-5 nolu bağımlı istemler patentlenebilir niteliği bulunmadığından hükümsüzlüğüne karar verildiğini, her ne kadar 1 nolu istem yönünden yenilik olduğu iddia edilmekte ise de karşı davada; tespit dosyasında bilirkişilerin müvekkilinin davalı FM ürününü taklit ettiğine dair tespit bulunmadığını beyanla karşı davanın reddi kararının onanmasına karar verilmesini istemiştir.İlk derece mahkemesince dosya kapsamında alınan 27/10/2015 tarihli heyet raporunda; hükümsüzlüğü talep edilen faydalı modelin 1 bağımsız 4 bağımlı olmak üzere 5 istemden oluştuğu, bağımsız istemin buluşun tüm asli unsurlarını içeren, bağımlı istemler ise bağımsız istemi tüm özelliklerini barındıran, bu isteme atıfta bulunan ve korunması istenen ek özellikleri içeren istemler olarak tanımlanacağını, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan EP0919304A1 patent başvurusuna ait istemler incelendiğinde, ana istemin yeni olmadığını ispatlamadığı, diğer bağımlı istemleri de yeni kabul etmek gerektiği, karşı dava yönünden, 2015/52 D.İş dosyası konusu ile ilgili incelenen ürünün faydalı modelin koruma kapsamında olup olmadığına ilişkin istem unsur karşılaştırılması yapılmadığından yeteri kadar açık ve net olmadığı, 27.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda belirtilmiştir.Bilirkişi heyetinden alınan 14/03/2016 tarihli bilirkişi ek raporunda; kök rapordaki görüşlerini tekrar etmişlerdir.
Davacı- karşı davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz ettiği, İstanbul 3 FSHHM nin 2014/122 Esas sayılı dosyasında, davalının aynı olduğun aynı FM belgesine karşı dava açıldığını beyan ettiği, bilirkişi rapor fotokopilerini sunduğu, ilk derece mahkemesi tarafından rapor örneklerinin celp edildiği görülmüştür.İstanbul 3 FSHHM ‘nin 2014/122 esas sayılı dosyasında alınan ek raporda; 2013/07111 numaralı faydalı belgesinin buluşun bu alanda ortalama bir uzmanının gerçekleştirilebileceği şekilde tanımlanmadığı, 2-5 nolu istemlerin usul olması nedeniyle faydalı model ile korunamayacağı belirtilmiştir.Davalı-karşı davacı vekilinin dosyaya ibraz ettiği 04/05/2016 tarihli dilekçesinde; ” Bilirkişiler, ilk ve ikinci raporlarında kısaca müvekkile ait dava konusu 21 farklı unsuru içeren faydalı modelin daha önce kamuya sunulmuş olmadığını bu itibarla hükümsüzlük davasının mesnetsiz olduğunu ve fakat yapılan tespitte yeterli veri olmadığından tecavüzün olup olmadığının tespitinin yapılamadığı sonucuna ulaşmıştır.Karşı davamızı bu nedenle atiye bıraktığımız göz önüne alınarak davacıların davasının reddi gerekmektedir. ” şeklinde beyanda bulunduğu, 25/05/2016 tarihli duruşmada davacı vekilinden sorulduğunda, davacı-karşı davalı vekilinin “karşı davacının davasını atiye bırakmasına bir diyeceğimiz bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E :Asıl davada davacı vekilinin ; davalı adına TPMK da tescilli … nolu faydalı model belgesinin istemlerinin başvuru tarihi itibariyle yenilik kriterine sahip olmadığından bahisle hükümsüzlüğünü, karşı davada davalı-karşı davacı vekilinin; davacı-karşı davalı ürününün, müvekkilinin faydalı model hakkına tecavüz ettiğinin tespiti ile sataşmanın önlenmesi ve hükmün ilanını talep ettiği görülmüştür.İlk derece mahkemesinin asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, karşı davanın reddine karar verdiği, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.Mahkemece dosya kapsamında üç kişilik bilirkişi heyetinden 27/10/2015 tarihli heyet raporu ile 14/03/2016 tarihli ek rapor aldığı, bilirkişilerin raporunda ” davacı vekili tarafından dosyaya sunulan … patent başvurusuna ait istemler incelendiğinde, ana istemin yeni olmadığını ispatlamadığı, diğer bağımlı istemleri de yeni kabul etmek gerektiğinin” beyan edildiği, davacı vekili tarafından , dava dışı …San. Ltd. Şti. tarafından davalı şirket aleyhine 2013/07111 sayılı FM’in hükümsüzlüğü talebiyle açılan 2014/122 Esas sayılı dosyada alınan bilirkişi raporuna, delil olarak dayanılması nedeniyle mahkemenin, çelişkiyi giderecek şekilde ek rapor yada yeni bir heyetten rapor almaksızın, başka bir dosyada düzenlenen rapora dayanarak karar verdiği, davalı-karşı davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun bu yönüyle haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Kabule göre asıl davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verilmekle, her iki taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya, HMK 326.madde hükmüne uygun olduğu anlaşılmıştır.Davalı-karşı davacı vekilinin karşı dava yönünden istinaf başvurusunda; karşı davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı ileri sürülmüş; yapılan incelemede, davalı-karşı davacı vekilinin dosyaya ibraz ettiği 04/05/2016 tarihli dilekçesinde; “Bilirkişiler, ilk ve ikinci raporlarında kısaca müvekkile ait dava konusu 21 farklı unsuru içeren faydalı modelin daha önce kamuya sunulmuş olmadığını bu itibarla hükümsüzlük davasının mesnetsiz olduğunu ve fakat yapılan tespitte yeterli veri olmadığından tecavüzün olup olmadığının tespitinin yapılamadığı sonucuna ulaşmıştır.Karşı davamızı bu nedenle atiye bıraktığımız göz önüne alınarak davacıların davasının reddi gerekmektedir.” şeklinde beyanda bulunduğu, 25/05/2016 tarihli duruşmada davacı vekilinden sorulduğunda, davacı-karşı davalı vekilinin “karşı davacının davasını atiye bırakmasına bir diyeceğimiz bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunduğu göz önüne alınarak, karşı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, karşı dava yönünden de davalı karşı davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davalı-karşı davacı vekilinin asıl dava yönünden istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince eksik inceleme nedeniyle kısmen kabulüne, karşı dava yönünden ise talep aşımı nedeniyle ve resen gözetilecek nedenlerden olmakla , HMK 346. Madde gereğince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilerek, mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam olunarak eksiklikler giderildikten sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 27/02/2017 tarihli 2014/88 Esas-2017/34 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı-karşı davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama gideri olarak davalı-karşı davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 20,00 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 105,70 TL’nin müştereken davacı-karşı davalı ve davacılardan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/10/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.