Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2330 E. 2019/1896 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2330 Esas
KARAR NO : 2019/1896
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2016
NUMARASI: 2015/1022 E. – 2016/852 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekili, müvekkilinin fatura alacağının tahsili için davalı aleyhine 03/09/2015 tarihinde icra takibi başlattıklarını, ödeme emrini davalıya 16/09/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın borcun tamamına 21/10/2015 tarihinde itiraz ettiğini, davalının takipten sonra 11/09/2015 tarihinde müvekkilinin hesabına 43.468,43 TL ödeme yaptığını, yapılan itirazın haklı olmadığını, takip tarihinden ödeme tarihine kadar olan dönem için faiz, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin de dahil edilmesi gerektiğini, tüm bunların 6.267,00 TL olduğunu, davalının itirazının bu miktar yönünden haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin usulüne uygun bir şekilde temerrüte düşürülmediğini, müvekkilince 11/09/2015 tarihinde 43.468,43 TL ödenerek borcun ika edildiğini, müvekkilinin iyi niyetli ödeme yaptığından borçtan ve ferilerinden kurtulduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davalının davacıya 43.468,43 TL borçlu olduğu, davalının bu tutarı 11/09/2015 tarihinde haricen davacıya ödediği, takibin başladığı 03/09/2015 tarihinden ödemenin yapıldığı 11/09/2015 tarihinde kadar geçen sürede işleyen faiz, icra harcı, vekalet ücretinin davalı tarafça ödenmediği, buna göre ödenmesi gereken tutarın 4.896,85 TL olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, takibin 4.896,85 TL üzerinden devamına, yasal koşullar oluşmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı vekili istinaf sebebi olarak, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, mahkemenin rapora itirazları değerlendirmediğini, bilirkişinin toplama işlemlerini hatalı yaptığını, dolayısıyla 43.030,00 TL’lik maddi hata olduğunu, bu itirazın mahkemece değerlendirilmediğini ayrıca mahkemenin vekalet ücretini 3.810,75 TL olarak hesap ettiğini, borcun süresinde ödendiğinden vekalet ücretinin 1/4’ünün mahsup edildiğini, oysa dosya borcunun tamamen ödenmediğini bu nedenle vekalet ücretinin 5.081,00 TL olarak hesap edilmesi gerektiğini ayrıca alacağın likit olması nedeniyle %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini bildirmiştir.Davalıya dayanan İstanbul…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosya fotokopisinin incelenmesinde; davacının davalı aleyhine 04/09/2015 tarihinde 43.468,43 TL asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının ödeme emrinin 16/09/2015 tarihinde tebliğ aldığı ve 21/09/2015 tarihinde herhangi bir borcun bulunmadığından bahisle borca ve ferilerine itiraz edildiği görülmüştür.Yargılama sırasında alınan 27/07/2016 tarihli icra müdürü bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; dosya borcunun 11/09/2015 tarihi itibariyle 43.468,43 TL’si asıl alacak, 43.030,00 TL’si masraf, 5.081,00 TL’si avukatlık ücreti, 97,20 TL’si faiz, 988,90 TL’si harç olmak üzere 49.635,53 TL olduğu, davalının yaptığı ödemenin mahsubundan sonra bakiye borcu 6.167,10 TL kaldığı, avukatlık ücretinin 2015 yılına göre tahsil harcının ise harici ödeme nedeniyle 1/2 oranında uygulandığının belirtildiği görülmüştür.Davacı vekilinin, hesaplamanın dava tarihi olan 26/10/2015 tarihi itibariyle yapılması halinde faiz tutarının değişiklik göstereceğini ayrıca avukatlık ücretinin 2016 yılına göre hesaplanması gerektiği, bu yönlerden rapora itiraz ettiklerini diğer hususlarda rapora itiraz etmediklerini bildirmiştir.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır. Davacı, davasını 6.267,00 TL üzerinden açmıştır. Yargılama sonunda davasını 4.896,85 TL’lik kısmı kabul edilmiştir. Bu durumda davacının talebinin 1.397,15 TL’lik kısmı reddedilmiştir. Karar tarihi 01/12/2016 olup, alınan tarih itibariyle reddedilen ve davalı tarafından istinafa konu edilen dava tutarı bu tarihteki HMK’nun 341/2 maddesinde ön görülen kesinlik sınırının altındadır.
Kesin olan kararları istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi HMK’nun 360.maddesinde yer alan düzenleme gereğince, istinaf mahkemesince de istinaf isteminin reddine dair karar verilebilecektir.
Açıklanan bu nedenlerle davacının istinaf isteminin reddedilen miktarın kesinlik sınırı altında kalması nedeniyle reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.’nun 341/2 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/09/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.